- Katılım
- 29 Mayıs 2024
- Mesajlar
- 313
- Beğeni
- 1,131
- Puanları
- 93
Merhaba,
Bir süredir aklımda olan bir konuyu çok fazla detaya inmeden, genel hatlarıyla anlatmak istiyorum.
Günün birinde, birileri bilgi kırıntısı olarak yararlanabilir düşüncesindeyim.
Mağlum çubuk üzerine yoğunlaştığımız için, mevzu yine bu minvalde şekillenecek.
Arazide gezinip, çubuk ile hobi işleri ile vakit geçirirken, arazinin toprak yapısının ya da etrafta bulundurduğu hacimli/hacimsiz metâl v.b. durumların çubuk hareketlerine etkisi çok sınırlıdır. Bu sınırlılık, anormallik olarak algilanmalidir. Yani anormal davranislar göstermezler. Belli bir kalıpta ve ahenk içinde işler yürür.
Çok küçük bazı sinyal terslikleri hissedilse de bunlar hataya sebebiyet vermezler. Genelde bunlarin sebebi, manyetik güneş rüzgârları olur.
Çok şüpheye düşülürse de, bir tıkla ne olduğuna bakılıp görülür.
Ancak çokta kafaya takılacak bir durum değildir.
Lâkin, yılda belki bir iki defa denk gelinebilecek ciddi ters durumlar ile karşılaşılma ihtimali mevcuttur. Konu tamamen hava koşulları ile ilgilidir. Ancak bu koşullar, gözlem yoluyla fark edilebilecek türden değildir.
Bu risk, yağmur ihtimali olan günlerde potansiyellik arz eder.
Kabaca havanın durumunu tarif edersek, yüksekte kısmen yoğun beyaz bulutlar, kısmen sıkıntılı bir hava, yeryüzüne yakın koyu/açık gri hızlı hareket eden yağmur bulutu dediğimiz parçalı bulutlar şeklinde özetleyebiliriz.
Yani aslında bilindik bir senaryodur.
Senaryo bilindik olmasına rağmen, bazı özel koşulların oluşması her daim olan bir durum hiç değildir. Arka arkaya aynı 2 gün birbirinin tıpkısı gibi olabilir. Gözlem ya da tahmin yoluyla problem kendini göstermez.
Problemin temelinde, elektrik ve manyetik alanın birlikte hareket etmesi, bulutların pozitif ve negatif yükleri barindirmasi, toprağın yükü,emd'lerin karakteristikleri gibi birçok etkenin, dünyanın doğal manyetik alanındaki baskınlığı ile emd'lerin güçleri konusundaki, al takkeyi ver külahı durumudur.
BİNDE BİR denk gelinecek bir durum olsa da, olmayacak bir günde, olmayacak işler yüzünden, kişinin başına olmayacak işler açar.
Konu aslında tamamen olumsuz bir durum olsa da, tetikledikleri yüzünden olumlu bir yönü de bulunmaktadır.
Bu yüzden önce olumsuz yanlarını, sonra da olumlu tarafını bilmek, bilinçli olmak her zaman iyidir. Fazla bilgi göz çıkarmaz.
Bileşenler biraraya geldiğinde ne olur ?
* Çubuklar ilk kurulduğunda, minimum %50 ve üzerinde güç kaybına uğradıkları gözlemlenir. Hissizleştiklerini ve hareket etme hızlarının gözle görülür şekilde azaldığı görülür.
* Stabiliteleri de zayıflar. Salınımları kısmî olarak kontrolsüzleşir.
* Birbirlerine daha yakın durmak isterler. Kesişmek için ellerinden geleni yapabilirler.
* Dünya üzerindeki "baskın tek güç" ferromanyetik etki olur. Demir kraldır.
Aslan faredir.
* Tüm sarılar dahil her şey demire dönüşür. Ayağınızın altina 100 gr sarı külcesi koyup üzerinde çubuk tutun, çubukların verdigi tek işaret demir işareti olur. Dedik ya baskın tek güç ferromanyetiktir.
Yani bu durum hasıl olmuşsa, ki binde bir olur ama olur, herhangi bir metâl tespit etmeye çalışmak beyhudedir.
Ve maalesef bu tüm gün sürebilir.
Genelde de günün büyük bölümünü kapsar.
Ne zaman düzelir?
Böyle kırk yılın başında nasıl denk geldim diye söylendiğiniz zamanlarda şansınız var ise, pıtırdama şeklinde dahi olsa yağmurun başladığı ilk dakikadan itibaren her şey normale döner.
Şaşırtacak kadar hızlı bir geri dönüş olur.
Kafanızı kaldırıp havaya bakarsınız aynı havadır.
Aynı buluttur. Aynı rüzgârdır. Ama o problem ortadan kalkmıştır. Aslında fiziğin en belirgin hâlleridir.
Yağmur yağmamış sorun devam ediyorsa, yapacak tek şey arada çubuk kurup durumu kontrol etmekten başka çare yoktur.
Bunlar olumsuz taraflarıydı. Hiç mi olumlu tarafı yok diye baktığımızda, baktığınız pencereye göre değişiyor olsa da, aslında bir adet olumlu tarafı vardır.
Normal şartlarda, sıradan yalın bir çubukla içinde değerli metal/metaller olan odanın üzerinde/boşluğa girerken öyle pat diye çarpı olma durumları vuku bul(a)maz.
Ama bu durum vuku bulmuşsa, o hiç bulunmayan,hiç tepki vermeyen, sessiz sedasız kös kös hayalet gibi takılan odanın üzerine cubuklar ile yürürseniz, hiçbir savunma fonksiyonu çalışamadığından ve eli kolu bağlandından ötürü, hangi çubukla denerseniz deneyin, boşluğun ilk girişinde hemen cubuklar tepki verip çarpı olur. Boslugun tamamında kendilerini bozmazlar. Girerken kapanır,çıkarken açılır. Şıkır şıkır çalışırlar.
***Ancak tek sorun, verdiği/yaptığı çarpı işareti, direk demir metaline verdiği işarettir. Yani, normal şartlarda cubuklar ile siz orayı tespit etseniz, burada demir içeren bir toprak katmanı var der geçersiniz.
Ancak şartlar farklıdır. Bu dezavantaj avantaja cevrilebilir mi sorusunun cevabı, şahsen benim için negatiftir.
Yine ancak, boşluk tespitini yapamadığınız ve gıcık olduğunuz belirli bir yer var ise, o yerde defalarca uğraş verip hicbir tepki,sinyal alamadiginiz bir yer ise, o köşe mi bu köşe mi diye uğraşıp inat ettiğiniz bir yer ise, böyle bir durumu yakalarsanız, alın cubuklarinizi gidin.
O hiç tepki vermeyen küçük ölçekli alanda gezinin ve savunmasız olanı avlayın.
En azından sınırlarını netlestirirsiniz. Sonrasinda sizin için ilerleyen dönemde şahane bir doğal test alanı olur. O noktada, normal zamanlarda başarılı bir tepki alabilmek için çalışmalar, argeler üretebilirsiniz. Ve bence bu daha da kıymetli olur.
Evet paylaşmak istediğim konu bundan ibaretti.
Bu arada, nereden belli bu dediklerinin aslı astarı var mı diye bir soru akla gelirse, arazide birden başıma gelip, saatlerce testler yapıp, ne oldu lan şimdi sorusuyla, cubuklardan sistemimin en küçük zerresine kadar kontrol yapıp işin içinden cikamayip jeton düştüğünde, aynı zaman diliminde hemen kendi test sahama gidip, kendi test sahamda da her şeyin ferromanyetik baskınlıkta boğuldugunu görerek test etmiş biri olarak yazdığımı da eklemek isterim.
Birine faydası olması temennisiyle.
Rast gelsin..
Bir süredir aklımda olan bir konuyu çok fazla detaya inmeden, genel hatlarıyla anlatmak istiyorum.
Günün birinde, birileri bilgi kırıntısı olarak yararlanabilir düşüncesindeyim.
Mağlum çubuk üzerine yoğunlaştığımız için, mevzu yine bu minvalde şekillenecek.
Arazide gezinip, çubuk ile hobi işleri ile vakit geçirirken, arazinin toprak yapısının ya da etrafta bulundurduğu hacimli/hacimsiz metâl v.b. durumların çubuk hareketlerine etkisi çok sınırlıdır. Bu sınırlılık, anormallik olarak algilanmalidir. Yani anormal davranislar göstermezler. Belli bir kalıpta ve ahenk içinde işler yürür.
Çok küçük bazı sinyal terslikleri hissedilse de bunlar hataya sebebiyet vermezler. Genelde bunlarin sebebi, manyetik güneş rüzgârları olur.
Çok şüpheye düşülürse de, bir tıkla ne olduğuna bakılıp görülür.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ancak çokta kafaya takılacak bir durum değildir.
Lâkin, yılda belki bir iki defa denk gelinebilecek ciddi ters durumlar ile karşılaşılma ihtimali mevcuttur. Konu tamamen hava koşulları ile ilgilidir. Ancak bu koşullar, gözlem yoluyla fark edilebilecek türden değildir.
Bu risk, yağmur ihtimali olan günlerde potansiyellik arz eder.
Kabaca havanın durumunu tarif edersek, yüksekte kısmen yoğun beyaz bulutlar, kısmen sıkıntılı bir hava, yeryüzüne yakın koyu/açık gri hızlı hareket eden yağmur bulutu dediğimiz parçalı bulutlar şeklinde özetleyebiliriz.
Yani aslında bilindik bir senaryodur.
Senaryo bilindik olmasına rağmen, bazı özel koşulların oluşması her daim olan bir durum hiç değildir. Arka arkaya aynı 2 gün birbirinin tıpkısı gibi olabilir. Gözlem ya da tahmin yoluyla problem kendini göstermez.
Problemin temelinde, elektrik ve manyetik alanın birlikte hareket etmesi, bulutların pozitif ve negatif yükleri barindirmasi, toprağın yükü,emd'lerin karakteristikleri gibi birçok etkenin, dünyanın doğal manyetik alanındaki baskınlığı ile emd'lerin güçleri konusundaki, al takkeyi ver külahı durumudur.
BİNDE BİR denk gelinecek bir durum olsa da, olmayacak bir günde, olmayacak işler yüzünden, kişinin başına olmayacak işler açar.
Konu aslında tamamen olumsuz bir durum olsa da, tetikledikleri yüzünden olumlu bir yönü de bulunmaktadır.
Bu yüzden önce olumsuz yanlarını, sonra da olumlu tarafını bilmek, bilinçli olmak her zaman iyidir. Fazla bilgi göz çıkarmaz.
Bileşenler biraraya geldiğinde ne olur ?
* Çubuklar ilk kurulduğunda, minimum %50 ve üzerinde güç kaybına uğradıkları gözlemlenir. Hissizleştiklerini ve hareket etme hızlarının gözle görülür şekilde azaldığı görülür.
* Stabiliteleri de zayıflar. Salınımları kısmî olarak kontrolsüzleşir.
* Birbirlerine daha yakın durmak isterler. Kesişmek için ellerinden geleni yapabilirler.
* Dünya üzerindeki "baskın tek güç" ferromanyetik etki olur. Demir kraldır.
Aslan faredir.
* Tüm sarılar dahil her şey demire dönüşür. Ayağınızın altina 100 gr sarı külcesi koyup üzerinde çubuk tutun, çubukların verdigi tek işaret demir işareti olur. Dedik ya baskın tek güç ferromanyetiktir.
Yani bu durum hasıl olmuşsa, ki binde bir olur ama olur, herhangi bir metâl tespit etmeye çalışmak beyhudedir.
Ve maalesef bu tüm gün sürebilir.
Genelde de günün büyük bölümünü kapsar.
Ne zaman düzelir?
Böyle kırk yılın başında nasıl denk geldim diye söylendiğiniz zamanlarda şansınız var ise, pıtırdama şeklinde dahi olsa yağmurun başladığı ilk dakikadan itibaren her şey normale döner.
Şaşırtacak kadar hızlı bir geri dönüş olur.
Kafanızı kaldırıp havaya bakarsınız aynı havadır.
Aynı buluttur. Aynı rüzgârdır. Ama o problem ortadan kalkmıştır. Aslında fiziğin en belirgin hâlleridir.
Yağmur yağmamış sorun devam ediyorsa, yapacak tek şey arada çubuk kurup durumu kontrol etmekten başka çare yoktur.
Bunlar olumsuz taraflarıydı. Hiç mi olumlu tarafı yok diye baktığımızda, baktığınız pencereye göre değişiyor olsa da, aslında bir adet olumlu tarafı vardır.
Normal şartlarda, sıradan yalın bir çubukla içinde değerli metal/metaller olan odanın üzerinde/boşluğa girerken öyle pat diye çarpı olma durumları vuku bul(a)maz.
Ama bu durum vuku bulmuşsa, o hiç bulunmayan,hiç tepki vermeyen, sessiz sedasız kös kös hayalet gibi takılan odanın üzerine cubuklar ile yürürseniz, hiçbir savunma fonksiyonu çalışamadığından ve eli kolu bağlandından ötürü, hangi çubukla denerseniz deneyin, boşluğun ilk girişinde hemen cubuklar tepki verip çarpı olur. Boslugun tamamında kendilerini bozmazlar. Girerken kapanır,çıkarken açılır. Şıkır şıkır çalışırlar.
***Ancak tek sorun, verdiği/yaptığı çarpı işareti, direk demir metaline verdiği işarettir. Yani, normal şartlarda cubuklar ile siz orayı tespit etseniz, burada demir içeren bir toprak katmanı var der geçersiniz.
Ancak şartlar farklıdır. Bu dezavantaj avantaja cevrilebilir mi sorusunun cevabı, şahsen benim için negatiftir.
Yine ancak, boşluk tespitini yapamadığınız ve gıcık olduğunuz belirli bir yer var ise, o yerde defalarca uğraş verip hicbir tepki,sinyal alamadiginiz bir yer ise, o köşe mi bu köşe mi diye uğraşıp inat ettiğiniz bir yer ise, böyle bir durumu yakalarsanız, alın cubuklarinizi gidin.
O hiç tepki vermeyen küçük ölçekli alanda gezinin ve savunmasız olanı avlayın.
En azından sınırlarını netlestirirsiniz. Sonrasinda sizin için ilerleyen dönemde şahane bir doğal test alanı olur. O noktada, normal zamanlarda başarılı bir tepki alabilmek için çalışmalar, argeler üretebilirsiniz. Ve bence bu daha da kıymetli olur.
Evet paylaşmak istediğim konu bundan ibaretti.
Bu arada, nereden belli bu dediklerinin aslı astarı var mı diye bir soru akla gelirse, arazide birden başıma gelip, saatlerce testler yapıp, ne oldu lan şimdi sorusuyla, cubuklardan sistemimin en küçük zerresine kadar kontrol yapıp işin içinden cikamayip jeton düştüğünde, aynı zaman diliminde hemen kendi test sahama gidip, kendi test sahamda da her şeyin ferromanyetik baskınlıkta boğuldugunu görerek test etmiş biri olarak yazdığımı da eklemek isterim.
Birine faydası olması temennisiyle.
Rast gelsin..