Bir arkeoloji sitesinde bu haberi gördüm. Ruhsatlı defineciliğin yıllara göre nasıl azaldığına dair bir tablo var.
Yazıda şöyle bir paragraf var.
"Türkiye'de Kültürel Emanetleri yasa dışı pazarlarla talan etmenin yanı sıra, doğal güzellik ve tarihi eserleri tahrip etmekle gündemden düşmeyen yasa dışı gömü avcılarının yanı sıra resmi izinle hayallerinin peşinde koşan namuslu hazine avcıları da var."
Genellemesek bile arkeologların çoğunda bu görüş hakim. Fakat birilerini suçlamak sorunu ortadan kaldırmıyor. Arekeologların bence uğraşması gereken konu bunun nasıl önleneceği olmalı. Aklıma gelen bir kaç maddede şunlar söylenebilir. 1- Yasal izinlerin maliyetinin düşürülmesi 2- Buluntu veya uygarlık emaresi çıktığında kazıyı yapanın hakkının verilmesi, bu devlete aittir diyerek kazıyı yapan kişinin eli boş bırakılmaması 3- Kazı için yer , kazı şekli gibi detaylar için kazıyı yapacak kişi ile birlikte rehber arkeologların işbirliğinin sağlanması (bu onlarca işsiz arkeologunda para kazanaması demektir)
Daha bu listeye bir çok madde ilave edilebilir fakat yazıyı yazan arkadaş sadece suçlayıp çözüm sunmayınca konu havada kalıyor. Aslında bana göre şu anda eserler müzeye gittiğinde o eserlerin orada kalması bile büyük sorun. Onlarca haber okuyoruz müzeler ile ilgili.
Yazı beni rahatsız etti ama bu işin böyle sürüncemede kalması, devletin böyle bir sorunun ortadan kaldırılarak yurt dışına giden eserlerin ülkemizde kalması için çalışma yapmaması daha çok rahatsız ediyor. Bir şeyler yapılsa da izin almayanlar namuslu defineciler !! sınıfına katılabilse.
Yazıda şöyle bir paragraf var.
"Türkiye'de Kültürel Emanetleri yasa dışı pazarlarla talan etmenin yanı sıra, doğal güzellik ve tarihi eserleri tahrip etmekle gündemden düşmeyen yasa dışı gömü avcılarının yanı sıra resmi izinle hayallerinin peşinde koşan namuslu hazine avcıları da var."
Genellemesek bile arkeologların çoğunda bu görüş hakim. Fakat birilerini suçlamak sorunu ortadan kaldırmıyor. Arekeologların bence uğraşması gereken konu bunun nasıl önleneceği olmalı. Aklıma gelen bir kaç maddede şunlar söylenebilir. 1- Yasal izinlerin maliyetinin düşürülmesi 2- Buluntu veya uygarlık emaresi çıktığında kazıyı yapanın hakkının verilmesi, bu devlete aittir diyerek kazıyı yapan kişinin eli boş bırakılmaması 3- Kazı için yer , kazı şekli gibi detaylar için kazıyı yapacak kişi ile birlikte rehber arkeologların işbirliğinin sağlanması (bu onlarca işsiz arkeologunda para kazanaması demektir)
Daha bu listeye bir çok madde ilave edilebilir fakat yazıyı yazan arkadaş sadece suçlayıp çözüm sunmayınca konu havada kalıyor. Aslında bana göre şu anda eserler müzeye gittiğinde o eserlerin orada kalması bile büyük sorun. Onlarca haber okuyoruz müzeler ile ilgili.
Yazı beni rahatsız etti ama bu işin böyle sürüncemede kalması, devletin böyle bir sorunun ortadan kaldırılarak yurt dışına giden eserlerin ülkemizde kalması için çalışma yapmaması daha çok rahatsız ediyor. Bir şeyler yapılsa da izin almayanlar namuslu defineciler !! sınıfına katılabilse.