Ahde vefa | Define işaretleri ve anlamları

Ahde vefa

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,767
Beğeni
22,134
Puanları
113
Konum
Erzincan
AHDE VEFA



Vefa sözlükte, sözünde durmak demektir. Ahde vefa, verilen sözün gereklerini yerine getirmektir. Ahde vefa, Kur-an ahlakıyla ahlaklanmış Hz. Muhammed’in (a.s) en önemli Kur-ani ilkelerindendir. Vefa, Kur-an’da imandan sayılmıştır. “Sana biat edenler, ancak Allah’a biat etmiş olurlar. Allah’ın eli (kudreti) onların ellerinin (kudretinin) üzerindedir. Verdiği sözden dönen kendi aleyhine dönmüş olur. Allah’a verdiği sözü yerine getirene Allah büyük bir mükâfat verecektir (Fetih, 10). Allah’a karşı ahitlerini hiçe sayanların ahirette nasiplerinin olmadığını ve azaba çarptırılacaklarını yine Kur-an söylüyor. (Al-i İmran,77)
Ahde vefa, insanlar arası ilişkilerde güven duygusunun hâkim olmasında büyük bir etkiye sahiptir. Ahde vefa, Müslümanların karakteristik özelliklerindendir. Kur-an’ı Kerim ahde vefayı, insanın bireysel ve toplumsal hayatının önemli ve uyulması zorunlu unsurlarından biri sayar. Dolayısıyla ahde vefa, hem kul – Allah ilişkilerinin, hem de insanlar arası ilişkilerin temel unsurlarındandır. Kur-an, bu konuda çok titizdir. “…verdiğiniz sözü de yerine getirin. Çünkü söz veren (sözden) sorumludur” (İsra, 34). Hz. Muhammed (s.a.v) de ahde vefada çok hassas davranmıştır. Sözde durmayı imanın gereği ve dini bir görev saymıştır. Verilen sözün yerine getirilmesi, Kur-an’ın emridir. Aleyhine de olsa verdiği sözü yerine getirir. İnanan, sözünden caymaz. İnanan kişinin sözü, senettir. Sözden caymak, nifak alametidir.
İnkârcılar arasında bile “el-emin” (sözünde duran, güvenilir) sıfatıyla anılan Hz. Peygamber (s.a.v) Efendimiz’in vefa ve sadakatle dolu hayatı da bize bu konuda en güzel örnektir. Tam bir vefa örneği olan Hz. Nebi (s.a.v.), sadece insanlara karşı değil, taşa, toprağa karşı da vefa doluydu. Mekke’yi arzular, Uhud’a uğrar ve her cumartesi, hicrette ilk konağı olan Kuba’yı ziyaret ederdi. O “Biz onu severiz, o da bizi sever.” dediği (Buhari) Uhud Dağını da ziyaret ederdi. Yine Medine’nin Mezarlığı Cennetü’l Baki’ye gider, oradakilere selam verir ve dua ederdi. Hz. Ali’nin dediği gibi O: “ İnsanların en doğru sözlüsü ve ahdine en vefalısı” idi.
Sevgili Peygamberimiz, ilk eşi Hz. Hatice’yi, kendisine bir hafta süt emziren dadısı Ümmü Eymen’i, ücret karşılığı da olsa yıllarca kendisine bakan sütannesi Halime’yi, süt kardeşi Şeyma’yı, çocukluğunu yanında geçirdiği amcası Ebu Talib’in hanımı Fatıma’yı ömrü boyunca unutmamış, her fırsatta onlarla ilgilenmiş, onlara yardım etmiştir. Habeş Necaşi’sini daima hatırla yad etmiş, öldüğünde ona dua etmiştir. Hudeybiye antlaşması sonrası kendisine sığınan Ebu Cendel’i anlaşma gereği Müşriklere teslim etmesi, O’nun verdiği söze bağlılığının en önemli örneğidir. (Buhari)
Bizler de hem diğer insanlarla münasebetimizin sağlıklı bir şekilde devam etmesi, hem de etrafımıza güven verebilme adına yalandan, sözünde durmamaktan ve emanete riayetsizlikten şiddetle sakınmalıyız. Verdiğimiz sözü tutmalı, tutabileceğimiz sözü vermeliyiz. Eğer bir söz verdikten sonra gerçekten onu yapamayacağımıza dair bir gelişme olmuşsa söz verdiğimiz kişiyi bilgilendirmeliyiz. Böylece hem onun bize duyduğu güveni sürdürmüş, hem de söz verdiğimiz kimsenin başka bir tedbir almasını sağlayarak mağdur olmasını önlemiş oluruz.


KISSADAN HİSSE
Mehmet Akif ve Sözüne Riayeti

Mithat Cemal Kuntay anlatıyor: Meşrutiyetin ilk seneleri. Bir Cuma günü... Adam boyu kar yağmış ve o gün, ne tramvay ne araba ne şimendifer ne vapur işliyor. Çapa’daki bizim eve ne sütçü gelmiş ne de ekmekçi… Öğlen yemeğinden sonra kapı çalındı. Biz ekmekçi geldi sandık. Baktık Akif (Mehmet Akif Ersoy) gelmiş. Şaşırdım. Nasıl geldiğini merak ettim. Beylerbeyi’nden Beşiktaş’a nasıl bir vapur işlemişti? “Bu kadar” dedi. “Bu kadar mı?” dedim. “Evet”, dedi. Beşiktaş’a geçmiş, Beylerbeyi’nden ve tabii oradan Çapa’ya kadar yayan yürümüş. “Nasıl yaparsın bunu?” dediğimde, “Nasıl yapmam; söz vermiştim. Geleceğim demiştim. Gelmeme, sözümü çiğnememe, ancak ecelim mani olabilirdi.” diyordu.



Hz. Ömer arkadaşlarıyla sohbet ederken, huzura üç genç girerler. Derler ki:

- Ey halife, bu aramızdaki arkadaş bizim babamızı öldürdü. Ne gerekiyorsa lütfen yerine getirin.

Bu söz üzerine Hz. Ömer suçlanan gence dönerek:

- Söyledikleri doğru mu diye sorar.

Suçlanan genç der ki :

- Evet doğru.

Bu söz üzerine Hz. Ömer “anlat bakalım nasıl oldu” diye sorar. Genç anlatmaya başlar:

- Ben bulunduğum kasabada hâli vakti yerinde olan bir insanım. Ailemle beraber gezmeye çıktık. Kader, bizi arkadaşların bulunduğu yere getirdi. Affedersiniz hayvanlarımın arasında bir güzel atım var ki, dönen bir defa daha bakıyor. Hayvana ne yaptıysam bu arkadaşların bahçesinden meyve koparmasına engel olamadım. Arkadaşların babası içerden hışımla çıktı atıma bir taş attı, atım oracıkta öldü. Nefsime bu durum ağır geldi, ben de bir taş attım, adam öldü. Kaçmak istedim fakat arkadaşlar beni yakaladı. Durum bundan ibaret” dedi. Hz Ömer:

- Söyleyecek bir şey yok. Bu suçun cezası idam. Üstelik suçunu da kabul ettin” dedi. Bu sözden sonra delikanlı söz alarak:

- Efendim bir özrüm var, diyerek konuşmaya başladı:

- Ben memleketinde zengin bir insanım. Babam, rahmetli olmadan bana epey bir altın bıraktı. Gelirken kardeşim küçük olduğu için saklamak zorunda kaldım. Şimdi siz bu cezayı infaz ederseniz yetimin hakkını zayi ettiğiniz için Allah(cc) indinde sorumlu olursunuz. Bana 3 gün izin verirseniz ben emaneti kardeşime teslim eder gelirim, bu 3 gün içinde yerime birini bulurum, der.

Hz. Ömer der ki:

- Bu topluluğa yabancı birisin, senin yerine kim kalır ki?

Sözün burasında genç adam ortama bir göz atar, der ki:

- Bu zat benim yerime kalır. O zat Hz. Peygamber Efendimizin (sav) en iyi arkadaşlarından, daha yaşarken cennetle müjdelenen Amr Ibni As’ dan başkası değildir. Hz. Ömer Amr’a dönerek:

- Ey Amr! Delikanlıyı duydun, der.

O büyük sahabe:

- Evet, ben kefilim, der ve genç adam serbest bırakılır.

Üçüncü günün sonunda vakit dolmak üzere ama gençten bir haber yoktur. Medine’nin ileri gelenleri Hz. Ömer’e çıkarak gencin gelmeyeceği, dolayısıyla Amr Ibni As’a verilecek idam yerine maktulün diyetini vermeyi teklif ederler, fakat gençler razı olmaz ve “babamızın kanı yerde kalsın istemiyoruz” derler. Hz. Ömer kendinden beklenen cevabı verir der ki:

- Bu kefil babam olsa fark etmez cezayı infaz ederim.

Hz Amr İbni As ise tam bir teslimiyet içerisinde der ki:

- Biz de sözümün arkasındayız.

Bu arada kalabalıkta bir dalgalanma olur ve insanların arasından genç görünür. Hz. Ömer gence dönerek der ki:

- Evladım gelmeme gibi önemli bir nedenin vardı neden geldin?

Genç vakurla başını kaldırır ve;

- ‘AHDE VEFASIZLIK ETTİ’ demeyesiniz diye geldim, der.

Hz. Ömer başını bu defa çevirir ve Amr İbni As’a der ki:

- Ey Amr, sen bu delikanlıyı tanımıyorsun. Nasıl oldu onun yerine kefil oldun?

Amr İbni As, vakurla kanımızı donduracak bir cevap verir:

- Bu kadar insanın içerisinden beni seçti. ‘İNSANLIK ÖLDܒ dedirtmemek için kabul ettim, der.

Sıra gençlere gelir. Derler ki:

- Biz bu davadan vazgeçiyoruz.

Bu sözün üzerine Hz Ömer:

- Biraz evvel “babamızın kanı yerde kalmasın” diyordunuz. Ne oldu da vazgeçiyorsunuz, der.

Gençlerin cevabı da dehşetlidir:

- MERHAMETLİ İNSAN KALMADI’ demeyesiniz diye…
 

aliveli44

ONURSAL ÜYE
Forum Düzeni
Admin
Super Moderatör
Vip Üye
Katılım
12 Haziran 2012
Mesajlar
11,018
Beğeni
20,950
Puanları
426
Konum
Malatya
Cevap: Ahde vefa

Allah (c.c.) razı olsun
...İnanan, sözünden caymaz. İnanan kişinin sözü, senettir. Sözden caymak, nifak alametidir...
 

sondurak

Kullanıcı
Katılım
26 Temmuz 2012
Mesajlar
948
Beğeni
878
Puanları
93
Cevap: Ahde vefa

,,Sayın Lacivert 24 Merhabalar Eşsiz Ve İbretlik Paylaşımınız İçin Çoook Teşekkürler. Örnek Paylaşımlarınızın Devam Etmesi Dilegiyle...Saygılarımla...
 

HÜDAİ

Kullanıcı
Katılım
25 Temmuz 2012
Mesajlar
519
Beğeni
21
Puanları
18
Cevap: Ahde vefa

ALLAH razı olsun zamanımızda en ihtiyaç duyduğumuz konuların başında gelir
 

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,767
Beğeni
22,134
Puanları
113
Konum
Erzincan
Cevap: Ahde vefa

Allah (c.c.) razı olsun
...İnanan, sözünden caymaz. İnanan kişinin sözü, senettir. Sözden caymak, nifak alametidir...

AMİN sevgili dostum sizdende ALLAH cc. razı olsun inşAllah nifak olduğu kadar münafıklığın da alametidir...
 

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,767
Beğeni
22,134
Puanları
113
Konum
Erzincan
Cevap: Ahde vefa

,,Sayın Lacivert 24 Merhabalar Eşsiz Ve İbretlik Paylaşımınız İçin Çoook Teşekkürler. Örnek Paylaşımlarınızın Devam Etmesi Dilegiyle...Saygılarımla...

merhaba kıymetli dostum...ben teşekkür ederim, herşey mevlanın yaratmasıyla, dilemesiyle vücuda gelir, bizler sadece aracılarız, nasibi olan vesile olur, nasibi olduğu kadar alır istifade eder, istifade eden kullar olmamız dileğiyle, selam ve sevgiyle...
 

TEVFiK

Vip Üye
Katılım
11 Haziran 2012
Mesajlar
3,908
Beğeni
7,702
Puanları
113
Yaş
65
Konum
FETHİYE,MANİSA,İZMİR.
Selamunaleyküm Sayın Lacivert Ustam Paylaşımınız İçin Allah (C.C.) Razı Olsun der. Elinize ve Emeğinize Sağlık derim Saygılarımla.;)

sigpic1844_5.gif
 

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,767
Beğeni
22,134
Puanları
113
Konum
Erzincan
Cevap: Ahde vefa

ALLAH razı olsun zamanımızda en ihtiyaç duyduğumuz konuların başında gelir

sizden de ALLAH cc. razı olsun inşAllah..."...İslâm'ın prensip edindiği ahde vefa imanın, ihsanın ve insanlığın alâmeti olarak Kur'an-ı Kerim'in bir çok yerinde zikredilir. Fertler, milletler ve devletler arasında itimad ve güvenin sağlanabilmesi için ahde vefa şarttır. Bu ise, Allah'la kullar arasındaki "ahd"e vefa etmekle başlar. Bu özelliğe sahip olunmadığı takdirde hayatı kararsızlık ve endişe kaplar; kimse kimsenin vaadine güvenmez ve insanoğluna itimad edilemez. İslâm'ın takip ettiği ahde vefa prensibi sayesinde insanlık en yüksek zirveye ulaşmıştır. Bu zirveye ancak İslam nizamı ve hidayeti sayesinde ulaşılır."

"Allah'ın üzerinizdeki nimetlerini ve "dinledik itaat ettik" dediğiniz zamanki andınızı hatırlayın. Allah'tan ittika edin. Şüphe yok ki, Allah göğüslerin sakladığını (sırları) bilendir" (el Maide, 5/7).

"Hayır! Kim ahdini yerine getirir ve ittika ederse şüphesiz Allah da muttakileri sever" (Âlu-İmran, 3/176).

"Müşriklerin Allah ve Rasulü katında nasıl bir ahdi olabilir? Ancak Mescid-i Haram yanında kendileriyle anlaştıklarınız hariç. Onlar size dürüst davrandıkça siz de onlara dürüst davanın. Şüphesiz Allah, muttakileri sever" (et-Tevbe; 9/7).

"Ancak andlaşma yaptığınız müşriklerden (andlaşma şartlarından) hiç bir şeyi size eksik bırakmayan ve size karşı hiç kimseye arka çıkmayanların andlaşmalarını, kendilerine tanıdığınız süreye kadar tamamlayın. Şüphesiz Allah muttakileri sever" (et-Tevbe, 9/4).sevgiyle...
 

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,767
Beğeni
22,134
Puanları
113
Konum
Erzincan
Cevap: Re: Ahde vefa

Selamunaleyküm Sayın Lacivert Ustam Paylaşımınız İçin Allah (C.C.) Razı Olsun der. Elinize ve Emeğinize Sağlık derim Saygılarımla.;)

sigpic1844_5.gif

Aleykümselam ve rahmetullah-i ve berekatühü: kıymetli dostum, avatardaki resim sizin resminiz olmalı, iki gündür resminizi büyütüp, uzun, uzun seyrediyorum... bu satırları yazarken de, gözyaşlarıma hakim olamadığımı bilmeni isterim, biliyormusun, akşam çayını beraber içtik gıyabında, nasıl bir duygu ALLAHIM... insanlar birbirlerini görmeden, tanımadan, nasıl böyle severler ki, görüşebilmek dileğiyle, mevlama emanet ol, mevlam yar ve yardımcın olsun, mevlam akibetinizi, ahiretinizi hayr eylesin inşAllah...
 

TEVFiK

Vip Üye
Katılım
11 Haziran 2012
Mesajlar
3,908
Beğeni
7,702
Puanları
113
Yaş
65
Konum
FETHİYE,MANİSA,İZMİR.
Selamunaleyküm, Hayırlı Akşamlarınız Olsun İnşallah Sayın Lacivert Ustam Çok İyi ve çokta Güzel Dilekleriniz İçin Çok,çok Teşekkür eder. Allah C.C. Razı Olsun derim.
Evet akrabalarım benim resmimi çekip Avatar'larıma Eklemiş
Siz'den Böyle İçten Samimi ve Güzel Sözleri duymak beni'de çok Duygulandır'dı.
Allah C.C. Sizden Razı Olsun
Allah'ım Nasip ederse Sizi Görmeye muhakkak geleceğim Başta Siz Olmakla beraber Sayın Aliveli Ustam ile Sayın Bozkurt Ustamı Göreceğim
İnşallah
Şayet Sizleri Göremeden Ölürsem İşte O'zaman Gözlerim açık gidecek'tir.:(
Allah (C.C.) Sizlere Sağlıklı ve Sevdikleriniz ile beraber Uzun Ömür Nasip Etsin İnşallah.
Sevgi ve Saygılarımla.;);)
 
Üst