Milattan sonra dördüncü yüzyılın son çeyreğine doğru, güneydoğu Avrupa coğrafyasında ortaya çıkan ve ertesi yüzyılın ortalarına kadar bölge politikalarında birinci faktör olan Hunlar ile, bu coğrafyanın dini kültüründe önemli bir renk olan Hıristiyanlık nasıl bir ilişki kurmuştu? Zira, daha Hunlar bölgeye gelmeden çok önceleri Hıristiyanlık, misyonerlik faaliyetleTürk Tarihi Araştırmalarıri veya askeri ilişkiler neticesinde buralara gelmişti. Dolayısıyla Hunlar bu coğrafyaya geldikleri zaman dini kültürün ciddi bir parçası olarak Hıristiyanlıkla da karşılaştılar. Süvarigöçebe ve yerleşik yaşam biçimine sahip bu iki farklı kültürün biri diğerini nasıl gördüğü izlenmesi gereken önemli bir soru olarak durmaktadır. Bu kısa yazının temel amacı, Attila dönemine kadar Hıristiyanlığın Hunlar arasındaki durumunu ele almaktır. Bunu yaparken, evvela Hunlar öncesi dönemde Hıristiyanlığın güneydoğu Avrupa coğrafyasındaki durumuna işaret edeceğiz.
İkinci olarak, Hunların bu bölgeye gelmeye başladığı, dördüncü yüzyılın son çeyreği ve sonrasında Hıristiyanlığın doğrudan veya dolaylı iletişim kanallarını harekete geçirerek Hun siyasi coğrafyasındaki varlığını ele alacağız. Son olarak ise, Hıristiyanlar ve Hunlar arasındaki etkileşimin sonuçlarına değinecek, yani Hıristiyanlaştırma çalışmalarının ne kadar başarılı olduğu sorusunu, çağdaş yazarların dini vizyonları çerçevesinde Hunlara (veya Romalı olmayan unsurlara) yaklaşımlarını tartışacağız.
Alıntı Merkezi:
İkinci olarak, Hunların bu bölgeye gelmeye başladığı, dördüncü yüzyılın son çeyreği ve sonrasında Hıristiyanlığın doğrudan veya dolaylı iletişim kanallarını harekete geçirerek Hun siyasi coğrafyasındaki varlığını ele alacağız. Son olarak ise, Hıristiyanlar ve Hunlar arasındaki etkileşimin sonuçlarına değinecek, yani Hıristiyanlaştırma çalışmalarının ne kadar başarılı olduğu sorusunu, çağdaş yazarların dini vizyonları çerçevesinde Hunlara (veya Romalı olmayan unsurlara) yaklaşımlarını tartışacağız.
Alıntı Merkezi:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.