Baykuş

cantar

Vip Üye
Katılım
27 Ağustos 2012
Mesajlar
8,795
Beğeni
11,115
Puanları
113
Baykuş'a Dair

63828_425470950840920_1856059540_n.jpg
Uzun yıllar boyunca baykuşların uğursuzluğu bütün toplumlarda ilan edilmiştir. Çünkü onlar birer ölüm habercisidir. Mavi rengi gören tek kuş türüdür, gece avlanırlar ve gecenin şeytanları olarak bilinirler. Aslında bu böyle olmamalıdır. Bilimsel olarak baykuşların görüşü çoğu kuş ve hayvana göre daha açıktır, bizim ve diğer canlıların göremediği bir çok enerjiyi tespit edebilrler ve tehlikeli olanları ise haber verirler. Yani ölüm enerjilerini..

Eğer baykuşların ne kadar iyimser hayvanlar olduklarını bilseydiniz onlardan edinmek isterdiniz ama bu yine de imkansız çünkü onlarında nesli tehlikede..
Onlar enerjileri takip ederler ve size haber verirler aslında onlar birer bilgelik simgesidir,şeytanlık değil.

Mitolojik tanrıçalardan olan Athena ya da diğer bir adıyla Minevra, zeus'un kızı olarak meydana gelmiştir. Athenanın annesini bir oğlan doğuracağını düşündüğü için yutan zeus 6 ay sonra şiddetli baş ağrıları çeker. Buna bir türlü anlam veremeyen zeus yardımcısını çağırır ve büyük bir balyozla kafasına vurmasını ve içindekini çıkarmasını ister. Önce tereddüt eden yardımcı zeusun gazabından korkarak bunu yapar ve işte o anda bir kız çocuğu kalkanı ve kılıcıyla zeusun kafasından çıkar bu Minevradan başkası değildir. O zamandan beri zeusun kızı olmakla birlikte aynı zamanda savaşın tanrıçası olarak tanınır çünkü o hiç bir savaşı kaybetmez onun kaderi budur. Athenanın 3 tane temsili vardır. Mızrak savaşı, Zeytin dalı barışı ve zaferi, Baykuş ise bilgeliğini simgelemktedir.

Başka bir inanışa görede athena dünyaya indiği zamanlar ölümlülere baykuş olarak gözükmesidir. Ayrıca baykuşun mitolojide de böylesi bir anlamı vardır.
Aynı zamanda bazı milletlerde yanında bir baykuş figürü taşımanın uğur getirildiğine inanılır.

Son zamanlarda da çoğu moda şirketi baykuş üstüne yoğunlaşmış ve de baykuş koleksyonları çıkarmaya başlamıştır. Dünyada hızla büyüyen böyle bir akıma konu olan baykuşlar aslında bu ünü yıllar öncesinden hak etmişlerdir.

Onların ölümü haber vermesi aslında insanları uyarmak içindir, fakat efsaneye göre köyün bilgesinin öleceğinin enerjisini hisseden bir baykuşun her gün belli aralıklarla gelip bilgenin evinin çatısında çığlıklar attığı söylenir. Köyün bilgesi ise bunun anlamını bilmektedir ve kendine bir çırak yetiştirmek ister, bunun üzerine yetenekleri olduğunu düşündüğü bir genç ile çalışmaya başlar, ona tüm bildiklerini öğretecek vakti olmadığını bilmektedir. Birkaç önemli bilgiyi verdikten sonra ona baykuşu korumasını ve ona bıraktığı yazıtlarını okuyarak öğrenmesini salık verir. Ve bilgenin öleceği gece baykuşun çığlıkları tüm köyde yankılanmaktadır. ertesi gün bilgenin öldüğünü öğrenen köylüler çatıdaki baykuşun buna sebep olduğunu söyleyerek onu öldürmek isterler. Buna engel olmak isteyen bilgenin genç yardımcısı ise köylülere bir türlü söz geçiremez çünkü onlar baykuşun lanet getirdiğine çoktan inanmışlardır. Baykuşu kurtarmak isteyen genci de laneti koruduğu ve şeytana yardım ettiği gerekçesiyle öldürürler. o günden sonra bir çığ gibi lanetli oldukları büyümüştür..

Bunun gibi daha bir çok efsaneye sahip olan bu bilge hayvanlar hakkındaki yanlış bilgiler yüzünden nesilleri tehlikeye bile girmiştir.

Sonucunda demek gerekirse herkesin bir baykuş figürüne sahip olması gerektiğini savunanlardanım, bu bilgelik simgesi canlılar aynı zamanda başarının ve de şansın anahtarlarıdır..

Baykuş Yunan mitolojisinde zeka,sanat,strateji, barış ve savaşın tanrıcası olarak bilinen Athena'nın sembolleri: mızrak, zeytin dalı ve baykuştur. Mızrak savaşı,zeytin dalı barışı, baykuş da bilgeliği temsil eder. Athena, Roma mitolojisinde Minerva diye anılır. Babası Tanrıların Tanrısı Zeus, annesi ise Hikmet Tanrıçası Metis'tir.

Yunan mitolojisindeki en garip doğumlardan biri, Athena'nın duğumudur. Zeus,babası Kronos gibi çocuklarından birinin isyan ile tahtından olacağı korkusuna kapılıp, karısı Metis'i yutar. Karısını yuttuktan sonra korkunç baş ağrıları çeken Zeus,bir gün yanına Hephaistous'u çağrır. Zeus, Hephaistos'a en güçlü baliyozunu alıp gelmesini ister. Hephaistos bir koşu tanrıların tanrısının isteğini yerine getirir. "Şimdi de en güçlü vuruşunu kafama vur !" der Zeus. Yıldırımların efendisinin bu isteğinden çekinir ateş tanrısı. Daha önce Zeus'un nefretini acı bir tecrübeyle tatmış çünkü, kafama neden vurdun diyerek nefret kusmasından korkar. Zeus, demirci tanrısının kafasına vurması için tehditler yağdırır. Ne yapacağına şaşıran Hephaistos, korkuyla karışık tüm gücünü kullanarak balyozuyla Zeus'un kafasına vurur. İşte o anda Athena,miğferi ve zırhı ile tam takım babasının başından fırlar. Bilgelik tanrıcası Athena,resimlerde ona eşlik eden bir baykuşla tasvir edilir. Bundan dolayı baykuşun zekayla güçlü bir ilişkisi olduğuna inanılır ve tanrıların bir elçisi olarak kabul edilir. Yunan mitolojisinde Demeter'e kurban edilir.

Baykuş, Yunan-Roma döneminde kutsal bir varlıktır, Minerva'nın kuşu olarak tanılır. Athena, ölümlülere çoğunlukla baykuş formunda dörünür. Mısır alfabesinde "M" harfinin simgesi baykuştur.

Kızılderi kültüründe, bilgelik, algı, ayırt etme ve hileyi anlama özelliklerinin öğreticisi olarak düşünülür. Baykuşların tüyleri başka kuşların tüyleriyle karışmamalı
ve sorumsuzca kullanılmamalıdır; çünkü,şifaları çok güçlüdür. Kırmızı bir beze sarılan baykuş tüyü şifasının, böylece kötülüklerden uzak tutacağına ve etkisini koruyacağından söz edilir. Bazı kabileler ise, baykuş tüyüne dokunmazlar. Baykuş paradoks ve gizin; yaşam ve ölümün, dinlenmenin, dişiliğin, karanlığın ve bilinmeyenin öğretmenidir.

Kızılderili kültüründe ayrıca baykuşların büyücülerin yardımcısı olduğuna inanılır. Bu nedenle birçok kızılderili toteminde baykuş motifine rastlamak münkündür.
Kuşları içerisinde maviyi gören tek kuş, Baykuş'tur.

Atina Şehrinin kuruluşu

Atna şehrini yeni kurulmaktadır ve şehrin tanrısı kim olacağı söz konusu olur. Bütün Olimpos tanrıları bir araya gelirler. Çeşitli yarışmalar sonucunda iki tanrı kalır. Bu iki tanrı Poseidon ile Atehnadır. Jüri tanrılar ve şehre en büyük hediyeyi verecek olanı şehrin tanrısı seçeceklerini belirtirler. İlk olarak kendinden emin Poseidon öne çıkar. Üç başlı mızrağını yere vurur ve yer yarılarak bir at ortaya çıkar. Poseidon atı herkese göstererek "Bu evcil bir attır, insanı yorulmadan istediği her yere götürür, onun yüklerini taşır."der. Bütün tanrılar büyülenmiştir bu hayvan karşısında. Athena ise küçük bir gülücük atar ve ünlü mızrağının yere saplar. Mızrağın saplandığı yerden bir filiz çıkar ve büyür büyür çok güzel bir zeytin ağacı olur. "Bu da zeytin ağacıdır. Meyvesi olan zeytinin saymakla bitmeyen özellikleri vardır. Zeytini insanlar yiyebilirler, yemeklerine katabilirler. Yağını yapıp,yakarlar, geceleri aydınlatırlar. Yemeklere dökerler, çok güzel lezzetler elde ederler. Aynı zamanda bozulmaz, ve bozulmasını istemedikleri yiyecekleri saklarlar. Ve böyle faydaları daha da sayılabilir." der zeki tanrıca. Bütün tanrılar bakakalmıştır bu ağaca. Hepsi tebrik eder Athena'yı, artık şehir ona ayıttır. Şehrin ismine de Atina denecektir bundan sonra. Poseidon ise, belki de bir tanrıcaya yenilmekten , tüm siniriyle üç başlı mızrağını dağa fırlatır. Dağa saplanır mızrak, hala mızrağın izinin orda olduğu söylenir. Ayrıca Athena'nın o meşhur ağacının da Atina'daki akropoliste portikonun yanında duran zeytin ağacı olduğuna inanılır.

Avrupa, Asya ve Afrika'nın birçok bölgelerine yayılmış olan Romalılar baykuş hakkında Babilliler ve Mısırlılar zamanında kalan görüşleri benimsediler ve kuşu bir uğursuzluk sembolü olarak kabul ettiler. Hatta daha da ileri giderek uğursuzluğu savuşturmak için yakaladıkları baykuşları yakmaya, küllerini nehirlere savurmaya başladılar.

Romalılara göre baykuş ölüler diyarından geliyordu ve yakın bir ölümün habercisiydi. Sezar öldürülmeden az önce de baykuşların haykırışları duyulmuştu. Romalılar Avrupa'nın orta kesimlerine yayıldıkça kendi düşünce ve kültürlerini de beraberlerinde taşıdılar. Aslında taşıdıkları daha önce etkilenip benimsedikleri Babil ve Mısır kültürlerinin kalıntılarıydı.

Günümüzde Avrupa ve İngiliz kültüründen geliştiği sanılan birçok folklorik inanışın kökeninde Romalıların zaptettikleri yerler arasında taşıdıkları inanış ve davranış biçimleri vardır. Babilliler ve Mısırlılar için baykuş nasıl bir uğursuz yaratıksa, şeytan ve ölüm nasıl geceleri ortaya çıkıyorsa Avrupa ve İngiliz kültürlerinde de öyledir. Roma ordularının ulaşamadığı kuzey bölgelerinde ise baykuş hala bir uğur sembolü olarak kabul edilir.
 

HARBİCİ

SERKAN
Kullanıcı
Katılım
9 Kasım 2012
Mesajlar
3,702
Beğeni
4,007
Puanları
113
Cevap: Baykuş

paylaşım için teşekkürler usta emeğine sağlık.
 

BoZKurT

"R@m@z@n"
Forum Düzeni
Katılım
22 Mart 2012
Mesajlar
9,504
Beğeni
16,962
Puanları
113
Konum
İstanbul
Cevap: Baykuş

s.a

cantar usta emeğine sağlık,güzel konu olmuş.
 

avcı

Kullanıcı
Katılım
14 Kasım 2012
Mesajlar
49
Beğeni
6
Puanları
8
Konum
Kars
Cevap: Baykuş

Elinize sağlık ustam. Çok teşekkürler.
 
Üst