BESMELE | Define işaretleri ve anlamları

BESMELE

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,767
Beğeni
22,134
Puanları
113
Konum
Erzincan
BESMELE
Hasan hoca Ramazan ayı dolayısıyla diyanetin görevlisi olarak üçüncü defa İsveç'e gitmiş,ve görev yapacağı camiyi bulup kalacak yeri öğrenip yerleşmiş; Daha sonra da oradaki türk aileler hakkında cemaatten bilgi alıp kendince bir program yapmıştı.
Her gün bir aileye ziyarete gidip hem sohbet edip hemde iftara katılacak şekilde oradaki cemaatle kime hangi gün gidileceğini ve ev halkının da önceden haberdar edilmesini ister.
Aradan bir hafta geçer ve Ahmet Bey'in evine misafir olur.iftardan sonra camiye Ahmet ile gidip akşam namazını müteakip yatsı ve teravih namazından sonra tekrar Ahmet Bey'in evine gidip sohbete başlar.
Bir süre sonra evin büyük oğlu İbrahim yanında aileden ve Türk olmadığı her halinden belli olan biz kız ile odaya girip selâm verir.
Hoş beşten sonra hasan hocaya bu benim kız arkadaşım Alice diye tanıtır. Epeyce dilimizi öğrettim ve İslam dini konusunda kafasındaki sorulara tam açıklık getiremedim sanırım. Ben sadece bildiğim kadarıyla anlattım ve kaynak kitaplar alarak araştırmasını saglasam da; Kafasında hâlâ bazı soruların yerli yerine oturmadığını söylediği için yanınıza getirdim der.
Kısa bir sessizlikten sonra Alice ilk olarak sizin kitabınız neden besmele ile başlıyor diye ilk sorusunu sorar.
Hasan hoca hiç beklemediği bir soru sorulunca hem şaşırır,hemde çok sevinerek, önce Allah'ın esmalarını açıklar ve besmeledeki iki esmayı; Yani Rahman ve Rahim sıfatlarını çok güzel bir şekilde açıklar ve Alice bu açıklamalar karşısında oldukça memnun olur.
Sonra neden İslam'a girince örtünmesi gerektiğini sorar. Hasan hoca öyle güzel izah eder ki örtünmenin ne demek olduğunu,Alicenin dudaklarından gayri ihtiyari şu cümle dökülür. Demek ben bu dünyadaki en değerli hazineyim ve en güzel şekilde saklanıp korunmalıyım.hem sadece sahibine ait ve onun tasarrufunda ve asla başkası kullanamaz der.bu ne güzel bir kanun,bu ne güzel bir koruma yöntemi diyerek susar.
Sohbet geç saatlere kadar uzar ve Alice hocam telefon numaranızı verseniz de aklıma gelen soruları size sorsam der ve hocanın telefon numarasını alır ve daha ailemi ikna etme işim var diyerek ayrılır.
Aslında Alice ailenin tek çocuğu ve günler öncesinden restini çekince ailesi evlatlarını tamamen kaybetmemek için her görüşüne rıza göstermek zorunda kalmışlardı. Tersine bir davranış kızlarını ömür boyu kaybetme riski taşıdığını çok iyi biliyorlardı. Çünkü Alice asla sözünden dönmeyen bir karaktere sahipti.
Hasan hoca tam yatağa girerken telefonu çaldı. Baktı yabancı numara! Açınca Alice kendini tanıtınca, buyur kızım diye cevapladı. Alice hocam İslam tüm yaşamınıza müdahale eder demiştiniz; ben şimdi tuvalete gideceğim!.. onadamı karışıyor deyince, elbette karışıyor diyerek tuvalet adabını ve yapması gerekenleri söyleyip telefonu iyi geceler dileyerek kapatır.
Aradan ne kadar süre geçer bilinmez , geç bir saatte tekrar telefon çalar ve bakar aynı no. Hoca içinden galiba bize uyku yok diyerek telefonu açar.
Buyur kızım deyince Alice hocam yatmamıza da mı karışır diye sorar.,hoca elbette deyip mümkünse abdest alıp sağ yanı üzere ayaklarını hafif karnına doğru büküp,sağ elini de yanağının altına koyup besmele çekip dua ile yatmasını söyler ve Alice teşekkür edip telefonu kapatır.
Bayrama bir hafta kala Alice telefon edip hocam kadir gecesi şehadet getirip müslüman olmak istiyorum deyince, dünyalar hasan hocanın olur. O güzel gece geldiğinde camide o gecenin feyzi ve bereketinden başka Alicenin müslümanlıga geçecek olması cemaati oldukça memnun etmiştir.
Tüm formaliteler yerine getirilir ve Alice kızımız müslüman olarak yeni bir hayat yoluna girer, ismini de Zeynep olarak değiştirir.
Hasan hoca bu güzel olaydan sonra cemaatten helallik isteyerek bayramdan sonra Türkiye'ye döneceğini söyleyince!..
Zeynep kızımız hocanın yanına yaklaşarak ama hocam bizim bayramdan bir hafta sonra ibrahimle dini nikahimiz var, düğünü yazın Türkiye'de İbrahim'in memleketinde yapacağız, lütfen nikahımızı siz kıyın deyince, hasan hoca pekala Zeynep kızım der.
Nihayet o gün geldiğinde damat beyin evinde Zeyneb' in anne ve babası .İbrahim'in de bir kaç yakın akrabası dışında sadece hasan hoca vardır.
Salonun ortasına bir masa kurulmuş İbrahim ve Zeynep salona diğer odadan girince hoca, zeynebin anne babası dahil herkes ipnotize olmuş gibi zeynebe bakarlar. Aman Allah'ım tesettür bir insanı bu kadar değiştirip bu kadar güzelleştirirmi diye içlerinden geçirirler.
Önce Zeynep sonra da İbrahim masaya oturduktan sonra şahitler huzurunda nikah akdine başlayan Hasan hoca, duadan sonra, önce zeynebe Ahmet oğlu ibrahimi kocalığa kabul ediyormusun deyince!..
Zeynep edeple ellerini masanın üzerinden indirip dizlerinin üzerine koyarak başı eğik bir şekilde BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM der ve sonra da heyecanla kendi lisanıyla Evet der.
Hoca şaşkın,hane halkı şaşkın . Hasan hoca bir süre kendine gelip konuşamaz. Kızım sadece evet desen de nikahın olurdu deyince;
Zeynep oradakilerin ağlamasına sebep olan şu cümleyi söyler.
Hocam siz her hayırlı işinizden önce BESMELE çekin dediniz. Soruyorum size benim hayatımda bundan daha hayırlı ,bundan daha güzel ne olabilir deyince.
Hasan hoca vallahi hayatımda kendi çocuklarım dahil yüzlerce nikah kıydım hiç bunun kadar güzel nikah kıymadım Allah'ın bir emri olan nikah akdine şahit olmadım. Kızım Zeynep sen bizim gibi değil tepeden tırnağa imana bürünmüşsün diyerek ağlamaya devam eder. Bir süre sonra ev halkına dönerek keşke bende dinimi tam bunun gibi tüm iliklerime kadar hissedip yasayabilseydim der ve ağlar ağlar ağlar.
NOT: Bu olay gerçek olup sadece isimleri değiştirilerek sunulmuştur. Umarım kendi imanımızı az da olsa muhakeme ederiz diye düşünüyorum. Saygılarımla Allah'a emanet olun.
Ahmet kılılı
 

Deli Fırat

USTA
Super Moderatör
Katılım
21 Temmuz 2017
Mesajlar
5,162
Beğeni
13,502
Puanları
113
Emeğine yüreğine sağlık kıymetli ustam keşke bizde dinimizi ve ibadetlerimizi bu melek gibi iliklerimize kadar hissedip yaşasaydık
 
Üst