Cennetin Nimetleri ve Özellikleri | Define işaretleri ve anlamları
  • Hoş Geldin Ya Şehr-î Ramazan

Cennetin Nimetleri ve Özellikleri

BoZKurT

"R@m@z@n"
Forum Düzeni
Katılım
22 Mart 2012
Mesajlar
9,445
Beğeni
16,683
Puanları
113
Konum
İstanbul
1) “Rabbınızdan gelecek olan mağfirete ve takva sahipleri için hazırlanan genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşun.”
Âl-i İmran 133
2) “Hâlbuki kitab ehli, iman etmiş ve sakınmış olsalardı, onların kötülüklerini örter, onları nimeti bol olan cennetlere sokardık.”
Maide 65
3) “Ey insanlar! Rabbınızdan bir mağfirete ve genişliği gök ve yerin genişliği olup, Allah’a ve Rasulüne iman edenler için hazırlanan cennete kavuşmak için yarış edin. Bu Allah’ın dilediğine vermek istediği bir lütuftur. Allah büyük lütuf sahibidir.”
Hadid 21
4) “Allah’dan sakınanlar ise, cennetlerde ve pınar başlarındadır.”
Hicr 45
5) “Onlara selametle ve güven içinde oraya girin denir.”
Hicr 46
6) “Göğüslerindeki kini çıkarıp attık. Birbirinin kardeşleri olarak karşılıklı sedirler üzerindedirler.”
Hicr 47
7) “Orada onlara hiçbir güçlük dokunmaz. Oradan çıkarılacak da değillerdir.”
Hicr 48
8) “Cennette sana ne acıkma vardır, ne de çıplak kalma.”
Ta-Ha 118
9) “Orada ne susarsın, ne de güneş altında kalırsın.”
Ta-Ha 119
10) “De ki: Şimdi bu mu hayırlıdır, yoksa Allah’dan sakınanlara vadolunan ve onlar için bir mükâfat ve varılacak yer olan ebedi cennet mi?”
Furkan 15
11) “Orada diledikleri her şey, ebedi oldukları halde Rabbının kendisinden istenen bir vadi olarak onlarındır.”
Furkan 16
12) “Cennet ehlinin ise, o gün kalacakları yer daha hayırlı, dinlenecekleri mekân daha güzeldir.”
Furkan 24
13) “Orada ebedidirler; kalınacak ne güzel bir yer ve makam!”
Furkan 76
14) “İman edenler ve salih amel işleyenler cennet bahçelerinde neşelenirler.”
Rum 15
15) “Bu mirasa konanlar Adn cennetine girerler. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Oradaki elbiseleri de ipektir.”
Fatır 33
16) “Derler ki: “Korkuyu bizden gideren Allah’a hamd olsun. Şüphe yoktur ki Rabbimiz çok bağışlayıcıdır; çok ihsan edicidir.”
Fatır 34
17) “Çünkü lütfu ile bizi temelli kalınacak olan cennete yerleştirecek olan O’dur. Bize arada ne bir yorgunluk dokunur, ne de bir usanç gelir.”
Fatır 35
18) “O gün cennet ehli zevk ile meşguldür.”
Yasin 55
19) “Onlar ve eşleri gölgeliklerde, süslü sedirler üzerinde yaslanmışlardır.”
Yasin 56
20) “Orada onlar için meyvalar vardır; onlar için istedikleri her şey vardır.”
Yasin 57
21) “Bir de, çok merhametli olan Rab’dan sözlü selam...”
Yasin 58
22) “Aralarında, içenlere lezzet veren, bembeyaz kaynaktan doldurulmuş kadehler dolaştırılır. O ne baş ağrısı verir, ne de ondan sarhoş olurlar.”
Saffat 45, 46, 47
23) “Yanlarında da, sanki hiç el değmemiş yumurta renginde, gözlerini yalnız kendilerine çevirmiş güzel gözlü eşler vardır.”
Saffat 48, 49
24) “Orada sedirlere yaslanmış olarak çeşitli meyveler ve içecekler isterler.”
Sad 51
25) “Yanlarında, gözlerini çevirmiş yaşıt olan kadınlar vardır.”
Sad 52
26) “İşte bu, hesap günü için size vadolunandır.”
Sad 53
26) “Şüphesiz ki bunlar tükenişi olmayan rızıklardır.”
Sad 54
27) “Rabları onlara, kendi katından bir rahmet, bir hoşnudluk ve içinde hiç tükenmeyecek nimetler bulunan cennetler müjdelemektedir.”
Tevbe 21
28) “Orada daimi ve ebedidirler. Şüphesiz en büyük mükâfat Allah katındadır.”
Tevbe 22
29) “Fakat Rablarından korkanlar için, cennette altından ırmaklar akan kat kat inşa edilmiş odalar vardır.”
Zümer 20
30) “Kim bir kötülük işlerse, ancak misliyle cezalandırılır. Erkek veya kadın, mü’min olarak, kim de bir iyilik işlerse, işte bunlar, içinde hesapsız rızıklanacakları cennete girer.”
Mü’min 40
31) “Zalimleri, işledikleri şeylerin azabından korkan kimseler olarak görürsün ki, bu mutlaka onların başına gelecektir. İman edenler ve salih amel işleyenler ise cennet bahçelerindedirler. Onlar için Rabları katında diledikleri her şey vardır. Bu büyük bir lütuftur.”
Şura 22
32) “Önlerinde altın kadehler ve tepsiler dolaştırılır. İçlerinde nefislerinin çektiği, canlarının ve gözlerinin hoşlandığı her şey vardır. Siz orada ebedisiniz.”
Zuhruf 7
33) “Yapmış olduklarınıza karşılık size miras bırakılan cennet işte budur. Sizin için orada yiyeceğiniz pek çok meyveler vardır.”
Zuhruf 72, 73
34) “Allah’dan korkanlara vadolunan ve içinde tadı ve kokusu değişmeyen sudan, tadı bozulmayan sütten, içenlere lezzet veren şaraptan ve süzme baldan ırmaklar, her çeşit ve Rablarından mağfiret bulunan cennetteki bir kimse, ateşte daimi olan, kaynar su içirilip de bağırsakları parça parça dökülen kimse gibi midir?”
Muhammed 15
35) “Orada diledikleri her şey vardır; yanımızda da fazlası.”
Kaf 35
36) “Allah’dan sakınanlarda, Rablarının kendilerine verdikleriyle ve kendilerini cehennem azabından koruması sebebiyle sevinçli bir halde cennetlerde ve nimetler içindedirler.”
Tur 17, 18
37) “Onlara denir ki: “Dünyada işlemiş olduklarınıza karşılık sıra sıra dizilmiş olan sedirlere dayanmış olduğuz halde afiyetle yeyin ve için. ”Ayrıca onları hûrıiyn ile evlendiririz.”
Tur 19, 20
38) “İman edip de zürriyetlerinin imanda kendilerine tabi oldukları kimselere, zürriyetlerini de katarız. Amellerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Her kişi kendi kazandığıyla tutulur.
Tur 21
39) “Onlara canlarının çektiği şeylerden meyve ve eti bol bol veririz.”
Tur 22
40) “Orada bir kadeh çekiştirirler ki, bunda ne bir saçmalık ve ne de günah vardır.”
Tur 23
41) “Etraflarında kendilerine has dizilmiş inciler gibi gılmanlar dolaşır. Birbirlerine dönüp sorarlar.”
Tur 24, 25
42) “Derler ki: Önceden biz kendi ailemiz içinde geleceğimizden korkardık. Fakat Allah bize lütfetti ve kavurucu ateşin azabından bizi korudu. Biz önceden de ona ibadet ederdik. Çünkü o ihsanı boldur; çok merhametlidir.”
Tur 26, 27, 28
43) “Bunların çoğu evvelkilerden, azıda sonrakilerden olup mücevherlerle örülmüş sedirler üzerinde karşılıklı yaslanmışlardır.”
Vakıa 13, 14, 15, 16
44) “Ölümsüzlüğe erişmiş gençler, baş ağrısı vermeyen şarap kaynağından doldurulmuş testiler, ibrikler, kadehler, beğenecekleri meyveler ve arzu ettikleri kuş etleriyle çevrelerinde dolaşırlar.”
Vakıa 17, 18, 19, 20, 21
45) “Dünyada iken işlemiş oldukları iyi amellerine mükâfat olmak üzere, saklı kalmış inciler gibi iri gözlü huriler onlarındır.”
Vakıa 22, 23, 24
46) “Orada “selam selam” sözünden başka ne boş nede günaha sokacak bir söz işitirler. O meymenetli olanlar, ne mutludur o meymenetliler.”
Vakıa 25, 26, 27
47) “Onlar dikensiz sedir ağaçlarının, dalları meyve dolu muz ağaçlarının, uzanmış gölgelerin, akıp duran suların, arkası kesilmeyen ve yasaklanmayan pek çok meyvenin bulunduğu cennetlerde, yükseltilmiş döşeklerdedir.”
Vakıa 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34
48) “Biz oradaki kadınları meymenetliler için yeniden hazırladık. Onları bakire ve eşlerine sevgiyle bağlı yaşıtlar kıldık.”
Vakıa 35, 36, 37, 38
49) “Artık o meyveleri kolayca toplanabilecek yüksek bir bahçede hoşnut edici bir yaşayış içindedir. Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık afiyetle yeyin ve için.”
Hakka 21, 22, 23, 24
50) “İyiler ise karışımı kâfur olan bir tastan içerler. O kâfur bir pınardır ki, onu diledikleri yere fışkırtıp akıtan Allah’ın kulları içerler.”
İnsan 5, 6
51) “Sabretmiş olmaları dolayısıyla onları cennetle ve ipekle mükâfatlandırır.”
İnsan 12
52) “Cennette sedirlere yaslanmış olarak, ne yakıcı güneş görürler; nede dondurucu soğuk.”
İnsan 13
53) “Ağaçların gölgeleri üzerlerine yaklaşmış, meyvelerini toplamak kolaylaştırılmıştır.”
İnsan 14
54) “Çevrelerinde gümüşten kaplar ve billur kâseler dolaştırılır. Gümüşten yapılmış billurlardır ki, onları ölçülü bir şekilde dolaştırırlar.”
İnsan 15, 16
55) “Orada karışımı zencebil olan bir kâseden içirilirler. O da cennette bir pınardır ki ona selsebil denir.”
İnsan 17, 18
56) “Çevrelerinde ebedileşmiş gençler dolaşırlar; onları gördüğün zaman saçılmış inci sanırsın. Zaten cennette neye baksan bir nimet ve büyük bir mülk görürsün.”
İnsan 19, 20
57) “Üzerinde yeşil ipekten ince ve kalın elbiseler vardır. Gümüş bilezik takınmışlardır; Rabları onlara tertemiz bir içki içirir.”
İnsan 21
58) “Onlara denir ki: “İşte bu sizin mükâfatınızdır. Dünyadaki çalışmalarınız şükre değer bulunmuştur.”
İnsan 22
59) “Onlara “dünyada işlemiş olduklarınıza karşılık afiyetle yeyin ve için” denir. Biz iyilik edenleri, şüphesiz böyle mükâfatlandırırız.”
Mürselat 43, 44
60) “Allah’dan korkanlar için ise; kurtuluş vardır; bahçeler, bağlar, göğüsleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar, dolu dolu kadehler vardır. Orada boş ve yalan söz işitmezler. Bunların hepside Rabbınızdan, yeter bir bağış olmak üzere mükâfat olarak verilir.”
Nebe 31, 32, 33, 34, 35, 36
61) “Şüphe yoktur ki iyiler, nimet cennetinde ve sedirler üzerinde nimetleri seyrederler.”
Mutaffifîn 22, 23
62) “Onları yüzlerindeki nimet pırıltısından tanırsın.”
Mutaffifîn 24
63) “Onlara, bitimi misk kokan, mühürlü halis bir şarap içirilir. Yarışanlar işte bunun için yarışsınlar.”
Mutaffifîn 25, 26
64) “Bu şarabın karışımı, cennette gözdelerin içtiği yukarıdan akan bir kaynaktır.”
Mutaffifîn 27, 28
65) “Yüzler vardır, o gün pırıl pırıl.”
Ğaşiye 8
67) “Dünyadaki amelleri dolayısıyla hoşnuttur.”
Ğaşiye 9
68) “Cennette yüksek derecelerdedir.”
Ğaşiye 10
69) “Orada boş söz işitmezler. Orada akan kaynaklar vardır.”
Ğaşiye 11, 12
70) “Yüksek sedirler, önlerine konmuş kaplar, sıra sıra yastıklar ve serilmiş halılar varıdır.”
Ğaşiye 13, 14, 15, 16
 
Üst