Hesapta Var Bilesiniz | Define işaretleri ve anlamları

Hesapta Var Bilesiniz

Kafkaslı

Vip Üye
Katılım
3 Nisan 2013
Mesajlar
1,080
Beğeni
3,520
Puanları
113
Kûr’an-ı Kerim A’raf sûresinin 6. ayeti kerimesinde şöyle buyuruyor: “Biz kendilerine peygamber gönderilen kimseleri ve peygamberleri sorgulayacağız.”
Yine şöyle buyurulmaktadır:”Yaptığınız amellerden mutlaka sorgulanacaksınız.” (Nahl: 93)
Bir başka ayette ise şöyle buyurulmaktadır: “Kim zerre kadar bir hayır işlerse onu görür ve kim zerre kadar şer ve kötülük işlerse o da onu görür.” (Zilzal:7-8 )
Evet bu ayetlerde açıklanan şey genel kaidedir. Ancak bazen yapılan bir amel o kadar değerli olur ki kötü amelleri bağışlatır ve yok eder. Bazı ameller de (Allah Korusun) o kadar kötü ve çirkef olur ki insanın yaptığı bir takım iyi amelleri bile yok eder
Kûr’an-ı Kerim şöyle buyurmuştur: “İçinizde olanları açığa vursanız da, saklasanız da Allah onlardan ötürü sizden hesap soracaktır.” (Bakara: 284)
Evet Allah-u Teala hatta dış görünümü olmayan ve sadece insanın iç dünyası ve niyetiyle ilgili olan günahlardan dahi insana hesap soracaktır. Şirk, riyakarlık, hakkı gizlemek ve gibi.

Kûr’an-ı Kerim Hz. Lokman’ın dilinden oğluna yaptığı vasiyetlerden birisini şöyle naklediyor:
“Ey oğlum (yaptığın iş) gerçekten bir hardal tanesi ağırlında olsa da (bu), ister bir kaya parçasının (arasında), veya göklerde veya yerde (nerede olursa) olsun Allah onu (kıyamet gününde) getirip (önüne hazır edecek ve karşılığını verecektir). Hiç şüphesiz Allah latif ve her şeyden haberdar olandır.”(Lokman: 16)
Evet amelin küçüğü, uzaklığı, gizliliği veya karanlıkta olması hiçbir zaman onu Allah’ın bilgisinden uzak tutmaz. O her şeyi, her şekliyle her zaman bilir.
Burada Kûr’an’da geçen ve zahirden hesap sorulmayacağı anlaşılan iki ayetin gerçek tefsirini verip geçeli
Kasas sûresinin 78. ayetinde şöyle buyuruyor: “Günahkarlara yaptıkları günahlar sorulmaz.”
Bu ayet Karun’dan bahsederken, zamanın Karun’larına bir uyarı ve ikazdır. Ey Karunlar elinizde fırsat varken gafleti bırakın ve yanlış yoldan geri dönün; zira Allah’ın kahr-u gazabına müptela olduktan sonra artık ne bir mazeretiniz olup olmadığı sorulur, nede tevbeniz kabul edilir. Evet bu ayet ahiretle değil, dünya ile ilgili bir ayettir. Dönüş ve tevbe zamanı geçtikten sonra artık zalimlere bir şey sorulmadan helak edileceklerini açıklamaktadır. Ahiretteki hesapla ilgili değildir.
Rahman sûresinin 39. ayetinde ise şöyle buyurmaktadır: “O gün (kıyamet gününde) insan ve cinlere hesap sorulmaz.”
Bazı hadislerde bu hadis şöyle açıklanmıştır: kıyamet gününün değişik menzilleri vardır ki bunların bazısında yoktur. İşte bu ayet sorgulama olmayan menzillerle ilgilidir
Kıyamet gününde asıl hesap soracak ve sorgulayacak olan Allah-u Teala’dır. Enbiya sûresi 47. ayette şöyle buyuruyor: “Hesap görücüler olarak biz yeteriz.” Öyle bir sorgulayıcı ve hesap görücüdür ki, bir taraftan şefkatli diğer taraftan ise her şeyi en ince noktalarına kadar bilen ve bunu en süratli bir şekilde yapmaya muktedirdir. Evet şöyle buyuruyor bir başka ayetinde: “O hesap görücülerin en süratlisidir.” (Enam: 62)
Birisi Hz. Ali (a.s.)a:”Allah bunca insanın hesabını nasıl soracak?” diye sorunca, imam (a.s.) şöyle buyurdu: “Bütün insanları rızıklandırdığı gibi, onları hesaba da çekecektir.” (Nehc-ül Belağa)
Burada bir soruya cevap vermemiz gerekir; o da şudur: “Eğer Allah-u Teala süratle hesap görücüyse veya hadislerde geçtiği gibi bütün insanların hesabı Allah’a göre bir göz kapayıp açma kadar bile sürmez ise neden bazılarının hesabının uzun süreceğini de yine hadislerde okuyoruz? Cevabı şudur ki: hesabın uzaması hesap görücünün zaaf ve güçsüzlüğünden değil hesap verenin cevabının uzun sürmesinden kaynaklanacaktır. Yani uzun hesap vermenin kendiside bir nevi ceza mahiyeti taşımaktadır.
Bazı hadislerde ise Allah-u Teala’nın kendisine ait olan bu yetkiyi her ümmetin kendi ilahi rehberine bırakacağını beyan etmektedir. Nasıl ki bir fiili sebepler vasıtasıyla gerçekleştirmektedir. Mesela insanların canını almayı meleklere bıraktığı gibi. Mesela bir rivayette Allah-u Teala’nın peygamberlerden, peygamberler vasilerinden ve vasi ve imamların ise ümmetlerden hesap soracağı ve onları sorgulayacağı belirtilmektedir.
Bir diğer rivayette imam Sadık (a.s.)dan şöyle nakledilmiştir: “Kıyamet günü olduğunda Allah bizi şialarımızın hesabıyla görevlendirecektir.” (1)
İmam Musa Kazım (a.s.)dan nakledilen bir hadiste ise şöyle geçmektedir: “İnsanları sorgulama ve onların hesabını görme görevi biz (Ehl-i Beyt) imamlarının üzerinedir.” (2)
İmam Sadık (a.s.)dan bir diğer hadiste ise şöyle nakledilmiştir: “Her grubun hesabını görmek o grubun kendi zamanının im***** aittir.” (3)
O gün insanı sorgulayacak bir diğer şey ise insanın kendi nefsi ve vicdanıdır. Kûr’an’da bu konuda şöyle buyurulmaktadır: “Bugün sana hesap görücü ve sorgulayıcı olarak kendi nefsin (vicdanın) yeter.” (4)
İmam Sadık (a.s.)dan şöyle rivayet edilmiştir: “İnsan yaptığı amelleri öylesine hatırlayacaktır ki sanki o anda onları yapmıştır. Bu yüzden hayret, şaşkınlık ve korku içerisinde şöyle derler; (5)
Evet biz ilahi mahkemeden önce kendi vicdan mahkememizde mahkum olacağız. Allah o hassas günde bize kendi adaletiyle değil, lütuf ve merhametiyle davransın. Amin.

__________________
 

A21MEDLi

Admin
Katılım
11 Eylül 2011
Mesajlar
4,025
Beğeni
9,205
Puanları
113
Amin inşallah
 
Üst