Hz. Ammar Ibni Yâsir (r.anh) | Define işaretleri ve anlamları

Hz. Ammar Ibni Yâsir (r.anh)

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,767
Beğeni
22,134
Puanları
113
Konum
Erzincan

Hz. Ammar İbni Yâsir (r.anh)

Ammar İbni Yâsir radiyallahu anh imanda azmin ve sebâtin sembolü bir yigit!.. inancı uğruna gösterdiği fedakârlıklar, islâm’ın yüceliğinidn bir vesikası olan kahraman!... Fedakârlığın imanın özü olduğunu gösteren ilk şehid çocuğu... Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin; “Cennet üç kişiye müstaktır. Ali, Ammar ve Selman.” iltifatına mazhar cennetlik bir insan!...

Babası Yâsir, Yemen’li Kahtânî kabilesinin Ans kolundandır. Kaybolan kardeşini aramak için Mekke’ye geldi. Benî Mahzum kabilesinden Ebû Huzeyfe İbni Mugire’nin himayesine girdi. Sümeyye adındaki câriyesi ile evlendi. Bu evlilikten Ammar dünyaya geldi.


Ebu’l-Yekzan künyesiyle anılan Ammar İbni Yâsir, Erkam’ın evinde Suheyb ile birlikte otuzuncu müslüman olarak islâm’la şereflendi. Kısa bir müddet sonra babası Yâsir ve annesi Sümeyye hatun da müslüman oldular.


İslâm’ın ilk günleri zorlu günlerdi. İlk müslümanlar da zor zamanı yaşayan insanlardı. Zira müşrikler islâm’a girenleri tehdit eder, himâyesiz kimseleri de işkence altında inletirlerdi. Yâsir ailesi bu iniltileri bu acıları gönüllerine gömen ve müşriklerin en ağır işkencelerine karşı kahramanca direnen yiğitlerdir. Kalbi kararmış, gözü dönmüş, zâlimler Yâsir ailesine akla-hayale gelmeyecek cehennemî işkenceler yaptılar. Güneşin en kızgın saatlerinde üçünü birden çölün kavurucu kumlarına gömdüler. Üzerlerine, derileri kavlatan kor parçası kayaları koydular. Fakat kalblerinden imanlarını alamadılar.


Fahr-i Kâinat sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz her gün Yâsir ailesinin yanına giderdi. Onlara manevî kuvvet, rûhî direnç verirdi. Bir ziyaretinde Ammar (r.a.) Resûl-i Ekrem (s.a.) Efendimize: “Yâ Rasûlallah işkence son haddine vardı.” dedi: iki Cihan Güneşi Efendimiz de ona: “Sabret ey Ebü’l-Yekzan!... Sabrediniz ey Yâsir ailesi!.. Size vadedilen yer Cennettir.” buyurdu. Onlara yüce hedefler göstererek acılarına, dertlerine ortak oldu.


Yine birgün Resûl-i Ekrem (s.a) Efendimiz, Ammar (r.a)’ın yanına uğradı. Ateşle dağlayarak ona azap ettiklerini gördü. Mübarek eliyle başını sıvazladı ve: “Ya Rab!.. Bu ateşi İbrâhim’e berd ü selâm buyurduğun gibi Ammar’a da serin ve zararsız eyle.” diye dua etti.


Ne dehşet verici, ne yürek dağlayan bir hadise!.. Hangi yürek dayanabilir buna?.. Amma ilâhî irâde böyle... Kader çerçevesi böyle çizilmiş... Bir mücâdele vermek gerekiyor... Allah Teâlâ kulunda bu gayreti görmek istiyor... Buyuruyor ki: “Yoksa Allah içinizden cihad edenleri belli etmeden, sabredenleri ortaya çıkarmadan cennete gireceğinizi mi sandınız?” (Al-i imran: 142)


“İnsanlar, imtihandan geçirilmeden sadece iman ettik demeleriyle bırakılacaklarını mı sandılar?” (Ankebût; 2)


Yâsir ailesi gün geçmezdi ki işkenceye tâbi tutulmasın. Müşrikler, Sümeyye hatunu iki devenin arkasına bağlayarak yerlerde sürüklediler. Ebu Cehil ve avânesi, kamçı vurarak işkence ettiler. O gün anne ve babası ikisi birden şehadet şerbetini içti. Tenleri kızgın çölde kaldı. Ruhları ise Cennete uçtu.


İslâm’in ilk şehidleri olarak tarihe geçen Yâsir ailesi kıyamete kadar gelecek mü’minlere bu davranışlarıyla tükenmeyen bir şeref, bir asâlet bıraktılar.


Ammar (r.a) kendine yapılan zulüm ve cefaya direnmeğe devam etti. Birgün yine ona aklını kaybedesiye, soluğu kesilinceye, derileri soyuluncaya kadar çok ağır işkence yaptılar. Putlarını hayır ile yâd etmedikçe bırakmayacaklarını söylediler. O da ölümden kurtulmak için onların istedikleri şekilde Lât ve Uzza lehinde zarûreten konuşmak zorunda kaldı. Müşriklerin elinden kurtulur kurtulmaz doğruca Rasûlullah (s.a) efendimizin huzuruna vardı. Başından geçenleri ağlayarak anlattı. Efendimiz ona: “Bu sözleri söylerken kalbini nasıl buldun?” diye sordu. O da: “Kalbimde Allah’a imanda en ufak bir değişiklik olmadı.” dedi. Bu cevap üzerine Efendimiz (s.a): “Ammar’ı başından ayağına kadar iman kapladı. iman kemiklerine işledi.” buyurdu.


Gözyaşlarını mübarek elleriyle sildi. Kalbde iman yerleştikten sonra diliyle zarûrete binaen söylemenin imana zararı olmadığını hatta yine işkenceye uğrarsa aynı sözleri söyleyebileceğini ona su âyet-i kerime ile müjde verdi. Meâlen: “Kalbi imanla dolu olduğu halde inkâra zorlanan müstesna, inandıktan sonra Allah’ı inkâr edip gönlünü kafirliğe açanlara Allah’ın gazabı vardır. Büyük azâb da onlar içindir.” (Nahl suresi: 106)

O, ilk önce Habeşistan’a daha sonra Medine’ye hicret etti. Resûl-i Ekrem (s.a) efendimiz onu Huzeyfe İbni Yeman (r.a) ile kardeş ilan etti. Mescid-i Nebevi’nin inşâsında büyük gayretler gösterdi. İkişer ikişer kerpiç taşıdı. Efendimiz onu yüzü gözü toz içerisinde görünce: “Vah Ammar!.. Vah Ammar!.. Seni âsî bir topluluk öldürecek, sen onları cennete, onlar ise seni cehenneme davet edecekler.” buyurdu.


Ammar (r.a) Bedir’den itibaren bütün gazvelerde bulundu. Büyük kahramanlıklar gösterdi. Yemame savaşında kulağı kopmuş sallanırken o yigitçe savaşmağa devam etti. Dağılmak üzere olan orduyu: “Ey müslümanlar!.. Cennetten mi kaçıyorsunuz? Ben Ammar İbni Yâsir’im. Bu tarafa gelin.” diye haykırarak toparladı. Hz. Ömer (r.a) zamanında Kûfe’ye vali olarak gönderildi. Hz. Ali (r.a) devrinde Cemel ve Sıffin’de 93 yaşlarında çarpışırken şehid düştü. Hz. Ali (r.a.)’ın kıldırdığı cenaze namazından sonra oraya defnedildi.


O, uzun boylu, kara yağız, ela gözlü ve geniş omuzluydu. Son derece sâde ve nezih yaşadı. Hiçbir namazını kazaya bırakmadı. 62 hadis-i şerif rivâyet etti. Buhari’de geçen bir rivayeti şöyledir: “Üç şeyi nefsinde toplayan kimse imanın tamamını elde etmiş olur.


1- Kendi aleyhine de olsa insafı elden bırakmamak,

2- Herkese selâm vermek.

3-Fakir iken bile sadaka vermek.”


Cenab-ı Hak Ammar İbni Yâsir (r.a)’ın azim ve sebatini bizlere de lutfedip şefaatine nail eylesin. Amin.


Salih Aydın
 

Mirkut

Vip Üye
Katılım
3 Nisan 2016
Mesajlar
1,948
Beğeni
5,404
Puanları
113
ALLAH teala emeginizin bosa cikmasina izin vermesin. ALLAH azze ve celle ummeti muhammed den ve bilhassa bu yaziyi okuyanlardan razi olsun ecrimizi arttirsin.
Dunyadaki ilimlemri bilmek ogrenmek iyidir ALLAH azze ve celle nin emridir oku diye.
Bos ilimdende ALLAH c.c a siginiriz.
Fakat musluman icin en onemlisi once dinimizi arastirip kuran sunnet ve sahabelerin hayatlarini onlarada tabi olanlarin hayatlarini ogrenmemiz daha dogru olmazmi. Bu sitem degil aslinda neden boyle dusunuyorum bu yorumu yaziyorum, cunki sagolsun hocam guzel kunulara deginiyorsunuz ve bizler enaz 5 dakika ayirip okumuyoruz. Nasipten otesi yok.
 

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,767
Beğeni
22,134
Puanları
113
Konum
Erzincan
Mirkut ustam Allah cc. sizden de razı olsun inşAllah paylaşmış olduğum konular belki bir çok kardeşimizin bildiği konular dolayısıyla okumak zahmetine katlanmak istemiyor olabilirler veya benim dini konulardaki bilgim bana yeter fazlasına gerek yok düşüncesi hakim olabilir ne yapalım okuyandan da okumayandan da Allah cc. razı olsun acizane bir kardeşiniz olarak elimden geldiğince sitemizi ziyaret eden kardeşlerimize hizmet etme gayesindeyim her ne kadar dinimizin gereklerini bilsek te bilgilerimizi tazelemek lazım insanız dünya meşgaleleri bir hayli bizleri yoruyor mümince yaşama arzu ve iştiyakımızda zamanla gevşeme meydana gelebiliyor bu bakımdan mümkün mertebe dini konularda sohbete ihtiyaç var inşAllah katılımlarımız artarak devam eder hep birlikte istifade ederiz Mevlam cümlemizi sıratı müstakimden ayırmasın... amin.
 

MAVRAN

Super Moderatör
Katılım
31 Aralık 2014
Mesajlar
3,121
Beğeni
8,761
Puanları
113
Yaş
56
Konum
Trabzon_Kocaeli
Dostlar ALLAH Sizlerden her iki cihanda razı olsun. Sizi inşellah Cennetine koyar. Bir şeyi bilmek yetmiyor onu sürekli akılda tutmak hatırlamak gerekir. Elhemdulillah Müslümanım demek yetiyor mu. Yaşamak gerek her zaman akılda olmalı her zaman tedikde olmalı gevşemeye ve gevşeklige yer yok. Şu çok iyi bilinmelidir bu Din bize güller içinde sunulmadı Lacivert Dostumun paylaşımı yaşananlardan biri ne acılar ne zahmetler verildi ve bizlere geldi şimdi biz bu şartlar altında elimizde olanın kıymetini bilmiyoruz. ALLAH bizleri dekrardan bir sınava tabi tutmaz inşellah elimizde olanın kıymetini bilelim. Bütün dualara Amin der. Ellerinizden hasretle öperim. ALLAHIN SELAMI ÜZERİNİZE OLSUN. Bu fakierde dua edin inşellah.
 
Üst