...............................AĞA HABER AJANSI..........................
çiçek sanaçiçek sanaçiçek sanaçiçek sanaçiçek sanaçiçek sanaçiçek sanaçiçek sanaçiçek sana
İNŞALLAH GÜZEL CANIM TÜRKİYEM YAVAŞ YAVAŞ YER ALTI TARİHİ ZENGİNLİKLERİNİN KIYMETİNİ ANLACAK....
Küçükçekmece Gölü Havzasında yürütülen Bathonea Kazılarında, arkeoloji dünyasında ilgiyle karşılanan ve İstanbulun tarihinde yeni bir sayfa açacak kalıntılara ulaşıldı.
Kazılarda antik döneme ait büyük taşlarla oluşturulmuş düzenli bir su yolu ve dev bir sarnıç-havuz bulundu. Kocaeli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü, öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Şengül Aydıngün başkanlığında Kocaeli, İstanbul ile yabancı üniversitelerden bilim insanlarının katılımıyla süren Avcılar ve Küçükçekmece ilçeleri sınırları arasında kalan Küçükçekmece Göl Havzası/Bathonea Kazılarında ortaya çıkan sonuçlar İl Özel İdaresinde düzenlenen bir toplantıyla açıklandı. Kazı sonucunda tespit edilen bulgular bölgede bir antik kentin olabileceği ihtimalini güçlendiriyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı desteği yanında İstanbul Valiliği İl Özel İdaresince sağlanan geniş bütçeli ödenekle gerçekleşen kazılarda İstanbulun Romanın başkenti olmasının ardından inşa edildiği sanılan yeraltı su kanalları sistemi bulundu. İşçilik ve inşaat tekniği yönünden, bazı bölümleri Geç Roma dönemine ve bazı bölümleri daha da eskiye Roma imparatorluğu dönemine tarihlenen kanallar, hem burada yapılar topluluğundan oluşan büyük bir yerleşimin varlığını ispatlıyor. 7 bin metre küplük su hacmine sahip büyük sarnıç, Yrd. Doç. Aydıngünün açıklamalarına göre, 70 metresi kazılarak ortaya çıkarılan orijinal uzunluğunun 120 metreye kadar uzayacağı tahmin edilen, İmparator Konstantin ve dönemin önemli din adamlarının adını taşıyan damgalı tuğladan inşa edilmiş olan dev bir sarnıç-havuz. Kazıldığı ölçüleriyle 7 bin metre küplük su alabileceği hesaplanan sarnıcın yanı sıra yapılan çalışmalarda İstanbulun Romanın Başkenti olmasının ardından inşa edildiği sanılan yeraltı su kanalları sistemi de bulundu. Kazılarda ayrıca 5-6′ncı yyda yapılmış dini bir yapıya rastlanıldı, 1034 tarihli bir sikke de bulundu.
çiçek sanaçiçek sanaçiçek sanaçiçek sanaçiçek sanaçiçek sanaçiçek sanaçiçek sanaçiçek sana
İNŞALLAH GÜZEL CANIM TÜRKİYEM YAVAŞ YAVAŞ YER ALTI TARİHİ ZENGİNLİKLERİNİN KIYMETİNİ ANLACAK....

Küçükçekmece Gölü Havzasında yürütülen Bathonea Kazılarında, arkeoloji dünyasında ilgiyle karşılanan ve İstanbulun tarihinde yeni bir sayfa açacak kalıntılara ulaşıldı.
Kazılarda antik döneme ait büyük taşlarla oluşturulmuş düzenli bir su yolu ve dev bir sarnıç-havuz bulundu. Kocaeli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü, öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Şengül Aydıngün başkanlığında Kocaeli, İstanbul ile yabancı üniversitelerden bilim insanlarının katılımıyla süren Avcılar ve Küçükçekmece ilçeleri sınırları arasında kalan Küçükçekmece Göl Havzası/Bathonea Kazılarında ortaya çıkan sonuçlar İl Özel İdaresinde düzenlenen bir toplantıyla açıklandı. Kazı sonucunda tespit edilen bulgular bölgede bir antik kentin olabileceği ihtimalini güçlendiriyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı desteği yanında İstanbul Valiliği İl Özel İdaresince sağlanan geniş bütçeli ödenekle gerçekleşen kazılarda İstanbulun Romanın başkenti olmasının ardından inşa edildiği sanılan yeraltı su kanalları sistemi bulundu. İşçilik ve inşaat tekniği yönünden, bazı bölümleri Geç Roma dönemine ve bazı bölümleri daha da eskiye Roma imparatorluğu dönemine tarihlenen kanallar, hem burada yapılar topluluğundan oluşan büyük bir yerleşimin varlığını ispatlıyor. 7 bin metre küplük su hacmine sahip büyük sarnıç, Yrd. Doç. Aydıngünün açıklamalarına göre, 70 metresi kazılarak ortaya çıkarılan orijinal uzunluğunun 120 metreye kadar uzayacağı tahmin edilen, İmparator Konstantin ve dönemin önemli din adamlarının adını taşıyan damgalı tuğladan inşa edilmiş olan dev bir sarnıç-havuz. Kazıldığı ölçüleriyle 7 bin metre küplük su alabileceği hesaplanan sarnıcın yanı sıra yapılan çalışmalarda İstanbulun Romanın Başkenti olmasının ardından inşa edildiği sanılan yeraltı su kanalları sistemi de bulundu. Kazılarda ayrıca 5-6′ncı yyda yapılmış dini bir yapıya rastlanıldı, 1034 tarihli bir sikke de bulundu.