....….....…….....…......…..Kur'an-ı Kerim Nurdur........…...........
"Kur'an-ı Kerim apaçık bir nurdur, hikmet dolu bir öğüttür, en doğru yoldur."
Kur'an-ı Kerim, mucize kelamdır. O, manen öyle açık ve parlak bir nurdur ki bütün dünyayı aydïnlatmaya yeterlidir. Şöyle ki:
1 #### Kur'an-ı Mübin'e sarılanlar, kendilerini zulmetlerden kurtararak parlak bir şekilde hidayete kavuşurlar.
Kur'an, muhkem ayetleri içine alan, batıl akidelere engel olan ve binlerce hakikatı ihtiva eden öyle bir kitaptır ki, onu okuyanlar nice hikmetlere ve hakikatlere ulaşırlar. Ruhları ve kalpleri devamlı nurlanır. Kur'an-ı Kerim muhteşem bir saadet yoludur. Bu yolu takip edenler her türlü tehlikeden emin olarak selamet ve hidayete kavuşurlar. İşte Kur'an böyle mukaddes bir kitaptır. Onun en kısa süresini bile hakkını vererek tercüme etmek mümkün değildir. Onun ayetlerini okumak her mümin için manevi gıdadır. Ebedi saadete vesiledir.
2######Kur'an-ı Kerim, asırlardan beri milyonlarca müslümanın ortak olduğu muazzam bir ilahi kitaptır. Bütün müslümanlar Kur'an-ı candan severler ve mübarek ayetlerini namazlarïnda okuyarak yüce Rab'lerine kulluklarını arzederler. İslam birliğini ve yardımlaşmasını canlandïrma ve hayata geçirmek için bundan daha ulvi bir vesile olabilir mi? Yeter ki bizler bunu isteyelim. Kur'an'ın tercümeleri ise birer mealden ibarettir. Hiçbir tercüme, ne kadar mükemmel olursa olsun bir kelam mucizesi olan Kur'an'ın belagatını, ulviyetini, kutsiyetini ve yüksek manalarını içeremez. Hiçbirine Kur'an denilemez. Halbuki Allah Teala bizlere namazlarda Kur'an ayetlerini okumamızı emretmiştir.
3###### Kur'an öyle mübarek bir kitap ki, yedi-sekiz yaşındaki çocuklarımız bile birkaç ay içinde onu tamamen ezberleyebiliyorlar. Bütün cümlelerini ve kelimelerini, tecvid kaidelerine uygun olarak güzel ve doğru bir şekilde okuyabiliyorlar. Artık bir müslüman, namazda okumak üzere beş-on kısa süre olsun, öğrenip ezberleyemez mi? On dört asırdan beri bu görev, -Allah'a hamdolsun- bütün İslam aleminde yapılagelmektedir. Şimdi biz bunu hangi selahiyetle bozmaya cüret edebiliriz.?
Namaz, bir ibadet görevidir. Cenab-ı Hakk'a bir kulluk vesilesidir. Bir öğüt yeri, öğretme ve öğrenme sahası değildir. Buna göre bizler namazlarda okunacak ayetlerin manalarını, hükümlerini anlayıp bunlarïnamaz içinde düşünmekle mükellef değiliz. Aslında kulluk lisanımızı süsleyerek Cenab-ı Hakk'a hürmet ve tazim göstermekle mükellefiz. Her gün milyonlarca müslüman, bu hürmet ve tazim görevini aynı şekilde yapmaya devam etmektedir. Bu durum elbette İslami birliği tecelli ettirmeye ve ilahi mağfiretin ortaya çıkma şerefine daha fazla vesile olacaktır. Bu birlikten herhangi bir İslam topluluğunu mahrum bırakmak nasıl caiz olabilir. Devamı var.
"Kur'an-ı Kerim apaçık bir nurdur, hikmet dolu bir öğüttür, en doğru yoldur."
Kur'an-ı Kerim, mucize kelamdır. O, manen öyle açık ve parlak bir nurdur ki bütün dünyayı aydïnlatmaya yeterlidir. Şöyle ki:
1 #### Kur'an-ı Mübin'e sarılanlar, kendilerini zulmetlerden kurtararak parlak bir şekilde hidayete kavuşurlar.
Kur'an, muhkem ayetleri içine alan, batıl akidelere engel olan ve binlerce hakikatı ihtiva eden öyle bir kitaptır ki, onu okuyanlar nice hikmetlere ve hakikatlere ulaşırlar. Ruhları ve kalpleri devamlı nurlanır. Kur'an-ı Kerim muhteşem bir saadet yoludur. Bu yolu takip edenler her türlü tehlikeden emin olarak selamet ve hidayete kavuşurlar. İşte Kur'an böyle mukaddes bir kitaptır. Onun en kısa süresini bile hakkını vererek tercüme etmek mümkün değildir. Onun ayetlerini okumak her mümin için manevi gıdadır. Ebedi saadete vesiledir.
2######Kur'an-ı Kerim, asırlardan beri milyonlarca müslümanın ortak olduğu muazzam bir ilahi kitaptır. Bütün müslümanlar Kur'an-ı candan severler ve mübarek ayetlerini namazlarïnda okuyarak yüce Rab'lerine kulluklarını arzederler. İslam birliğini ve yardımlaşmasını canlandïrma ve hayata geçirmek için bundan daha ulvi bir vesile olabilir mi? Yeter ki bizler bunu isteyelim. Kur'an'ın tercümeleri ise birer mealden ibarettir. Hiçbir tercüme, ne kadar mükemmel olursa olsun bir kelam mucizesi olan Kur'an'ın belagatını, ulviyetini, kutsiyetini ve yüksek manalarını içeremez. Hiçbirine Kur'an denilemez. Halbuki Allah Teala bizlere namazlarda Kur'an ayetlerini okumamızı emretmiştir.
3###### Kur'an öyle mübarek bir kitap ki, yedi-sekiz yaşındaki çocuklarımız bile birkaç ay içinde onu tamamen ezberleyebiliyorlar. Bütün cümlelerini ve kelimelerini, tecvid kaidelerine uygun olarak güzel ve doğru bir şekilde okuyabiliyorlar. Artık bir müslüman, namazda okumak üzere beş-on kısa süre olsun, öğrenip ezberleyemez mi? On dört asırdan beri bu görev, -Allah'a hamdolsun- bütün İslam aleminde yapılagelmektedir. Şimdi biz bunu hangi selahiyetle bozmaya cüret edebiliriz.?
Namaz, bir ibadet görevidir. Cenab-ı Hakk'a bir kulluk vesilesidir. Bir öğüt yeri, öğretme ve öğrenme sahası değildir. Buna göre bizler namazlarda okunacak ayetlerin manalarını, hükümlerini anlayıp bunlarïnamaz içinde düşünmekle mükellef değiliz. Aslında kulluk lisanımızı süsleyerek Cenab-ı Hakk'a hürmet ve tazim göstermekle mükellefiz. Her gün milyonlarca müslüman, bu hürmet ve tazim görevini aynı şekilde yapmaya devam etmektedir. Bu durum elbette İslami birliği tecelli ettirmeye ve ilahi mağfiretin ortaya çıkma şerefine daha fazla vesile olacaktır. Bu birlikten herhangi bir İslam topluluğunu mahrum bırakmak nasıl caiz olabilir. Devamı var.