Marmara Bölgesi’ndeki III. bin höyükleri | Define işaretleri ve anlamları

Marmara Bölgesi’ndeki III. bin höyükleri

KUTAY

Kullanıcı
Katılım
19 Aralık 2012
Mesajlar
89
Beğeni
40
Puanları
18
Marmara Bölgesi’ndeki III. bin höyüklerini gösteren harita














M.Ö. II. binde ticaret sistemi



Marmara Bölgesi’nde, M.Ö. III. bin ile ilgili yapılan araştırmalardan elde edilen sonuçlara göre, bölgede farklı ama birbiri ile etkileşim içinde olan kültür alanları saptanmıştır. Trakya Bölümü’nde iki kültür alanının bulunduğu görülmektedir. İlk alan Gelibolu yarımadası ile Marmara'nın kuzey kıyılarıdır. İkinci alan ise Ergene Havzasıdır. Kıyılarda Troia I ve Ezero kültürü görülürken iç kesimlerde Balkan etkili bir kültür görülmektedir. Güney Marmara Bölümü’nde ise Troia ve Yortan; Doğu Marmara Bölümü’nde de Beycesultan ve Demircihöyük gibi kazı yerlerinden bilinen kültürlere ait yoğun bir yerleşimin olduğu anlaşılmaktadır.
Trakya Bölümü’nde, Kanlıgeçit, Toptepe, Menekşe Çatağı, ve Karaağaçtepe olmak üzere dört yerleşimde kazılar yapılmıştır. İç kesimlerde, Balkan malzemesi veren yerleşmelerin yanı sıra Anadolu tipi çanak çömlek parçaları veren Mezarlık Tepe, Arpalık Tepe, Kanlıgeçit ve Kaynaklar II / Sülecik gibi yerleşmeler de görülmüştür.
Trakya’nın Marmara kıyıları ise, yüzey araştırmalarından elde edilen sonuçlara göre, bin yıla yakın bir süre boş kaldıktan sonra, oldukça yoğun olarak yeniden III. binde yerleşim gördüğü ortaya çıkmıştır. Kıyılarda küçük koyların içinde, yanında bir su kaynağı ya da yaz - kış devamlı akan bir dere bulunan yerlerde İTÇ’ye ait yerleşimler görülmektedir. Toptepe, Selimpaşa, Menekşe Çatağı, Karaağaçtepe, Kilisetepe, Pandır Bahçe ve Hashöyük buradaki belli başlı yerleşmelerdir. Ancak, İTÇ sonunda bu kıyı yerleşimleri terk edilmiştir. Kıyıda bundan sonraki yerleşim ancak STÇ sonu - EDÇ başında olmuştur. İTÇ’nin ilk kısmına tarihlenen bu yerleşmelerde Troia I - Ezero çanak çömleğinin bir arada bulunması, bize kıyı boyunca devam eden yoğun bir ticaretin varlığını işaret etmektedir. Trakya'nın Karadeniz kıyısında ise bu evre ile ilgili yerleşme tespit edilememiştir. Bu durum kuzey kesimin tamamıyla ormanlarla kaplı olması ve yerleşmeye pek uygun olmamasına bağlanabilir. Kıyıda uygun koylardaki yerleşmeler de daha sonraki çağların yerleşmeleri altında kilitlenmiş olabilir ya da Bulgaristan’nın Karadeniz kıyısındaki batık yerleşmeler gibi deniz seviyesi değişimlerine bağlı olarak suyun altında kalmış olabilir. 88
Trakya’da, Istranca ve Ganos dağlık yöreleri dışında doğal engellerle bölünmemiş, hafif dalgalı düzlükler geniş yerler kaplamaktadır. Trakya’nın iç kesimlerindeki III. bin yerleşmelerine baktığımızda, kıyı yerleşmelerinde olduğu gibi, yerleşimlerin nehir kenarlarında konumlandığını görmekteyiz. Burada, Meriç Nehri ve kolları, Balkanlarla ilişkiyi sağlayan önemli bir su yolu olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca Bulgaristan’daki ve Istıranca dağlarındaki maden yatakları oldukça önemliydi ve oraya ulaşmanın en kolay yolu Meriç Nehri’ydi. Meriç Nehri’nin Saroz Körfezin’ne döküldüğü yerdeki konumları ile Pandır Bahçe ve Hasköy, olasılıkla iç kesimlerle bağlantıyı sağlayan önemli birer kıyı yerleşmesiydiler. Ayrıca Trakya’nın Marmara kıyılarındaki akarsu ağızlarındaki konumları ile dikkati çeken III. bin yerleşimlerinin de iç kesimlerle bağlantıyı sağladığı düşünülmektedir.
Marmara Bölgesi’nde, en fazla kazı yapılmış olan yer Güney Marmara Bölümü’dür. Burada başta Troia olmak üzere, dokuz yerleşmede kazı yapılmıştır. Bunlar, Troia kültür alanı içinde kalan Kumtepe, Beşik/Yassı Tepe, Hanay Tepe, İnboğazı Mağaraları, Bozcaada ve Gökçeada’daki Yenibademli Höyük ile Yortan kültürü alanı içinde kalan Ovabayındır ve Babaköy’dür. Balıkesir yöresinde Troia kültür öğelerinden farklı olarak, şimdilik yalnız mezarları ile temsil edilen ve Balıkesir ve Manisa yöresini içine alan Yortan kültürünün etkilerini görmekteyiz.
Güney Marmara’da, kıyı Gemlik ile Karabiga arasında, doğu-batı yönünde oldukça düz uzanır. Kıyı çizgisi daha çok batı bölümde, kesişen fay çizgileri ve farklı oranlarda alçalıp yükselen bloklar nedeniyle, oldukça girintili çıkıntılıdır. Bu nedenle özellikle Troas kıyılarında yerleşmelerin yoğun olduğu görülür. Yerleşmeler hemen deniz kıyısında ya da ona çok yakın yerlerdedir. Burada Kemiklihan, Çoban Tepe, Harapkale, Işıldak Tepe gibi belli başlı III. bin kıyı yerleşmelerini görmekteyiz. Troas’ın Ege kıyıları da oldukça yoğun bir yerleşme sahiptir. Bunun nedeni, kıyı kesiminin alçak platolar ve sekiler üzerinden Anadolu karasına kolaylıkla bağlanabilmesidir. Burası tarihin her döneminde, Ege dünyasının Kuzeybatı Anadolu’ya bağlandığı önemli bir bölge olmuştur. Burada başlıca Aleksandreia Troas, Aktaşovası / Beşiktepe, Hantepe ve Assos kıyı yerleşmelerini görülmektedir.
Troas’daki taşımacılıkda kullanılmış olabilecek nehirlerden biri olarak Karamenderes’ in, Çanakkale Boğazı’na döküldüğü büyük bir koyun varlığı yapılan 89
jeomorfolojik araştırmalar sonucunda ortaya çıkmıştır. Günümüzde, Karamenderes tarafından alüvyonlarla doldurulduğu için görülmeyen bu koy, Troia’nın çok yakınında kalmaktaydı. Bu kesimde Troia’nın çevresindeki, kıyıdan uzak yerleşimlerin, genel olarak Karamenderes vadisini takip ettiğini görmekteyiz. Bu yerleşimler, Karamenderes vadisini kontrol ederek, Troia'nın korunmasını sağlamış olabilirler. Ayrıca, Karamenderes deltası ve yakın çevresindeki tarlalar besin kaynakları bakımından oldukça zengindir. Çevredeki bu yerleşimlerin Troia'yı korumanın yanı sıra, merkezdekilere yetecek kadar tarım ürünü sağlamakla yükümlü olduğu da düşünülebilir.
Kapıdağ Yarımadası çevresinde yer alan, Bardakçıtepe Höyük, Karaağaçlar Höyüğü ve Yalı Mevkii Höyük ise, taşımacılıkda kullanılmış olabilecek bir diğer akarsu olan Gönen Çayı’nın döküldüğü yerdeki konumları ile dikkat çekmektedir. Balya Madenleri’ni kıyıya, Erdek körfezine bağlayan olası bir su yolu olması bakımından Gönen Çayı önemlidir. Bilindiği gibi bu kesimde Antik Çağ’da oldukça önemli bir liman kenti olan antik Kyzikos kenti bulunmaktadır. Dolayısıyla bu yöredeki III. bin yıl kıyı yerleşmeleri son derece önemlidir. İleride bu höyükler üzerinde kapsamlı araştırmaların yapılması gerekmektedir. Nehir güzergahı üzerinde, Şapçıdere, Hamamtepe ve Taraççı III. bin yerleşmelerini görmekteyiz.
Doğu Marmara Bölümü’ndeki kazılar ise, Demircihöyük, Bozüyük ve Ilıpınar olmak üzere üç yerleşimle sınırlıdır. Demircihöyük, bu bölümdeki en kapsamlı ve sistemli kazıdır. Dolayısıyla, Demircihöyük’ün tabakalanması ve bulguları, bu bölüm için oldukça önemlidir. Doğu Marmara Demircihöyük – Beycesultan kültür alanı içinde kalmaktadır.
Trakya’nın Marmara kıyıları boyunca sık aralarla rastlanan İTÇ höyüklerine Doğu Marmara kıyılarında rastlanmamıştır. Buranın coğrafi konumu ve yaşam için uygun ortamı göz önüne alındığında, oldukça ilginçtir. Olasılıkla bu durum, bölgenin jeomorfolojik yapısı ve kalın alüvyon birikimi ile ilgilidir. Ayrıca Trakya’nın Karadeniz kıyılarında olduğu gibi, burada da, Bulgaristan’nın Karadeniz kıyılarındaki batık Tunç Çağ kentlerinin varlığını göz önünde tutmamız gerekir. Dolayısıyla bir deniz seviyesi değişimi olasılığı karşımıza çıkmaktadır. 90
Doğu Marmara’da, taşımacılıkta kullanılmış olabilecek bir nehir, şimdiye kadar yapılan araştırmalarda bulunan yerleşimlerin dağılımı açısından değerlendirildiğinde, bulunamamıştır.
M.Ö. III bindeki ticaret ağı içinde, ara istasyon merkezlerini birbirine bağlayan ana istasyonların bulunduğunu söylemek mümkündür. Bu merkezler ulaşım açısından elverişli coğrafi noktalarda, aktarım noktaları işlevini görmekteydiler. Bu bağlamda Marmara Bölgesi’ndeki M.Ö. III. bin yerleşimlerinin kıyıdaki ve iç kesimlerdeki dağılımı önemlidir.
Bölgenin Marmara Denizi’ne kıyısı olduğu gibi Ege Denizi’ne ve Karadeniz’e de kıyısı bulunmaktadır. Dolayısıyla kıyı tipleri ve limanlar için uygun yerlerin yoğunluğun da buna göre değişmekte olduğu görülmektedir. Bu kıyı yapısı da kendini M.Ö. III. binden itibaren günümüze kadar büyük oranda korumuştur.
Günümüzdeki limanların elverişli konumlarından dolayı prehistorik ve antik dönemdeki limanlarla büyük ölçüde aynı konumda yer aldığı görülmektedir. Doğal ve beşeri faktörlerin etkileri ve değişen teknoloji limanların konumlarının aynı bölge içinde biraz yer değiştirmesine neden olmuş ancak esas olarak bulundukları konum değişmemiştir.
Bölgedeki ilişkilerin uzak mesafeler arasında sürdürüldüğü, bulunan bulgulardan ve özellikle Troia'da bulunan değişik “hazinelere” ait buluntulardan anlaşılmaktadır. Bölgedeki buluntular, gerek hammaddesi açısından gerekse benzerleri açısından değerlendirildiğinde, Kafkaslardan Afganistan’a, Mısır’a, Ege’ye, Balkanlar’dan Baltık Denizi’ne kadar çok geniş bir coğrafya ile ilişkileri bize göstermektedir.
Tunç Çağ’da büyük bir ticaret ağının bulunduğu görülmektedir. Bu ticaret ağları yoluyla bölgelere çeşitli hammaddenin dağıtılması sağlanmıştır. Bakır ve gümüş kaynakları hakkında Marmara Bölgesi’nde çeşitli araştırmalar mevcuttur. Bölgede bakır ve gümüş yataklarının olduğu bilinmektedir.
Trakya’daki zengin bakır yatakları Istranca Dağları'nda toplanmıştır. Ayrıca bu dağlık yöre M.Ö. V. bin yılda bile bakır üretimi yapan Bulgaristan’daki Carpath maden yataklarına da komşudur. Istıranca Dağları’ndaki bakır madenleri prehistorik madencilik tarihi için önemlidir. Bakır yataklarına yakınlığı ile bilinen Trakya’daki Kanlıgeçit yerleşmesi de bu hususda önemlidir. Buranın, Istranca Dağları'ndaki bakır 91
yataklarını işletmek ya da yerel madencilerden bakırı alıp başka yerlere satmak amacıyla Anadolu'dan Trakya'ya gelen bir gruba ait koloni olabileceği düşünülmekedir.
Maden yatakları bakımından diğer zengin bir bölüm de Güney Marmara’dır. Burada Balya madenleri kurşun ve gümüş bakımından oldukça zengindir ve Tunç Çağı’nda yoğun bir madenclik faaliyeti görülmektedir. Troas’da bulunan bakır ve tunç eşyalardan yapılan analizlerle, maden yataklarındaki analizlerin karşılaştırılması sonucunda, Troas’da bulunan III. bine ait eşyaların, başka yörelerden ithal edilen hammaddelerden yapıldığı ortaya çıkmıştır. Kalay gibi bakırında bölgeye dışarıdan geldiği anlaşılmaktadır.
Bölgenin kıyı kesiminde yapılan kazılar, Trakya’daki Toptepe, Menekşe Çatağı ve Karaağaçtepe yerleşimleri ve Güney Marmara’daki Troia, Kumtepe ve Beşik / Yassı Tepe yerleşimleri ile sınırlıdır. Bunların bir kısmı ise kurtarma kazısı niteliğindedir. Dolayısıyla, Marmara Bölgesi’nin kıtalar arasında bir kilit noktası olduğunu düşünürsek, burada yapılan ve ileride yapılacak çalışmaların ne kadar büyük bir önem arz ettiğini görürüz. Bölgede nehir yollarının da araştırılması gerektiği ortaya çıkmıştır. Burada olası kullanımı bakımından, yeni olarak Gönen Çayı karşımıza çıkmaktadır. Bu güzergahın ileride mutlaka daha ayrıntılı olarak araştırılması gerekmektedir. Ayrıca yapılan kazı ve yüzey araştırmaların incelenmesi ile Efe (2006)’nin yapmış olduğu kültür haritasının (Harita 14) da Marmara Bölgesi için yeniden düzenlenmesi gerektiği ortaya çıkmıştır. Troia kültür alanının sınırlarını, Trakya Bölümü’nde kıyıda, İstanbul Boğazı’na kadar çekilebiliriz. Yine Trakya Bölümü’nde, iç kesimlerdeki Balkan etkili kültür alanının da haritaya dahil edilmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak, Marmara Bölgesi’nde yapılan araştırmaların oldukça az sayıda olduğunu görmekteyiz. Bölgede yapılan bütün araştırmaların, genel olarak, Trakya ve Güney Marmara kesiminde yoğunlaştığını söyleyebiliriz. Bu araştırmaların çoğu da yüzey araştırmalarıdır. Dolaysıyla bu araştırmaların, farklı disiplinlerden yararlanarak yapılacak yeni kazılar ile desteklenmesi gerekmektedir. Bu Troia merkezinde dönen araştırmalara yeni bir soluk getirmesi açısından da önemli olabilir.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

ASİAVCI

Kullanıcı
Katılım
10 Kasım 2012
Mesajlar
295
Beğeni
-26
Puanları
0
Konum
ankara
Cevap: Marmara Bölgesi’ndeki III. bin höyükleri

güzel bilgiler emeğine sağlık
 

FENERLi

Super Moderatör
Kullanıcı
Katılım
9 Aralık 2012
Mesajlar
1,727
Beğeni
2,007
Puanları
113
Konum
istanbul
Cevap: Marmara Bölgesi’ndeki III. bin höyükleri

Güzel paylaşım,güzel bilgiler emeğine sağlık teşekkürler.
 

Safkan

Kullanıcı
Katılım
9 Aralık 2012
Mesajlar
124
Beğeni
4
Puanları
18
Konum
Lahit
Cevap: Marmara Bölgesi’ndeki III. bin höyükleri

Abi emegine saglık cok guzel ve degerli bir paylasım.
 

BoZKurT

"R@m@z@n"
Forum Düzeni
Katılım
22 Mart 2012
Mesajlar
9,449
Beğeni
16,723
Puanları
113
Konum
İstanbul
Cevap: Marmara Bölgesi’ndeki III. bin höyükleri

s.a

eline saglık kutay dostum.saolasın
 

HARBİCİ

SERKAN
Kullanıcı
Katılım
9 Kasım 2012
Mesajlar
3,702
Beğeni
4,007
Puanları
113
Cevap: Marmara Bölgesi’ndeki III. bin höyükleri

güzewl konu ve bilgiler. umarım arayanların işine yarayacaktır. sağolun
 

aliveli44

ONURSAL ÜYE
Forum Düzeni
Admin
Super Moderatör
Vip Üye
Katılım
12 Haziran 2012
Mesajlar
11,018
Beğeni
20,950
Puanları
426
Konum
Malatya
Cevap: Marmara Bölgesi’ndeki III. bin höyükleri

Güzel bilgi
Güzel paylaşım:rolleyes:
 
Üst