Maya Uygarlığı’nda Mimari

KOTYORA

Kullanıcı
Katılım
21 Eylül 2011
Mesajlar
180
Beğeni
25
Puanları
16
ŞEHİRCİLİK

800px-Mayapan_Panorama.JPG



Mayapan Kenti (Yucatan)
Maya mimarisi doğal özelliklerden belirli bir derecede yararlanma yoluna gitmiştir. Örneğin, bazı Mayalar, yayılma özelliği gösterek büyük kentlere dönüşecek yapılarını Yucatan’ın kuzeyindeki kireç taşından oluşan ovalarda inşa ederken, bazı Mayalar da kule ve tapınaklarının yüksekte olmasını istediklerinden, bunları topoğrafyanın doğal sınırlarını kullanarak Usumacinta ırmağı civarındaki tepelerde kurmuşlardır. Ayrıca, ne kadar piramit kurmuşlarsa, bir o kadar da yapay ve doğal mağaraları kullanmışlardır. Hatırı sayılır derecede önemli piramitlerden yoksun olmakla birlikte, Mayalar’ın en büyük sarayını içeren Cancuén kentini çevreleyen dağlar, mağaralarla doludur; bu yüzden kente büyük bir piramit inşa etmeye gerek görmemişlerdir.


Bir kentin kurulması gibi uzun vadeli bir inşaatin başlangıcında, önce bazı astronomik gözlem hususlarına ve doğal kaynakların (kuyu, gölcük) kullanımına uygun yerlerin saptanmasıyla, bir eksen belirlenirdi. Kent, kendisine sacbé yolları vasıtasıyla, çeşitli platformları olan meydanların eklenmesi suretiyle giderek genişletilirdi. Maya binalarının temelinde daima görülen platformlar, bu mimarinin tipik bir öğesidir. Önemli Maya kentlerinden Mirador ve Tikal, Mexico’nun ya da Oaxaca’nın merkezinden daha büyüktü.
Bir Maya kent merkezinde daima, bildiğimiz akropolu andırır tarzda, hükümete ait binalar ve dinsel binalarla çevrili meydanlar olurdu; bu binaların çevresinde de birer tapınak işlevi gören piramitler ve kent yeterince büyükse bir top sahası bulunurdu. Kentin kalbini oluşturan bu törensel merkezin biraz dışında da diğer soylulara kıyasla saygınlığı daha az olan soylular, daha küçük tapınaklar ve kişisel mabetler bulunurdu.


Kentlerin kurulmasında böyle bir düzen olmakla birlikte, sonradan yeni yapılar ilave edildikçe ve eskileri onarım gördükçe veya yeniden inşa edilip yeni modellere uyarlandıkça büyük Maya kentlerinin, Orta Amerika’nın Teotihuacan gibi diğer büyük kentlerinin aksine, tümüyle tesadüfi (düzensiz) bir yapılanma ile geliştikleri, genişledikleri görülmektedir. Teotihuacan kentinin ya da binalarının kesin biçimde iki dikey eksen esas alınarak, düzenli bir yapılanma içinde olduğu görülür. Öte yandan teleskopa sahip olup olmadıkları konusu kesinlik kazanmamış Mayalar’ın, özellikle tapınaklarını ve gözlemevlerini yıldızların yörüngelerine uygun olacak şekilde yönlendirerek özenle inşa etmiş oldukları görülmektedir. Özellikle La Blanca, Ujuxte, Monte Alto, ve Takalik Abaj’da görüldüğü gibi klasik-öncesi yerleşim birimlerinin çoğunun Ülker Takımyıldızı’na ve Draco Takımyıldızı’ndaki Eta Draconis yıldızına göre yönlendirildiği anlaşılmıştır. Ayrıca Mayalar Güneş’in tam tepeden geçtiği, gölgelerin olmadığı zenit geçişiyle (zenial passage) çok ilgilenmiş görünmektedirler.
Gelişim halindeki kent merkezinin iyice dışında halkın oturduğu daha mütevazi, sade evler bulunurdu. Kısaca, büyük anıtlar ve yollardaki Maya şehircilik kavramı, sade bir şekilde, uzayın bölümlenmesi olarak tanımlanabilir. Büyük meydanlar insanların toplanma yerleriyken iç mekanlar ikincil derecede öneme sahipti. Klasik-sonrası dönemde büyük Maya kentleri kalelere dönüştürülmüş olduğundan, bu kentlerde klasik dönemdeki büyük meydanlar pek görülmezler.

İNŞA MALZEMELERİ
Büyük Maya yapılarındaki şaşırtıcı bir husus, böyle büyük yapıları inşa etmek için gereken ileri teknolojiye sahip olmadıkları halde Mayalar’ın bu yapıları inşa edebilmiş olmalarıdır. Mayalar’ın bu işlerde, gerekli olan ****l aletleri, çarkları ve muhtemelen tekerleği hiç kullanmadıkları sanılmaktadır. Piramitler ve tapınaklar gibi büyük yapıların temel yapı malzemesi olan taşlar, genellikle yerel taş ocaklarından sağlanmıştır. Kullandıkları taş, genellikle kireç taşıydı. Bu, taş aletlerle üzerinde çalışılmaya elverişli, kolay işlenilebilen yumuşak bir taştır. Ayrıca, nemini kaybettiğinde katılaşma gibi, çimentoyu andıran özellikler gösterdiğinden, Mayalar’ca ezilip toz haline getirilmek suretiyle harç ve sıva olarak da kullanılmıştır. Taşları birbirlerine bu harçla tutturmuşlardır.


Halk evlerinin temel yapı malzemesi ise tahta kazıklar, kamışlar, ker*** ve samandı. Az sayıda olmakla birlikte, bazı evlerde taşın da kullanıldığı görülmektedir. Çevrede taş kaynakları bulunmadığından Comalco kentindeki büyük yapılarda taşın yerini pişmiş tuğlanın aldığı görülmektedir.

İNŞA YÖNTEMLERİ
Büyük Maya binalarının çoğu genellikle bir platform üzerinde yükselir. Bu platformun yüksekliği, teraslama tarzı yapılarda ve nispeten küçük yapılarda 1 m.’yi aşmazken büyük tapınak ve piramitlerde 45 m.’ye kadar çıkar. Bitişik platformların düzenlenmesinde Maya mimarisine özgü bir simetrisizlik hakimdir.


Bu tür büyük binaların yapımına taş platformun tamamlanmasından sonra başlanırdı. Mayalar binanın işlevsel kullanımından ziyade dış estetik görünümüne önem verirlerdi. Bina içinde kullanılan kemer, genellikle, iç mekanda kazanç sağlayacak bir araç olarak değil, basit Maya kulübesinin bir taklidi olarak kullanılıyordu. Tavanı taşımada ağır taşlardan oluşan duvarlar kullanmayı tercih etmiş olmakla birlikte, Palenque’deki Haç Tapınağı’nda görülebileceği gibi, bazı tapınaklarda ve pinbal denilen saunalarda kemer dizileri veya kemerli tonoz kullanımı göze çarpar.

Yapı inşa edildiğinde kabartmalarla süslenmesine başlanırdı. Mükemmel hale getirmek için yapılan perdahlamada (düzleme) genellikle sıva kullanılırdı. Bununla birlikte birçok yapının, cephesini oluşturan taşların taş işçiliğiyle yontularak ve eşiklere yontu konarak süslendiğine de rastlanır. Binalarda kentin sakinlerine veya binanın işlevine ilişkin sanat eserleri de bulunurdu. Tüm Maya yerleşimlerinde rastlanmamakla birlikte, geniş ölçüde “renkli sıva” kullanımına rastlanır.


Mayalar’ın “Uzun Hesap” takvimine uygun olarak her 52 yılda bir, tapınak ve piramitlerini yeniledikleri veya yeniden inşa ettikleri ileri sürülür. Fakat bu yeniden inşa girişimlerinde, siyasi nedenlerle halkı teşvik eden yeni yöneticilerin de payı var gibi görünmektedir. Yeniden inşa süreçleri özellikle eski yapılarda ortak bir unsur olarak göze çarpmaktadır. Örneğin Tikal’deki kuzey akropolü 1500 yıl boyunca mimari değişikliklere uğramış görünmektedir.
Önemli mimari yapılar


TÖREN PLATFORMLARI
Törenlerin ve dinsel ayinlerin yapıldığı, kireç taşından yapılma platformlardır. En az 4 m.yükseklikte olurlar. Genellikle yontularla donatılırlar, bazen kurbanların kafalarının teşhir edildiği bir tzompantli içerirler.



SARAYLAR
Sayil.Palacio.jpg
Sayil Sarayı
Büyük olup genellikle çok süslüdürler. Halkın seçkin tabakasını barındıran saraylar genellikle kent merkezine yakın olurlar. Bir iç avlu içeren saraydaki salon ve odalar kentin akropolü izlenimi verecek şekilde, farklı yükseklik düzeylerinde olurlar. Birçok mezar da içerirler.




E GRUBU YAPILARI
İlk olarak Uaxactún’daki yapılardan E Grubu olarak sınıflandırılmış grupta keşfedildiklerinden bu adla belirtilirler. Daima meydanın batı tarafında piramidal bir tapınak ve bir dikilitaş, diğer tarafında daha küçük üç tapınak olur. E grubu yapıların gözlemevleridir. Dikilitaşın, piramidin ve diğer yapıların konumlarının gündönümü ve ekinoksların belirlenmesiyle ilgili olduğu sanılmaktadır.



Piramitler ve tapınaklar
Genellikle önemli dinsel tapınaklar, göğe en yakın yerler olduklarından, piramitlerin üzerlerinde yer alırlar. Piramitlerin mezar içerdiklerine de rastlanmaktadır. Piramitlerin üzerinde yer alan tapınaklar, Mirador’da görüldüğü gibi son derece süslüdürler. Tapınakların doruklarında da kimi zaman, uzak mesafelerden görülebilecek şekilde, yöneticileri temsil eden heykel veya kabartmalar bulunur. Piramitlerde de farklı düzeylerde platformlar bulunur.



Top oyunu sahaları
800px-Coba_Ballcourt-27527.jpg

Orta Amerika yaşam tarzının bir öğesi olduğundan, ayinsel top oyununun ve bu oyun sahalarının Maya bölgesinin her yerinde, küçük yerleşim birimleri hariç tutulursa, tüm Maya kentlerinde inşa edilmiş olduğu görülür. Bu sahalarda, törensel düzlük alanının her iki yanında basamaklar bulunuyordu. Basamaklar törensel düzlük alanına açılabildiği gibi, küçük tapınaklara da açılabilirdi. Oyunun oynandığı düzlük I (kapital ı harfi) biçiminde olurdu. İlk oyun sahalarının M.Ö. 2500 yıllarında yapıldığı sanılmaktadır. Bu oyun sahaları Meksika Körfezi’nin Olmek bölgesinde de görülür. (Olmekler “Olman” adını verdikleri topraklarda yaşarlardı ki, bu sözcük “kauçuk ülkesi” anlamına gelir.) Bu bölgede klasik-öncesi döneme ait heykeller bulunmuştur. Bu taş heykellerden dev Olmek başlarının taşıdıkları kaskların top oyununda kullanılan kasklar olabileceği düşünülmektedir. Bu konuda farklı varsayımlar da mevcuttur.

850188773_9d9863cbc6.jpg
Chiczen Itza


Tikal Ulusal Park – Guatamala
1.1255813252.maya-temple.jpg




3105181853_74078b915a.jpg
Frescos Tulum – Meksika


Copancolors.jpg


ROSALILA.JPG
Copan Müzesi’den Bir Parça


93027-004-825DA011.jpg
Tikal’de Bir Tapınak


HUmpDPC3V2HGAAAAAElFTkSuQmCC
Comalcalco


94524-004-5B5C4CDA.jpg
Palanque – Meksika


PyramidSun.jpg


teotihuacan2.jpg
Güneş Piramiti – Teotihuacan


82088630_5iEGs-M-1.jpg
Bir Detay – Taotihuacan


p9589-Chichen_Itza_Mexico-Kukulkan_the_feathered_serpant_god.jpg
 
Üst