- Katılım
- 16 Şubat 2016
- Mesajlar
- 1,387
- Beğeni
- 4,500
- Puanları
- 113
- Yaş
- 50
Tepede gömülü binlerce yıllık dev hazine bulundu
Macaristan'ın batısındaki Somlo Tepesi’nde yapılan arkeolojik araştırmalar, 3 bin yıldan daha eski, etkileyici büyüklükte bir hazineyi gün yüzüne çıkardı. İlk yılın kazılarında 300'den fazla bronz ve demir çağına ait metal eser keşfedildi.
Somlo Tepesi’nde yapılan keşif, bölgenin Tunç Çağı’ndan Demir Çağı’na geçişte kesintisiz yerleşime sahne olduğunu gösteriyor. Araştırmaya göre bu tepe, Hallstatt kültürüne ait önemli bir metal işçiliği merkeziydi.
TUNÇ VE DEMİR ÇAĞI’NIN MERKEZİ
Araştırmacılar, höyükteki bronz yığınları, külçeler, döküm artık parçaları ve eritilmiş damlaları incelediklerinde bu tepenin birden fazla bronz işleme atölyesine ev sahipliği yaptığını düşündürüyor. Hallstatt kültürüyle ilişkilendirilen bu nesneler, Orta ve Batı Avrupa’da nadir rastlanan bir yoğunlukta.
Hallstatt kültürü genellikle Almanya ve Avusturya çevresinde bulunurken, Macaristan’daki bu yeni buluntu, bu kültürün coğrafi yayılımı ve kronolojisi hakkında yeni ipuçları sunuyor.
Kazılar sırasında bazı metal eşyaların içine yerleştirildiği seramik kaplar bulundu. Araştırmacılar, bu tür kapların söz konusu dönem için nadir olduğunu belirtiyor. Eşyaların bu şekilde gömülmesi, gömülerin basit kullanım eşyaları mı yoksa ritüel amaçlı mı olduğu sorusunu gündeme getiriyor.
Tepede gömülü binlerce yıllık dev hazine bulundu
Macaristan'ın batısındaki Somlo Tepesi’nde yapılan arkeolojik araştırmalar, 3 bin yıldan daha eski, etkileyici büyüklükte bir hazineyi gün yüzüne çıkardı. İlk yılın kazılarında 300'den fazla bronz ve demir çağına ait metal eser keşfedildi.
Somlo Tepesi’nde yapılan keşif, bölgenin Tunç Çağı’ndan Demir Çağı’na geçişte kesintisiz yerleşime sahne olduğunu gösteriyor. Araştırmaya göre bu tepe, Hallstatt kültürüne ait önemli bir metal işçiliği merkeziydi.
TUNÇ VE DEMİR ÇAĞI’NIN MERKEZİ
Araştırmacılar, höyükteki bronz yığınları, külçeler, döküm artık parçaları ve eritilmiş damlaları incelediklerinde bu tepenin birden fazla bronz işleme atölyesine ev sahipliği yaptığını düşündürüyor. Hallstatt kültürüyle ilişkilendirilen bu nesneler, Orta ve Batı Avrupa’da nadir rastlanan bir yoğunlukta.
Günün Trend Haberleri
Play Video
Hallstatt kültürü genellikle Almanya ve Avusturya çevresinde bulunurken, Macaristan’daki bu yeni buluntu, bu kültürün coğrafi yayılımı ve kronolojisi hakkında yeni ipuçları sunuyor.
Kazılar sırasında bazı metal eşyaların içine yerleştirildiği seramik kaplar bulundu. Araştırmacılar, bu tür kapların söz konusu dönem için nadir olduğunu belirtiyor. Eşyaların bu şekilde gömülmesi, gömülerin basit kullanım eşyaları mı yoksa ritüel amaçlı mı olduğu sorusunu gündeme getiriyor.
Metal nesnelerin yanı sıra kazılarda yaban domuzu ve evcil domuz dişleri, kehribar boncuklar, kumaş ve deri parçaları da bulundu. Ayrıca tepedeki tortularda küçük taneli mercimek ve darı gibi tahıl kalıntılarına da rastlandı. Bu bulgular, söz konusu çağlarda tarımsal üretimin önemli olduğunu doğruluyor.
EŞSİZ BİR ARKEOLOJİK ALAN
431 metre yüksekliğindeki Somlo Tepesi, Veszprém bölgesinde üzüm bağlarıyla çevrili bir plato. Modern taş ocakçılığı faaliyetlerinden uzak kalan bu alan, tarihî dokusunu korumuş ve arkeolojik çalışmalara elverişli hale gelmiş.
Geçmişte 19. yüzyıla ait bazı kayıtlar, tepenin eteklerinde de antik kalıntılara rastlandığını bildiriyor. Ancak bu yeni bulgular, tepede yürütülen ilk sistematik araştırmanın sonucunda elde edildi..
2000 yıl öncesine ait lahit: İşlemeleri tarihi yansıttı
Stratonikeia Antik Kenti'nde yapılan kazı çalışmalarında 2 bin yıl öncesine ait girlandlı lahit bulundu. Tarihe ışık tutan kalıntı sonrası motifleri de dikkat çekti.
Muğla'nın Yatağan ilçesinde gerçekleşen Stratonikeia Antik Kenti'nde yürütülen kazı çalışmalarında 2000 yıl öncesine ait lahit bulundu.
2000 YILLIK LAHİT TARİHİ AYDINLATTI
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde bulunan Gladyatörler kenti olarak bilinen mermer kentinde yapılan kazılar sürüyor. 1977 senesinde kazı çalışmaları başlamıştı.
Menteşe Beyliği, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait izler de taşıyan yerde yapılar restore ediliyor.
Stratonikeia ve Lagina Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt, bölgenin antik dönemden günümüze gelen yapılardaki kazılarının restorasyon çalışmalarını yürütüldüğünün ifade etti.
İngiltere'de Anglo-Sakson Dönemine Ait Altın Eserler Bulundu
İngiltere'nin güneybatısındaki Wiltshire'da yaklaşık 1400 yıl öncesine ait Anglosakson döneminden kalma nadir bir altın ve lal taşı kuzgun başı bulundu.
Eserler arasında ayrıca küçük boncuklar ve üçgen lal taşlarıyla süslenmiş altın bir bant ya da yüzük de yer alıyor. Yaklaşık 60 gram ağırlığındaki kuzgun başı, çarpıcı bir lal taşı göz ve “tüy” kısımlarını çevreleyen minik altın kürelerden oluşuyor. Ocak ayında bulan eserler MS 7. yüzyıl Anglo-Sakson dönemine tarihlendiriliyor.
Kuzgun başının neyi temsil ettiği net değil ancak önceki araştırmalar, İskandinav tanrısı Odin ile bağlantılı olarak Cermen ve Viking çağlarında karanlığı ve ölümü sembolize ettiğini gösteriyor. Nadir bulunan objeler şimdi British Museum'daki uzmanlar tarafından temizleniyor ve işleniyor.
Kuzgun başının sağ tarafında lal taşı bir gözün eksik olduğu tespit edildi ve içinden çıkarılan kir, başka bir esere takılmış olabilecek küçük iğneleri ortaya çıkardı.
Diğer altın ve lal taşı eserin ayrı bir mücevher parçası mı yoksa daha büyük bir mücevherin parçası mı olduğu sorusu da cevapsız kalmıştır. Bu eserlerin tam olarak kim tarafından yapıldığı belirsizliğini koruyor, ancak uzmanlar Anglo-Sakson veya İskandinav kökenlerine uygun olduklarını söylüyor. Benzer kuş benzeri mücevher parçaları daha önce Sutton Hoo ve Staffordshire hazinelerinde de bulunmuş ve üzerlerinde belirgin garnet kakmalı gözler ve gaga şekilleri yer almıştı.
Macaristan'ın batısındaki Somlo Tepesi’nde yapılan arkeolojik araştırmalar, 3 bin yıldan daha eski, etkileyici büyüklükte bir hazineyi gün yüzüne çıkardı. İlk yılın kazılarında 300'den fazla bronz ve demir çağına ait metal eser keşfedildi.
Somlo Tepesi’nde yapılan keşif, bölgenin Tunç Çağı’ndan Demir Çağı’na geçişte kesintisiz yerleşime sahne olduğunu gösteriyor. Araştırmaya göre bu tepe, Hallstatt kültürüne ait önemli bir metal işçiliği merkeziydi.
TUNÇ VE DEMİR ÇAĞI’NIN MERKEZİ
Araştırmacılar, höyükteki bronz yığınları, külçeler, döküm artık parçaları ve eritilmiş damlaları incelediklerinde bu tepenin birden fazla bronz işleme atölyesine ev sahipliği yaptığını düşündürüyor. Hallstatt kültürüyle ilişkilendirilen bu nesneler, Orta ve Batı Avrupa’da nadir rastlanan bir yoğunlukta.
Hallstatt kültürü genellikle Almanya ve Avusturya çevresinde bulunurken, Macaristan’daki bu yeni buluntu, bu kültürün coğrafi yayılımı ve kronolojisi hakkında yeni ipuçları sunuyor.
Kazılar sırasında bazı metal eşyaların içine yerleştirildiği seramik kaplar bulundu. Araştırmacılar, bu tür kapların söz konusu dönem için nadir olduğunu belirtiyor. Eşyaların bu şekilde gömülmesi, gömülerin basit kullanım eşyaları mı yoksa ritüel amaçlı mı olduğu sorusunu gündeme getiriyor.
Tepede gömülü binlerce yıllık dev hazine bulundu
Macaristan'ın batısındaki Somlo Tepesi’nde yapılan arkeolojik araştırmalar, 3 bin yıldan daha eski, etkileyici büyüklükte bir hazineyi gün yüzüne çıkardı. İlk yılın kazılarında 300'den fazla bronz ve demir çağına ait metal eser keşfedildi.
Somlo Tepesi’nde yapılan keşif, bölgenin Tunç Çağı’ndan Demir Çağı’na geçişte kesintisiz yerleşime sahne olduğunu gösteriyor. Araştırmaya göre bu tepe, Hallstatt kültürüne ait önemli bir metal işçiliği merkeziydi.
TUNÇ VE DEMİR ÇAĞI’NIN MERKEZİ
Araştırmacılar, höyükteki bronz yığınları, külçeler, döküm artık parçaları ve eritilmiş damlaları incelediklerinde bu tepenin birden fazla bronz işleme atölyesine ev sahipliği yaptığını düşündürüyor. Hallstatt kültürüyle ilişkilendirilen bu nesneler, Orta ve Batı Avrupa’da nadir rastlanan bir yoğunlukta.
Günün Trend Haberleri
Play Video
Hallstatt kültürü genellikle Almanya ve Avusturya çevresinde bulunurken, Macaristan’daki bu yeni buluntu, bu kültürün coğrafi yayılımı ve kronolojisi hakkında yeni ipuçları sunuyor.
Kazılar sırasında bazı metal eşyaların içine yerleştirildiği seramik kaplar bulundu. Araştırmacılar, bu tür kapların söz konusu dönem için nadir olduğunu belirtiyor. Eşyaların bu şekilde gömülmesi, gömülerin basit kullanım eşyaları mı yoksa ritüel amaçlı mı olduğu sorusunu gündeme getiriyor.
Metal nesnelerin yanı sıra kazılarda yaban domuzu ve evcil domuz dişleri, kehribar boncuklar, kumaş ve deri parçaları da bulundu. Ayrıca tepedeki tortularda küçük taneli mercimek ve darı gibi tahıl kalıntılarına da rastlandı. Bu bulgular, söz konusu çağlarda tarımsal üretimin önemli olduğunu doğruluyor.
EŞSİZ BİR ARKEOLOJİK ALAN
431 metre yüksekliğindeki Somlo Tepesi, Veszprém bölgesinde üzüm bağlarıyla çevrili bir plato. Modern taş ocakçılığı faaliyetlerinden uzak kalan bu alan, tarihî dokusunu korumuş ve arkeolojik çalışmalara elverişli hale gelmiş.
Geçmişte 19. yüzyıla ait bazı kayıtlar, tepenin eteklerinde de antik kalıntılara rastlandığını bildiriyor. Ancak bu yeni bulgular, tepede yürütülen ilk sistematik araştırmanın sonucunda elde edildi..
2000 yıl öncesine ait lahit: İşlemeleri tarihi yansıttı
Stratonikeia Antik Kenti'nde yapılan kazı çalışmalarında 2 bin yıl öncesine ait girlandlı lahit bulundu. Tarihe ışık tutan kalıntı sonrası motifleri de dikkat çekti.
Muğla'nın Yatağan ilçesinde gerçekleşen Stratonikeia Antik Kenti'nde yürütülen kazı çalışmalarında 2000 yıl öncesine ait lahit bulundu.
2000 YILLIK LAHİT TARİHİ AYDINLATTI
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde bulunan Gladyatörler kenti olarak bilinen mermer kentinde yapılan kazılar sürüyor. 1977 senesinde kazı çalışmaları başlamıştı.
Menteşe Beyliği, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait izler de taşıyan yerde yapılar restore ediliyor.
Stratonikeia ve Lagina Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt, bölgenin antik dönemden günümüze gelen yapılardaki kazılarının restorasyon çalışmalarını yürütüldüğünün ifade etti.
İngiltere'de Anglo-Sakson Dönemine Ait Altın Eserler Bulundu
İngiltere'nin güneybatısındaki Wiltshire'da yaklaşık 1400 yıl öncesine ait Anglosakson döneminden kalma nadir bir altın ve lal taşı kuzgun başı bulundu.
Eserler arasında ayrıca küçük boncuklar ve üçgen lal taşlarıyla süslenmiş altın bir bant ya da yüzük de yer alıyor. Yaklaşık 60 gram ağırlığındaki kuzgun başı, çarpıcı bir lal taşı göz ve “tüy” kısımlarını çevreleyen minik altın kürelerden oluşuyor. Ocak ayında bulan eserler MS 7. yüzyıl Anglo-Sakson dönemine tarihlendiriliyor.
Kuzgun başının neyi temsil ettiği net değil ancak önceki araştırmalar, İskandinav tanrısı Odin ile bağlantılı olarak Cermen ve Viking çağlarında karanlığı ve ölümü sembolize ettiğini gösteriyor. Nadir bulunan objeler şimdi British Museum'daki uzmanlar tarafından temizleniyor ve işleniyor.
Kuzgun başının sağ tarafında lal taşı bir gözün eksik olduğu tespit edildi ve içinden çıkarılan kir, başka bir esere takılmış olabilecek küçük iğneleri ortaya çıkardı.
Diğer altın ve lal taşı eserin ayrı bir mücevher parçası mı yoksa daha büyük bir mücevherin parçası mı olduğu sorusu da cevapsız kalmıştır. Bu eserlerin tam olarak kim tarafından yapıldığı belirsizliğini koruyor, ancak uzmanlar Anglo-Sakson veya İskandinav kökenlerine uygun olduklarını söylüyor. Benzer kuş benzeri mücevher parçaları daha önce Sutton Hoo ve Staffordshire hazinelerinde de bulunmuş ve üzerlerinde belirgin garnet kakmalı gözler ve gaga şekilleri yer almıştı.
Ekli dosyalar
Son düzenleme:
