YAŞANMIŞ ÇOK İBRETLİK BİR HATIRA | Define işaretleri ve anlamları

YAŞANMIŞ ÇOK İBRETLİK BİR HATIRA

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,767
Beğeni
22,134
Puanları
113
Konum
Erzincan
YAŞANMIŞ ÇOK İBRETLİK BİR HATIRA

Küçük kız yastığın altında biriktirdiği bozuk paraları alıp evden fırlamış sokağın sonundaki Ulu Caminin altındaki eczaneye şimşek hızıyla girmişti elindeki bozuk paraları cam tezgahın üzerine koyup eczacı kalfasına:
- Mucize istiyorum diye bağırmıştı… Eczacı kalfası gülümseyerek:
- Bakkal diğer sokakta oradan al istediğin çikolatayı dedi... Esra sesini yükselterek:
- Çikolata istemiyorum annem çok hasta babam kurtulması için mucize lazım dedi…

Sonra ağlamaya başladı... N’olur verin o ilacı param yetmiyorsa yarın yine getiririm …

- Gel buraya kızım diye tok bir ses duyuldu eczanenin içinden... Esra sesin geldiği yere döndü...

Eczanenin girişinde koltuklarda karşılıklı iki amca oturmuş kahve içiyorlardı...

Biri çok şık giyinmiş bir amca gülümseyerek elini uzatmış Esranın ona doğru gelmesini bekliyordu...
Esra biraz çekinerek biraz utanarak adamın yanına geldi... Adam sormaya başladı:
- Annenin hastalığı ne? dedi... Esra başı önünde cevap veriyordu...
- Başı hep ağrıyor amca doktora götürdüler iyileşmedi...

Babam abime dedi annenin iyileşmesi için mucize lazım bende o ilacı almaya geldim n’olur verin bana o ilacı annem iyileşsin…

Bu arada tekrar ağlamaya başladı...
Şık giyimli amca elinin tersiyle Esman’ın gözyaşlarını silerek ayağa kalktı:
- Eviniz nerde? diye sordu…
- Arka sokakta dedi Esma…
- Ben de doktorum kızım anneni görebilir miyim?
Esma’nın gözleri parlamıştı gidelim doktor amca ama o ilacı verin...
Doktor amcası eczacı kalfasına seslendi:
- Bir kutu aspirin ver…
Esma sımsıkı tuttuğu bir kutu aspirin önde doktor amcası arkada eve doğru yürüdüler…

Esmanın aniden evden çıkmasını merak eden babası ve abisi kapının önüne çıkmışlardı…

Esma onları görünce koşarak bağırmaya başladı elindeki aspirin kutusunu sallayarak aldım annemin ilacını hem de doktor amca getirdim anneme bakacak…

Babası ve abisi Sinan gelenin doktor olduğunu duyunca ayağa kalkıp doktora doğru ellerini uzatarak tokalaşıp hoş geldin deyip içeri davet ettiler…

İçeri girdiklerinde doktor hastayı sordu...
Doğruca Aynur Hanımın odasına girdiler…
Hasta uyuyordu…
Sinan annesine seslendi…
Doktor bırak uyusun dedi…

Röntgen filmlerini hastane tetkiklerini istedi…

Esma bir çırpıda kocaman sarı zarfı getirip doktor amcasına uzattı…
Doktor önce tetkiklere göz attı sonra siyah röntgen filmleri ışığa tutup teker teker defalarca baktı...
Odada çıt çıkmıyordu…
Hane halkı meraklı bakışlarla elleri önlerinde iki pençe pür dikkat doktorun her hareketini izliyordu…

Doktor elindeki filmleri tekrar Esma ya uzattı ve babaya dönerek dışarı çıkalım dedi salona geçip sedire buyur ettiler doktoru…

Doktor anlatmaya başladı… Buradaki meslektaşlarım doğru söylemişler tümör çok riskli bir yerde zor bir ameliyat olacak yurt dışına İsviçre ye gitmeniz lazım...

Baba Seyit bir kez daha yıkılmıştı… Onu biliyordu biliyordu da nasıl gidecekti yurt dışına hangi parayla…

Biliyorum begim dedi doktora biliyorum da imkanımız yok ben amelelik yapıyorum begim…
Dediğin yerde bir doktor varmış bizim hemşerimiz çok iyi bir doktor ona ulaşabilsek ama nerdeee, imkansız…

Doktor, Sinan ın getirdiği çayı alırken sordu:
- O doktorun ismini söylediler mi sana?
Seyit bir çırpıda söyledi nasıl unutabilirdi…
- He begim ismi Gazi Yaşargil..
Doktor hafifçe gülümsedi:
- Profesör Gazi Yaşargil benim…

Seyit doktora baktı:

- Bizimle eğlenme beğım hastamız var…

Doktor çayını karıştırırken devam etti:
- Evet Gazi Hoca benim...

Bir konferans için Ankara ya geldim hazır ülkeme gelmişken memleketim Diyarbakır'a uğramamak dostlarımı görmeden gitmek olmazdı…

Caminin yanındaki eczanenin sahibi benim iyi bir dostumdu vefat etmiş oğluna başsağlığı dilemeye geldim sonrası malûm. Esra kızım geldi mucize arıyordu ve buldu...

Şimdi ben hastayı seninle beraber götürecem ve ameliyatını bizzat ben yapacam bir kuruş masrafınız olmayacak, bu bir kaç gün daha buradayım siz pasaport işini halledin gerisi bana kalsın…

Baba Seyit ve Sinan lâl olmuş, Esra'nın elindeki aspirin kutusunun aslında mucize ilaç olduğunu anlamış ikisi de aynı anda Gazi Hocanın elini öpmek için hamle yapmıştı…

Gazi Hoca, Estağfurullah deyip ayağa kalkmıştı… Aynur Hanım, başarılı bir ameliyatla sağlığına kavuşmuş sağ salim evine dönmüştü..

(Prof. Dr. Gazi Yaşargil'in anılarından)
 
Üst