Mekanın askerlik anıları... | Sayfa 3 | Define işaretleri ve anlamları

Mekanın askerlik anıları...

Mirkut

Vip Üye
Katılım
3 Nisan 2016
Mesajlar
1,948
Beğeni
5,404
Puanları
113
Soğuk bir kış günüydü 1000 kişilik yemekhanenin çatısı çıkan fırtınadan ikiye katlanmış ne elektrik ne kalorifer hepsi gitmiş sabahleyin kalktım yemekhaneye gittim karavanaya kepçeyi atınca baktım çorbanın içerisinde iyi bir et var okkalı bir et hemen aldım tabağıma koydum şehriye çorbası başladım çorbamı içmeye ama ortalık karanlık pencerenin kenarında oturuyorum ben yağlı etten hiç hoşlanmam azıcık ağzıma gelse hemen midem kalkar kaşığımla ara ara eti yokluyorum böyle herhalde kızıl bir et diyorum hani kendi kendime neyse çorbayı bitirdim sıra geldi eti yemeğe kaşığa aldım baktım kaşıktan aşağı doğru bir şey sarkıyor uzunca kaşığı şöyle pencereye doğru tuttum baktım etin kulakları da var aman yarabbi deli oldum artık ne yapayım kusayım mı ağzımı burnumu yıkayayım ne yapacağımı şaşırdım o sinirle yemekhanenin karşısı zaten mutfak daldım mutfağa bağırdım çağırdım ama olanlar olmuş artık günlerce doğru dürüst bir şey yiyemedim koskoca 1000 kişinin içerisinde yahu bu fare bula bula beni mi buluyor ben anlamıyorum ki ah ulan talih...🥵😠
Hocam çok güldüm hakkını helal et.
 

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,766
Beğeni
22,130
Puanları
113
Konum
Erzincan
Merkezi ısıtma kazan dairesinde görev yapıyorum alayın her türlü ihtiyacı için pilanlanmış her sistem otomatik beyinler tarafından idare edilen zamana göre son sistem bir komlex buranın teslimatında ben bulunmuştum acemi birliğinden geldiğim gün koğuşa değil sırt çantamla birlikte apar topar buraya götürdüler hemen işe başladım sistemin teslimatı yapılıyormuş bilen anlayan olmadığından eksik gedik bir şeyler varsa yaptırıyorum neyse haline yoluna koyduk çalışıyoruz günlerden bir gün nöbetçi çavuş koşa koşa geldi başçavuşum gayrısız içtimaya çağırıyor hemen gel dedi oradan ayrılmamam gerekiyor ama neyse gidelim bakalım ne diyecek dedim ve gittim bu sıhhi tesisat ekibi ayrılsın bu tarafa benimle gelin.. ta bilmem nerede araziye çadırlar kurulacakmış !? komutanım dedim buhar kazanlarını çalıştırmam lazım öğlene mutfakta yemek pişecek bana izin ver gideyim.. adam yaşı bir hayli ileri emekliliği çoktan geçmiş konuşma lan konuşma lan diyip üzerime yürüyor.. düşün peşime gelin dedi şimdi gidiyoruz ama bu işin sonu çok fena, öğlene yemek çıkmazsa alayda kıyamet kopacak.. ağaçlıkta bir yerden ilerliyoruz başçavuş elleri arkasında boyuda kısa önde gidiyor bizde peşinden, bir baktım arkadaşlardan biri ağaçların arasından sıvıştı peşinden biri ikisi daha tabi bende sürü psikolojisi 😥 kaçıp geldim mufak çavuşu beni aratıyormuş bide onunla hırlaş neyse yemeği kavuşturduk bizim başçavuş olay yerine varınca arkasını dönüyor bir bakıyorki kimse kalmamış deliye dönüyor tabi, bölük yazıcısı hemşehrim telaşla geldi durumu anlattı başvurusum ekibi komple mahkemeye veriyor emre itaatsizlikten yirmi günden aşağı ceza almazsınız şu anda başcavuş mutfakta bi konuş istersen dedi mutfak bitişiğimde hemen daldım mutfağa birde ne göreyim murfağın pis su gideri kanal var mutfakçının birini ızgarayı kaldırıp yatırmış içine diğer çalışanlarda ellerinde tenekelerle su döktürüyor üstüne🤭 olayın hıncını zavallıdan alıyor bir selam çaktım durumu izah ettim gelmeseydim şimdi bu yemek çıkmamış alay aç kalmış olacaktı nolur beni mahkemeye vermeyin komutanım dedim😔 bi şartla dedi döveyimmi mahkemeyemi vereyim.. dövün dedim komutanım😟 mutfakçılardan birime git ağaçtan bi dal keste gel dedi beni odaya götürdü postallarını çoraplarını çıkar sırt üstü yat dedi yatıp ayaklarımı havaya kaldırdım bekliyorum epey bir zamandan sonra mutfakçı limon sandığı kasasından çıkardığı tahtayla geldi başçavuş başladı vurmaya epey bir müddet vurduktan sonra yorulmuş olacak sordu ulan eline el bombasını versem tankın altına yat desem yatacanmı dedi yine vurmaya devam yatacam komutanım diyorum ama..😩 yatmasın ulan eşoleşsek yatmazsın diyip olanca gücüyle tahmini onbeş dakika kadar vurdu bıraktı gitti benim ne kalkacak halim ne ayakkabı giyecek durumum var az sonra tahtayı getiren asker gelince ulan allahın zalimi adam senden ağaçtan dal kes getir dedi sen niye getirmedin hiç olmazsa dal kırılır bu kadar vurmazdı..🥵 ne bileyim dedi güya sana iyilik olsun diye tahta getirdim...
Neyse sonraki falakarımıda daha sonra yazarım...😩
 

MAVRAN

Super Moderatör
Katılım
31 Aralık 2014
Mesajlar
3,118
Beğeni
8,750
Puanları
113
Yaş
56
Konum
Trabzon_Kocaeli
Merkezi ısıtma kazan dairesinde görev yapıyorum alayın her türlü ihtiyacı için pilanlanmış her sistem otomatik beyinler tarafından idare edilen zamana göre son sistem bir komlex buranın teslimatında ben bulunmuştum acemi birliğinden geldiğim gün koğuşa değil sırt çantamla birlikte apar topar buraya götürdüler hemen işe başladım sistemin teslimatı yapılıyormuş bilen anlayan olmadığından eksik gedik bir şeyler varsa yaptırıyorum neyse haline yoluna koyduk çalışıyoruz günlerden bir gün nöbetçi çavuş koşa koşa geldi başçavuşum gayrısız içtimaya çağırıyor hemen gel dedi oradan ayrılmamam gerekiyor ama neyse gidelim bakalım ne diyecek dedim ve gittim bu sıhhi tesisat ekibi ayrılsın bu tarafa benimle gelin.. ta bilmem nerede araziye çadırlar kurulacakmış !? komutanım dedim buhar kazanlarını çalıştırmam lazım öğlene mutfakta yemek pişecek bana izin ver gideyim.. adam yaşı bir hayli ileri emekliliği çoktan geçmiş konuşma lan konuşma lan diyip üzerime yürüyor.. düşün peşime gelin dedi şimdi gidiyoruz ama bu işin sonu çok fena, öğlene yemek çıkmazsa alayda kıyamet kopacak.. ağaçlıkta bir yerden ilerliyoruz başçavuş elleri arkasında boyuda kısa önde gidiyor bizde peşinden, bir baktım arkadaşlardan biri ağaçların arasından sıvıştı peşinden biri ikisi daha tabi bende sürü psikolojisi 😥 kaçıp geldim mufak çavuşu beni aratıyormuş bide onunla hırlaş neyse yemeği kavuşturduk bizim başçavuş olay yerine varınca arkasını dönüyor bir bakıyorki kimse kalmamış deliye dönüyor tabi, bölük yazıcısı hemşehrim telaşla geldi durumu anlattı başvurusum ekibi komple mahkemeye veriyor emre itaatsizlikten yirmi günden aşağı ceza almazsınız şu anda başcavuş mutfakta bi konuş istersen dedi mutfak bitişiğimde hemen daldım mutfağa birde ne göreyim murfağın pis su gideri kanal var mutfakçının birini ızgarayı kaldırıp yatırmış içine diğer çalışanlarda ellerinde tenekelerle su döktürüyor üstüne🤭 olayın hıncını zavallıdan alıyor bir selam çaktım durumu izah ettim gelmeseydim şimdi bu yemek çıkmamış alay aç kalmış olacaktı nolur beni mahkemeye vermeyin komutanım dedim😔 bi şartla dedi döveyimmi mahkemeyemi vereyim.. dövün dedim komutanım😟 mutfakçılardan birime git ağaçtan bi dal keste gel dedi beni odaya götürdü postallarını çoraplarını çıkar sırt üstü yat dedi yatıp ayaklarımı havaya kaldırdım bekliyorum epey bir zamandan sonra mutfakçı limon sandığı kasasından çıkardığı tahtayla geldi başçavuş başladı vurmaya epey bir müddet vurduktan sonra yorulmuş olacak sordu ulan eline el bombasını versem tankın altına yat desem yatacanmı dedi yine vurmaya devam yatacam komutanım diyorum ama..😩 yatmasın ulan eşoleşsek yatmazsın diyip olanca gücüyle tahmini onbeş dakika kadar vurdu bıraktı gitti benim ne kalkacak halim ne ayakkabı giyecek durumum var az sonra tahtayı getiren asker gelince ulan allahın zalimi adam senden ağaçtan dal kes getir dedi sen niye getirmedin hiç olmazsa dal kırılır bu kadar vurmazdı..🥵 ne bileyim dedi güya sana iyilik olsun diye tahta getirdim...
Neyse sonraki falakarımıda daha sonra yazarım...😩
Sevgili Dostum mümkün ise sen daha birşey yazma, yoksa oturup ağlayacağım, çoluk çocuğa da gülünç duruma düşeceğim.
 

gıral

Vip Üye
Katılım
3 Şubat 2014
Mesajlar
2,637
Beğeni
4,516
Puanları
113
bigün yine traş mevzusundayız
koskoca alayda 10kişiyiz buyüzden mevzu derin
karşılama yapıyoruz gelenkişi genelkurmaybaşkanı
haber gelince apartopar toplandık
içimizde bitane ermeni var hepimiz aynı devreyiz
yemekhanede berber traş yapıyor saç traşı
bizde kantin yakın diye oradayız
bu eermeni devrem dediki benbi lavaboya gidim gelim
gittiii traş olmuş geldi☺️
bende bekliyorum devrem gelecekki gidip traş olacaz
işte orada anladım hiçbizaman ermeniye güven olmayacağını
halen görüşüyoruz bana yerbulacak bilgi verecek
kelek🤣

birde acıklı ölümlü biolay varda onuda başka zaman yazayım
 

Kader25

Admin
Katılım
13 Nisan 2016
Mesajlar
3,639
Beğeni
12,945
Puanları
113
Yaş
54
Konum
Konya-Kırıkkale
Çocukluğumuz ve gençliğimiz babamın asker anılarını dinlemekle geçti, Akbatur binbaşısını dahi bugün unutmadım.
Anam birgün dedi ki, oğlum senin hiç anın yok mu askerlikte?
Dedim ana, babam askerlik anılarını Kemal Tahirin bir damla yağmurun ağaçtan toprağa değdiğini söylemek için 10 sayfa yazdığı gibi anlatıyor.
Kalk borusundan kahvaltıya kadar sanki 5 saat geçiyor. Ben babama yetişemem, babam edebi anlatıyor.

Babamın 24 ayda yaşadıklarını ben 11 senede yaşamadım.😄
 

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,766
Beğeni
22,130
Puanları
113
Konum
Erzincan
Araya bir fıkra sokalım iyi gidiyor... Hayırlı cumalar olsun inşallah...

😃

"Tilki ormanda nefes nefese koşuyormuş. Karsısına çıkan kaplumbağa:
-Tilki kardeş ne bu telaş?
-Ormana maliyeciler gelmiş demiş tilki. şimdi bir bakarlar bende
kürk, hanımda kürk, çocuklarda kürk, dünyanın vergisini yazarlar....
Bunu duyan kaplumbağa telaşla yürümeye başlamış.
Onu telaşlı gören leylek:
-Hayrola kaplumbağa kardeş ne bu telaş? diye sormuş.
-Maliyeciler ormanda demiş kaplumbağa. Bende ev, hanımda ev,
çocuklarda ev, yakalanırsak dünya vergi alırlar.
Leylek de hemen uçuşa geçmiş. Ağaçların üzerinden maymun seslenmiş:
-Leylek kardeş, ne iş? Bu ne acele?
-Vergi memurları herkese ceza yazıyormuş. Bende yazlık, hanımda yazlık, çocuklarda yazlık, vergi borcundan batarız...
Maymun bunu duyar duymaz koşarak ağaçtan ağaca atlamaya başlamış.
Papağan sormuş,
-Neden ve kimden kaçıyorsun?
Bunu duyan maymun şak diye durmuş;
Maymun:
-Sahi ya..! Benim kıçım açık, hanımın kıçı açık, çocukların kıçı açık... Neyimi alacaklar, ben niye kaçıyorum?
****
 
Üst