Evett, buyrun burdan yakın..! 😊 Bambaşka bir radyestezi...

Selamün aleyküm. Arkadaşlar facebook üzerinde bir video gördüm (aşağıda linkini paylaştığım video) ve bugüne kadarki tüm radyestezi bilgilerim karman çorman oldu
Silifke'den Ali dayımız uzaktan telefonla su buluyor. Telefonun karşısındaki gerçek arazide yürüyor. Beride ise Ali dayı sanki kendisi arazideymiş gibi, tepki veriyor. Bu nasıl oluyor? Hani biz arazideki kuzeye akan manyetik alan rezonanslarını yakalıyorduk? Hani çubuklarınız anten, beynimiz gönlümüz araziyi/madenleri/metalleri/mineralleri/boşlukları yorumlayan sinyallerini yakalayıp bağ kuran anakart, ana beyindi? Ankara nire, Silifke nire? Yüzlerce km den dağları, taşları, ovaları, suları aşıp Ali dayıya sinyal nasıl geliyor? Yoksa bu bambaşka bir durum mu? Oradan sinyal gelmiyorda, Ali dayının ruhu mu beyni mi uzaktaki adamın beyniyle bir hat kuruyor? Neler oluyor?
Daha neler göreceğiz bu muhteşem yaratılmış insanoğlunun gizli, girift, daha açıklanamamış muazzam yaratılışının vasıfları hakkında, bilemiyorum ama ben buna günümüz fenni ilimler (her ne kadar daha radyestezi sistematik kâidelere oturtulmuş bir ilim dalı olmasa da) ve âdetullah'ın ifşa ettiği ilimlerle bir açıklama, bir yorum bekliyorum.
Birileri çıkıp mantıklı yorumlar yapar umarım. Acaba biz boşuna mı araziye çıkıp yoruluyoruz. Oturduğu yerden harita üzerinden bakanlardan da bir yorum bekliyorum.

Aleyküm Selam
İstisnalar kaideyi bozmaz.
Her genel meselenin özel bir durumu/meselesi olur.
Adetullah böyledir.
Misal:
Domuz eti yemek haramdır.
Lakin açlıktan telef olma ihtimali varsa ölmeyecek kadar yemek haram değildir.
Yada
Susuzluktan telef olacak kişi yanında yakınında şarap olsa ölmeyecek kadar içer.
Yada
İnsan, uzay mekiği olmadan ay'a gidemez. Ladikli Ahmet Ağa Hazretleri (vefatı:1970) gibi onlarca Hızır as komutanları ve askerleri Ay'daki üslerinde ikamet edebilmektedir. (Tayy-i Mekan)
Yada
Musluman bile olmayan Hint fakirleri suyun altındaki sandukada günlerce kalabilmekteler.

Gelelim Ali amcaya,
Ali amca Silifke de oturduğu yerde BIR BASKASI misal Ankara da arazide gezerken suyu bulmaktadır.
Buluyor mudur?
Kesinlikle buluyordur.
Benim hiç tereddutum yoktur.
Nasıl yapmakta bu işi..?

Bunun adına radyestezi demek çok uygun düşmez. Uykudaki hale benzer bir haldir. Ruh ile alakalıdır. En uzun ruyanin süresi 3 saniyedir. Rüya 4 saniye sürse, ruh bedene donemediginden ölüm gerçekleşir. Bu nedenle uykuya KUCUK ÖLÜM denmiştir. Uyuyanın, uyanacağına dair bir garantisi yoktur. Bugün dünyada birçok kişi uykuda ölmekten korktugundan geceleri ayakta gündüzleri biraz uyumaktadir.
Şairin dediği gibi:

NICIN KUCULUYOR ESYA UZAKTA?
GÖZSÜZ GÖRÜYORUM RUYADA NASIL?
ZAMANIN RAKSI NE BIR YUVARLAKTA?
SONUM VARMIŞ ONU BILSEM ASIL..!

Yani, Ali amca arazide dolaşan kişinin ruhu ile irtibat kurmaktadir. Nasıl kurduğunu kendisi de bilemiyebilir. Bu özelliğini sonradan kendisi farkına varıyor. Beyanı bu şekilde.

İkinci ihtimal;
Ali amcanın cancan 3-5 arkadaşı var olabilir. Kolektif çalışma içinde olabilirler. Bu arkadaşlarını trafo misali kullanıyor olabilir. Trafo sadece aktarım yapar. Asıl hikmet elektriğin kendisidir.

Birkaç ihtimal daha var amma, kafayı yemiş demeyesiniz diye yazmayayım.

Anadoluda OCAKLIK müessese vardır. Çoğunuz biliyorsunuzdur etrafınızda ocaklar -kisiler- vardır. Derdinizi cozerler:
Nazar ocağı, terma ocağı, al bastı ocağı, kulunç ocağı, kösnü ocağı vd.yuzlercesi. İslama bu.ocaklara MEUNET denir. Seküler kesim ise bu ocaklara UFURUKCULER der. Misal bende bu üfürücükçülerdenim (nazar ocagiyim)
Hakkaride birisine nazar deyse Konyadan okusam biiznillah üzerindeki ağırlık ve yorgunluk kalkar. Yeğenim memleketten arar, dayıcım beni bir oku perişanım der. Arada 650 km. var. Okuyunca uflersin. O nefes 650 km.ye gider. Okuyup sonunda uflendigi için üfürukçu demişler.

Ezcumle; bugün dahi birçok meseleyi ilmi olarak aciklamak mümkün değildir. Zira ilim henüz bu noktaya gelemediği için.
500 sene önce radyasyonu açıklamak mümkün olmadığı gibi.
Herseyi akıl çözemez.
İnsanda ruh da vardir.
Ruh ise 100 bilinmeyenli bir denklemdir.
Çoğu zaman denklemin sonuçlarından birisi gözükür amma işlem nasıl yapılmıştır, izahı bugün yoktur.

Et çürüyor kemik çürüyor
Kabirde azap devam ediyor.
Hem ruha hem bedene.
Olmadığını düşündüğümüz bedene.
Bu arada kabir azabını reddeden bir tanıdığıma kabir azabını varlığını mezarlıkta el ele tutuşup ispat etmisligimde vardır. Kabir azabı yoktur diye inananlar büyük bir yanılgı içindedir.
Hafazanallah.

Oooo konuyu çok dagitmisum.
Ali dayı o suyu bulur.
Benim inancım tam bu konuda.

Ali dayının uzaktan suyu bulduğuna şüphem yok ve bu yüzden şaşırdım. Bu radyestezi değil. Benim de biraz düşününce aklıma ilk olarak kimsenin anlatamadığı ruh ve (mektubat'ta) İmamı Rabbani hz.lerinin "ruh aslında zaman ve mekandan sıyrılmıştır. Letaifler gibi (günümüzde çakra dedikleri kalp, ruh, sır, hafi, ahfa) mükemmel yaratık insana konmuş tarif edilemeyen donanınların/letaiflerin asılları zamanın ve mekanın olmadığı emir âlemindedir. Vücuddaki yerleri ise sadece bağlantı noktalarıdır sözü, geldi aklıma. Daha akla yatkın hale gelsin diye misallendirmeye çalışırsak, internetin asıl verileri ana sunucularda iken biz telefon noktasından sadece bağlantı kurarak telefonun içinde hissediyoruz. Hqlbuki aslı bambaşka bir yerde. Bu ruh ile ilgili bir konuya kayacak ve çok fena dağılacak olmasından dolayı ve aslında mekansız ruhun (veya kurtulmuş yüce ruhların) tasavvufi alandaki imdat/himmet/rabıta gibi bağlantılarına ve beraberinde münkirlik emareleri getireceğinden çekincemle, aklıma gelen diğer şeylerden kaçınarak, günümüz ilmiyle bir açıklama çıkar mı diye düşünmüştüm. Ali dayımız adetullah dışı bir halde sanırım ve açıkla dersek kendi de bilmiyordur "Allah vergisi" der geçer. Aslında günümüz fenni ilimlerinde de misalleri de az değil. Havadaki her zerrede sokaktaki, çevresindeki her ses yüklü ve titreşerek verileri yanındaki zerreye iletiyor. Aynı zerrede binlerce ayrı telefon konuşması, sms sinyali, internet verileri, her mhz bandındaki radyo tv sinyalleri, gps sinyalleri, her maddeden akan manyetik rezonans titreşimleri vs.vs.vs yüzbinlerce değişik şeyler her zerrenin küçücük yapısında yüklü ve her an değişen verilerle heran yenileniyor baştan yaratılıyor. Velhasıl kelam, cansız bir zerrede akıl almaz milyon veriler saklıysa, ahseni takvim üzere yaratılan insanda ne donanımlar saklı... Ve sanırım Ali dayımızda (heran istediği kişiyle tanımsız bir telepatik bağlantıya girmesi) ruhun bu milyonlarca donanımından birinin zahir olup, başkalarında zahir olmaması şaşırtıyor insanı. Hele ki kuantum fiziğinin teorisiyle buradaki zerre deki bilgiden japonyadaki atomun da haberi var milyonlarca ışık yılı ötedeki atomlarında haberi oluyor teorileri hepten akıl melekesinin sınırlarını parçalıyor... Evet bu bizim anten vazifesindeki çubukların aldığı sinyalleri bir başkasının vücudunu anten yapıp (bize göre bedenen) uzaktan ruhen veya bir başka latif donanımla topraktaki su verilerini alma hali gibi... Belki de kendi mantığıma yatırabilmek için, kendime tezler üretip oyunlar oynuyorum. Herşeyin en doğrusunu Allah bilir ve belki de ileride uzaklardan sadece su rezonansı değil her türlü veri akışına izin verir. O, neylerse güzel eyler,hiç şüphesiz...