Ahiretten Gelen Ahitname

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
8,207
Beğeni
23,420
Puanları
113
Konum
Erzincan
Ahiretten gelen
Basra’lı Şem’ûn kendi halinde bir mecusidir.
Müslümanlarla içli dışlıdır ve bir sürü güzel haslet edinir.
Kimseyle uğraşmaz, yalan söylemez, sözünde durur ve cömerttir.
Sonra o gül yüzlü komşusunu ( Hazretlerini) çok beğenir, uzaktan bile görse ayağa kalkar, hürmetle yol verir.
, Şem’ûn’un Müslüman olmasını çok ister. Hatta bazı geceler sabahlara kadar yalvarır onun ve onun gibiler için hidayet diler. olan Rabbimiz bu duaları kâbul eder ve mübareğin tebliğ için beklediği fırsatı önüne çıkarır.

Nasıl mı? Anlatalım.

Şem’ûn amansız bir hastalığa yakalanır.
Birkaç gün içinde mum gibi erir ki artık öleceğinin farkındadır. Hasan-ı Basri biraz süt, biraz alır, komşusunun kapısını tıklatır.
Şem’ûn onu görünce çok duygulanır.
Ağlamakla gülmek arasında gidip gelen bir sesle
-“Ey asil komşum` der `niye zahmet ettin ki?”
-“Ne zahmeti, vazifemiz değil mi? ”
-“Biliyor musun ben gidiciyim. ”
-“Hepimiz gidiciyiz. ”
-“Korkarım ahirette de görüşemeyeceğiz. Zira inandıklarım doğruysa aynı yerde olmayacağız.”
Mübarek acı acı gülümser.
-“Peki der, ya benim inandıklarım doğruysa?”
-“Yine aynı yerde olmayacağız, zira beni taptığımla yakacaklar. ”
-“Bak Şem’ûn yaratıcı değil mahlûktur. Alemlerin Rabbi (Celle Celalüh) dilemezse kimseye bir şey yapamaz. ”
-“Müslümanlar buna benzer şeyleri çok söylerler ama ateşin yakmadığı nerede görülmüş?”
-“Ateşin yakmadığını görsen bana inanır mısın? ”
-“İnanırım. ”

Biliyor musunuz veliler hallerini bir sır gibi saklar, tanınmaktan, bilinmekten sıkılırlar. Ancak böylesi hayati kavşaklarda zorunda kalırlar. Nitekim Hasan-ı Basri Hazretleri de mangaldaki ateşi avuçlar, kızgın korla kollarını sıvazlar.
Şem’ûn hayretler içindedir.
Büyük veli, bunlar sıradan şeylermiş gibi gülümser,
-“İstersen yanan fırına girelim” der, “var mısın?”
-“Yoo, hayır. Bu kadarı yeter. ”
-“Görüyorsun işte. Senin, benim, dağların, göklerin, denizlerin yaratıcısı onu zararsız kıldı. ”
-“Sanırım, Allah’ın büyüklüğünü kabullenmek zorundayım”
-“Al, istersen dokunabilirsin. Eğer bir şeye kaadirse yaksın da görelim. ”
-“Diyecek bir şey bulamıyorum. ”
-“Ama benim diyecek çok şeyim var. Yapma Şem’ûn, kendine kıyma. Gel iman et ve kurtul. Altından nehirler akan köşkler, nefis şerbetler, bahçeler, huriler seni bekliyor. Bir kere kelimeyi şahadet söyle, ebedi saadete kavuş. ”
-“Bu kadar kolay mı yani? ”
-“Evet bu kadar kolay. ”
-“Ama benim ömrüm günah içinde geçti. ”
-“Benim ki de öyle ama Allah-ü teâlâ affedicidir. ”
-“Ne desem bilmem ki, bunca yıldır mecusi olarak yaşadıktan sonra… ”
-“Sakın millet ne der? diye düşünme, sadece kalbinin sesini dinle. ”
-“Kalbim seninle beraber, yalnız endişelerim var. ”
-“Nasıl yani? ”
-“Sahi, Rabbim beni kâbul eder mi? ”
-“Eder. ”
-“Bana kulum der mi? ”
-“Der. ”
-“Emin misin? ”
-“Adım gibi. ”
-“Peki kefil olur musun? ”
-“Olurum. ”
-“Ahitname de yazar mısın? ”
-“Yazarım. ”
-“Mührünü de basar mısın? ”
-“Basarım. ”
-“İyi öyleyse, sen şimdi bana yapmam gerekenleri söyle. ”

Şem’ûn oğullarını, yakınlarını çağırır. Kalabalığın huzurunda iman eder. Olacak bu ya hemen o gün şerbetini içer. Onu söz konusu kâğıtla birlikte toprağa verirler.

Hasan-ı Basri Hazretleri hem şaşkın, hem sevinçlidir. Omuzlarından irice bir yük gitmiştir.
Definden sonra evine gelir. Bir başına kalınca hadisenin muhasebesini yapar ve birden dehşete düşer.
Büyük bir pişmanlıkla “yaptığını beğendin mi” der, “sen kim oluyorsun da ahidname veriyorsun. Kendini kurtaracağın şüpheli, kalkıp başkalarına kefil oluyorsun. Eyvah ki ne eyvah! Aman Allah`ım ben ne yaptım!”

O gece binlerce, onbinlerce kez eder, “Yarabbi, ben acizin, zavallının biriyim” der, “n’olur bu cüretimi affeyle!'” Hasan-ı Basri o kadar ağlar ve o kadar yalvarır ki bitap düşer.
Birara içi geçer, rüyasında Şem’ûn belirir, çok neşelidir.
Öylesine nurludur ki dolunayı imrendirir. Başında cennet cevahirleriyle süslenmiş bir taç vardır. Hasan-ı Basri Hazretlerine döner.
-“Meğer Allah-u Teâlâ ne büyükmüş” der, “merhametinin zerresi benim gibi nice asiye yetti.”
-“Peki ya ? ”
-“Ona bakmadı bile, istersen geri verebilirim. ”
-“Yalvarırım ver, n`olur ver. ”
-“Al! ”
Hasan Basri Hazretleri heyecanla uyanır. Ne görse beğenirsiniz.

Kâğıt elindedir…
 

gandalf

BozkurT
Kullanıcı
Katılım
2 Aralık 2014
Mesajlar
1,230
Beğeni
3,641
Puanları
113
Konum
Denizli
s.a.ustam elinize emeğinize sağlık çok güzel
anlamı büyük bir konu bu nu herkezin okuması gerek sağ olun var olun.
 
Son düzenleme:

MAVRAN

Vip Üye
Katılım
31 Aralık 2014
Mesajlar
3,093
Beğeni
8,736
Puanları
113
Konum
Trabzon_Kocaeli
Dostum harika bir konya değindin çok güzel eline sağlık.Ah dostum ah! bazen insan çok şeyler anlatmak ister amma hiçbirşey anlatamaz... ALLAH hepimizin yardımcısı olsun, bu fakir kardeşinize dua edin ALLAH sizden her iki cihanda da razı olur inşallah.
 

aliveli44

ONURSAL ÜYE
Admin
Super Moderatör
Vip Üye
Katılım
12 Haziran 2012
Mesajlar
10,998
Beğeni
20,885
Puanları
426
Konum
Malatya
Allah razı olsun abi
Eline sağlık

Mekanı TapaTalk dan Takip Ediyor
 

tuarec

Kullanıcı
Katılım
24 Nisan 2013
Mesajlar
387
Beğeni
730
Puanları
93
Alllahın rahmetine beraber nail olmamız duasıyla elinize saglık
 

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
8,207
Beğeni
23,420
Puanları
113
Konum
Erzincan
Allah razı olsun abi
Eline sağlık

Mekanı TapaTalk dan Takip Ediyor
Alllahın rahmetine beraber nail olmamız duasıyla elinize saglık
Dostum harika bir konya değindin çok güzel eline sağlık.Ah dostum ah! bazen insan çok şeyler anlatmak ister amma hiçbirşey anlatamaz... ALLAH hepimizin yardımcısı olsun, bu fakir kardeşinize dua edin ALLAH sizden her iki cihanda da razı olur inşallah.
s.a.ustam elinize emeğinize sağlık çok güzel
anlamı büyük bir konu bu nu herkezin okuması gerek sağ olun var olun.
Teşekkür ederim sevgili dostlar ALLAH cc. siz kıymetli dostlarımızdan da razı olsun rızası istikametinde hayırlı ameller işleyebilmeyi cümlemize nasip eylesin yar ve yardımcımız olsun inşallah...
 
Üst Alt