burnundan kıl aldırmayanlar | Define işaretleri ve anlamları

burnundan kıl aldırmayanlar

ASİAVCI

Kullanıcı
Katılım
10 Kasım 2012
Mesajlar
295
Beğeni
-26
Puanları
0
Konum
ankara


Osman Efendi bir sabah müthiş bir baş ağrısıyla uyanır.
İlaç alır, geçmez. Bir iki gün bekler, ağrı devam eder.
Doktor çağrılır. Doktor muayene eder,ağrı kesiciler verir, gider. Lakin Osman Efendinin başağrısı artarak sürer.
Üstüne üstlük baş ağrısı yanı sıra gözleri de yaşarmaya başlar.
Başka doktorlar çağrılır…Osman Efendi Uşak’ın ileri gelenlerindendir, ağrıyı kesene servet vaat eder.

Doktorların hiçbiri ağrıyı durduramadığı gibi sebebini de bulamaz. Ev halkı birbirine karışır,baş ağrısından geceleri uyuyamayan Osman Efendiyi İstanbul’a götürmeye karar verirler.

İstanbul’da en iyi doktorlar seferber olur.
Röntgenler, beyin tomografileri çekilir, testler yapılır…
Görünüşe bakılırsa Osman Efendi turp gibidir.
Oysa dayanması gittikçe zorlaşan baş ağrısı ve
gözyaşları hayatı çekilmez hale getirmiştir.
Ağrı kesici iğnelerle zor ayakta duran
Osman Efendi bu defa da apar topar yurtdışına götürülür.
O devirde Amerika değil İsviçre moda, Zürih’e gidilir.
Haftalarca hastanede kalınır,
onlarca profesör konsültasyon yapar, testler tekrarlanır.


Sonuç olarak:
Osman Efendiye teşhis konulamaz.
Artık yerinden kalkamayan
Osman Efendiye ağrı kesici iğneler verilir,
ülkesine dönüp “dinlenmesi”,
daha doğrusu son günlerini evinde geçirmesi tavsiye edilir.

Osman Efendi bitkin, aile perişan. “Kader”denilir, Uşak’a dönülür.
Osman Efendi yayla evinde bir odaya yatırılır ve ağrı kesici iğnelerle ölümü beklemeye başlar.
Bir gün, hastanın keyfi gelsin diye,
Osman Efendinin eski berberi “Berber Mehmet” çağrılır.
Berber yataktan kalkamayan Osman Efendiyi tıraş ederken,
adamcağız derdini anlatır ve ölümü beklediğini söyler.
Berber Mehmet bir an düşünür. “Beyim?” der,
“Sakın sizin burnunuzda kıl dönmüş olmasın”
Bir bakar, “Hah işte der.“Kıl dönmüş.”
Osman Efendinin şaşkın bakışlarına aldırmaksızın
çantasından cımbızı kaptığı gibi kılı çeker.
Ev halkı Osman Efendinin köyü ayağa kaldıran
çığlığıyla odaya koşar.
Berber Mehmet, Osman Efendinin elinden zor alınır ve
cımbızın ucunda tuttuğu yirmi santimlik kılla kapı dışarı edilir.
Osman Efendinin kanayan burnuna pansumanlar yapılır,
kolonyalar koklatılır ve yaşlı adam tekrar yatağına yatırılır.

Ertesi sabah Osman Efendi aylardır ilk defa rahat bir
uykudan uyanır. Gözlerinin yaşarması geçmiştir.
Baş ağrısından ise eser kalmamıştır.
Dönen kılın sinire yürüyüp gittikçe uzayarak dayanılmaz
ıstıraplara yol açtığını doktorlar ancak o zaman keşfeder.
Çözümün bu kadar basit olabileceği kimsenin aklına gelmemiştir.
Sapasağlam ayağa kalkan Osman Efendi, Berber Mehmet’i çağırtır ve ona bir servet bağışlar.

BURNUNDAN KIL ALDIRTMAYANLARIN
BAŞI ÇOK AĞRIYABİLİR .
 

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,767
Beğeni
22,134
Puanları
113
Konum
Erzincan
Cevap: burnundan kıl aldırmayanlar

güzel bir hikaye elinize sağlık ustam...
 

HÜDAİ

Kullanıcı
Katılım
25 Temmuz 2012
Mesajlar
519
Beğeni
21
Puanları
18
Cevap: burnundan kıl aldırmayanlar

Eline sağlık usta Mecazi anlamı bence daha büyük (alkış)(alkış)
 

sondurak

Kullanıcı
Katılım
26 Temmuz 2012
Mesajlar
948
Beğeni
878
Puanları
93
Cevap: burnundan kıl aldırmayanlar

,,Sayın A.avcı Ustam Süper Ve İbretlik :confused:Konu İçin Çoook Teşekkürler.çiçek sana Lütfen Devamını Bekliyoruz.çiçek sana,,,
 
Son düzenleme:

KANAS_USTA

Admin
Katılım
11 Kasım 2012
Mesajlar
1,962
Beğeni
3,360
Puanları
113
Cevap: burnundan kıl aldırmayanlar

cok guzel bır paylasım ustat,
ellerıne yuregıne saglık devamını beklerız.
 

light_celal1

Kullanıcı
Katılım
12 Temmuz 2012
Mesajlar
315
Beğeni
51
Puanları
28
Cevap: burnundan kıl aldırmayanlar

berber nokta atışı yapmış anlaşılan:))))
 
Üst