Cihad İle İlgili Ayetler | Define işaretleri ve anlamları
  • Hoş Geldin Ya Şehr-î Ramazan

Cihad İle İlgili Ayetler

BoZKurT

"R@m@z@n"
Forum Düzeni
Katılım
22 Mart 2012
Mesajlar
9,440
Beğeni
16,681
Puanları
113
Konum
İstanbul
1) “Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda savaşın, (ancak) aşırı gitmeyin. Elbette Allah aşırı gidenleri sevmez.”
Bakara 190
2) “Onları, bulduğunuz yerde öldürün ve sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne, öldürmekten beterdir. Onlar, size karşı savaşıncaya kadar siz, Mescid-i Haram yanında onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa siz de onlarla savaşın. Kafirlerin cezası işte böyledir.”
Bakara 191
3) “(Yeryüzünde) Fitne kalmayıncaya ve din (yalnız) Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın! Eğer vazgeçerlerse, artık zulüm yapanlardan başkasına karşı düşmanlık yoktur.”
Bakara 193
4) “Savaş, hoşunuza gitmediği halde üzerinize yazıldı (farz kılındı). Olur ki hoşunuza gitmeyen birşey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz.”
Bakara 216
5) “Şüphesiz iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler; işte onlar, Allah’ın rahmetini umabilirler. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.”
Bakara 218
6) “Allah yolunda savaşın ve bilin ki, şüphesiz Allah işitendir, bilendir.”
Bakara 244
7) “Musa’dan sonra İsrailoğullarının önde gelenlerini görmedin mi? Hani, Nebilerinden birine:
‘Bize bir melik gönder de Allah yolunda savaşalım’ demişlerdi. O:
‘Ya üzerinize savaş yazıldığı halde savaşmayacak olursanız?’ demişti. Onlar:
‘Bize ne oluyor ki Allah yolunda savaşmayalım? Ki biz yurdumuzdan çıkarıldık ve çocuklarımızdan (uzaklaştırıldık.)’ demişlerdi. Ama onlara savaş yazıldığı zaman, az bir kısmı hariç yüz çevirdiler. Allah zalimleri bilir.”
Bakara 246
8) “Yoksa siz, Allah, içinizden cihad edenleri belirtip ayırdetmeden ve sabredenleri de belirtip ayırdetmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?”
Âl-i İmran 142
9) “Münafıklık yapanları da belirtmesi içindi. Onlara:
‘Gelin, Allah’ın yolunda savaşın ya da savunma yapın’ denildiğinde, Onlar:
‘Biz savaşmayı bilseydik elbette sizi izlerdik’ dediler. O gün onlar, imandan çok küfre daha yakındılar. Kalplerinde olmayanı ağızlarıyla söylüyorlardı. Allah, onların gizli tuttuklarını daha iyi bilir.”
Âl-i İmran 167
10) “Ey iman edenler! (düşmanlarınıza karşı) tedbirinizi alın da savaşa bölük bölük çıkın ya da topluca çıkın!”
Nisa 71
11) “Öyleyse, dünya hayatına karşılık ahireti satın alanlar, Allah yolunda savaşsınlar; kim Allah yolunda savaşırken, öldürülür ya da galip gelirse ona büyük bir ecir vereceğiz.”
Nisa 74
12) “Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize katından bir veli (koruyucu sahib) gönder, bize katından bir yardım eden yolla” diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz?”
Nisa 75
13) “İman edenler Allah yolunda savaşırlar; inkar edenler ise tağut yolunda savaşırlar öyleyse şeytanın dostlarıyla savaşın. Hiç şüphesiz, şeytanın hilesi pek zayıftır.”
Nisa 76
14) “Artık sen Allah yolunda savaş! Kendinden başkasıyla yükümlü tutulmayacaksın. Mü’minleri hazırlayıp teşvik et! Umulur ki Allah, küfredenlerin ağır baskılarını geri püskürtür. Allah, kahredici baskısıyla daha zorlu, acı sonuçlandırmasıyla da daha zorludur.”
Nisa 84
15) “Mü’minlerden, özür olmaksızın oturanlar ile Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenler eşit değildir. Allah, mallarıyla ve canlarıyla cihad edenleri oturanlara göre derece olarak üstün kılmıştır. Tümüne güzelliği (cenneti) va’detmiştir; ancak Allah, cihad edenleri oturanlara göre büyük bir ecirle üstün kılmıştır.”
Nisa 95
16) “Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve (sizi) O’na (yaklaştıracak) vesile arayın; O’nun yolunda cihad edin, umulur ki kurtuluşa erersiniz.”
Maide 35
17) “Ey iman edenler! İçinizden kim dininden geri dönerse, Allah, (yerine) kendisinin onları sevdiği, onların da kendisine sevdiği mü’minlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı ise güçlü ve onurlu, Allah yolunda cihad eden ve kınayıcının kınamasından korkmayan bir topluluk getirir. Bu, Allah’ın bir fazlıdır, onu dilediğine verir. Allah (rahmetiyle) geniş olandır, bilendir.”
Maide 54
18) “Fitne kalmayıncaya ve dinin hepsi Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Şayet vazgeçecek olurlarsa, şüphesiz Allah, yaptıklarını görendir.
Enfal 39
19) “Gerçek şu ki, iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenler ile (hicret edenleri) barındıranlar ve yardım edenler, işte birbirlerinin velisi olanlar bunlardır. İman edip hicret etmeyenler, onlar hicret edinceye kadar, sizin onlara hiçbir şeyle velayetiniz yoktur. Ama din konusunda sizden yardım isterlerse, yardım üzerinizde bir yükümlülüktür. Ancak, sizlerle onlar arasında anlaşma bulunan bir topluluğun aleyhinde değil. Allah, yaptıklarınızı görendir.”
Enfal 72
20) “İman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler ile (hicret edenleri) barındıranlar ve yardım edenler, işte gerçek mü’min olanlar bunlardır. Onlar için bir bağışlanma ve üstün bir rızık vardır.”
Enfal 74
21) “Bundan sonra iman edip hicret edenler ve sizinle birlikte cihad edenler, işte onlar sizdendir. Akrabalar (mirasta) Allah’ın Kitabına göre, birbirlerine (mirasta) önceliklidir. Doğrusu Allah her şeyi bilendir.”
Enfal 75
22) “Yoksa siz, içinizden cihad edenleri ve Allah’tan ve Resulü’nden ve mü’minlerden başka sır-dostu edinmeyenleri Allah ‘bilip (ortaya) çıkarmadan’ bırakılıvereceğinizi mi sandınız? Allah yaptıklarınızdan haberdardır.”
Tevbe 16
23) “Hacılara su dağıtmayı ve Mescid-i Haram’ı onarmayı, Allah’a ve ahiret gününe iman eden ve Allah yolunda cihad edenin (yaptıkları) gibi mi saydınız? (Bunlar) Allah katında bir olmazlar. Allah zulmeden bir topluluğa hidayet vermez.”
Tevbe 19
24) “İman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenlerin Allah katında büyük dereceleri vardır. İşte ‘kurtuluşa ve mutluluğa’ erenler bunlardır.”
Tevbe 20
25) “De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabalarınız, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız meskenler size Allah’tan, Rasulünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, artık Allah emrini getirene kadar bekleyin. Allah fasıklar topluluğunu hidayete erdirmez.”
Tevbe 24
26) “Kendilerine kitap verilenlerden, Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, Allah’ın ve Resulü’nün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini (İslam’ı) din edinmeyenlerle, küçük düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın.”
Tevbe 29
27) “Gerçek şu ki, Allah katında ayların sayısı, gökleri ve yeri yarattığı günden beri Allah’ın Kitabında on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte dosdoğru olan hesab (din) budur. Öyleyse bunlarda kendinize zulmetmeyin ve onların sizlerle topluca savaşması gibi siz de müşriklerle topluca savaşmayın. Ve bilin ki Allah, takva sahipleriyle beraberdir.”
Tevbe 36
28) “Ey iman edenler! Ne oldu ki size, Allah yolunda savaşa kuşanın denildiği zaman, yer(iniz)de ağırlaşıp kaldınız? Ahiretten (cayıp) dünya hayatına mı razı oldunuz? Ama ahirettekine (göre), bu dünya hayatının yararı pek azdır.”
Tevbe 38
29) “Eğer Allah yolunda sefere (cihada) çıkmazsanız, sizi elem dolu bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir toplum getirir. Siz ise O’na hiçbir zarar veremezsiniz. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.”
Tevbe 39
30) “…Allah yolunda mallarınızla ve canlarınızla cihad edin. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.”
Tevbe 41
31) “Allah’a ve ahiret gününe iman edenler, mallarıyla ve canlarıyla cihad etmekten (kaçınmak için) senden izin istemezler. Allah takva sahiplerini bilendir.”
Tevbe 44
32) “Ey Nebi! Kâfirlerle ve münafıklarla cihad et ve onlara karşı sert ve caydırıcı davran. Onların barınma yerleri cehennemdir, ne kötü bir yataktır o!..”
Tevbe 73
33) “Allah’ın elçisine muhalif olarak (savaştan) geri kalanlar oturup kalmalarına sevindiler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad etmeyi çirkin görerek:
‘Bu sıcakta (savaşa) çıkmayın’ dediler. De ki:
‘Cehennem ateşinin sıcaklığı daha şiddetlidir.’ Keşke anlasalardı.”
Tevbe 81
34) “Allah’a iman edin, O’nun Rasulü ile cihada çıkın diye bir sure indirildiği zaman onlardan servet sahibi olanlar, senden izin isteyip:
‘Bizi bırakıver, oturanlarla birlikte olalım’ dediler.”
Tevbe 86
35) “Ama Resul ve onunla birlikte olan mü’minler, mallarıyla ve canlarıyla cihad ettiler; işte bütün hayırlar onlarındır ve kurtuluşa erenler onlardır.”
Tevbe 88
36) “Hiç şüphesiz Allah, mü’minlerden karşılığında onlara mutlaka cenneti vermek üzere canlarını ve mallarını satın almıştır. Onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler; (bu,) Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da O’nun üzerine gerçek olan bir vaaddir. Allah’tan daha çok ahdine vefa gösterecek olan kimdir? Şu halde yaptığınız bu alışverişten dolayı sevinip müjdeleşiniz. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur.”
Tevbe 111
37) “Ey iman edenler! İnkâr edenlerden size en yakın olanlarla savaşın; sizde bir güç ve caydırıcılık görsünler ve bilin ki gerçekten Allah takva sahipleriyle beraberdir.”
Tevbe 123
38) “Sonra şüphesiz ki Rabbin, eziyete uğratıldıktan sonra hicret eden, sonra Allah yolunda cihad edip sabreden kimselerin yanındadır. Şüphesiz Rabbin bundan sonra da çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”
Nahl 110
39) “Allah uğrunda hakkıyla cihad edin! O, sizi seçti ve dinde üzerinize hiçbir güçlük yüklemedi. Babanız İbrahim’in dinine uyun. Allah, sizi hem daha önce, hem de bu Kur’an’da Müslüman diye isimlendirdi ki, Rasul size şahit (ve örnek) olsun, siz de insanlara şahit (ve örnek) olasınız. Artık namazı kılın, zekâtı verin ve Allah’a sarılın. O, sizin mevlanızdır. O, ne güzel mevla, ne güzel yardımcıdır.”
Hac 78
40) “Öyleyse kafirlere itaat etme ve onlara (Kur’an’la) büyük bir cihad ver.”
Furkan 52
41) “Kim cihad ederse, yalnızca kendi nefsi için cihad etmiş olur. Şüphesiz Allah, alemlerden müstağnidir.”
Ankebut 6
42) “Bizim uğrumuzda cihad edenlere, şüphesiz yollarımızı gösteririz. Gerçeten Allah, ihsan edenlerle beraberdir.”
Ankebut 69
43) “Mü’min olanlar, ancak o kimselerdir ki, onlar, Allah’a ve Resulü’ne iman ettiler, sonra hiç bir kuşkuya kapılmadan Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad ettiler. İşte onlar, sadık olanların ta kendileridir.”
Hucurat 15
44) “Ey iman edenler! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları veliler edinmeyin. Siz onlara karşı sevgi yöneltiyorsunuz; oysa onlar haktan size geleni inkâr etmişler, Rabbiniz olan Allah’a inanmanızdan dolayı Rasule de, sizi de (yurtlarınızdan) sürüp çıkarmışlardır. Eğer siz, Benim yolumda cihad etmek ve Benim rızamı aramak amacıyla çıkmışsanız (nasıl) onlara karşı hâlâ sevgi gizliyorsunuz? Ben, sizin gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı bilirim. Kim sizden bunu yaparsa, artık o, elbette yolun ortasından şaşırıp sapmış olur.”
Mümtehine 1
45) “Allah’a ve O’nun Rasulü’ne iman edersiniz, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihad edersiniz. Bu, sizin için daha hayırlıdır; eğer bilirseniz.
Saff 11
46) “Ey Nebi! Kafirlere ve münafıklara karşı cihad et ve onlara karşı sert ve caydırıcı davran. Onların barınma yeri cehennemdir. O, ne kötü bir dönüş yeridir.”
Tahrim 9
 

BABACONDA

DiScOvErY
Kullanıcı
Katılım
25 Nisan 2016
Mesajlar
986
Beğeni
2,692
Puanları
93
Yaş
51
Konum
iDA
elinize sağlık paylaşım için teşekkür
 
Üst