Erzincan Kazankaya Efsanesi | Define işaretleri ve anlamları

Erzincan Kazankaya Efsanesi

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,767
Beğeni
22,134
Puanları
113
Konum
Erzincan
Erzincan_Karada%C4%9F_Kazankaya.jpg



ERZİNCAN

KAZANKAYA EFSANESİ

Kazan kaya arayan arkadaşlara duyurulur...

Kazankaya, Erzincan’ın güneyinde, Karasu’nun kıvrımları arasındaki Beytahtı mevkiinin tam karşısında yükselen bir tepedir. Karlı belli, kokulu ulu Munzur’lardan kopmuş yavru bir dağ da diyebiliriz Kazankaya’ya. Bu dağın doruğundaki çam ve ardıç ağaçları, Kazankaya sırtlarının geçmişteki orman varlığından birer nişane olarak kıpırdar durur. Kazankaya’nın tam tepesinde, kazan şeklinde çok büyük bir taş vardır. Uzaktan uzağa bu taşı seyredenler “Bu kadar büyük kayayı hangi mahir eller kazan şekline sokmuş” diye düşünürler. Her taşına bir masal, her bir dağına bir efsane dizdirilmiş olan Anadolu toprağında elbette ki Kazankaya’nın da bir efsanesi olacaktır. Sorduğunuz anda çevrenizi alan köylüler hemen anlatmaya başlarlar.



Eski zamanlarda iyilerin yanında kötülerin de türediği çağlarda Kazankaya’yı otlak olarak kullanan bir Yörük varmış. Bu yörüğün malı, davarı, koyunu, keçisi sayılamayacak kadar çokmuş. Ancak bu Yörük cimrinin cimrisi bir ihtiyarmış. Öyle ki, her gün adam boyundaki kazanlarıyla süt kaynattığı halde bir ihtiyaçlı çıkagelse, bu cimri ihtiyardan bir damla süt alamazmış.

Günün birinde süt kaynatırken Yörük, bakmış ki karşıdan yaşlı bir dilenci geliyor. Tilki kadar kurnaz olan bu adam “Sabahın bu saatinde gelen bu yaşlı dilenci benden kim bilir neler isteyecek” diye eli ayağı titremeye başlamış. “En iyisi ben şu yün yığınlarının içine gizleneyim” demiş, adamına da sıkı sıkı tembihlemiş :

  • Eğer biri bir şey isterse, ağa burada yoktur, kimseye bir şey veremem” dersin. Hizmetkar ağasına baş sallamış. Böylesi durumlarda ne yapacağını pekiyi bilen bir insan edasıyla kazanların başına geçmiş, yaşlı dilencinin dağa tırmanışını seyre koyulmuş.
Bir süre geçtikten sonra ısınmakta olan süt kazanlarının yanında aksakallı bur yüzlü bir ihtiyar belirmiş ve titreyen sesiyle hizmetkara seslenmiş :

  • Oğul, dizlerimde derman, dilimde aman kalmadı. Açlıktan ölmek üzereyim, bana bir yamak süt ver”. Hizmetkar ihtiyarın yüzüne bile bakmaya gerek duymamış. “Ağam burada yoktur, bende kimseye bir şey veremem” diye yüksek sesle söylenmiş. Gelen ise dilenci değil, dilenci kılığında Hızır’mış… meğerse Hızır bu cimri ve merhametsiz ihtiyarı son bir defa sınavdan geçirip, sonucuna göre ders vermek için oradaymış. Hizmetkarın bu cevabı üzerine bir kükremiş ki yer gök inlemiş. Elindeki asayı ihtiyarın gizlendiği yün yığının üzerine vurarak şöyle bağırmış :
“Kalk kıllı ayı kalk. Kazanın kaya, davarın ardıç ağacı, sen de ayı olacaksın. Bu tepe üzerinde kayalaşmış kazanın ardıç ağacı olmuş davarlarınla birlikte kıyamete dek insanlar seni seyredecek, cimriler cimriliğinden, benciller bencilliğinden seni görerek utanacaklar. Dirin bir şeye yaramadı, bu halin insanlara ders olacak”.

Dilenci kılığındaki Hızır bu sözleri söylemiş, bir anda ısınmakta olan kazan taş kesilmiş, koyun sürüleri bir ardıç ağacı ormanına dönüşmüş ve yünlerin içinde gizlenmekte olan cimri, sadece kendi için yaşayan ihtiyar kıllı bir ayı olarak savrulup ormana girivermiş.

Bu olayların olduğu çağda Kazankaya ormanına hiç kimse yanaşmamış, sadece uzaktan uzağa Kazankaya’yı seyreden köylüler “İşte cimriliğin ve yardım sevmemenin sonu budur” diye birbirleriyle konuşurlarmış. Aradan yıllar geçmiş, bu efsane yöre köylüleri için anlamını yitirecek olmuş. Köylüler Kazankaya’ya tırmanmışlar, ormanı kesecek olmuşlar. Ancak efsane bu kez etkisini göstermiş. Kesilen her ardıç dalından kan fışkırmış. Köylüler bir kez daha Kazankaya’dan el çekmişler…
 

wolf_52

Kullanıcı
Katılım
19 Ocak 2015
Mesajlar
3,812
Beğeni
9,771
Puanları
113
Yaş
52
emeğine sağlık... lakin biizm burdada kazan kaya var muhteşm bir yer roma döneminden kalma 2 ana kaya üstüne örme tek kemerli bri köprü ... solunda değirmen sağında ise 3 sivri kaya sanki gotik mimarisinden esinlenmiş 3 sivri kulee addık yapmış su 2 yandan akıyor köprün altına dğru bakınca korkarsınz taşlar kapkara 40 mete yüksekden bakıyorsunz su hızla gelyorr ve kazan gibi 60 mt genişlğinde kazan içi gibi pürüzsüz giyometrik yuvarlak... içne boşalıyor su şelaleden... dehşet bri yerr... yazın nasipse fotraflarım size fazlası var anlatdıklarımın noksanı yok....
 

Warning

Kullanıcı
Katılım
17 Eylül 2014
Mesajlar
1,552
Beğeni
5,246
Puanları
113
Yaş
40
Konum
istanbul
Ağabeyim eline yüreğine sağlık Allah c.c. razı olsun.
Bizde efsaneler bitmez bu efsanelere bir yeni ekliyeceğiz inşaallah bizde efsane olacağız Allah c.c. hayırlısıyla nasip kısmet ederse :) :) :)
 
Üst