Hayret! Hayrettir ki aralarında bir tane bile DÖNEK yoktur!
Dönmediler!
Canları pahasına La! dediler.. İlla sen ya Rabbi! dediler..İlla Sen!
Seni en çok yaralayan şey; Tahkir edilmen, halk içinde aşağılanman, gururunla oynanmasıdır değil mi?
Bir baksana Ona, Onlara yapılanlara!
O Mahzun Sevgili tam 44 yaşında! Ve Mekke çocukları, Onu aşağılamak için her gittiği yerde arkasından koşturup; Mecnûn!..Mecnûn! diye alay ediyorlar!
Ebu Lehebin Hanımı Umcemil; Hani Kuranda Fitneyi uyandıran diye tavsif edilen, kıyamete kadar zulmetlerin temsilcisi olacak Umcemil, bir şiir yazıyor Onun için..
Meşhur ya o vakitler şiirler söylemek..O da işte, bâtıl sevdalarını söylüyor şiirle..
Onun için Muzemmem! diyerek..
Dört bir yana yayılıyor bu şiir ve Muzemmem lakabı..
Muzemmem; Aşağılık, âdî demek, zemmedilmiş!
Sahabe isyanlarda..
O Mahzun Sevgili ise davasına kilitlenmiş sadece!
Görmüyor! Duymuyor! Yemiyor-İçmiyor-Uyumuyor!
Sadece ufka nazar edip;
Bana diyorlar Muzemmemen ve ene Muhammeden!
Muhammed; Öğülmüş demek, yüceltilmiş..
Öylesin ya Habibi öylesin! Bak kaç asır geçmiş, bugün adın anılınca burnumuzun direği sızlar, kor olur yüreklerimiz..Beş vakit semaları inletir adın, tüm kainat tek yürek seni söyler, seni özler, yoluna canlar adanır her an! Öylesin ya Habibi! Sen Muhammedsin kıyamete kadar!
Bak O Mahzun Sevgili 50 yaşlarında şimdi..En yakınları sırt çevirmişler, tatmadığı hüzün kalmamış şu cihanda, okusan adım adım hayatını, varlığından utanırsın..
İşte Taif sokaklarında O.. Ve tam 55 Yaşında..
Yolun iki yanına dizilmiş ayak takımı kahkahalarla Onu taşlıyorlar!
Yürüyemeyecek halde, kanlar içinde ayakları..
Kainatın her zerresi ağlıyor..
Bak boynu bükük Mahzun Sevgiliye, Mekkeye almıyorlar! Hatırlasana o hüzün gününü..
Ve.. Her şeye rağmen vazgeçmeyişini, dimdik ayakta duruşunu,
İlla sen ya Rabbi deyişini hatırla!
Ve Ebu Talibin Vazgeç! Teklifine, mahzun gözyaşlarıyla;
Sağ elime güneşi, sol elime ayı verseler, ben bu davadan vazgeçmem! deyişini..
.
Ve.. Ebu Zeri hatırla! Hani O zayıf bedeniyle küfre meydan okuyan, kaç kez öldüresiye dövülen o dağ gibi yüreği..
Öz annesinin hapsettiği, öldüğünde kefen bile bulunmayan gül yüzlü Musabı..
Vücudu közlerle dağlanan Habbabı..
Ehad! Ehad! diye taşlar altında inleyen Bilali..
Azabın her türlüsünü tattık! diyen, hani kızgın güneşler altında demir gömlek giydirilen, ilikleri eriyen, her zerresi ateşle dağlanan Ammarı hatırla..
Yasiri, Sümeyyeyi..
İlla diyen İlla sen ya Rabbi! diyen nicesini hatırla!
Ve;
Hayret! Hayrettir ki aralarında bir tane bile DÖNEK yoktur! diyen O azılı İslam düşmanı Leone Kaitanonun hak şehadetini..
Dönmediler! Canları pahasına La! dediler İlla sen ya Rabbi! dediler..İlla Sen!
Hatırla ve kendine bak!
Ona Yâr olmanın; Ona Lebbeyk demenin, İlla sen ya Rabbi! demenin bedeli;
Hep itilmek, kakılmak, hor görülmek, aşağılanmak, kapılardan koğulmak, işkenceler olsa ne yapardın?
Bir yanda Rabbin, bir yanda nefsin..
Ne yapardın sen olsan?
İlla Nefsim! mi derdin?
İlla ki gururum, izzetim, nefsimin rahatı, keyfi der, el çeker,
Vaz mı geçerdin-geçiyorsun- Yârdan?
Yoksa, ne olursa olsun İlla sen ya Rabbi! der;
Ona sallallahu aleyhi ve selem- Onlara radıyallahu anhum- mı benzersin?
Dönmediler! Canları pahasına La! dediler İlla sen ya Rabbi! dediler..İlla Sen!
Sen de seç duruşunu!
Dönmediler!
Canları pahasına La! dediler.. İlla sen ya Rabbi! dediler..İlla Sen!
Seni en çok yaralayan şey; Tahkir edilmen, halk içinde aşağılanman, gururunla oynanmasıdır değil mi?
Bir baksana Ona, Onlara yapılanlara!
O Mahzun Sevgili tam 44 yaşında! Ve Mekke çocukları, Onu aşağılamak için her gittiği yerde arkasından koşturup; Mecnûn!..Mecnûn! diye alay ediyorlar!
Ebu Lehebin Hanımı Umcemil; Hani Kuranda Fitneyi uyandıran diye tavsif edilen, kıyamete kadar zulmetlerin temsilcisi olacak Umcemil, bir şiir yazıyor Onun için..
Meşhur ya o vakitler şiirler söylemek..O da işte, bâtıl sevdalarını söylüyor şiirle..
Onun için Muzemmem! diyerek..
Dört bir yana yayılıyor bu şiir ve Muzemmem lakabı..
Muzemmem; Aşağılık, âdî demek, zemmedilmiş!
Sahabe isyanlarda..
O Mahzun Sevgili ise davasına kilitlenmiş sadece!
Görmüyor! Duymuyor! Yemiyor-İçmiyor-Uyumuyor!
Sadece ufka nazar edip;
Bana diyorlar Muzemmemen ve ene Muhammeden!
Muhammed; Öğülmüş demek, yüceltilmiş..
Öylesin ya Habibi öylesin! Bak kaç asır geçmiş, bugün adın anılınca burnumuzun direği sızlar, kor olur yüreklerimiz..Beş vakit semaları inletir adın, tüm kainat tek yürek seni söyler, seni özler, yoluna canlar adanır her an! Öylesin ya Habibi! Sen Muhammedsin kıyamete kadar!
Bak O Mahzun Sevgili 50 yaşlarında şimdi..En yakınları sırt çevirmişler, tatmadığı hüzün kalmamış şu cihanda, okusan adım adım hayatını, varlığından utanırsın..
İşte Taif sokaklarında O.. Ve tam 55 Yaşında..
Yolun iki yanına dizilmiş ayak takımı kahkahalarla Onu taşlıyorlar!
Yürüyemeyecek halde, kanlar içinde ayakları..
Kainatın her zerresi ağlıyor..
Bak boynu bükük Mahzun Sevgiliye, Mekkeye almıyorlar! Hatırlasana o hüzün gününü..
Ve.. Her şeye rağmen vazgeçmeyişini, dimdik ayakta duruşunu,
İlla sen ya Rabbi deyişini hatırla!
Ve Ebu Talibin Vazgeç! Teklifine, mahzun gözyaşlarıyla;
Sağ elime güneşi, sol elime ayı verseler, ben bu davadan vazgeçmem! deyişini..
.
Ve.. Ebu Zeri hatırla! Hani O zayıf bedeniyle küfre meydan okuyan, kaç kez öldüresiye dövülen o dağ gibi yüreği..
Öz annesinin hapsettiği, öldüğünde kefen bile bulunmayan gül yüzlü Musabı..
Vücudu közlerle dağlanan Habbabı..
Ehad! Ehad! diye taşlar altında inleyen Bilali..
Azabın her türlüsünü tattık! diyen, hani kızgın güneşler altında demir gömlek giydirilen, ilikleri eriyen, her zerresi ateşle dağlanan Ammarı hatırla..
Yasiri, Sümeyyeyi..
İlla diyen İlla sen ya Rabbi! diyen nicesini hatırla!
Ve;
Hayret! Hayrettir ki aralarında bir tane bile DÖNEK yoktur! diyen O azılı İslam düşmanı Leone Kaitanonun hak şehadetini..
Dönmediler! Canları pahasına La! dediler İlla sen ya Rabbi! dediler..İlla Sen!
Hatırla ve kendine bak!
Ona Yâr olmanın; Ona Lebbeyk demenin, İlla sen ya Rabbi! demenin bedeli;
Hep itilmek, kakılmak, hor görülmek, aşağılanmak, kapılardan koğulmak, işkenceler olsa ne yapardın?
Bir yanda Rabbin, bir yanda nefsin..
Ne yapardın sen olsan?
İlla Nefsim! mi derdin?
İlla ki gururum, izzetim, nefsimin rahatı, keyfi der, el çeker,
Vaz mı geçerdin-geçiyorsun- Yârdan?
Yoksa, ne olursa olsun İlla sen ya Rabbi! der;
Ona sallallahu aleyhi ve selem- Onlara radıyallahu anhum- mı benzersin?
Dönmediler! Canları pahasına La! dediler İlla sen ya Rabbi! dediler..İlla Sen!
Sen de seç duruşunu!