Korugan tipi-çağıl ya da çakıl: Kayalık alanlar bu tür bölgelerde yaşayan define gömücüleri için ideal saklama alanlarıdır. Tarihi geçmişi bulunan kayalık bölgelerde yerde yatay olan taşlarla ilgili bilgileri yukarıda vermiştik. Bir de dikey kaya yüzeylerine (yanaklara) bırakılan gömüler ve bunlara ait işaretler vardır.
Kayalık mekanların en çok bilinen gömüleri mihraplar, koltuk taşları, önleri ve altlarıdır. Bir de bazı hayvan figürleri yanaklı kayalara işlenir ve içlerinde küçük müjde sadedinde tek paralar ya da yakın bölgedeki büyük paraya ait haritalar vardır. Bu hayvan motiflerinin e çok bilinenleri ejderha, tosbağa(kaplumbağa), fil, ahtapot gibi hayvanlardır.
Ayrıca çoğu eski yerleşim yerlerinde gözlerimiz eski yaşantının büyük bir bölümünü görebilir. Bunlardan birisi yerleşim alanlarının yamaçlarına serpiştirilmiş irili ufaklı mezarlardır. Bunlar taşlarla yığınak halde bırakılmıştır. Bu tür bir bölgenin en yakınındaki tepe noktasının zirvesinde baktığımızda aşağıda taş yığılı mezarların daha büyüğü şeklinde çakıl yığını tepeciklerle karşılaşırız. İşte bu noktalar o devirdeki kabile reisinin ya da kral, kraliçe, vezir veya rahip olarak adlandırabileceğimiz en ileri gelen kişilerin mezarlarıdır.Bunlar korugan tipli olabilir veya bu şekilde taş yığınlarıyla örtülü haldedir.
Zengin, hiçbir zaman fakirin mezarında yatmayacağına göre bu kişi en tepe noktaya yerleştirilmiştir. Bazen yine en yakın bir tepe noktada ikinci bir mezarı aynı şekilde görebiliriz. Buradaki de ya ikinci bir kral ya da kral diyebileceğimiz kişinin eşi olan kişidir.
Bu mekanları biz özel yapılmış define mahalli olarak bildirmek istemiyoruz. Zaten bu tür yerlerde çok fazla parayla ilgili malzeme bulunmaz. İdoller, çanak-çömlek ve şahsi eşya gibi malzeme daha çoktur. Bu yerler zaten dış görünüşü itibariyle apaçık mezar olarak bilindiğinden mevzuat gereği, buralara kazı için izin alınamaz.
alıntı...
Kayalık mekanların en çok bilinen gömüleri mihraplar, koltuk taşları, önleri ve altlarıdır. Bir de bazı hayvan figürleri yanaklı kayalara işlenir ve içlerinde küçük müjde sadedinde tek paralar ya da yakın bölgedeki büyük paraya ait haritalar vardır. Bu hayvan motiflerinin e çok bilinenleri ejderha, tosbağa(kaplumbağa), fil, ahtapot gibi hayvanlardır.
Ayrıca çoğu eski yerleşim yerlerinde gözlerimiz eski yaşantının büyük bir bölümünü görebilir. Bunlardan birisi yerleşim alanlarının yamaçlarına serpiştirilmiş irili ufaklı mezarlardır. Bunlar taşlarla yığınak halde bırakılmıştır. Bu tür bir bölgenin en yakınındaki tepe noktasının zirvesinde baktığımızda aşağıda taş yığılı mezarların daha büyüğü şeklinde çakıl yığını tepeciklerle karşılaşırız. İşte bu noktalar o devirdeki kabile reisinin ya da kral, kraliçe, vezir veya rahip olarak adlandırabileceğimiz en ileri gelen kişilerin mezarlarıdır.Bunlar korugan tipli olabilir veya bu şekilde taş yığınlarıyla örtülü haldedir.
Zengin, hiçbir zaman fakirin mezarında yatmayacağına göre bu kişi en tepe noktaya yerleştirilmiştir. Bazen yine en yakın bir tepe noktada ikinci bir mezarı aynı şekilde görebiliriz. Buradaki de ya ikinci bir kral ya da kral diyebileceğimiz kişinin eşi olan kişidir.
Bu mekanları biz özel yapılmış define mahalli olarak bildirmek istemiyoruz. Zaten bu tür yerlerde çok fazla parayla ilgili malzeme bulunmaz. İdoller, çanak-çömlek ve şahsi eşya gibi malzeme daha çoktur. Bu yerler zaten dış görünüşü itibariyle apaçık mezar olarak bilindiğinden mevzuat gereği, buralara kazı için izin alınamaz.
alıntı...