La-tahzen / Üzülme | Define işaretleri ve anlamları

La-tahzen / Üzülme

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
8,207
Beğeni
23,420
Puanları
113
Konum
Erzincan


“Kadere iman eden kederden emin olur.” düsturunu kendine rehber et. Hevesli akılsız çocuklar gibi geçici, ehemmiyetsiz lezzetlerin peşinden koşma. Düşün ki, fânî zevkler sana mânevî elemler, teessüfler bırakıyor; sıkıntılar, elemler ise, bilâkis mânevî lezzetler ve uhrevî sevaplar veriyor. Sen dîvâne olmazsan, geçici lezzeti yalnız şükür için arayabilirsin. Zâten lezzetler şükür için verilmiştir.

La-Tahzen / Üzülme

Senin başına gelen zulümler ve musîbetlerin altında kaderin adaleti var. İnsanlar, senin yapmadığın bir işle sana zulüm ediyorlar. Fakat, kader senin gizli hatalarına binâen, o musîbet eliyle seni hem terbiye, hem hatana keffâret ediyor.

La-Tahzen / Üzülme

Sen, ânî ve fânî zevklerin bekasını arıyorsun; onun için, onun zevâliyle ağlamaya başlıyorsun. Kör hissiyâtınla bu yanlışının tokadını yersin. Bir dakika gülmeye bedel on saat ağlıyorsun. (Bediüzzaman)

Huzur ve Güvenin Teminatı; Namaz
Namaz; ibadet ve kulluğun tayin ve tespit olunmuş en mükemmel şekli…


Namaz; bitmez tükenmez nimetler ve ihsanlarına karşı Allah Teala’ya şükranlarımızı arz edişimiz…

Namaz; günahlardan arındıran, kötülüklerden alıkoyan, ruhumuzu temizleyip, kalbimizi aydınlatan en güzel ibadetimiz…

Namaz; kızgın çöl güneş altında serin bir ağaç gölgesi…

Namaz; üzgün ve yorgun gönüllerin, şefkatli bir el tarafından okşanışıdır. Bunun için Rasullah- sallahu aleyhi vesellem- bir şeye üzüldüklerinde, zorluklarla karşılaştığında, Müslümanların başına bir musibet geldiğinde, işinin çok olduğu zamanlarda, gönlünü ilahi haşyetin derinliklerine bırakmak için, Hz. Bilal’e (r.a): “Erihna ya Bilal” Bizi (namazla) rahatlat ey Bilal” derdi. (Ebû Davud – Sünen 4/298)

Efendimiz (s.a.v) bu gibi anlarında namaz kılmayı çoğaltarak Rabbiyle buluşmasını fazlalaştırırdı. Namaza tutunur, Rabbine açılırdı.

Velhasıl ebedi hayattaki kurtuluşumuz kadar, dünya huzuru ve ferahlığı için de namaz bulunmaz bir nimet.

Sıkıntılı ve gönlümüzün daraldığı zamanlarda, kılmamız gereken beş vakit namazlarımızın haricinde bizler de Peygamber Efendimiz gibi namazlarımızı çoğaltmalıyız. Çünkü namaz her an hazır bulunan bir yardımcı ve kalbi besleyen bir azık gibidir adeta.

Allah Zülcelal;

"Allah’tan, sabır ve namazla yardım dileyiniz. Ve hiç şüphesiz (namaz), huşu duyanlardan başkasına ağır gelir. (Huşu duyanlar ise) Rablerine kavuşacaklarına ve Rablerine döneceklerine inanan kimselerdir." (el-Bakara: 45)

Yüce Allah namazı sabrın hemen yanında zikrediyor. Fani ve sınırlı olan gücümüzün tükendiği anlarda, beşeri güçler karşısında yıldığımız zamanlarda namazla yardım dilememiz gerektiğini öğretiyor biz kullarına.

Huzuru, güveni yeniden elde etmek için sağlam bir dayanaktır çünkü namaz. Üzüntü ve sıkıntılar karşısında boğuluyor hissine kapıldığımız zamanlarda namaza kalkarak Allah Teala’ya yönelmeyi bir deneyelim. Allah’ın izniyle içimizin ferahladığını, kalbimizin daha bir huzur bulduğunu göreceğiz.
A. Yasin Demirci
 
Üst Alt