Maşita'lar bitmez... | Define işaretleri ve anlamları

Maşita'lar bitmez...

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,767
Beğeni
22,134
Puanları
113
Konum
Erzincan
Maşita'lar bitmez...
Hz.Peygamber buyuruyor ki;

"Güzel bir koku duydum semada,dedim bu koku nedir? Dediler ki ;Muhammed bu koku Maşita'nın kokusudur.Sordum kimdir bu Maşita ?
Dedilerki ya Resulallah Maşita firavunun kızının bekçisi ve tarakçısı idi hamamda firavun'un kızının saçını tarardı. Maşita temiz,Maşita iman dolu bir İnsan ve Hz. Musaya iman etmiş bir hanımdı. Bir gün firavun'un kızı'nın saçını tararken tarak elinden yere düştü, Maşita ise gayri ihtiyari farkında olmaksızın tarağı kaldırırken Bismillah dedi.
Firavun'un kızı birden bire döndü ve kim o Allah? dedi. Babamı kastettin değil mi? yani firavunu. Maşita sustu ancak firavun'un kızı üstüne geldi Maşita dedi babam değilmi?
Allah dediğin benim babam değil mi?
Maşita haşa dedi senin baban benim gibi bir kuldur kızım,dedi.o Allah olamaz.Benim dediğim Allah ise Musa'nın rabbi olan Allahtır.
O dönemin İnsanları şöyle derlerdi,
“Lâ İlâhe İllallah Musa Kelimullah” Allah'ın Musa ile konuşmasından ötürü bunu derlerdi. Maşita Musa'nın Rabbi olan Allahtan bahsediyorum dediğinde ise,firavun'un kızı hemen babası'nın yanına koşarak Maşita sapıttı dedi. Seni tanımıyor,senin Allah olmadığını söylüyor dedi. Musa'nın Rabbine inanıyormuş dedi.
Firavun Maşita'yı getirir iki çocuğu vardır. Maşitayı ellerinden demirlere bağlar ve günlerce aç bırakır. Bana Allah'sın de der. Maşita direnir,Maşita'nın kızını getirirler,içerisinde kızgın yağ olan büyük bir küp getirirler ve Maşita'ya derlerki ya Allahı inkar et, firavuna Allah de yada senin kızını diri diri bu yağa atacağız derler. Maşita annedir, ancak iman daha önemlidir. Ne kadar zulüm etselerde Maşita der ki Allah birdir. Musa'nın dediği gibidir. Maşita'nın 13 yaşında olan kızını baş aşağı çevirirler ve kızgın yağın içerisine sokarlar etleri tamamen dökülene kadar yakarlar. Maşita bir yandan,kızı diğer taraftan bağırır ve kızı şehit olur. Maşita direnir ve sonra ikinci çocuğunu getirirler ve derlerki buda diğer çocuğun gibi olacak,ya Musa'yı inkar et yoksa seni yakacağız Senin bu çocuğunu da yakacağız derler.
Maşita direnmeye devam eder,tam bir mümin gibi tam bir Allah dostu gibi,tam bir sadık gibi direnmeye devam eder ve sonunda Maşita'nın diğer çocuğunuda kızgın yağ olan küpün içerisine daldırırlar.
Kızgın yağın içerisinde Maşita'nın ikinci çocuğuda şehit olur.Firavun’un emriyle, çocukları bir bir kadının gözleri önünde o ateşte eritilmiş bakır çukuruna atıldılar. Nihayet sıra emzirme çağında olan bebeğe gelince, annesi dayanamadı, oldukça gerildi. Bunu gören bebek (Allah’ın izniyle konuşmaya başladı ve) “Anne korkma, atla! Çünkü dünyanın işkencesi ahiretin işkencesinden daha hafiftir.” dedi ve kadın da atladı.
(Hakim’in rivayetinde: “Bebek: Anneciğim sabret, şüphesiz sen hak yoldasın, dedi. Ve nihayet kadın bu çocuğuyla birlikte oraya atıldılar." şeklindeki ifadeye yer verilmiştir.)
İbn Abbas (bu hadisi anlattıktan sonra), şu bilgiyi de ekledi:
“Dünyada şu dört bebek konuşmuş: Yusuf’un şahidi, Cüreyc’in sahibi, Meryem oğlu İsa ve Firavun’un kızının berberi/tarakçısının oğlu.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5/30-31)
Firavun o kadar telaşlanır ki Maşita'nın kundaktaki çocuğuna da kıyar...
Sıra Hz.Maşita'ya gelmiştir. Firavun karşısında sağlam bir kaya gibi duran Maşita şunları söyler: "sizden tek bir isteğim var beni ve evlatlarımı aynı mezara gömünüz." bunun üzerine firavun Maşita'nın da canına kıyar ancak tek bir iyilik yapar. O da Maşita'yı ve evlatlarını aynı mezara gömer.
İşte Hz.Peygamber'imizin sav. duymuş olduğu güzel koku Maşita'nın ve çocuklarının mezarından gelen kokudur.
Peygamberimiz sav bir hadiste;
"Sizden önceki ümmetler içinde öyle kimseler bulunmuştur ki, (zalimler tarafından) yakalanır, onun için yerde bir çukur kazılır, o kişi o çukurun içine gömülürdü. Sonra büyük bir testere getirilir, onun başı üzerine konulurdu da cesedi ikiye bölünürdü, fakat bu onu dinden döndürmezdi. (Bir başkasına da benzer işkenceler uygulanır); demir taraklar ile etinin altındaki kemiği ve sinirleri taranırdı da, bu işkenceler o mümini dîninden çevirmezdi. (Sahâbîlerim!) Size yemîn ederek söylüyorum ki, Allah bu işi (İslâm dînini), mutlaka tamamlayacaktır. Öyle ki, bir süvârî San'â'dan Hadramevt'e kadar (tek başına) yolculuk edecek de Allah'tan ve bir de (yolcu koyun sahibi ise) koyunlarına kurdun saldırmasından başka hiçbir şeyden korkmayacaktır. Fakat sizler acele ediyorsunuz!.." (Ahmed b. Hanbel, 5/109; Buharî, Menakıbu’l-Ensar,29).
Çeşitli devirlerde
Allah demenin bedelidir bu..
Hiçbir devirde kolay olmamış..
Her devrin mağdurları dönemin zâlimleri tarafından ezilmiş, sürülmüş öldürülmüş..
Müjdeler olsun maşita gibi direnenlere
Ne mutlu maşita'lara
Devrin maşita'larına selam olsun..
 
Üst