Mersin'de Hz.isa'nın Mezarının Bulunduğu Konuşuluyor | Sayfa 3 | Define işaretleri ve anlamları

Mersin'de Hz.isa'nın Mezarının Bulunduğu Konuşuluyor

bornovalı

USTA
Super Moderatör
Katılım
20 Ekim 2014
Mesajlar
425
Beğeni
1,754
Puanları
93
S.A.
Herkese merhaba
"Kuran'i kerim mehdinin geleceginden bahsediyormu,hangi ayet veya sure?Bilen lutfen yazabilirmi?"
Mehdi, Allah tarafından "Fatiha suresinde işaret edilen- sırat-ı müstakime hidayet edilmiş/dosdoğru yola iletilmiş kimse demektir". Nitekim, hadiste dört raşit halife için de “sünnetü’l-hulefai’r-raişidine’l-mehdiyyin = hidayete erdirilmiş raşid halifeler yolu” ifadesi kullanılmaktadır.(bk. Ahmed b. Hanbel, 4/126).
Mehdi,Yol gösteren, hidayete eren, doğru yolu bulan, Allah tarafından kendisine rehberlik edilen kimse. Kıyamete yakın dönemde zulüm ve adaletsizliğin her tarafı kapladığı bir zamanda gelip yeryüzünü adaletle dolduracağı ve İslâmı hâkim kılacağı söylenen Ehl-i beytten birisi.
Mehdî bizden, Ehl-i beyttendir. Allah onu bir gecede zafere erdirecektir. Mehdî, Fatıma evlâdındandır" (İbn Mâce, Fiten, 34; Dârimî, Mehdî, 1).
"Biz Abdülmuttalib evlâdı Cennet ehlinin efendileriyiz. Ben, Hamza, Ali, Cafer, Hasan, Hüseyin ve Mehdî" (Ebu Davud, Mehdî, 1; Tirmizî, Fiten, 52-53; İbn Mâce, Fiten, 34).
"Dünya hayatının sona ermesine bir gün bile kalsa, Allah zulümle dolu olan dünyayı adaletle dolduracak Ehl-i beytten birini gönderecektir" (Ahmed b. Hanbel, II, 117-118).
Mehdi ile ilgili bazı noktalar iyi bilinirse, bu konuda gelen rivayetler ve yapılan yorumlar daha iyi anlaşılır diye düşünüyoruz. Şöyle ki:
- Mehdi meselesi akideye dahil değildir. Yani, bazı ehl-i iman mehdiyi inkar etse dinden çıkmış olmaz, onun feyzinden mahrum kalır, hizmetinden istifade edememiş olur.
- Mehdiyi şahıs olarak belirlemek zordur. Hemen her hizip, kendi üstadını veya şeyhini mehdi görme temayülündedir.
- Mehdi olmak ayrı, kendini mehdi zannetmek ayrıdır. Nitekim zaman zaman bazı meczuplar çıkmakta ve kendilerini mehdi veya İsa olarak takdim etmektedirler. Halbuki, mehdi kendisinin mehdiliğine değil, İslama davet eder. Bir peygamber "Ben Allah'ın elçisiyim, bana tabi olun." der. Ama mehdi, "Ben mehdiyim, bana uyun, yoksa küfre düşersiniz." diyemez.

Tabut-u Sekine'yi (Kutsal Sandık)


Peygamberleri devamla şöyle dedi: “Onun hükümdarlığının alâmeti, size içinde Rabbinizden bir sekîne ile Mûsâ ve Harun’un manevî mirasından bir bakiyyenin bulunduğu ve meleklerce taşınan bir sandığın gelmesidir. Eğer iman etmeye niyetli iseniz bunda, elbette sizin için delil vardır.”(Bakara, 2/248)
mealindeki ayetin tasvirleri de Tabut’un maddî olduğunu göstermektedir.
Ahid Sandığı, Kuran'da belirtildiği gibi, Allah'ın "inananlar için bir delili" (Bakara Suresi, 248) olmasından dolayı, uzun yıllardan beri tüm inananlar tarafından bulunmaya çalışılmaktadır. Bu kadar detaylı araştırmalar sonucunda hala bulunamamış olması ise ahir zamanın birçok alametinin gerçekleştiği dönemimizde bulunabilecek olmasının bir işareti olabilir. (En doğrusunu Allah bilir.) Kendisine hükümdarlık alameti olarak Kutsal Sandık verilen Hz. Talut'la ahirzamanda beraberinde bu sandıkla ortaya çıkacak olan Hz. Mehdi arasında hadislerde başka benzerlikler de vurgulanmıştır.

Peygamberimiz de birçok hadisinde sanduka ve onu bulacak olan şahs-ı manevi olan Mehdi hakkında bilgiler vermiş ve bu kutlu olayı Müslümanlara müjdelemiştir. Peygamberimiz tarafından bildirilen hadislere göre sandık Taberiye gölü yakınlarındadır. Ahir zaman Mehdisi tarafından bulunup, "aynı Talut'un hükümranlığının belgesi gibi" O'nun hükümranlığının bir sembolü olacaktır. Bu konudaki hadisler şöyledir:
“Mehdi'nin yardımcılarının sayısı Talut ile nehri geçenler kadardır.” (Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 57)
"Muhammed ümmetinin en hayırlısı ve sizin zorlukları gideren veliniz olan kimseye katılın. O Mehdi'dir." (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, 57)
"Mehdi, Tabut-u Sekine'yi (Kutsal Sandığı) Taberiye gölünden çıkaracak." (Ikdı'd Dürer, sf.51-a)
Ahir zamanla ilgili geçen başka hadislerde de sandığın yeri ile ilgili olarak başka yer isimleri verilir. Bu yer isimlerinin ayrı ayrı olmaları da kutsal emanetlerin yerinin net olarak bilinmediği ve belki de Hz. Mehdi için özel olarak korunduğu anlamında olabilir. (En doğrusunu Yüce Allah bilir.)
"Ona Mehdi denilmesinin nedeni, gizli olan bir şeyin yolunu göstermesidir. Antakya denilen bir yerden Tabut'u (kutsal emanetler sandığını) ortaya çıkaracaktır." (Suyuti, el- Havi li'l Feteva, II. 82)

“Antakya mağarasında "Tabut-u Sekine"yi çıkaracaktır. Şam'daki dağdan da gerçek Tevrat'ı çıkaracak ve bunun üzerine Yahudilerle tartışacak, birçok Yahudi Müslüman olacak." (Risaletül Huruc ül Mehdi, s.124-125)

"Ona Mehdi denilmesinin nedeni, Şam'da bulunan dağlardan birine yönelmesidir. Oradan (gerçek) Tevrat kitaplarını çıkaracak, Yahudilere karşı delil getirecektir." (Suyuti, el-Havi li'l Feteva, II. 81)

Hz Muhammed (s.a.v) tarafından bildirilen hadislere göre sandık ahirzaman da Hz. Mehdi tarafından bulunup O'nun hükümranlığının bir sembolü olacaktır. Hiç şüphesiz yüzyıllar öncesinden bildirilen bu hadis-i şeriflerde Hz Muhammed’in(s.a.v) ahir zamanda olacakları müjdelemesi çok büyük mucizelerdendir. Hz. Mehdi’ye dair hadisler, Allah’ın izniyle ahir zamanda gerçekleşecek ve bu mucizeler Müslümanların şükrüne vesile olacaktır.(Derlemedir)
 

Erdem

Vip Üye
Vip Üye
Katılım
15 Nisan 2014
Mesajlar
1,622
Beğeni
3,241
Puanları
113

Erdem

Vip Üye
Vip Üye
Katılım
15 Nisan 2014
Mesajlar
1,622
Beğeni
3,241
Puanları
113
S.A.
Herkese merhaba
"Kuran'i kerim mehdinin geleceginden bahsediyormu,hangi ayet veya sure?Bilen lutfen yazabilirmi?"
Mehdi, Allah tarafından "Fatiha suresinde işaret edilen- sırat-ı müstakime hidayet edilmiş/dosdoğru yola iletilmiş kimse demektir". Nitekim, hadiste dört raşit halife için de “sünnetü’l-hulefai’r-raişidine’l-mehdiyyin = hidayete erdirilmiş raşid halifeler yolu” ifadesi kullanılmaktadır.(bk. Ahmed b. Hanbel, 4/126).
Mehdi,Yol gösteren, hidayete eren, doğru yolu bulan, Allah tarafından kendisine rehberlik edilen kimse. Kıyamete yakın dönemde zulüm ve adaletsizliğin her tarafı kapladığı bir zamanda gelip yeryüzünü adaletle dolduracağı ve İslâmı hâkim kılacağı söylenen Ehl-i beytten birisi.
Mehdî bizden, Ehl-i beyttendir. Allah onu bir gecede zafere erdirecektir. Mehdî, Fatıma evlâdındandır" (İbn Mâce, Fiten, 34; Dârimî, Mehdî, 1).
"Biz Abdülmuttalib evlâdı Cennet ehlinin efendileriyiz. Ben, Hamza, Ali, Cafer, Hasan, Hüseyin ve Mehdî" (Ebu Davud, Mehdî, 1; Tirmizî, Fiten, 52-53; İbn Mâce, Fiten, 34).
"Dünya hayatının sona ermesine bir gün bile kalsa, Allah zulümle dolu olan dünyayı adaletle dolduracak Ehl-i beytten birini gönderecektir" (Ahmed b. Hanbel, II, 117-118).
Mehdi ile ilgili bazı noktalar iyi bilinirse, bu konuda gelen rivayetler ve yapılan yorumlar daha iyi anlaşılır diye düşünüyoruz. Şöyle ki:
- Mehdi meselesi akideye dahil değildir. Yani, bazı ehl-i iman mehdiyi inkar etse dinden çıkmış olmaz, onun feyzinden mahrum kalır, hizmetinden istifade edememiş olur.
- Mehdiyi şahıs olarak belirlemek zordur. Hemen her hizip, kendi üstadını veya şeyhini mehdi görme temayülündedir.
- Mehdi olmak ayrı, kendini mehdi zannetmek ayrıdır. Nitekim zaman zaman bazı meczuplar çıkmakta ve kendilerini mehdi veya İsa olarak takdim etmektedirler. Halbuki, mehdi kendisinin mehdiliğine değil, İslama davet eder. Bir peygamber "Ben Allah'ın elçisiyim, bana tabi olun." der. Ama mehdi, "Ben mehdiyim, bana uyun, yoksa küfre düşersiniz." diyemez.

Tabut-u Sekine'yi (Kutsal Sandık)


Peygamberleri devamla şöyle dedi: “Onun hükümdarlığının alâmeti, size içinde Rabbinizden bir sekîne ile Mûsâ ve Harun’un manevî mirasından bir bakiyyenin bulunduğu ve meleklerce taşınan bir sandığın gelmesidir. Eğer iman etmeye niyetli iseniz bunda, elbette sizin için delil vardır.”(Bakara, 2/248)
mealindeki ayetin tasvirleri de Tabut’un maddî olduğunu göstermektedir.
Ahid Sandığı, Kuran'da belirtildiği gibi, Allah'ın "inananlar için bir delili" (Bakara Suresi, 248) olmasından dolayı, uzun yıllardan beri tüm inananlar tarafından bulunmaya çalışılmaktadır. Bu kadar detaylı araştırmalar sonucunda hala bulunamamış olması ise ahir zamanın birçok alametinin gerçekleştiği dönemimizde bulunabilecek olmasının bir işareti olabilir. (En doğrusunu Allah bilir.) Kendisine hükümdarlık alameti olarak Kutsal Sandık verilen Hz. Talut'la ahirzamanda beraberinde bu sandıkla ortaya çıkacak olan Hz. Mehdi arasında hadislerde başka benzerlikler de vurgulanmıştır.

Peygamberimiz de birçok hadisinde sanduka ve onu bulacak olan şahs-ı manevi olan Mehdi hakkında bilgiler vermiş ve bu kutlu olayı Müslümanlara müjdelemiştir. Peygamberimiz tarafından bildirilen hadislere göre sandık Taberiye gölü yakınlarındadır. Ahir zaman Mehdisi tarafından bulunup, "aynı Talut'un hükümranlığının belgesi gibi" O'nun hükümranlığının bir sembolü olacaktır. Bu konudaki hadisler şöyledir:
“Mehdi'nin yardımcılarının sayısı Talut ile nehri geçenler kadardır.” (Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 57)
"Muhammed ümmetinin en hayırlısı ve sizin zorlukları gideren veliniz olan kimseye katılın. O Mehdi'dir." (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, 57)
"Mehdi, Tabut-u Sekine'yi (Kutsal Sandığı) Taberiye gölünden çıkaracak." (Ikdı'd Dürer, sf.51-a)
Ahir zamanla ilgili geçen başka hadislerde de sandığın yeri ile ilgili olarak başka yer isimleri verilir. Bu yer isimlerinin ayrı ayrı olmaları da kutsal emanetlerin yerinin net olarak bilinmediği ve belki de Hz. Mehdi için özel olarak korunduğu anlamında olabilir. (En doğrusunu Yüce Allah bilir.)
"Ona Mehdi denilmesinin nedeni, gizli olan bir şeyin yolunu göstermesidir. Antakya denilen bir yerden Tabut'u (kutsal emanetler sandığını) ortaya çıkaracaktır." (Suyuti, el- Havi li'l Feteva, II. 82)

“Antakya mağarasında "Tabut-u Sekine"yi çıkaracaktır. Şam'daki dağdan da gerçek Tevrat'ı çıkaracak ve bunun üzerine Yahudilerle tartışacak, birçok Yahudi Müslüman olacak." (Risaletül Huruc ül Mehdi, s.124-125)

"Ona Mehdi denilmesinin nedeni, Şam'da bulunan dağlardan birine yönelmesidir. Oradan (gerçek) Tevrat kitaplarını çıkaracak, Yahudilere karşı delil getirecektir." (Suyuti, el-Havi li'l Feteva, II. 81)

Hz Muhammed (s.a.v) tarafından bildirilen hadislere göre sandık ahirzaman da Hz. Mehdi tarafından bulunup O'nun hükümranlığının bir sembolü olacaktır. Hiç şüphesiz yüzyıllar öncesinden bildirilen bu hadis-i şeriflerde Hz Muhammed’in(s.a.v) ahir zamanda olacakları müjdelemesi çok büyük mucizelerdendir. Hz. Mehdi’ye dair hadisler, Allah’ın izniyle ahir zamanda gerçekleşecek ve bu mucizeler Müslümanların şükrüne vesile olacaktır.(Derlemedir)
Mehdi diyerek anlatmıyor Kur'an-ı Kerim,Ama işaret olarak veriliyor,Mesela bir yerde Allah nur'unu tamamlayacaktır diye,Kuran'ın anlatmasına lüzum yok ki Peygamber Efendimiz anlatmış zaten ki efendimiz Allah Azze ve Celle'nin izni dışında hiç birşey anlatmamıştır
 

gıral

Vip Üye
Katılım
3 Şubat 2014
Mesajlar
2,612
Beğeni
4,483
Puanları
113
Emeğin için aydınlatı bilgilerin için çok teşekkürler bornovalı
 

david07

Kullanıcı
Katılım
8 Mart 2017
Mesajlar
134
Beğeni
200
Puanları
43
Yaş
34
Arkadaşlar isanin mezarinin mersinde olmasının mümkünatı yok. Asılsız bir bilgidir bu. Hatay mersin hikaye. Kudüs'te çarmıha gerildigne inanılan bir peygamberin mezarı nasıl oluyorda mersine gelebiliyor. Hepiniz akıllı insanlarsınız basinin yaptığı asparagas haberlere inanmayın. Bu habern öncesinde de kuduste bulunduğu iddaa ediliyor sadece kazıya 4 milyon dolar harcanmış. Mezarın mümkün mertebe yeri kudustur.
 

OSMANLI TORUNU

Kullanıcı
Katılım
22 Nisan 2017
Mesajlar
62
Beğeni
42
Puanları
18
Yaş
43
Arkadaşlar isanin mezarinin mersinde olmasının mümkünatı yok. Asılsız bir bilgidir bu. Hatay mersin hikaye. Kudüs'te çarmıha gerildigne inanılan bir peygamberin mezarı nasıl oluyorda mersine gelebiliyor. Hepiniz akıllı insanlarsınız basinin yaptığı asparagas haberlere inanmayın. Bu habern öncesinde de kuduste bulunduğu iddaa ediliyor sadece kazıya 4 milyon dolar harcanmış. Mezarın mümkün mertebe yeri kudustur.
Mesele ahit Sandığı kardeşim

SM-G850FQ cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 

BoZKurT

"R@m@z@N" ☪︎
Forum Düzeni
Katılım
22 Mart 2012
Mesajlar
9,746
Beğeni
17,853
Puanları
113
Konum
İstanbul


Tarsus 82 Evler Mahallesi’nde bulunan 3103 Sokak’ta takvimler 13 Kasım 2016’yı gösterdiğinde başlayan kazı, uzun süre kamuoyunu meşgul etti. Büyük gizlilik içinde başlatılan kazıda polisin, hatta Özel Harekât ekiplerinin nöbet tutması, hiçbir yetkilinin kazıyla ilgili açıklama yapmaması, olayın gizemini daha da artırdı.


ÇÖKMELER OLUŞMUŞ
Gazete 'ten Beycan Üçkardeş ve Hakan Bulut'un haberine göre kazı yapılan evin yer aldığı çıkmaz sokağın başında polis bariyeri var ve sivil polis adeta kuş uçurtmuyor. Evin bulunduğu dar sokağın girişinde ise kurumuş hazır beton izleri var. Bunu bazı mahalle sakinleri kazı alanında betonla güçlendirme çalışması yapıldığı şeklinde yorumluyor.

Evin doğu kısmına düşen diğer bölgede ise genelde tamir atölyeleri yer alıyor. Buradan da görüntü alınmaması için mavi branda ile evin çevresi kapatılmış durumda. Brandalar ve duvar kısmının altından ise tarlalara kadar su tahliye boruları uzatılmış. Çevrede yaptığımız gezi esnasında yolda kısmi çökmeler ile bir bahçe duvarının da küçük bölümünün yıkıldığını gördük. Çevre sakinleri çökmelerin kazılardan kaynaklandığını söylüyor.

Kazının yapıldığı ve doğu tarafa düşen avlunun ters istikametinde bulunan ve evin ana giriş kapısının da baktığı sokaktaki çökmeler son günlerde artış gösterince, burası her iki taraftan da polis bariyerleriyle kapatılmış.


SÜREKLİ ARAÇ BEKLİYOR
Kazı yapılan evin girişinde ise sürekli bir araç hazır bekliyor. Gün içinde evin önünde hiçbir hareket yok. Akşam olup saat 19.00’u gösterdiğinde başka bir araç geliyor evin önüne ve 4 kişinin indiğini görülüyor. 4 kişi eve girerken içeriden çıkan 2 kişi ise gün boyu bekletilen diğer araca binerek uzaklaşıyor.

Özellikle güneşin batıp havanın iyice karardığı saat 21.00’den sonra kazı alanında yakılan ışık gün aydınlanana kadar söndürülmüyor. Gece boyu dikkat çeken tek şey ise kazı alanının üzerinin de kapatıldığı mavi brandanın altından görülen bu ışık oluyor.

KİMİSİ ‘ALTIN VAR’ DİYOR KİMİSİ DE ‘TARİHİ ESER’
Çevredeki mahalleli ve esnaf ise artık durumu kanıksamış. Bir mahalle sakini “Oraya varamıyoruz ki, yasak. Kuç uçmuyor. Bir şeyler çıktığını söylüyorlar. Boşuna beklemezler ki!” derken, bir başkası “Polis cinayeti olmuş. varmış, doğruymuş. Ben geçerken gördüm, polisler bekliyorlar.

Kimisi ‘Altın var’ diyor, kimisi ‘Tarihi eserler’. Merak ediyoruz, soruyoruz. Her gün 20-25 kişi çalışıyor” ifadesini kullanıyor. Kazı alanının yanındaki arsa ve evin kendisine ait olmasına rağmen bilgi alamadığından yakınan bir mahalleli ise “Sadece eski bir şehir çıktığını söylüyorlar.
 
Üst Alt