Network Marketing Caiz Midir? Satış Ağı Şeklinde Kazanılan Pirim Caiz Mi? | Define işaretleri ve anlamları

Network Marketing Caiz Midir? Satış Ağı Şeklinde Kazanılan Pirim Caiz Mi?

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
8,207
Beğeni
23,420
Puanları
113
Konum
Erzincan
Network marketing caiz midir? Satış ağı şeklinde kazanılan pirim caiz mi?
Cevap
İslam'ın yasakladığı faiz, aldatma, haksız yere başkasının malını yeme, kumar yoluyla kazanç sağlama veya içki, domuz eti gibi haram malların satışı olmadığı sürece, hile karışmıyorsa, israfı ve lüks tüketimi de teşvik etmiyorsa, internet üzerinden veya başka bir yolla yapılan ticarete haram diyemeyiz.

Soruda geçen sisteme gelince; sistemin görebildiğimiz kadarıyla İslami açıdan sakıncaları şunlardır:

1. Sistem, insanları, "bol üye bul, sonra altındakiler çalışsın, ömrünün sonuna kadar düzenli gelirin olsun" diyerek, tembelliğe itiyor. Millete, memlekete faydalı hiçbir üretim yok.

2. Satın alınan hizmet veya üründen cayma hakkınız yok. İslami ticaretin kuralı alan ürünün satın alınırken elde olması, niteliklerinin belli olması kuralına da uyulmuyor.

3. Üyeler, üye buldukça para kazanabiliyor, ama aslında en büyük parayı, değişik ülkelerde kurulmuş naylon şirket kazanıyor. Türkiye'de elde edilen gelirin hiçbir bölümü ülkemizde vergi olarak ödenmiyor. Her işlem internet üzerinden yapılıyor. Milli sermaye ve birikim gayri meşru yollarla, yabancı ellere aktarılıyor.

Sistemin çalışmasıyla ilgili yapılan açıklamalara göre, alınan nesne belirsiz, daha da önemlisi “sistemden çıkmak isteyen hiçbir şey alamıyor” bu da demektir ki, aldığı bir şey yok, işlem göstermelik.Şu halde böyle bir işlem caiz olmaz.
 

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
8,207
Beğeni
23,420
Puanları
113
Konum
Erzincan
Muhasebecilerin satışları faturalandırmayıp vergi kaçırması caiz olur mu?
Cevap
Her insanın vatandaşı olduğu ülkeden beklediği hakları olduğu gibi yerine getirmekle yükümlü olduğu görevleri de vardır. İnancı, sosyal ve kültürel yapısı her ne olursa olsun toplum halinde yaşamanın insana yüklediği belli bir takım sorumluluklar vardır. Bu sorumlulukların temel dayanağını kamu yararı başka bir ifadeyle toplumsal fayda teşkil etmektedir.

Toplumu teşkil eden bireylere fert olarak yüklenen sorumluluklar, onların toplum olarak faydalarına yöneliktir. Her sorumluluk, dolaylı ya da dolaysız bir şekilde yine bireylere hak olarak döner. İhlal ve ihmal edilen her sorumluluk, bir anlamda bireysel ya da toplumsal hakkın iptali olarak nitelendirilebilir.

Hak talebi veya toplumsal hayatın getirilerinden faydalanma, bir yönüyle sorumluluğun yerine getirilmesi ile ilintilidir. Şüphesiz toplum olarak yaşamanın belli ilke ve kuralları vardır. Ayrıca hemen her hukuk sisteminde, hak-yükümlülük dengesi evrensel bir ilkedir. Kişilerin haklarının, yükümlükleri ile doğru orantılı oluşu bu ilkenin dar manada açılımıdır.

Vergi de vatandaş olarak yerine getirmek zorunda olduğumuz bir yükümlülüktür. Vergi mükelleflerinin yalan beyanda bulunmaları veya vergi vermemeleri, o toplumda yaşayan bireylerin haklarının gasp edilmesidir. Başka bir ifadeyle kaçırılan vergi, kul/birey hakkıdır. Kul hakkının yenilmesinin de dinimizde ne derece çirkin bir davranış olduğu izaha ihtiyaç duymayacak ölçüde açıktır. Bu itibarla her ne şekilde olursa olsun bir müslümanın vergi kaçırması dini açıdan caiz değildir.


Muhasebecinin de mükellefi gözeterek vergi kaçırması caiz değilidir. Ancak mükellef muhasebecinin bilgisi dışında fatura kesmeyip vergi kaçırıyorsa bundan muhasebeci mesul değildir.

Bununla birlikte, dînen meşrû olmak, ticaret ahlakına aykırı olmamak ve yasaların öngördüğü şartlara bağlı kalmak kaydıyla ticaret yapmakta(mal alıp-satmak)'ta bir sakınca yoktur.
 

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
8,207
Beğeni
23,420
Puanları
113
Konum
Erzincan
İslamiyete göre tazminat hakkı alınabilir mi?
Cevap
İş, işçi ve işveren hukuku çerçevesinde ve yürürlükteki yasaların ön gördüğü şekilde ödenen kıdem tazminatı caiz olduğu gibi; herhangi bir haksızlığa veya mağduriyete maruz kaldığınızda yasaların size verdiği yetkileri kullanarak tazminat davası açmanız ve yolsuzluk ve usulsüzlük olmadıkça, hukukun verdiği hak ve yetkiler çerçevesinde tazminat almaya hak kazanmanız halinde, ödenen tazminatı almanız caizdir.

Hile, aldatma, rüşvet gibi meşru olmayan yollarla hukuk kanalları yanıltılmamak şartıyla; hukukun kendi kuralları çerçevesinde verdiği tazminat kararı dinen de makbuldür. Bu karar sonucunda alınan para helâldir.

Bu konuları bir hukuk bürosuna danışınız. Hukuk bürosunun verdiği yol haritasını izleyerek hakkınızı aramanızda ve haklılığınız sabit olduğunda tazminat ödenmesi halinde bunu almanızda dinen bir sakınca yoktur.
 
Üst Alt