Sütunlar taş ocaklarından Yunanlılarda olduğu gibi birkaç farklı yöntemle elde
ediliyordu. Bazı kayalar kendiliğinden olan çatlakları sayesinde, belirli bir güç yanı sıra
metal kama ve manivelalar yardımıyla kolayca sökülebiliyordu. Tabi bu ekonomik
yöntem sökülen bloğun uygulamaya müsait olduğu durumlarda geçerliydi. Bazı
durumlarda işçiler ahşap takozlar kullanıyorlardı ki bu yöntem şüphesiz 18.yya kadar
devam etmiştir. Kuru takozlar çatlakların içine tıkılır, sonra suyla iyice ıslatılırdı.
Islatılan ahşabın genleşmesi taş bloğun çatlayıp ayrılmasına yol açıyordu.F
285 Bir başka
yöntemde ise, çok sert taşın üzerinde çentikler oluşturulur ve burguyla aralıklı delikler
açılırdı.
Deliklerden içeriye demir takozlar itilir ve blok delikleri birleştiren çizgi
uzunluğunca düzgün biçimde yarılırdı.
Taş ocaklarındaki blok kalıntılarına, Syracuse, Barutel (Nimes ocakları), Saint-
Boil, Boulouris, Monte Lepino, Gabi ve Cerveteri gibi ocaklarda rastlamak
mümkündür.
Demir takozlar yardımıyla taş bloğun ayrılması
Romalılar ocaklardan sadece dikdörtgen bloklar değil, hem de her ölçüde
özellikle mermer ve granit olmak üzere sütunlar da elde etmişlerdir. Bu sütunlar
Romadaki birçok yapıda görülebilir. Pantheonda granit, Ulpia Bazilikasında granit ve
cipollino, Venüs ve Roma Tapınaklarında granit, Antoninus ve Faustine tapınaklarında
ise cipollino sütunlar örnek olarak verilebilir. Kireçtaşı yada kumtaşı gibi daha
yumuşak malzemelerden sütunların kaba biçimi elle verilir, sonradan torna tezgahı
üzerinde işlenirdi. Daha sonra ise sütun başlığı tornalanırdı. Sütun gövdesi genellikle
alçı sıvayla (stucco) kaplanır veya boyanırdı.
Blokların takozlar yardımıyla istenilen ölçüye getirilmesi sık kullanılan bir
yöntemdi. Bunun yanı sıra, özellikle büyük bloklar ahşap işçiliğinde olduğu gibi
testere ile kesiliyordu. Bu yöntem diğerine göre daha doğru bir yöntem olmasa da ve
daha fazla zamana ihtiyaç duysa da, taşın yanlış yerden kırılma riskini ortadan
kaldırıyordu. Nispeten daha yumuşak taşların kesiminde kullanılan testere ağzını bir
ahşap testeresinden ayırmak mümkün değildi. Ancak sert taşlar için sarsıntıya yol
açmayacak bir ağız kullanılırdı. Bloğun kesimi sırasında bir aşındırıcı malzeme (kum)
kullanılır, ağzın ısınmasını engellemek amacıyla da su dökülürdü.
Taşa son hali verilene kadar kullanılan taşçı aletlerini iki grupta özetlemek
mümkündür (ayrıca bkz. Yunan Uygarlığı). Birinci grup diğer bir alete ihtiyaç olmadan
tek başına kullanılan, bir sap ve ağız kısmından oluşan aletlerdir. Taşçı çekici (bir tarafı
kesici, iki tarafı kesici gibi çeşitleri vardır), iki ağızlı kazma, iki ağızlı taşçı baltası ve
tokmak bu gruba dahildir ve bu aletler taşa son halini vermede kullanılmazlar. Diğer
grupta ise tokmak yada çekiçle birlikte kullanılan zımba, punç
, taşçı kalemi, dişli
taşçı kalemi sayılabilir. Belki bu gruplara alamayacağımız fakat önemli olan diğer
aletler de gönye ve cetveldir. Gönye ile taş kenarlarının dikliği, cetvelle ise taşın
yüzeyinin düzgünlüğü kontrol edilirdi. Roma cetvelleri genellikle ahşaptan imal edilir,
bitim yerleri ise çoğunlukla bronz olan metalden yapılırdı. Gönyeler ise farklı tiplerde
ve bronzdan imal edilirdi. Makine olarak düşünülebilecek bir alet de matkap idi.
Fakat matkap genellikle heykeltıraşlar tarafından küçük delikler için kullanılıyordu.
Diğer bir grup olan ölçü aletlerine ise bu çalışma kapsamında değinilmeyecektir.
Taşçı aletleri. 1Kesici Çekiç; 2 Kazma; 3 Taşçı Çekici; 4 Tokmak; 5 Punç;
6,8 Taşçı Kalemi; 7 Dişli Taşçı Kalemi; 9 Gönye.
ediliyordu. Bazı kayalar kendiliğinden olan çatlakları sayesinde, belirli bir güç yanı sıra
metal kama ve manivelalar yardımıyla kolayca sökülebiliyordu. Tabi bu ekonomik
yöntem sökülen bloğun uygulamaya müsait olduğu durumlarda geçerliydi. Bazı
durumlarda işçiler ahşap takozlar kullanıyorlardı ki bu yöntem şüphesiz 18.yya kadar
devam etmiştir. Kuru takozlar çatlakların içine tıkılır, sonra suyla iyice ıslatılırdı.
Islatılan ahşabın genleşmesi taş bloğun çatlayıp ayrılmasına yol açıyordu.F
285 Bir başka
yöntemde ise, çok sert taşın üzerinde çentikler oluşturulur ve burguyla aralıklı delikler
açılırdı.
Deliklerden içeriye demir takozlar itilir ve blok delikleri birleştiren çizgi
uzunluğunca düzgün biçimde yarılırdı.
Taş ocaklarındaki blok kalıntılarına, Syracuse, Barutel (Nimes ocakları), Saint-
Boil, Boulouris, Monte Lepino, Gabi ve Cerveteri gibi ocaklarda rastlamak
mümkündür.
Demir takozlar yardımıyla taş bloğun ayrılması
Romalılar ocaklardan sadece dikdörtgen bloklar değil, hem de her ölçüde
özellikle mermer ve granit olmak üzere sütunlar da elde etmişlerdir. Bu sütunlar
Romadaki birçok yapıda görülebilir. Pantheonda granit, Ulpia Bazilikasında granit ve
cipollino, Venüs ve Roma Tapınaklarında granit, Antoninus ve Faustine tapınaklarında
ise cipollino sütunlar örnek olarak verilebilir. Kireçtaşı yada kumtaşı gibi daha
yumuşak malzemelerden sütunların kaba biçimi elle verilir, sonradan torna tezgahı
üzerinde işlenirdi. Daha sonra ise sütun başlığı tornalanırdı. Sütun gövdesi genellikle
alçı sıvayla (stucco) kaplanır veya boyanırdı.
Blokların takozlar yardımıyla istenilen ölçüye getirilmesi sık kullanılan bir
yöntemdi. Bunun yanı sıra, özellikle büyük bloklar ahşap işçiliğinde olduğu gibi
testere ile kesiliyordu. Bu yöntem diğerine göre daha doğru bir yöntem olmasa da ve
daha fazla zamana ihtiyaç duysa da, taşın yanlış yerden kırılma riskini ortadan
kaldırıyordu. Nispeten daha yumuşak taşların kesiminde kullanılan testere ağzını bir
ahşap testeresinden ayırmak mümkün değildi. Ancak sert taşlar için sarsıntıya yol
açmayacak bir ağız kullanılırdı. Bloğun kesimi sırasında bir aşındırıcı malzeme (kum)
kullanılır, ağzın ısınmasını engellemek amacıyla da su dökülürdü.
Taşa son hali verilene kadar kullanılan taşçı aletlerini iki grupta özetlemek
mümkündür (ayrıca bkz. Yunan Uygarlığı). Birinci grup diğer bir alete ihtiyaç olmadan
tek başına kullanılan, bir sap ve ağız kısmından oluşan aletlerdir. Taşçı çekici (bir tarafı
kesici, iki tarafı kesici gibi çeşitleri vardır), iki ağızlı kazma, iki ağızlı taşçı baltası ve
tokmak bu gruba dahildir ve bu aletler taşa son halini vermede kullanılmazlar. Diğer
grupta ise tokmak yada çekiçle birlikte kullanılan zımba, punç
, taşçı kalemi, dişli
taşçı kalemi sayılabilir. Belki bu gruplara alamayacağımız fakat önemli olan diğer
aletler de gönye ve cetveldir. Gönye ile taş kenarlarının dikliği, cetvelle ise taşın
yüzeyinin düzgünlüğü kontrol edilirdi. Roma cetvelleri genellikle ahşaptan imal edilir,
bitim yerleri ise çoğunlukla bronz olan metalden yapılırdı. Gönyeler ise farklı tiplerde
ve bronzdan imal edilirdi. Makine olarak düşünülebilecek bir alet de matkap idi.
Fakat matkap genellikle heykeltıraşlar tarafından küçük delikler için kullanılıyordu.
Diğer bir grup olan ölçü aletlerine ise bu çalışma kapsamında değinilmeyecektir.
Taşçı aletleri. 1Kesici Çekiç; 2 Kazma; 3 Taşçı Çekici; 4 Tokmak; 5 Punç;
6,8 Taşçı Kalemi; 7 Dişli Taşçı Kalemi; 9 Gönye.