Bir mâceraya düştükki sormayın erenler
Bilen bilir bu işi, tuzu külü serenler,
Anlamadım nedir bu, ya doğru ya yalan
Ne yaparsın umut dünyası var birazda sen oyalan.
***
Neyse uzatmayım dolandık, dağ dere tepe
Gına geldi ,ortalığa tuz kül sepe sepe,
Vardık nihayet bulduk bir kabartma
Çok sevindi eleman, dedim emin olmadan abartma.
***
Akşam oldu bastı karanlık, etraf tuhaflaştı
Acaip sesler,
Biri daha yeni aramızda Erzurumlu dadaş
Dedi bu nemenem iştir görürem acayip varlıklar başlarında fesler,
Bele olursa durmam ben burda arkadaş
***
Dedim korkma tevekkül eyle Allah a
Bunların hepsi gölge hayâl, şurda ne kaldıki hem sabaha,
Ne çare kendin söyle kendin işit
Târumar etti halkayı, firar eyledi bağıra bağıra.
***
Belli var bir şeyler bu yer boş değil
Amma velâkin olanlar hiç hoş değil,
Hele birde pinpirikli varsa aranızda
Meşakkatlidir bu işler , laf aramızda.
***
Gün ağardı , etrafda ne cin kaldı ne peri
Gözüktü uzaktan köyün ileri gelenleri,
Adamlar olgunmuş zaten alışmışlar
Biraz tuhaftılar, herhal bunlarda karışmışlar
***
İçlerinden biri aldı sazı, dedi gardaş hâlden anlarız
Ziyaretcisi eksik olmaz buranın, lâkin savarız,
Tılsımı kuvvetlidir çözebilen daha çıkmadı
Onlar kovaladı bizim millet bıkmadı.
***
Piri fani biri geldi merkebini bağladı
Selâmun Aleyküm deyip çeneyi yağladı,
Dedesinden duymuş , burda bir eşkiya yaşamış
Eğer efsane değilse çok ganimet saklamış.
***
Dedi yalnız sahiplidir
İsterseniz bi bakın,
Dedim hiç sorma bu geceyi
Yaşadık zaten Hakkel Yâkın.
***
Müsade istedik ayrıldık hemen oradan
Dadaşa rasladık aşağı yolda sonradan,
Gözünün karası gitmiş kalmış beyazı
Durir durir hapşurir belli yemiş ayazı
***
Çıktık geldik oturduk bir yerde
Dedik kuvvetki bir hoca bulak ama nerde,
Safsakladık oyalandık geçti seneler
Götüren götürmüş malı, beyhûde yoruldu çeneler.
***
İşte dostlar böyle bir macera geçti başımdan
Bir zaman kesildim ekmeğimden aşımdan,
İhlâslıydık lâkin vâkıf değildik ilime
Olana razı olmassan, muhtaç kalırsın bir kuru kilime
Bilen bilir bu işi, tuzu külü serenler,
Anlamadım nedir bu, ya doğru ya yalan
Ne yaparsın umut dünyası var birazda sen oyalan.
***
Neyse uzatmayım dolandık, dağ dere tepe
Gına geldi ,ortalığa tuz kül sepe sepe,
Vardık nihayet bulduk bir kabartma
Çok sevindi eleman, dedim emin olmadan abartma.
***
Akşam oldu bastı karanlık, etraf tuhaflaştı
Acaip sesler,
Biri daha yeni aramızda Erzurumlu dadaş
Dedi bu nemenem iştir görürem acayip varlıklar başlarında fesler,
Bele olursa durmam ben burda arkadaş
***
Dedim korkma tevekkül eyle Allah a
Bunların hepsi gölge hayâl, şurda ne kaldıki hem sabaha,
Ne çare kendin söyle kendin işit
Târumar etti halkayı, firar eyledi bağıra bağıra.
***
Belli var bir şeyler bu yer boş değil
Amma velâkin olanlar hiç hoş değil,
Hele birde pinpirikli varsa aranızda
Meşakkatlidir bu işler , laf aramızda.
***
Gün ağardı , etrafda ne cin kaldı ne peri
Gözüktü uzaktan köyün ileri gelenleri,
Adamlar olgunmuş zaten alışmışlar
Biraz tuhaftılar, herhal bunlarda karışmışlar
***
İçlerinden biri aldı sazı, dedi gardaş hâlden anlarız
Ziyaretcisi eksik olmaz buranın, lâkin savarız,
Tılsımı kuvvetlidir çözebilen daha çıkmadı
Onlar kovaladı bizim millet bıkmadı.
***
Piri fani biri geldi merkebini bağladı
Selâmun Aleyküm deyip çeneyi yağladı,
Dedesinden duymuş , burda bir eşkiya yaşamış
Eğer efsane değilse çok ganimet saklamış.
***
Dedi yalnız sahiplidir
İsterseniz bi bakın,
Dedim hiç sorma bu geceyi
Yaşadık zaten Hakkel Yâkın.
***
Müsade istedik ayrıldık hemen oradan
Dadaşa rasladık aşağı yolda sonradan,
Gözünün karası gitmiş kalmış beyazı
Durir durir hapşurir belli yemiş ayazı
***
Çıktık geldik oturduk bir yerde
Dedik kuvvetki bir hoca bulak ama nerde,
Safsakladık oyalandık geçti seneler
Götüren götürmüş malı, beyhûde yoruldu çeneler.
***
İşte dostlar böyle bir macera geçti başımdan
Bir zaman kesildim ekmeğimden aşımdan,
İhlâslıydık lâkin vâkıf değildik ilime
Olana razı olmassan, muhtaç kalırsın bir kuru kilime