Sanat, Sanatkarsız Olamaz. | Define işaretleri ve anlamları

Sanat, Sanatkarsız Olamaz.

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
8,207
Beğeni
23,420
Puanları
113
Konum
Erzincan
Sanat, sanatkarsız olamaz.

Bir odaya biraz tahta, bir keser ve bir miktar çivi koysak ve onları bin sene baş başa bıraksak, acaba bu müddet zarfında bir masanın oluşması mümkün müdür?

Elbette değil.

Sebebi ise şudur: Masanın sanatkârında bulunması lâzım gelen sıfatların keser, tahta ve çivilerde bulunmamasıdır.

Mesela, masanın ustasının hayat sahibi olması lâzımdır. Zira hayatı olmayanın, bir eseri vücuda getirmesi mümkün değildir. Ölü bir insanın kitap yazdığını şimdiye kadar kimse iddia etmemiştir.

Hem sanatkârın ilim sahibi olması da lâzımdır. Marangozluk ilmini bilemeyen, bir masayı yapamaz. Ayrıca kudret sahibi olması da lâzımdır. Zira sanatkârın hayatı olsa, ilmide bulunsa fakat kuvveti bulunmasa, mesela, felçli olsa, yine masanın var olması mümkün değildir.

Mezkûr sıfatlardan başka, irade sıfatının da sanatkârda bulunması lâzımdır. Çünkü masa yok iken var olmuştur. O halde, onun varlığını yokluğuna tercih eden irade sahibi bir sanatkârın olması zaruridir.

Sözün özü, sanatla yapılmış bir masa, hayat sahibi, ilim sahibi, kudret sahibi ve irade sahibi bir sanatkârın varlığını ispat eder. Bu sıfatları taşımayanın masaya sanatkâr olabilmesi mümkün değildir. Hâlbuki ne tahta, ne keser, ne de çiviler bu sıfatlara sahip değildirler. Öyle ise bin sene değil, milyon sene geçse, dışarıdan bir sanatkâr gelmedikçe bir masanın vücuda gelmesi mümkün değildir.

İşte, kâinattaki her şey böyle harika bir sanat eseridir. Bir sineğin kanadı dahi misalimizdeki masadan daha sanatlıdır. Elbette, bu harika sanat eserlerinin hayatsız, ilimsiz, kudretsiz, iradesiz sebeplerden teşekkülü mümkün değildir.

Hâlbuki maddeperestlerin şu mahlûkata fail olarak gösterdikleri hava, toprak, su ve ateş gibi sebepler bu sıfatlardan yoksundur. O halde kâinat tezgâhında dokunan şu sanatlı eserlerin sanatkârı, nihayetsiz ilim, kudret, irade ve hayat sahibi olan Allah-u Azimüşşandır.
 

ikizceli

çalışmalarınızı yasal yapınız.
Kullanıcı
Katılım
11 Eylül 2013
Mesajlar
7,145
Beğeni
25,610
Puanları
113
Yaş
69
Konum
ORDU- SAMSUN-ANKARA
..Allah'a (c.c) inanmayan
bir kafir, Müslümanlar'a, "Allah varsa
ispat edin" diye sataşır. Müslümanlar
da bu adama pek tatmin edici cevap
veremezler. Adamı, İmam-ı Azam'a
götürürler. İmam-ı Azam'a:

Hocam bu adam Allah'a inanmıyor.
Allah'ın varlığını ispat edin, diyerek
Müslümanların kafasına sorular
sokuyor derler. İmam-ı Azam (Numan
bin Sabit), kafir olan adama dönerek:

Niçin inanmıyorsun?

Herşey kendi kendine var oluyor da
ondan.

Pekiyi o halde, sana bunun cevabını
yarın vereceğim. Falan saatte falan
meydand a
buluşalım.
Bu buluşma meselesi her tarafa yayılır.
Herkes heyecan içinde ertesi günü
bekler .
Ertesi gün olunca, halk meydana
toplanır. Kafir taraftarları bir tarafa,
Müslüma n
taraftarları bir tarafa ayrılırlar.
İnkarcıların başı olan adam gelir. Fakat
İmam- ı
Azam'ın gelmemesi inkarcının ve
taraftarlarının alay etmesine vesile olur
ve inkarcı :

Bak gördünüz mü? Korktu da ondan
gelmiyor, der .
Müslümanlar da heyecanlı oldukları
halde "İşi vardır da ondan, şimdi gelir"
derler .
Nihayet, hayli zaman geçtikten sonra
İmam-ı Azam gelir. İnkarcı adam :

Nerede kaldın ya İmam-ı Azam?
İmam-ı Azam hikmet dolu sözleri ile
cevap verir :
. — Ben, Nil nehrinin karşısındaydım.
Gelmek için sandal bulamadım. Orada
bir ağa ç
vardı, ağaca emir verdim, "Ey ağaç
kesil dedim, kesildi, tahta ol dedim,
tahta oldu .
Sandal ol dedim, sandal oldu, kürek ol
dedim, kürek oldu, beni karşıya götür
dedim ,
götürdü." İşte bunun için geç kaldım.
. Bunu duyan inkarcı kahkaha atarak
güler. İmam-ı Azam da :

Niçin gülüyorsun? der.

Senin söylediklerine güldüm be şaşkın
adam! Hiç ağaç, kendi kendine sandal
olu r
da, kendi kendine nehirden gelebilir
mi ?

Asıl şaşkın sensin... Şu gördüğün
yıldızlar durmadan dönmektedir, hem
de ayn ı
ahenk içinde birbirinin hududuna
tecavüz etmeden. Hem de bir bakışta
gözünü n
görebildiği sahada milyonlarca yıldız
olduğu halde. Bu yıldızlar birbirine
çarpsa belk i
dünya harap olacak. Güneş, kendi
ekseni etrafında Dünya kurulalıdan beri
dönmektedir. Ve bize Dünya
kurulalıdan beri ısı vermektedir. Eğer
Güneş şimdik i
halinden biraz uzaklaşmış olsa her
taraf buz tutacak ve böylece hayat
duracak, bira z
Dünyaya yaklaşsa her taraf yanıp
kavrulacak, yine hayat duracak. Şu
ağzındak i
dişlere bak, ne güzel dizilmiş, kaşların,
gözlerin ne güzel yerli yerine konmuş .
Velhasıl kainattaki bunca muazzamhğın
kendi kendine olduğuna inanıyorsun da,
niçi n
sandalın kendi kendine olduğuna
inanmıyorsun? Bu sandal da mı daha
büyük sana t
var? Yoksa şu gördüğün muazzam
kainatta mı? Hem her sanatın bir
sanatkarı vardır .
Nasıl ki bu sandalın bir sanatkarı ve
ustası varsa, şu muazzam kainatın da
elbette bi r
sanatkarı, ustası vardır. O da Allah'dır.
Bu muazzam cevabın karşısında
hayretle r
içinde kalan inkarcı: "Eşhedü enlailahe
illallah ve eşhedü enne muhammeden
abduh u
verasuluh" diyerek Müslüman olur bir
rivayete göre .
muhterem hocam emeğinize gönlünüze sağlık. okurken ,imamı azam efendimizle,bir kafirin menkıbesi aklıma geldi. belki bilmeyen üyelerimiz olabilir
düşüncesiyle paylaşıyorum.
 
Üst Alt