Madem konu acildi o zaman bizlerde tecrubesi olanlar, deneyim ve pratikte yasadiklarimizi paylasalimki , bu ise gonul vermis insanlar magdur olmasin. Ben sadece kisisel gorus ve yasadiklarimi yazicam.
Beni sahsen taniyan, asiavci, kukir, erzurumlu, ve tatlarli arkadaslarim biraz olsun karakterim ve kisiligim hakkinda on goruye sahiptirler.
Simdi ben bulgaristana bir cok geziler yaptim.orada alti ay kaldim. sahtekarligin alasi orda doner. Her turlu eski objelerin replikasi, kopyasi sahtesi oralarda bulunur. Insani havaya kaldirip tezgaha indirmede ustlerine kmsede yoktur. Mesela ornek vereyim.
Kibrisli yakin donemin hristiyanlari mezarlarlarina koruyucu melekler koyar. Biz mezar bekcisi diyelim. Sanatsal olarak iyi usta olan heykeltraslarin ellerinden cikmistir bu heykelller. 100 yillik yada iki yuz yilliktir. Bu melekler dogal olarak eskir ve birazda patin tutar. Simdi bu heykelleri gunese birakip bekletirler, ve sonra toprakla harmanlayip hayvan diskisi icinde bekletip iyicene eskitirler. Is bitmedi. Zulada kalmis kesfedilmemis zemin alti bir odayi bulup icine parada degeri olmayan objeler..ama gercek objeleri koyarlar. Canak comlek. Paslanmis eski kiliclar. Yani hayal gucunun verdigi fikirler ve profosyonolce. Yani kalkip 1700 lu yillarim comlegini roma donemi diye yutturmak olmayacagi icin her sey kitabina gore uymali, goz boyama boyle oluyor iste.
Bulunmus herhangi bir eski mezardaki kemikleri bu odaya getirilir. Iskelete donemin yuzukleri , iste bulunmus gercek ama degersiz takilar yerlestirilir. Yani bir mezardan cikacak ne varsa koyulur. Esas hedef olan koruyucu melek Girisi olan gecis odasina yerlestirildikten sonra, antik cagin ustalarinin yaptigi gibi oda aslina uygun sekilde oda kapatilir. Ortulur. Ve sonra tezgah baslar, artik ordaki heykeli ve diger objeleri satmada artik hayal gucu devreye girer. Sinir tanimayan sahtekarliklarla masum insanlar maagdur edilir. Artik uok ekper getirecez, yok arkeolog analiz edcek, yok bilmem hangi profesor bakacak, uzar gider. Birilerini dusururler tezgaha.
Ivo diye meshur bir ustalari vardir. Ben bu adamla tanistim. Adam sahte sikke yapma konusunda uzman, o kadar uzmanlasmiski gercekle sahteyi yan yana koyumca icinden cikilmaz hal aliyor. Antik cag ustalarinin basma kalip sikke yontemi ile sikkeleri yapip piyasaya suren biri. Simdi bu adam kendisi satmiyor, ama napiyor, uretiyor ve birilerine satiyor, onlarda kurbanlari bulup kandiriyor.
Tarihi eser ve definecilik sektorunun Yuzde 60 i emitasyon ve dalaveredir.
Adamlar artik sahte 2013 model sahte lahitleri piyasada pazarlamaya kalkiyor, neden cunku insanlarda su fikir var, tarihi eser isi kose donme isidir.
Degil iste arkadasim. Her isin profesoyonelce yapilmasi gerekir. Tarihi seviyorsak okuyacagiz, anlamaya calisacagiz. Ve anladikca okudukca antik cag uygarliklarinin bize biraktigi mirasi iyi anlariz. Taniriz. Ve hangisinin gercek hangisinin yalan oldugunu iyi anlariz.
Ve sunuda iyi bilmeliyiz uydularla falan yer altinda yatan tarihi bulamayiz, cunku bakicagimiz yer ayaklarimizn altindadir.
Son olarak konuyu toparlamak icin bir antik cag soylentisiyle konuuu kapatayim.
Milasli doga filozoflarindan Thales basi hep yukarida yildizlari geceleri hep incelermis. Ve bir gece boyle gokyuzune bakarken bir kuyuya dusmus. Ve thalesi o kuuyudan cikardiklarinda insanlar ona sunu demis, sen burnun hep havada gezersen dusersin kuyulara, cukurlara.
Iste o gundue bu gundue burnu havada deyimini biz bile kullaniriz.
Selamlarimla
Sarpedon
Beni sahsen taniyan, asiavci, kukir, erzurumlu, ve tatlarli arkadaslarim biraz olsun karakterim ve kisiligim hakkinda on goruye sahiptirler.
Simdi ben bulgaristana bir cok geziler yaptim.orada alti ay kaldim. sahtekarligin alasi orda doner. Her turlu eski objelerin replikasi, kopyasi sahtesi oralarda bulunur. Insani havaya kaldirip tezgaha indirmede ustlerine kmsede yoktur. Mesela ornek vereyim.
Kibrisli yakin donemin hristiyanlari mezarlarlarina koruyucu melekler koyar. Biz mezar bekcisi diyelim. Sanatsal olarak iyi usta olan heykeltraslarin ellerinden cikmistir bu heykelller. 100 yillik yada iki yuz yilliktir. Bu melekler dogal olarak eskir ve birazda patin tutar. Simdi bu heykelleri gunese birakip bekletirler, ve sonra toprakla harmanlayip hayvan diskisi icinde bekletip iyicene eskitirler. Is bitmedi. Zulada kalmis kesfedilmemis zemin alti bir odayi bulup icine parada degeri olmayan objeler..ama gercek objeleri koyarlar. Canak comlek. Paslanmis eski kiliclar. Yani hayal gucunun verdigi fikirler ve profosyonolce. Yani kalkip 1700 lu yillarim comlegini roma donemi diye yutturmak olmayacagi icin her sey kitabina gore uymali, goz boyama boyle oluyor iste.
Bulunmus herhangi bir eski mezardaki kemikleri bu odaya getirilir. Iskelete donemin yuzukleri , iste bulunmus gercek ama degersiz takilar yerlestirilir. Yani bir mezardan cikacak ne varsa koyulur. Esas hedef olan koruyucu melek Girisi olan gecis odasina yerlestirildikten sonra, antik cagin ustalarinin yaptigi gibi oda aslina uygun sekilde oda kapatilir. Ortulur. Ve sonra tezgah baslar, artik ordaki heykeli ve diger objeleri satmada artik hayal gucu devreye girer. Sinir tanimayan sahtekarliklarla masum insanlar maagdur edilir. Artik uok ekper getirecez, yok arkeolog analiz edcek, yok bilmem hangi profesor bakacak, uzar gider. Birilerini dusururler tezgaha.
Ivo diye meshur bir ustalari vardir. Ben bu adamla tanistim. Adam sahte sikke yapma konusunda uzman, o kadar uzmanlasmiski gercekle sahteyi yan yana koyumca icinden cikilmaz hal aliyor. Antik cag ustalarinin basma kalip sikke yontemi ile sikkeleri yapip piyasaya suren biri. Simdi bu adam kendisi satmiyor, ama napiyor, uretiyor ve birilerine satiyor, onlarda kurbanlari bulup kandiriyor.
Tarihi eser ve definecilik sektorunun Yuzde 60 i emitasyon ve dalaveredir.
Adamlar artik sahte 2013 model sahte lahitleri piyasada pazarlamaya kalkiyor, neden cunku insanlarda su fikir var, tarihi eser isi kose donme isidir.
Degil iste arkadasim. Her isin profesoyonelce yapilmasi gerekir. Tarihi seviyorsak okuyacagiz, anlamaya calisacagiz. Ve anladikca okudukca antik cag uygarliklarinin bize biraktigi mirasi iyi anlariz. Taniriz. Ve hangisinin gercek hangisinin yalan oldugunu iyi anlariz.
Ve sunuda iyi bilmeliyiz uydularla falan yer altinda yatan tarihi bulamayiz, cunku bakicagimiz yer ayaklarimizn altindadir.
Son olarak konuyu toparlamak icin bir antik cag soylentisiyle konuuu kapatayim.
Milasli doga filozoflarindan Thales basi hep yukarida yildizlari geceleri hep incelermis. Ve bir gece boyle gokyuzune bakarken bir kuyuya dusmus. Ve thalesi o kuuyudan cikardiklarinda insanlar ona sunu demis, sen burnun hep havada gezersen dusersin kuyulara, cukurlara.
Iste o gundue bu gundue burnu havada deyimini biz bile kullaniriz.
Selamlarimla
Sarpedon