Yakub’un merdiveni ve melekle güreşmesi | Define işaretleri ve anlamları

Yakub’un merdiveni ve melekle güreşmesi

BoZKurT

"R@m@z@n"
Forum Düzeni
Katılım
22 Mart 2012
Mesajlar
9,517
Beğeni
17,043
Puanları
113
Konum
İstanbul
batı mekanı ve kubbe pandantifleri



Meryem,
Parekklasionun batı bölümünü örten 4.70 cm. Çapındaki kubbenin ortasındaki gökkuşağı bordürlü madalyonda yer alam Meryem portresi, bütün mekana egemen biçimdedir.

Meryem Bizanslılar tarafından hem insan ile tanrı arasındaki en önemli aracı hem de sevecen bir ana olarak düşünülür. Batı birimini bütünüyle örten ve gökyüzünü temsil eden büyük kubbenin ortasında yer alan gökkuşağı bordürlü madalyonun içinde Meryem ve kucağında çocuk İsa betimlenmiştir. Gökkuşağı bordür ile belirlenen kubbe, Meryem figürüne ışık sağlayan 12 pencere ile 12 dilime ayrılmıştır. Bu dilimlerde, tam boydan 12 meleğin freskosu yer alır. Ayakta ve birbirine benzer tasvir edilmiş olan melekler sağ ellerinde uzun asa tutmaktadır. Dört melek , (Cebrail, Mikhael, Uriel , Rafael) üzerinde haç ve X işareti bulunan dünyayı temsil eden kristal küre tutarken, diğer melekler sol elleriyle giysilerini tutmaktadırlar. Melekler üzerlerine imparatorluk şalı almışlardır. Her melek figürünün üzerinde “Tanrının meleği” yazılıdır.
Bir meleğin elinde tuttuğu asanın ucunda ise “Hagios” (aziz) kelimesi üç kez yazılmıştır. Kubbeyi dilimlere ayıran ve melek figürleri arasında yer alan kalın şeritler, çok zengin bitkisel motiflerle bezenmiştir.
Dört ilahi yazarı (hymnographer)
Batı mekanını örten kubbenin dört pandantifinde dört ilahi yazarı (hymnographer) resmedilmiştir. Bu şairlerin ilahileri, özellikle ölüm ile ilgili ritüelde okunan ilahilerdir.
Kuzeydoğu pandantifinde, cenaze törenleri için ilahiler yazan Şam’lı aziz Ioannes Damaskenos resmedilmiştir. 676-749 yılları arasında yaşamış olan , Arap hristiyan keşiş – rahip, Kudüs’te kendi kurduğu manastırda ölmüştür. Burada, masanın başında koltuğuna oturmuş olarak betimlenmiş ilahi yazarı aziz, masa üzerinde yükseltilmiş yazı sehpasındaki kağıt tomarlarına yazmaktadır. Kağıt üzerindeki yazılar tam okunamamakla birlikte, burada kendi yazmış olduğu ilahinin “yaşamın hangi tadı kaldı ki, acıdan pay almamış olsun” mısrasının yazılı olduğu anlaşılmaktadır. Aziz çıplak ayaklı, üzerinde tunik ve palto, başında türban ile tasvir edilmiştir. Arka planda mimari birimler görülmektedir. Başının üzerinde “ Hagios Ioannes Damaskenos “ yazılıdır.
Güneydoğu pandantifinde, İlahi yazarı şair rahip, Aziz Kosmas görülmektedir. Kosmas önünde masası alçak bir bankta oturmakta ve ayakları altında alçak bir tabure görülür. Masanın üzerinde kalemlik, mürekkep kabı ve açma bıçağı yer almaktadır. Azizin portresi iyi korunmuştur. Kucağında açık tuttuğu bir kitap diğer elinde kalem vardır. Arka planda mimari birimler görülmekte, başının üzerinde “ Hagios Kosmas, şair” yazılıdır.
Güneybatı pandantifinde, 9. yüzyıl ilahi yazarı olan Ioseph, Meryeme ithaf edilmiş en önemli Bizans ilahilerinden olan, Akathistos ilahisini içeren ruloyu tutarken tasvir edilmiştir. Masasının üzerinde kalem, kalem kutusu ve mürekkep kabı bulunmaktadır. Yine masa üzerinde yükseltilmiş yazı sehpasında bir kitap, arka planda ise mimari yapılar görülür. Başının üzerinde “Hagios Ioseph, şair”, elinde tuttuğu kağıt rulosunun üzerinde ise “Dünyanın bağışlayıcısı, ey lekesiz Bakire” yazılıdır.
Kuzeybatı pandantifte, 9. yüzyılda yaşayan şair, ilahi yazarı Aziz Theophanes Kariye’de keşişlik yapmış ve öldüğünde buraya gömülmüştür. 9. yüzyıl ikonaklazma döneminde alnına bir dövme yaptırmış ve bu nedenle kayıtlı insan anlamına gelen Theophanes Graptos adını almıştır.

Burada Aziz , masa başında, derin arkalığı olan bir sandalyeye oturmuş, ayakları platfrom üzerindedir. Masasının üzerinde yazı takımları durmaktadır, Aziz kucağında ki kitaba yazı yazarken tasvir edilmiştir. Başının üzerinde “ Hagios Theophanes” , önünde açık duran kitapta “ biz Tanrı’nın kutsal emirlerini çiğnedikten sonra, tekrar toprağa döndük”. yazılıdır. Bu yazı Theophanes ‘in cenaze törenleri sırasında okunan ilahisinden alınmıştır. Bu sahnelerde görülen mobilyalar 14.yy. orta çağ karakteristik özelliklerini yansıtmaktadır.
Parekklasionda kubbenin altında ve korniş seviyesinin üzerinde kalan duvarlardaki freskolarda eski ahit öyküleri yer almaktadır.
Yakub’un merdiveni ve melekle güreşmesi
Batı mekanı, kuzey duvarı tymphanonun sol tarafında Yakub’un merdiveni ve melekle güreşmesi sahnesi yer alır. Burada Yakub’un Haran’a giderken yolda başının altına bir taş koyarak uykuya dalması ve rüyasında gökyüzünden yere bir merdiven uzandığını, bu merdivenden aşağıya inen ve yukarı çıkan melekleri görmesi öyküsü anlatılmaktadır. Sahnenin sol alt köşesinde , Yakub’un başının üzerinde “Ve Yakub yerdeki taşlardan birini aldı ve onu başının altına koydu, ve uykuya daldı” yazılıdır sağ tarafta merdiven ve güreş sahnesinin arasında, “ ve o yerde rüya gördü..”, yukarıda sağ tarafta,” ve yeryüzünde duran bir merdiven gördü, ucu göklere ulaşan, ve tanrının melekleri o merdivenden inmekte ve çıkmaktaydılar. Ve Tanrı onun üzerinde durmaktaydı” yazılıdır. Sağ üst köşede, Meryem, kucağında Çocuk İsa ile yer almaktadır. Merdivenin altında Yakub bir melek ile güreş yaparken tasvir edilmiştir. Onun tanrının meleğiyle güreş tutması Haran’dan dönüşünde gerçekleşen bir olaydır. Yakub’un rüyasında gördüğü merdiven ile,Yakubun melekle güreş tutmasının birbirinden ayrı iki olay olmasına rağmen Bizans resminde hep bir arada betimlenmiştir.
Musa ve yanan çalı,
Batı mekanı kuzey duvarı sağ tarafta Musa ve yanan çalı sahnesi bulunmaktadır. Tanrının bir çalının içinden Musa ile konuşmasının ve bu sırada çalının alev alev yanmasını, ama yok olmamasını anlatmaktadır. Sol tarafta sakallı yaşlı bir adam (Musa) ayakta durmakta, karşısında bir çalı alevler içinde yanmaktadır. Çalının içindeki bir madalyonun içinde Meryem ve çocuk İsa’nın portreleri bulunmaktadır. Çalının üst tarafında bir melek çalının içinden uzanarak Musa’ya seslenmektedir. Arka kısımda tepelerle Sina dağı tasvir edilmiştir. Alt tarafta Musa, yere oturarak ayaklarındaki sandaletleri çıkarmaktadır.
Sol üst köşede “ Ve şimdi Musa Tanrı’nın dağına, Herob’a geldi, ve Tanrı’nın meleği ona, bir çalının ortasında bir alev içinde göründü” sol alt köşede “..ayakkabılarını ayaklarından çıkart, çünkü durduğun yer kutsal topraktır” ve “ Musa Peygamber” yazılıdır.
Musa’nın yüzünü gizlemesi,
Doğu ve batı mekanı arasındaki kemerin kuzey tarafında Musa’nın yüzünü gizlemesi sahnesi yer alır. Sol tarafta, elinde asa tutan sakallı bir ihtiyar (Musa) ayakta durmuş, karşısında yanan çalının ışığından korunmak için yüzünü yan tarafa doğru çevirmiştir. Çalının ortasında madalyon içinde Meryem ve çocuk İsa’nın portreleri bulunmaktadır. Madalyonun hemen önünde bir melek figürü uzanmış Musa ile konuşmaktadır. Sahnenin üst tarafında “ve Musa yüzünü gizledi, çükü Tanrı’ya doğrudan bakmaya korkuyordu” yazılıdır.
Kutsal eşyaların taşınması,
Doğu ve batı mekânı arasındaki kemerin güney tarafında, Kutsal eşyaların taşınması sahnesi yer alır. Yahudilerin kutsal toplanma çadırından(tabernacle) alınan kutsal kupa (stamnos) ve yedi kollu şamdanın (menorah) Süleymanın tapınağına taşınmasını anlatmaktadır. Yedi kollu şamdanı iki eli ile yüksekte tutarak taşıyan ve amphoraya benzeyen bir kabı omuzlarında taşıyan iki rahip tasvir edilmiştir. Kabın içerisinde bir kağıt tomarı görülmektedir. Şamdanın “ışığı taşıyor olması”, Meryem’in öncülü, kutsal kupanın da içinde bulunan kutsal “manna”ise İsa’nın öncülü olarak düşünülmektedir. Manna ,Yahudilerin çölde sürgün hayatı yaşadıkları dönemde Tanrı tarafından gökten yağdırdığı besindir.
Süleyman ve İsrail cemaatinin toplanması,
Batı mekanı , güney duvarı sol tarafta, Süleyman ve İsrail cemaatinin toplanması öyküsü anlatılmıştır. Süleymanın kutsal eşyaların yeni tapınağa yerleştirilmesi için bütün kavime törenler için öncülük etmesini anlatmaktadır. Sağ tarafta imparator giyisileri içinde Süleyman, elinde buhurdanla kalabalığa dönmüş onlara liderlik etmektedir. Sahnenin üzerinde “ve kral ve israiloğulları, ahit sandığının önünde toplandılar” yazılıdır.
Ahit sandığının tapınağa yerleştirilmesi
Batı mekanı, güney duvarı sağ tarafta, Ahit sandığının tapınağa yerleştirilmesi öyküsü anlatılmıştır. Taşınan sandığın tapınakta en kutsal yere (kudsülakdas) konulmasını anlatmaktadır. Sol tarafta iki rahip, taşıdıkları sandığı kutsal yerdeki üzeri örtülü sunak masası üzerine koyuyorlar.

Sunak masasının arkasında iki kerubim durmaktadır. Sol üst tarafta yapı önünde İsrailli yaşlılar, en üstte iç içe dairelerle gökyüzü betimlenmiştir. Buradan sunak ve İsraillilere doğru ışık demeti uzanmaktadır. Sol üst tarafta ” ve rahipler ahit sandığını kendi yerine, evin en kutsal köşesine, kutsalların kutsalına getirdiler,kerubimlerin kanatları altına yerleştirdiler.” yazılıdır.
İşaya’nın Kahaneti ve Başmelek Mikhael’in Asur Ordusunu Kudüs Önünde Yok Etmesi ,
Batı kemerinin güney tarafında, İşaya’nın Kahaneti ve Başmelek Mikhael’in Asur Ordusunu Kudüs Önünde Yok Etmesi öyküsü anlatılmıştır. Kudüs’ü almak üzere kuşatan Asur ordusunun başarısız olacağının İşaya tarafından bilinmesi ve Tanrının meleğinin Asur ordusunu Kudüs önünde kılıcıyla yok etmesini anlatmaktadır. Sol tarafta yaşlı bir adam (İşaya Peygamber) ayakta, sol elinde açık bir kağıt rulosunu tutmakta, sağ eli ile ileriyi işaret etmektedir. İşaret ettiği yerde ,kanatları ve kıyafeti hızla savrulmuş sağ eli ile yukarıya kaldırdığı kılıcını vurmaya hazırlanıyor, sol elinde kılıcın kınını tutmaktadır. Asur askerleri yerlerde görülür. Arka planda surlarla çevrili bir şehir görülmektedir. Şehrin gösterişli kapısının üzerinde Meryem’in portresi tasvir edilmiştir. İşaya’nın elinde tuttuğu kağıt rulosunda, bazı sözcükler okunabilmektedir . Bu yazıda tamamlanmış haliyle “ Böylece, dedi İsraillilerin Tanrı’sı mademki siz bana Asur kralı Sennacherib’i durdurmam için dua ettiniz, o bu kentin içine giremeyecektir.” yazılı olmalıdır.
Harun ve oğulları Sunakta,
Batı kemerinin kuzey tarafında, Harun ve oğulları Sunakta öyküsü anlatılmaktadır. Musa’nın kurduğu çadır-tapınağın ilk rahipleri olan Harun ve oğullarının sunularını verdiği sahnede, önde yaşlı olarak betimlenmiş Harun ve arkasındaki genç olarak betimlenmiş iki oğlu ellerinde birer kutu içinde sunularını tutmaktadırlar. Sağ tarafta mermer bir niş içinde üzeri örtülü sunak masası yer almaktadır. Arka planda yapıların bölümleri resmedilmiş, sağ üst köşede, gökyüzünü betimleyen iç içe dairelerden çıkan sivri uçlu ışınlar
Harun ve oğullarına doğru uzanmaktadır. Sahnenin üst tarafındaki yazıdan sadece iki sözcük “sunak” ve “yakılmış sunu” yazısı okunabilmektedir.
Parekklasionun batı bölümünün ikonagrafisi Meryem ağırlıklıdır. Tevrat öyküleri Meryem’in ve dolayısı ile İsa’nın gelişinin gerçekleşmesinin bir ifadesi, öncülü olarak yorumlanmıştır. Bu Tevrat öyküleri Meryem’in bazı yortularında okunan bölümlerdir. İlahiler içinde önemli bir yeri olan Akathios ilahisi ölümle ilgilidir. Bu ilahinin içeriği parekklasionda eski ahit öyküleri ile karşılaştırılır.
Martyrler (Şehit Azizler),
Parekklasionun korniş altında kalan duvarlarında, martyrlerin ( şehit azizler - asker azizler) boydan figürleri bulunmaktadır. Martyr’ler, asker azizler Bizanslıların Tanrıya ulaşmak için aracı kabul ettikleri kutsal kişilerdir. Asker azizler, özellikle Bizans’ın son dönemlerinde kiliselerin ve şapellerin alt duvarlarına resmedilmişlerdir.

Güneyden batıya doğru, kuzey doğuya kadar korniş altında kalan duvarlarda martyrler betimlenmiştir. Güney doğu duvardan başlayarak, Kappadokia’lı Aziz Georgios ve yanında Selanikli Aziz Demetrios yer alır, bu iki aziz arasındaki arkosolyum kemerinin iki yanında Aziz Phloros ve Aziz Lauros madalyon içerisinde portre olarak resmedilmişlerdir. Tam boydan betimlenen azizler hiyerarşik sıralama ile yapılmışlardır. Sıralama Aziz Theron Theodoros, Aziz Stratelat Theodoros, Aziz Merkurios, Aziz Prokopios zırhlı asker giyimli olarak tasvir edilmişlerdir. Aziz Sebas Stratelates, yanında tanınamamış bir aziz, bir ağaç tepesindeki kuş yuvasında oturmakta olan Selanikli Aziz David , asker kıyafetleri içinde Aziz Eustatios Plakidas, martyr giyisisi içinde Edessa’lı Aziz Samonas ve Aziz Gurias, asker kıyafetli ancak adı tam okunamayan Aziz Artemios veya Niketas, madalyon içinde portre olarak yapılmış olan Aziz Bakkos ve Sergios , asker kıyafetli aziz, madalyon içinde portre olarak yapılmış aziz ve bir sütun üzerinde resmedilmiş aziz, tasvirleri ise tanımlanamamıştır. Asker kıyafetli azizler zırhlarının altına kısa tunikler giyinmiş, bir kısmı mızrak ve kalkan taşımaktadırlar. Bir kısmı ise kılıçlarını kaldırarak hücum halinde betimlenmiştir. Batı tarafındaki iki mezar arkosolyumunun ve diakonikonun giriş kemerleri üzerindeki aziz betimleri madalyon içinde, portre halinde yapılmıştır. Askeri kıyafet giymemiş olan azizler, martyr giysileri giymişlerdir.
batikubbe_41_4253331.jpg
 

star21

Kullanıcı
Katılım
11 Ağustos 2012
Mesajlar
2,733
Beğeni
430
Puanları
83
Cevap: Yakub’un merdiveni ve melekle güreşmesi

emeğine sağlık evet çok güzel bir konu ben bunun belgeselini izlemiştim..
 

aliveli44

ONURSAL ÜYE
Forum Düzeni
Admin
Super Moderatör
Vip Üye
Katılım
12 Haziran 2012
Mesajlar
11,018
Beğeni
20,950
Puanları
426
Konum
Malatya
Cevap: Yakub’un merdiveni ve melekle güreşmesi

Güzel paylaşım:rolleyes:
 

beytanya

Kullanıcı
Katılım
22 Temmuz 2012
Mesajlar
833
Beğeni
45
Puanları
18
Konum
Ağrı
Cevap: Yakub’un merdiveni ve melekle güreşmesi

Elinize sağlık ustam, paylaşım için teşekkür ederim:rolleyes:
 
Üst