Sevgili dostlar bir müddet ayrı kaldık hakkınızı helal ediniz çoktandır muzdarip olduğum bir rahatsızlığım vardı ameliyat oldum yüce mevlamın lutfu siz kıymetli dostlarımızın dualarıyla şifa bulacağız inşAllah yüce mevlam şifa bekleyen tüm mümin kardeşlerimize kendi eczahanesinden şafi ismi şerifi hürmetine acil şifalar ihsan eylesin lüfeylesin inşAllah...
Yaşama Sevinci
Sen Müslümansın.
Gözlerinden okumalıyım bunu.
Işıl ışıl olmalı gözlerin her zaman.
Etrafına neşe saçmalısın.
Seni görenler Müslüman olmanın "mutluluk" olduğunu anlamalılar her halinden.
"Mutlu olmam için Müslüman olmam şart" dedirtmelisin insanlara.
Çocukların, Müslüman olmanın farklılığını, mutluluğunu hissetmeliler sende.
Müslüman anne-babaları olmasının tadına doyamamalılar.
Yeni bir gün, yeni bir bilgi, yeni bir arkadaş, yeni bir Müslüman, yeni bir çevre, yeni bir heyecan katmalı hayatına.
Her bir çalışmanın, yorgunluk ve sıkıntıların karşılığını alabilme duygusu seni daha kararlı, daha azimli yapmalı.
"En hayırlı Mü'min ömrü uzun, ameli güzel olandır" hadisi, yaşama sevincini ve salih amel çabanı artırmalı daha da.
"En güzel ölüm bile "henüz erken" gelmeli sana.
Ne kadar uzun- salih amelli ömür, o kadar yüksek derece diye bakmalısın geçirdiğin her ana.
Sen etrafına "Hidayet" gibi büyük bir nimete sahip olmanın mutluluğunu gösterirken, başkalarının hidayetine- kurtuluşuna vesile olmak gibi dünyalar eden bir amelin motivasyon kaynağı olmalısın.
"Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz" sözüyle güzel bir ölüm için, güzel bir ömür gerektiğini bildiriyor Allah Rasulu (a.s).
Şu dünyanın pis çamuru sıçramadan Allah'a kavuşma arzusu bir an önce ölümü, "en güzel ölümü" istetebilir insana.
Ama heybemizi salih amellerle daha fazla doldurmak, ömrümüzü ahirete uzatacak eserler (sadaka, ilim, salih evlat) bırakmak için bu dünya hayatından faydalanmamız gerekiyor.
Bu düşünceler, bu bilinç mutlu kılmaz mı insanı?! Hayata bağlamaz mı?! Dünya hayatı Hidayet'te olanlar için Salih amel, günahkarlar için de tevbe fırsatı değil mi?
Dünyaya bağlanmak, dünyayı sevmek değil kastettiğim. Ama yaşama sevinci olmayan, mutsuz insanlar güzel ameller yapmakta da isteksiz davranır ve çevrelerine de negatif enerji verirler.
Oysa karamsarlığa yer yoktur bizim dünyamızda.
Allah Rasulü'nün hayatı bütün güzelliğiyle örnektir bize.
En ufak bir sıkıntımızda ayetleri hatırlarız;
Biz doğru yolda olursak sapanların bize zarar veremeyeceğini, herkesin şekline göre hareket edeceğini, Müslümanların ilki olmakla emrolunduğumuzu, biz Allah'ın dinine yardım edersek O'nun da bize yardım edeceğini aklımızdan çıkarmayız hiç.
Durmaya, dinlenmeye, boş vakit geçirmeye, geçmişe üzülmeye, gelecek için kaygılanmaya vaktimiz yoktur bizim.
Günü, bugünü Müslümanca yaşayabilmek için var gücümüzle çalışırız.
Kaybolan vakitler eriyen sermaye demek, ömrün kısalması demek. Zarar demek, hüsran-pişmanlık demek.
Vakitlerimiz, bizim Allah katındaki değer ölçümüzdür aynı zamanda.
Allah katındaki değerini görmek isteyen, Allah'ın kendisini neyle meşgul ettiğine bakmalı.
Yapmamız gereken güzel şeylerle meşgulsek, Allah katındaki değerimiz de güzeldir şüphesiz.
Ve insanın mutlu olabilmesi için de bu en güzel sebeptir.
"Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, artık salih bir amelde bulunsun ve Rabb'ine ibadette kimseyi ortak tutmasın." (Kehf, 110)
"Allah'ım zarar verici bir sıkıntı ve saptırıcı bir fitneye uğramaksızın senin yüzüne bakmanın lezzetini, sana kavuşmanın özlemini dilerim." (Nesai, Ahmet bin Hanbel)
Yaşama Sevinci
Sen Müslümansın.
Gözlerinden okumalıyım bunu.
Işıl ışıl olmalı gözlerin her zaman.
Etrafına neşe saçmalısın.
Seni görenler Müslüman olmanın "mutluluk" olduğunu anlamalılar her halinden.
"Mutlu olmam için Müslüman olmam şart" dedirtmelisin insanlara.
Çocukların, Müslüman olmanın farklılığını, mutluluğunu hissetmeliler sende.
Müslüman anne-babaları olmasının tadına doyamamalılar.
Yeni bir gün, yeni bir bilgi, yeni bir arkadaş, yeni bir Müslüman, yeni bir çevre, yeni bir heyecan katmalı hayatına.
Her bir çalışmanın, yorgunluk ve sıkıntıların karşılığını alabilme duygusu seni daha kararlı, daha azimli yapmalı.
"En hayırlı Mü'min ömrü uzun, ameli güzel olandır" hadisi, yaşama sevincini ve salih amel çabanı artırmalı daha da.
"En güzel ölüm bile "henüz erken" gelmeli sana.
Ne kadar uzun- salih amelli ömür, o kadar yüksek derece diye bakmalısın geçirdiğin her ana.
Sen etrafına "Hidayet" gibi büyük bir nimete sahip olmanın mutluluğunu gösterirken, başkalarının hidayetine- kurtuluşuna vesile olmak gibi dünyalar eden bir amelin motivasyon kaynağı olmalısın.
"Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz" sözüyle güzel bir ölüm için, güzel bir ömür gerektiğini bildiriyor Allah Rasulu (a.s).
Şu dünyanın pis çamuru sıçramadan Allah'a kavuşma arzusu bir an önce ölümü, "en güzel ölümü" istetebilir insana.
Ama heybemizi salih amellerle daha fazla doldurmak, ömrümüzü ahirete uzatacak eserler (sadaka, ilim, salih evlat) bırakmak için bu dünya hayatından faydalanmamız gerekiyor.
Bu düşünceler, bu bilinç mutlu kılmaz mı insanı?! Hayata bağlamaz mı?! Dünya hayatı Hidayet'te olanlar için Salih amel, günahkarlar için de tevbe fırsatı değil mi?
Dünyaya bağlanmak, dünyayı sevmek değil kastettiğim. Ama yaşama sevinci olmayan, mutsuz insanlar güzel ameller yapmakta da isteksiz davranır ve çevrelerine de negatif enerji verirler.
Oysa karamsarlığa yer yoktur bizim dünyamızda.
Allah Rasulü'nün hayatı bütün güzelliğiyle örnektir bize.
En ufak bir sıkıntımızda ayetleri hatırlarız;
Biz doğru yolda olursak sapanların bize zarar veremeyeceğini, herkesin şekline göre hareket edeceğini, Müslümanların ilki olmakla emrolunduğumuzu, biz Allah'ın dinine yardım edersek O'nun da bize yardım edeceğini aklımızdan çıkarmayız hiç.
Durmaya, dinlenmeye, boş vakit geçirmeye, geçmişe üzülmeye, gelecek için kaygılanmaya vaktimiz yoktur bizim.
Günü, bugünü Müslümanca yaşayabilmek için var gücümüzle çalışırız.
Kaybolan vakitler eriyen sermaye demek, ömrün kısalması demek. Zarar demek, hüsran-pişmanlık demek.
Vakitlerimiz, bizim Allah katındaki değer ölçümüzdür aynı zamanda.
Allah katındaki değerini görmek isteyen, Allah'ın kendisini neyle meşgul ettiğine bakmalı.
Yapmamız gereken güzel şeylerle meşgulsek, Allah katındaki değerimiz de güzeldir şüphesiz.
Ve insanın mutlu olabilmesi için de bu en güzel sebeptir.
"Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, artık salih bir amelde bulunsun ve Rabb'ine ibadette kimseyi ortak tutmasın." (Kehf, 110)
"Allah'ım zarar verici bir sıkıntı ve saptırıcı bir fitneye uğramaksızın senin yüzüne bakmanın lezzetini, sana kavuşmanın özlemini dilerim." (Nesai, Ahmet bin Hanbel)