Yikimdan Kurtarilabilen Belgeler | Define işaretleri ve anlamları

BoZKurT

"R@m@z@n"
Forum Düzeni
Katılım
22 Mart 2012
Mesajlar
9,453
Beğeni
16,737
Puanları
113
Konum
İstanbul
YIKIMDAN KURTARILABİLEN BELGELER

Bu meseleyle ilgili bir diğer sıkıntı da, bu yıkımdan kurtulabilen ezoterik metinlerin günümüze kadar gelebilmesinde yaşanmıştır. Çünkü geçmişte yaşanan bu büyük yıkımdan kurtulabilen az sayıdaki yazılı belgelerden de büyük bir bölümü günümüze kadar gelememiştir. Aradan geçen zaman içinde kaybolup gitmişler ya da birileri tarafından bir yerlerde saklanmışlardır.

Geçmişten kalan ve artık kayıp olan yazılı belgeler arasında "Thot'un Kitabı" (Siryadik Kolonlar Metinleri) çok önemli bir yere sahiptir. Bu metinleri incelemiş olan kimseler arasında Sanchuniathon, Moschus, Manetho, Berrosus, Philo Byblos ve Damascius'un bulunduğu bilinmektedir. Bu kişilerden Manetho (M.Ö. 500) Mısır'daki bir Thot Mabedi'nde kütüphaneci olarak çalışıyordu.

M.S. 500 yılından bu yana ise, bu dokümanların hiçbir izine rastlanamamıştır.

Mısırlı Manetho M.Ö. S.Yüzyıl'da kaleme aldığı tarih, felsefe ve mistisizm konularındaki kitapları, Mısır'la ilgili birçok bilgilerle doluydu. Kendisi güvenilir bir tarihçi olduğu kadar, üst düzey Mısır rahiplerinden de biriydi. Manetho'nun eserleri Mısır'la ilgili temel kaynakları oluşturmuş durumdadır. Plutark ve diğer yazarların da bu kitaplardan yararlandıkları tahmin edilmektedir. Bu yazarlardan biri de Mead'dır.

20. Yüzyıl'ın başlarında yaşayan Dinler Tarihi araştırmacısı G.R.S. Mead'ın "Üç Kere Büyük Hennes" isimli eserinde de Manetho'dan yaptığı alıntıların bulunduğunu görüyoruz. Ancak ne yazık ki, Manetho'nun kendi kitapları; bugün ancak kısa parçalar, karışık özetler ve bazı yazarların alıntılan şeklindedir.

Bu parçalar bile Mısır'ın bilinmeyen birçok sırrına ışık tutacak niteliktedir. Örneğin, Manetho'nun "Solhis" adlı kayıp bir eserinden Mead tarafından yapılmış kısa alıntılar bile, Mısır'ın kökeni ile ilgili önemli bir açılım getirmektedir:

Şimdi Manetho'nun kitaplarından Mısır Hanedanları'yla ilgili birkaç alıntı yapıyorum. Bu kişi, (Manetho) Mısır Mabetleri yüksek rahibiydi. Verdiği bilgileri "Seriada Ülkesi"ndeki Kral Ptoleme yazıtlarına dayandırıyor. Bu yazıtlar anlattığına göre, Toht'un kutsal yazısı karakteriyle ve kutsal dilde kaleme alınmış; Tufan sonrasında ise kutsal dilden sıradan dile tercüme edilmişler. Sıradan dil olarak ifade edilen Mısır'ın hiyeroglif dilidir. Kutsal dil ise Mısır'a dışarıdan gelenlerin yani Thot'un ülkesinde konuşulan Atlantis dilidir.

Manetho'ya ait Mead'ın aktardığı bir başka alıntıyla devam edelim:

Sothis Kitabı'nda Manetho, Kral Filadelfius'a şahsen hitap eder. Kelimesi kelimesine vermek gerekirse, şu şekilde: Sebenit Manetho'nun Filadelfius'a mektubudur. Kral Filadelfius'a, Ey Saygır Kral. Ben, Manetho. Mısır'ın kutsal kayıtlar katibi ve rahibiyim. Sebenit asıllı olup Heliopolis eşrafındanım. Filadelfius Hazretlerine selam ederim. Dünyaya ne olacağı konusundaki sorularınıza cevap verebilmek için, üzerinde durduğunuz bütün konularla ilgili hesaplamalar ; yapmak gerekiyor. Emrettiğiniz gibi atamız Thot'un (Hermes'in) yazdığı kitapları inceliyorum ve size göstereceğim. Kralım Efendime saygılar.

M.Ö. 60-57 Yılları arasında Mısır'da kalan Yunan Tarihçi Diodorus Siculus ise, Mısır'ın kökeni ile ilgili şu satırlara yer vermiştir:

Mısırlılar, çok eski dönemlerde Nil kıyılarına yerleşmiş yabancılardır. Anavatanlarının uygarlığını, yazı sanatını ve incelikli bir dili beraberlerinde getirdiler. Güneş'in battığı yönden geldiler ve insanların en eskilerindendiler.

Herodot da bu anlatılanlarla paralel bilgiler vermiştir. Mısır'daki seyahati sırasında Teb Rahipleri ona 341 dev heykel göstermişler ve bunların 11.340 yıllık Mısır Tarihi içinde dikildiklerini söylemişlerdi. Herodot'un zamanından günümüze gelinceye kadar geçen süreyi de bu tarihe eklediğimizde verilen tarihin, Atlantis'in batışından sonrasına denk gelen bir sürece işaret ettiği görülmektedir.

Elimizdeki bilgileri sıralamaya devam edelim...

Kitaplarında eski ezoterik kayıtlardan alıntılar yapan ünlü yazar I. Donnelly ise, -başka kayıtlarda da karşımıza çıkan- Siriyadik ismi verilen bir ülkeden bahsetmekledir:

İlk ata Set, bilgelik ve astronomik bilgi kaybolmasın diye, daha önceden haber verilen ateş ve suyun meydana getireceği çifte felâkete hazırlık olsun diye, biri tuğladan diğeri taştan iki sütun dikti. Bunlar üzerine bilgi kaydedilmişti ve bu sütunlar Siriadik ülkedeydi.

"Siriadik Ülke" ile ya Atlantis ya da Mu kastedilmektedir. Nitekim az sonra da göreceğiniz gibi bazı tarihi kayıtlarda Mısır'ın ilk yöneticisinin ismi "Surid" olarak geçmektedir. Bu ismin de "Siriyadik" isimiyle bağlantılı olduğu çok açıktır.

Bu isimsel benzerlikle ilgili bir başka örnek Kur'an-ı Kerim'de de karşımıza çıkmaktadır. Kur'an-ı Kerim'de Tufan'dan önceki uygarlıklar arasında sayılan ülkelerden birinin de adı "Semud Kavmi" olarak geçmektedir:

"Sizden önce geçen Nuh, Ad, Semud milletlerinin ve onlardan sonra gelenlerin haberleri size ulaşmadı mı?" (ibrahim Suresi: 14/9)

Ad, Semud milletleri ile Ress'lileri ve bunların arasında birçok nesilleri de yerle bir ettik." (Furkan Suresi: 25/38)
 

SEVALİ

Kullanıcı
Katılım
14 Kasım 2012
Mesajlar
1,451
Beğeni
2,680
Puanları
113
İnsana üstün güçler sağladığına inanılan

Mısır’ın Efsanevi Kayıp Kitabı :

TOTH

Gizemli kitaplar insanın her zaman ilgisini çekmiştir. Bu ele geçmez kitaplarda bulunan bilgilerin sağlayacağı normalüstü güçlere sahip olmak birçok insanın amacı. Ya bilinemeyen olayların çözümlerini ve açıklamalarını yapan kitaplar? Ama nedense, bu kitaplar sanki kendilerini koruyor gibiler. Bir türlü sahip olunamıyorlar ve çoğu zaman da sahiplerinin başlarını derde sokuyorlar. Bunların en önemlilerinden biri Mısır'ın ünlü Toth Kitabı. Aşağıda, Ata Nirun'un bu kitapla ilgili bir araştırmasına yer alıyor.

Mitolojik Firavun-Tanrı Narmer-Menes. Taş devrini yaşayan Mısırlılara Narmer anı bir gelişim ve bilgi getirdi. Menes'in M.Ö. 3500'lerde yaşadığı sanılıyor.

MISIR UYGARLlĞI, insanlık tarihinin en gizemli dönemlerinden biri. Piramitlerin akıl almaz özellikleri, mumyaların sırrı, Mısır rahiplerinin ve firavunların gizemli yaşamları, Sfenks'in sakladığı sırlar ve daha birçokları ... Tüm bunlar, gizemcilerin, arkeo-astronomların, arkeologların ve her tür araştırmacının yüzyılı aşkın bir süredir uğraştığı dev problemler.

Mısır'ın gizemi nereden geliyor? Bu mükemmel uygarlığın ardında ne var? Bu soruların cevabını aramak için Mısır tarihine biraz yaklaşmak gerekiyor. Mısır'ı birleştirip" ilk sülaleyi kuran, mitolojik bir isim olan Narmer'dir. Narmer ya da Menes'in döneminin M. Ö. 3500'lere rastladığını, arkeoloji ve tarih iddia ediyor.

Bırden patlayan uygarlık

Narmer, Mısır mitlerinde "Suların Efendisi"dir. Dev boyutlarda resmedilir. Birçok kabartmada, Narmer insanların başına vururken ya da başa yönelik eylemlerde bulunurken gösteriliyor. Bir diğer kaynak olan Heredot'a göre ise, Narmer, Mısır'ın ilk efendisidir. İşte bu efendi, tüm Mısır'ı birdenbire taş devri kültüründen, parlak bir uygarlığa geçirdi.
Bir iki yüzyıl içerisinde, araçlar, mimari, tıp ve bilim, akıl almaz bir hızla gelişti ve sanki bir başka yerden gelmiş gibi, ortaya dev kentler çıktı. Bu kadar hızlı bir gelişim nasıl oldu? Mısır'daki mimari bilgi ve yöntemlerin son derece geliştiği biliniyor. Piramitlerin gizemli yanlan bir yana, Karnak mabedi, ünlü Zoser Sarayı, en mükemmel yapıtlardır. Üstelik, bu yapıtların bazı bölümlerinin ne işe yaradığı da hala bilinmiyor.



Firavun-Tanrı Narmer, İnsanoğlunun başına kutsal asasıyla vuruyor. Bu şekilde, insana akıl ve bilginin verildiği sembolleştirilmiştir. Kabartmanın sağ tarafında Şahin Tanrı Horus görülüyor.

Parlak giysili adam

Eski Mısır tıbbı, bir diğer gelişmişlik örneği. En önemli kentlerden olan Memfis'te tapınak-sanatoryum karışımı bir yer vardı. Burada, her tür hasta, hatta sakat ve kısırlar bile tedavi edilirlerdi. Kafatası çatlaklarından, omurilik incinmelerine kadar çeşitli operasyonlar yapılırdı. Yılan sokmasından tutun da, doğum sancısına kadar birçok" rahatsızlığa gelen 700 tür ilaç kullanılıyordu.
Ünlü Asklepion tapınak-hastanesinde Mısırlılardan başka, yabancı hastalar da iyileştiriliyordu. Bir papirüste adı bilinmeyen bir Yunanlı hasta, başından geçeni şöyle anlatıyor:

"Ateşim ve sancım vardı. Öksürüyordum da. Annem yanımda bekliyordu. Birden odada garip birini gördüm. Annem çok korktu. Gördüğüm. normalden çok uzun boylu, parlak giysiler içinde. sol elinde bir kitap tutan biriydi. Birkaç kez bana yukarıdan aşağı baktı ve sonra kayboldu. O anda ateşim ve sancım yok oldu."


Atlantis'ten geldi

Bu kimdir? Nasıl biriydi? En önemlisi tedavi yöntemi neydi? Elindeki kitabın bilgiyi ifade ettiği düşünülebilir. Bilgi ise Mısırlılara göre, 3000 yıldır dünyayı yöneten Akıl Tanrısı Toth'dan gelir. Tanrı Toth, gizemcilere göre büyük piramiti yaptı, içine yazılı tabletler ve büyü ile ilgili araç-gereçler koydu. O bir Atlantisliydi ve tüm mesleklerin Tanrı'sıydı. Mısır'ın en eski kitaplarının yazarıydı.
Toth'un yazıyı da icat ettiğine inanılıyor.
Efsaneye göre Toth, yazıyı bulup, krala gösterdi. Kral ise, yazı yüzünden insanların hafızalarını kullanmaktan vazgeçeceklerini söyledi. İnanışa göre Toth'un yazdığı kitaplar, Tanrı'nın kendi el yazısı ile doludur.

Bugün, bilinen bir gerçek var. Dünya üzerinde ilk kez yazı yazanlar Mısırlı rahiplerdir. Papirüs bitkisinin yapraklarını düzleştirip kağıt yapan ilk insanlar da yine onlardır. Fakat tüm bu bilgileri nereden öğrendiler? İşte bu hala bilinmiyor. Ama bu konuya ilişkin bir kitabın.adı geçiyor: Toth kitabı. Araştırmacılara göre her şey burada yazılıdır, tüm insanlık bilgisi bu kitaptan okunabilir.


"Onlara edebi yaşam verildi." Abu-Simbel tapınağının üzerinde böyle yazıyor. Firavun II. Ramses ve kraliçesi Nefertari, binlerce yıl öncesinden günümüze, hala aynı etkinlik ve görkemle bakıyorlar. En soldaki kraliçe, ortadaki II. Ramses


Gizemli İbis kuşu

Toth, Mısır kayıtlarında, Mısır öncesi döneminden gelen kutsal biridir. O, rahiplere, firavunlara başka dünyaların sırrını anlatan ve onlara olağanüstü bir güç veren bilgileri içeren Toth kitabını bıraktı. Mısır'a ilişkin en eski dokümanlar, M.Ö. 2500'e kadar uzandığına göre, Toth kitabı daha da eski olmalı. insanın aklına kopya edilerek yıllar aşmış olduğu geliyor.
Toth, sembolik olarak Mısırlılarca başı ibis kuşu olan bir insan olarak tanımlanmış. Elinde bir mürekkep hokkası ile bir kamış kalem tutuyor. Diğer simgeleri Ay ve şebek maymunu. İbis kuşu, son derece önemli bir sembol. Yunanlı Bilgin Aelian, De Natura Animalium adlı kitabında ibis kuşunun başını kanatlarının altına soktuğunu yazar. Aelian'a göre ibis kuşu böyle uyurmuş. İbis o anda tam bir kalp şeklini alıyor ve böylece bilginin insanın yaşamı için en önemli etkin kavram olduğu sembolize ediliyor.
Yakılan kitap
İbis kuşunun,daha doğrusu Toth'un kitabı ile ilgili ilk bilgi 1868'de Paris'te çözümlenip yayımlanan Turis papirüsünde ortaya çıktı. Toth kitabı, insana sonsuz güçler sağlamaktadır. Papirüse göre, firavunu ve danışmanlarını büyü yoluyla ya da balmumu heykeller aracılığı ile yok etme bilgisini Toth kitabından öğrenen asiler, az daha başarılı oluyorlardı. Firavun bunun üzerine kitabı yaktırmış.
Daha sonra, II. Ramses'in oğlu Khau- nas' ın, kitabın bir eşini veya kopyasını ele geçirdiği biliniyor. Bilindiği kadarıyla firavun, Toth'un bizzat yazdığı nüshaya sahipti. Belgeler, kitaptaki bilgiler sayesinde Güneş'in
gücünün kullanılacağını, yeryüzü, deniz ve gökcisimlerinin kontrol edilebileceğini anlatıyordu. Ayrıca hayvanların birbirleriyle anlaştıkları sezgisel dil de öğretiliyordu. Toth kitabının bilgileriyle ölüleri diriltmek mümkün olabiliyordu. Bu tür bilgiler içeren bir kitap gerçekten tehlikeliydi, üstelik kötü amaçlı birinin eline geçmişse ...

Bir diğer bilgiye göre Toth, kitabını kendi eliyle yakmış. Böylece kötülüğü uzaklaştırdığına inanıyordu. Bu bilgiye 1828'de bulunan ünlü Metternich Dikilitaşı 'nda rastlandı. Aynı dönemde Mısır Valisi olan Kavalalı Mehmet Ali Paşa, Dikilitaş'ı Avusturyalı politikacı Metternich'e hediye etmiştir. M.Ö. 360' ta kitabın yine törenle yakıldığını bir başka kaynak bildiriyor. Ama Totlı bilgisi, M.Ö. 300'den sonra, Ay Tannsı olarak kabul edilen Toth'un, Yunanlılarca üç kez büyük Hermes" olarak kabullenilmesiyle yine ortaya çıktı.

Bilgi yok olmuyor

Yunan döneminden kalan Asklepius metni, Toth kitabından, daha doğrusu içerdiği bilgiden şöyle söz ediyor:
"Geçmiş te atalarımı z olan Tanrılar, yaratma sanatını biliyorlardı. Heykeller yaptılar ama onlara can veremediler. Kitaptaki bilgilerle, şeytanlar ve meleklerin ruhlarını çağırıp, bu heykellere yerleştirdiler. Böylece bu heykeller canlanıp, iyilik ve kötülük güçlerini kazandılar. Bu bilginin kökeni, Mısır'dan önceki büyük bir uygarlığa kadar uzanır. Onlar Libya'nın ötesindeki bir yerde yaşıyorlardı."
Asklepius'a göre bu uygarlık, olsa olsa Atlantis'tir. Yani Toth bilgilerinin kaynağı, Atlantislilerdir.

Toth metinleri 5. yüzyıldan bu yana birçok kez çeşitli eserlerde vurgulandı. Engizisyon otuz kez Toth kitabını yaktığını belirtti ve kitap sahiplerininin başlarına çok kötü olaylar geldi. Fakat, hiçbir zaman kitabın tamamı ya da aslını elinde bulunduran kimse bulunamadı. Öyleyse, bu gizli metinler nasıl yayılıyordu?



Toth, ölülerin iyilik ve kötülüklerinin kayıtlarını yapıyor. Terazinin başındaki yargılayıcı Tanrı Anubis'tlr. Kefelerde kalp ve gerçeği simgeleyen tüy var. Toth terazinin sağ kefesinin hemen yanında, ibis kuşu başlı olarak gösterilmiş


Tehlikeli bilgiler

Aslında Toth kitabı, insana kişisel gayretlerle üstün bilinç kazandırıyor ama okuyucu yalnız başına böyle bir işe kalkışmamalıdır. Çünkü çok tehlikeli sonuçlar görülebilir. Öyle ki, bu iddialara göre, yöntemi ancak özellikli ve etkileyici kişiler öğretebilir.
Öyleyse, bu garip kitap, eğer bir yerlerde hala duruyorsa, onu bilinçsizce ve bilgisizce eline alacaklar için tehlikeli olacaktır. Ama temelde yatan bilgi nedir? Araştırmacı C. D. King, bunu şöyle anlatıyor:

Gerçeğin aynası

"Asıl özellik gerçek evren üstüne kurulu olan nesnel bilgidir. Herkes, alt düzey varlığı olmaktan kurtulup, gerçek varlık olmalıdır. Ama bunu yapmak için insan kendi öz bedeninin doğal, içsel görevlerini yapmalıdır. Bu bilimsel bir yoldur. Böyle bir yolla insan, yalnız kötüyü gösteren bir aynaya bakar. Bu, gerçeğin ayna sıdır.


Nil bölgesinde yaşayan kuşlar ve hayvanlar, Mısır Tanrılarıyla özdeşleştirilmişlerdir. Toth'un ibis kuşuyla simgelenmesi gibi, Gök Tanrısı Horus da şahinle tanımlanıyordu. Horus, evrendeki her şeyin yaratıcısıydı. Kobra yılanı ebediyetin sembolüydü. Horus, Ra ile birleştiği zaman, . Güneş Tanrısı olarak kabul ediliyordu. Bir diğer gizemli hayvan timsahtır. Timsah, Yer Tanrısı Geb'i temsil eder. Ölümden sonraki yolculukta ölülere eşlik eder. Papirüste ölü kadının yere diz çökerek, cennetin suyunu içtiği anlatılıyor. Hiyerogliflerde kadının, Horus'un önüne kutsal yiyecekler koyduğu anlatılıyor. Mısırlılar Kötülük Tanrısı Seth'e karşıt olan gücü, hipopotamla simgeliyorlar. Kirpi ise mezardaki sihirli güçleri kontrol eden diğer bir sembolik hayvandır. Mısır'ın ölüm ötesi alemle olan derin ilgisi, birçok uygarlığa göre çok daha fazladır.







Öğretiye kabul edilen kişi, bu aynaya içindeki her tür kötülüğü yok edinceye kadar bakar ve sonunda aynada hiçbir şey göremez. O zaman saf ayna ustası olmuş tur."

King'in yazdıklarına göre, ortada pek kötü bilgiler görülmüyor. Eğer gizemli Toth kitabı insanı iyiye yöneltecek bilgiler taşıyorsa, ortadan kaybolmasına üzülmek gerek. Fakat, şunu da unutmamak gerekiyor; Toth aynı zamanda Mısır'ın günahları tartma Tanrısı idi. Mısır inancına göre, ölüler günahlarını ve iyilikle:-ini Tüth'un terazisi önünde sayıp dökerler, o da tartardı. Terazinin bir kefesinde ahlaki vicdanın yeri olan kalp, diğerinde gerçeğin sembolü olan bir tüy bulunurdu. Kalbi doğru bir insanın kalbi, tüyden hafif olurdu.


Tamamı 42 ciltlik

Birçok gizemci ve araştırmacıya göre, Toth, Mısır'a bir başka yerden gelen, gerçekten yaşamış biridir. Bazılarına göre bir Atlantisli, bazılarına göre ise bir uzaylıdır. O bir yazıcıdır. Tanrıların haberlerinin taşıyıcısıdır. Zamanı ölçer, hesaplar. Tüm yazıcılar, gökbilimciler, matematikçiler, astrologlar, Tüth'un kuraııarına bağlı kalırlar. Toth, hiyeroglifin (Mısır resim yazısı) ve kelimelerin de Tanrısıdır. O, her şeyin sonuçlarını tartıcı ve değerlendiricidir.
Toth kitabının 42 cilt olduğu ve bunlarda tüm gizemli bilgilerin bulunduğu ileri sürülüyor. Bazı ciltlerde Mısır'ın yasaları yazılı. Bunlarda yargı yöntemleri anlatılıyor. Ama yargılamada, efsanelere göre yine Toth kitabı etkin. Kararı yargıç yerine o veriyor. İncelenecek konuda bir doğru ya da yanlış varsa muhakkak Toht kitabında olması gerekiyor. Çünkü kitabın büyülü bir kitap olduğu inancı oldukça yaygın.
Sünuçta, hem Toth, hem .onun kitabı Mısır gizemciliğinin en önemli yanlarından biridir. Yaratıcı olan Tanrı Ptah, en yüce akıldır, sünsuzdur, yaradılışın kökenidir ve Toth onun dilidir. Ptah'ın var olduğunu ve var ettiğini Toth şöyle dile getirir: "Her şey onun tarafından yaratıldı ve yapıldı."



Mısır mimarisi. Çizimde, AbuSimbel'deki kutsal tapınağın yapımı canlandırılıyor


Kitap nerede?

Gizemli kitaplar içerisinde Toth kitabının önemi büyük. Ama, bir farkı var. Kitabın sadece adı ve ünü var. Birçok eski kaynakta ise birkaç satırlık metinler görülüyür. Bunların Toth kitabından alındıkları söyleniyor.
Eğer, bu gizemli kitap ortada olsaydı ne olurdu? Üzerine efsaneler kurulan birçok benzeri kitap gibi özel bir koleksiyonun ya da bir müze-kitaplığın bir parçası mı olurdu? Yoksa, akıl almaz gücünü kullanıp, insanlığı mı etkilerdi?
Tarih, bu kitapların varlığını destekliyor.
Ama, .onların nasıl ve niçin kullanıldıklarını belirtmiyor. Bir diğer bilinmeyen önemli nokta, Toth kitabının iyiye mi, yoksa kötüye mi yönelik yazıldığıdır. Bu sorunun cevabını vermek pek güç değil.


Kitap ne içerirse içersin, kişinin ahlaki yapısının ve arzularının etkisi, böyle bir kitabı yönlendirebilir. Kim bilir, belki de Toth kitabının bir kopyası bir sahafta yıllardır bekleyip duruyordur. Ta ki, bilen ve anlayan bir alıcı çıkınca ya kadar...



Kaynak:
Bilinmeyen, Sayı:43
 

wolf_52

Kullanıcı
Katılım
19 Ocak 2015
Mesajlar
3,812
Beğeni
9,771
Puanları
113
Yaş
52
emeklerinze ve yüreklerinze sağlık ustlar....
 
Üst