Cevap: gezilip görülen define ve mezar yerleri görsel
uzaylı dostlarımız....
adamlar ta o zaman uçağı denizaltıyı zeplini uçandaireyi helikopteri hız motorunu biliyorlarmış...
birileri ucube olarak addetmişler ve resimleri bozmuşlar...
buda orasının peri bacaları ...
metiiiin bak burada iki tane kadın gögsü var bu da demek oluyorki burada bir lahit mezar alanı var sence bu lahit veya lahitler nerde aşağıdaki ulu zeytin ağacının altındamı ne dersin....
kayadaki birbirine kanalla baglı iki çember ve bir taş havuz ne için kullanılmış yağlı tohumların yağlarını çıkarmak elde etmek için ...
Toplama
Hasat çiftçi takvimine uygun bir zamanda gerçekmeleşir. Bu Columella'ya göre Kasım ayı başı, Palladius'a göre ise Aralık ayıdır. Toplama sırasında tanelere zarar verilmemesi önemlidir; siyah figür vazo üzerinde betimlendiği gibi taneler elle ulaşılamayacak kadar uzakta ise uzun kamışlar (harunda) yardımıyla toplanır.
Temizleme
Antik kaynaklardan zeytin saplarının iyi bir havada ve elle ayıklanmasının ardından elenip temizlendikten sonra hasırların üzerine yayılarak iki yada üç gün kadar bekletilmesi önerildiği öğrenilmektedir. Bununla tanelerin olgunlaşarak daha fazla yağ vermesi sağlanırdı. Üreticiler bu işlemi taneleri ağaçta bekleterek yapabiliyorlardı. Ancak bu uygulama yağın kalitesini düşürebileceği gibi tanelerin topraktan zarar görme riskinide taşıyordu.
Yumuşatma
Tanelerin preslenmeden önce son evresi olan yumuşatılmalarıyla ilgili olarak en çok uygulanan yöntem sıcak su ile ıslatmaktır. Bunun yanında taneleri az bir basınç altında preslemede aynı işi görür. Sıcak su ile ıslatma sırasında yağın kalınlaşmasını önleme amacıyla tanelere doğal tuz eklenmektedir.
Antik Çağda zeytin ağaçları daha çok yapay teraslar üzerinde yetiştiriliyordu.
Antik ziraat yazarlarından Columella tarafından "Tüm ağaçların prensesi" olarak nitelendirilen zeytin bitkisi ve ondan elde edilen zeytinyağının Antik çağ yaşamında önemli bir yeri vardır. Zeytin barışın simgesidir. Linear B tabletlerinde verilen bilgiler yanında Bronz Çağ yerleşiminde açığa çıkarılan büyük kapların zeytinyağı depolama amacıyla kullanıldığı sanılmaktadır. İşlev yönünden günümüz petrolüyle karşılaştırabileceğimiz zeytinyağı, yiyecek ve aydınlanma dışında ilaç, sabun ve cilt yağı yapımında da kullanılıyordu. Yabani zeytin az oranda yağ içermesine karşın, Antik çağda parfüm gibi bazı maddelerin yapımında da kullanılıyordu. Antik Çağda zeytinyağı elde etmek amacıyla işlik ve işlik döşemleri kullanılırdı. Zeytinyağının Antik Çağ'dan bugüne sürekli kullanılması, üretildiği işlik ve aygıtların bu uzun süreçte kronolojik bir gelişim göstereceğini düşündürebilir. Ancak küçük üreticilerce zeytin yetiştirilen bölgelerde bugünde kullanılan teknikler Antik öncülerinden pek farklı değildir. Toprağa bağlı küçük üreticilerin teknolojik gelişmelere kapalı olmaları ve basit üretim araçları kullanmalarından kaynaklanan bu olgu Antik çağ zeytin presleme yöntemlerinin günümüzde de bazı değişikliklerle aynen sürdürülmesinin nedenidir. Antik Çağ zeytin yağı işliklerinden günümüze ulaşan kalıntılar daha çok kayaya oyulmuş pres yatakları, tekneler, toplama havuzları, akıtma kanalları ve değişik kaya çukurlarından oluşur. Ahşaptan yapılmış aygıtlara ilişkin kalıntılar ise iz bırakmadan kaybolmuştur. Ancak duvar resimleri, kabartmalar ve özellikle de antik yazarlar pres tekniklerine ilişkin ayrıntılı bilgi verirler. Bu bilgiler ışığında zeytin, taneden yağ üretimine kadar başlıca şu aşamalardan geçer.
zeytinyağı çıkarma değirmeni...
Yukarıda arka kısımda görülen yer Akropolis akropol aşağıda açıklaması var örneklerinide yeri geldikçe paylaşacağım...
akropolis:
bir platonun ya da bir tepenin üstüne kurulmuş kale antik yunan kentlerinin en yüksek yerinde bulunan, savunma amacıyla genellikle sarp bir tepe üzerine inşa edilen özel bölge genelde sarp bir tepeye kurulan ve şehrin savunmasında önem taşıyan bir iç kale olan akropolde saraylar, savunma amaçlı yapılar ve tapınaklar yeralmıştır....
Önceleri savunma amacıyla kullanılan akropol, giderek kentin tanrıları için bir tapınak ve dinsel festival ya da törenlerin yapıldığı bir yer hâline geldi.
Eski Yunan kentlerinin çoğunun çevresinde akropol kalıntıları bulunmuştur. Bunların en ünlüsü, klasik mimarînin en iyi örneklerinin sergilendiği ve kentin tanrıçası olan Athena’nın tapınağı Parthenon’un da içinde bulunduğu Atina Akropolü’dür.
bina yerlerini define yeri mezar yeri diye açıp durmuşlar...


uzaylı dostlarımız....

adamlar ta o zaman uçağı denizaltıyı zeplini uçandaireyi helikopteri hız motorunu biliyorlarmış...

birileri ucube olarak addetmişler ve resimleri bozmuşlar...



buda orasının peri bacaları ...




metiiiin bak burada iki tane kadın gögsü var bu da demek oluyorki burada bir lahit mezar alanı var sence bu lahit veya lahitler nerde aşağıdaki ulu zeytin ağacının altındamı ne dersin....

kayadaki birbirine kanalla baglı iki çember ve bir taş havuz ne için kullanılmış yağlı tohumların yağlarını çıkarmak elde etmek için ...

Toplama
Hasat çiftçi takvimine uygun bir zamanda gerçekmeleşir. Bu Columella'ya göre Kasım ayı başı, Palladius'a göre ise Aralık ayıdır. Toplama sırasında tanelere zarar verilmemesi önemlidir; siyah figür vazo üzerinde betimlendiği gibi taneler elle ulaşılamayacak kadar uzakta ise uzun kamışlar (harunda) yardımıyla toplanır.
Temizleme
Antik kaynaklardan zeytin saplarının iyi bir havada ve elle ayıklanmasının ardından elenip temizlendikten sonra hasırların üzerine yayılarak iki yada üç gün kadar bekletilmesi önerildiği öğrenilmektedir. Bununla tanelerin olgunlaşarak daha fazla yağ vermesi sağlanırdı. Üreticiler bu işlemi taneleri ağaçta bekleterek yapabiliyorlardı. Ancak bu uygulama yağın kalitesini düşürebileceği gibi tanelerin topraktan zarar görme riskinide taşıyordu.
Yumuşatma
Tanelerin preslenmeden önce son evresi olan yumuşatılmalarıyla ilgili olarak en çok uygulanan yöntem sıcak su ile ıslatmaktır. Bunun yanında taneleri az bir basınç altında preslemede aynı işi görür. Sıcak su ile ıslatma sırasında yağın kalınlaşmasını önleme amacıyla tanelere doğal tuz eklenmektedir.

Antik Çağda zeytin ağaçları daha çok yapay teraslar üzerinde yetiştiriliyordu.
Antik ziraat yazarlarından Columella tarafından "Tüm ağaçların prensesi" olarak nitelendirilen zeytin bitkisi ve ondan elde edilen zeytinyağının Antik çağ yaşamında önemli bir yeri vardır. Zeytin barışın simgesidir. Linear B tabletlerinde verilen bilgiler yanında Bronz Çağ yerleşiminde açığa çıkarılan büyük kapların zeytinyağı depolama amacıyla kullanıldığı sanılmaktadır. İşlev yönünden günümüz petrolüyle karşılaştırabileceğimiz zeytinyağı, yiyecek ve aydınlanma dışında ilaç, sabun ve cilt yağı yapımında da kullanılıyordu. Yabani zeytin az oranda yağ içermesine karşın, Antik çağda parfüm gibi bazı maddelerin yapımında da kullanılıyordu. Antik Çağda zeytinyağı elde etmek amacıyla işlik ve işlik döşemleri kullanılırdı. Zeytinyağının Antik Çağ'dan bugüne sürekli kullanılması, üretildiği işlik ve aygıtların bu uzun süreçte kronolojik bir gelişim göstereceğini düşündürebilir. Ancak küçük üreticilerce zeytin yetiştirilen bölgelerde bugünde kullanılan teknikler Antik öncülerinden pek farklı değildir. Toprağa bağlı küçük üreticilerin teknolojik gelişmelere kapalı olmaları ve basit üretim araçları kullanmalarından kaynaklanan bu olgu Antik çağ zeytin presleme yöntemlerinin günümüzde de bazı değişikliklerle aynen sürdürülmesinin nedenidir. Antik Çağ zeytin yağı işliklerinden günümüze ulaşan kalıntılar daha çok kayaya oyulmuş pres yatakları, tekneler, toplama havuzları, akıtma kanalları ve değişik kaya çukurlarından oluşur. Ahşaptan yapılmış aygıtlara ilişkin kalıntılar ise iz bırakmadan kaybolmuştur. Ancak duvar resimleri, kabartmalar ve özellikle de antik yazarlar pres tekniklerine ilişkin ayrıntılı bilgi verirler. Bu bilgiler ışığında zeytin, taneden yağ üretimine kadar başlıca şu aşamalardan geçer.

zeytinyağı çıkarma değirmeni...
Yukarıda arka kısımda görülen yer Akropolis akropol aşağıda açıklaması var örneklerinide yeri geldikçe paylaşacağım...
akropolis:
bir platonun ya da bir tepenin üstüne kurulmuş kale antik yunan kentlerinin en yüksek yerinde bulunan, savunma amacıyla genellikle sarp bir tepe üzerine inşa edilen özel bölge genelde sarp bir tepeye kurulan ve şehrin savunmasında önem taşıyan bir iç kale olan akropolde saraylar, savunma amaçlı yapılar ve tapınaklar yeralmıştır....
Önceleri savunma amacıyla kullanılan akropol, giderek kentin tanrıları için bir tapınak ve dinsel festival ya da törenlerin yapıldığı bir yer hâline geldi.
Eski Yunan kentlerinin çoğunun çevresinde akropol kalıntıları bulunmuştur. Bunların en ünlüsü, klasik mimarînin en iyi örneklerinin sergilendiği ve kentin tanrıçası olan Athena’nın tapınağı Parthenon’un da içinde bulunduğu Atina Akropolü’dür.

bina yerlerini define yeri mezar yeri diye açıp durmuşlar...
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.