Şeyhim | Define işaretleri ve anlamları

Şeyhim

aliveli44

ONURSAL ÜYE
Admin
Super Moderatör
Vip Üye
Katılım
12 Haziran 2012
Mesajlar
10,998
Beğeni
20,885
Puanları
426
Konum
Malatya
“Dilsiz dudaksız sözler söyleyeceğim sana... Bir şeyler anlatacağım… Bütün kulaklardan gizli, herkesin ortasında konuşacağım ama, senden başka duyan olmayacak söylediklerimi!” (Şeyh Şems-i Tebrîzi)
Şeyhim!
Gassâlın elindeki bu ölü neler söyler? Diz kapaklarım çoktan kurudu sana körce yürümekten! Eğer kendimden kaçışın ismi ölüm değil de aşksa, dur denir mi giden yolcuya? Sabaha duran melekler gücenmez mi? Göğe çakılmış bir yıldız gibi duran o son bakış gücenmez mi? Dut ağacının kirli ışığı altında öten bu horoz… Güneşe inat kararan bulutlar gücenmez mi? Sen kalırsan biz ölürüz âlemde demez mi?
Şeyhim!
Gölgem ellerinde! Yuğ beni! Bütün ömrümce arzum bu yağmuru kucaklamaktı! Zifiri bir bataklığın içinde çırpınan bu beden, bilemezsin nasıl da gökkuşağının ellerinden tutunmak istemekte!
Şeyhim!
İnsan hangi tarihten beri ağlıyor bu yeryüzünde? Ki, her kabrin üzerinde başka bir hikâye ile inliyor yediverenler, duyuyorum… Belh Çarşılarında dinlerken besteni, sadece bir harf aradım Mezopotamya'daki kitabelerde! Şimdi yağmur suyu ile dolu bu kabirde yapayalnız ve kimsesiz, güneşin ve ateşin geçmişini özleyen tenimle yeniden dirilmektir dileyim!
Şeyhim!
Yüreğinde yağmurun ve aşkın ritmi olan Hilâfet bulutları çoktan sürgün edildiler yurtlarından uzaklara! Kurak yüreklerin yürüyecekleri o güneş ülkesi şimdi yaban baldıranların engerek şafaklarında tutsak kaldı!
Şeyhim!
Balkan ülkelerinden savrulan yapraklar ve prangalara vurulmuş bir Niyâzi’nin âhını aldım ben! Şimdi evcil ülkelerim var Ortadoğu’da! İnsanca bir ölüm istiyor halifesiz ve yetim ülkelerimin mazlum halkaları! Kan gölünün içinden çıkmazsa hayat, bu zulüm çağından hangi âhiret sabahına huzurla varılacak?

Şeyhim!
Çok sözün var biliyorum!
Şam, Filistin, Mısır, Lübnan, Kırım, Doğu Türkistan topraklarında her an giyotin elinden çıkan bedenleri öperek kucaklayan ölüm meleğine de selâm olsun! İsmi olmayan bu hayatın kollarında ve bir sükûnet vahşetinin ortasında nasıl yaşıyorum sormasın bana!
Şeyhim!
Her kalbin toprakla kucaklaştığı o gün, daha çürümeden vereceği bir hesabı vardır elbet! Yaşarken gözlerimde çürüyen şafaklar… Fas, Tunus, Cezayir ve kollarımın saramadığı bütün bir zulüm coğrafyası üzerinde ihanetin göğsümü daralttığı bu kafes ve inleyerek alıp verdiğim her nefes yok olmasın toprağın kimyasında! Ve daha ne ölü gemiler taşıdım toprağın eczasına! Şimdi dirilirsem ve bu ölüm oyununu bozarsam bütün insanlığın kalbi bir anda susar!
Şeyhim!
Mezarımı koklayabilir Kafka’nın böcekleri dirilmek için yeniden! Artık gövdeme oturt binlerce kez vurulan başımı! Yoruldum bir ömür koltuğumda taşımaktan! O büyük gün duyulacak duyulmayan sesim biliyorum! Rabbim dinledikten sonra kim duymaz olur?
Şeyhim!
Ölüm gelir, dil susar, menekşe solar saksıda! Ölümsüz bir rengi kuşanır sabah! Bir kalp çırpıntısı… Gök, kar ve ateş aynı anda büzülür! Sevdanın ve aşkın olmadığı o son durağa gelecekse değişmeli bu gemiyi kıyıya varmadan!
Şeyhim!
Bir dut ağacının altında bekleyen bu tabut benim!
Bu ölü benim ölüm!
Bu ölü benim ölüm!
Kör bir heykelin bu ruhsuz hâline değmeli değil mi artık mübarek ellerin?
Şeyhim!
Dilsiz, dudaksız, sessiz, sözsüz ve isimsiz çağır beni!
Hazırım!..
Saliha MALHUN
 

komana

Ali Doğan Usta
Kullanıcı
Katılım
15 Eylül 2013
Mesajlar
3,052
Beğeni
9,713
Puanları
113
Yaş
56
Konum
Comana Pontica
Cevap: Şeyhim

"Hilafet Sancağı anadoluda düştü Anadolu da kalkacak İNŞALLAH "
Musa Baştürk Dede Paşa Hz.(ks)
Vefat 1973
Erzincan Terzi Baba Kabristanında Metfun.
 
Üst Alt