Bademciklerini Gıdıkla.. Rüşdüü.. Bademciklerini... | Sayfa 10 | Define işaretleri ve anlamları

Bademciklerini Gıdıkla.. Rüşdüü.. Bademciklerini...

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,768
Beğeni
22,148
Puanları
113
Konum
Erzincan
  • Para verip dershaneye gidiyoruz ama hoca gelmeyip ders boş geçtiğinde seviniyoruz. Zengin miyiz geri zekâlı mı anlamadım lan.
  • “Soğuk içiniz” sana ne lan. Parasını sen mi verdin? İstersem kaynatır içerim. İstersem ılık içerim. İstersem içmem. Al içmiyorum.
  • Eskiden çarpışınca kitaplar düşerdi. Şimdi iphone’lar samsung’lar düşecek, aşk falan da olmaz. O kadar para vermişim direkt kafa atarım.
  • Hani bazı anlar vardır; insanın nefesi kesilir soluksuz kalır, kalbi hızlı hızlı atar. İşte biz buna aşk dedik ve yardım etmedik, adam öldü lan.
  • Geçen arkadaşla karşıdan karşıya geçeceğiz, sonra dedim ki “Ağa zaten karşıdaysak neden karşıya geçiyoruz?” geçmedik, oturduk bunu düşünüyoruz.
  • Bir ayakkabının siyahı ve beyazı arasında kalıp 2 saat düşündükten sonra, kırmızısını alan canlıya kadın denir.
  • Telefonu şarja koydum %100 beklerken bide baktım ki %7. Evladını kartal kapmış Fatma Girik gibiyim şu an.
  • Hemşire “kan değeriniz düşük” deyince utanıp başım önde odadan çıktım. Fakirlik damarlarıma işlemiş resmen! Kanımda bile değer yok.

    Hiçbir kafede, lokantada, tek kişilik masa yok. Toplum bile yüzümüze vuruyor yalnızlığımızı, yazıklar olsun.
  • Telefonumun şarjı %1 olduğunda prize koşarken kendimi hastayı acile yetiştirmeye çalışan hemşire gibi hissediyorum
  • Finallerde; önce soruya bakarım soru mu diye. Sonra sorana bakarım adam mı diye. En son da büt tarihlerine bakarım yakın mı diye…
  • Takı takma törenlerinde kimin ne taktığını aklında tutan teyzelerdeki hafıza gücü hiçbir elektronik cihazda yok.
  • Hobileriniz? +Yatmak. Fobileriniz? +Yatamamak. En sevdiğiniz spor? +Sırt üstü yatmak. En sevdiğiniz aktör? +Engin Altan Düzyatan
  • Bayinizden ısrarla isteyiniz ne la. —Abi gazete verir misin +Hayır, yalvar. —Abi kulun köpeğin olayım, çoluğum çocuğum var.
  • Kıskanan bir kadın, orjinalsozler.com Sherlock Holmes kadar araştırmacı, Angry Birds kadar kızgın, testere kadar psikopat olabilir ama candır o can.
  • Neden mi ders çalışmıyorum? Çünkü bana bir şeyleri zorla öğretmeye çalışan bu dayatmacı sisteme karşı. Şaka şaka hacı ben sıkılıyorum ya ondan.
  • Millet elini sallasa ellisi. Ben elimi sallasam bu şansla kapıya pencereye vurup kırarım. İki ay alçıya alırlar yeminle.
  • Meteorolojiden açıklama: Evden çıkarken yanınıza şemsiye, güneş gözlüğü, yağmurluk, güneş kremi, kışlık kaban, mayo alın.
  • Biz Anadolu’ya göç ederken; Çinliler falan bizim arkamızdan ” gerçekten gittiler mi lan ” diye baktıkları için gözleri kısıldı.
  • Herkes 15 tatile girerken çok çalışacağım der. Ancak çalışamayız. Peki, mutsuz muyuz? Tabi ki de hayır. Çok mutluyuz.
  • —Canım çayını tazeleyim mi? +Bayat çay mı koydun? —Hayır, yani çayını yenileyim mi? +Eski mi bu çay? — Zıkkım iç.
  • Üstüne benzin döküp yakmak istediğim o kadar çok insan var ki. Benzin zammı yüzünden erteleyip duruyorum.
  • Şarjım %100 olunca kendimi süper kahraman gibi hissediyorum, tren altında kalacak küçük bir çocuğu kurtarabilirmişim gibime geliyor.
  • Kanka şu arkadaki kıza baksana çaktırmadan (sandalyeyi çevirip baktı, dönerken 2 kişiyi devirdi, “Bu mu la”) diye bağırdı.
  • Londra’da uluorta yiyip içenlere oruç tutmuyorsunuz, bari tutana saygınız olsun, ayıp be dedim. Sen de yiyorsun dediler. Ben seferiyim dedim.
  • Otobüste mesajlaşırken yazdıklarımı okumaya çalışan teyzeye ön kamerayı açtım neye uğradığını şaşırdı bismillah diye çığlık attı.
  • Adamın boyu 1.45 gırtlağıma kadar borcum var diyor. Al şu 20 TL’ yi git öde borcunu. Dert ettiği şeye bak.
  • Sanırım internet bana aşık. Ben giriyorum, böyle bir kasılmalar bir eli ayağına dolaşmalar, yavaşlamalar falan hadi hayırlısı.
  • Ulan benim evim Bim’e yakın herifin ki Burger Kinge, Starbucksa. İnsan psikolojikmen fakirleşiyor.
  • Aynı hatayı iki kez yapmam ben… En az 5–6 kez yaparım ki iyice emin olayım… Sağlamcı bir yapım var benim.
  • Yapılan araştırmalara göre; kadınların çoğu 30 yaşına kadar trip 30 yaşından sonra ise terlik atıyor.
  • Küçükken anneyle kavga edip odanın kapısını hızlı bir şekilde çarptıktan sonra “acaba dövmeye gelecek mi?” bekleyişi vardı.
  • Annelere göre su bardakları 3’e ayrılır: günlük su bardakları, misafirlere özel su bardakları, dokunulmazlığı olan vitrindeki su bardakları.
  • Dilenciden para çalayım dedim, tekerlekli sandalyedeki adamı ayaklandırdım çok mübarek bir insanım.
 

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,768
Beğeni
22,148
Puanları
113
Konum
Erzincan
PC TEKNİK SERVİS MÜŞTERİ DİYALOGLARI

Müşteri : merhaba, ben Ayşe. Disketimi yuvasından çıkaramıyorum da...
Teknik destek servisi: Çıkartma düğmesine bastınız, değil mi?
Müşteri : Elbette. Sıkıştı herhalde.
Tek.Des: Tamam hanımefendi, not alıyorum. Bir arkadaş gelir bakar.
Müşteri : Bi dakka! Disketi henüz yuvasına koymamışım, masanın üzerinde duruyor. Afedersiniz.

***

Tek.Des: Nasıl bir bilgisayarınız var Ömer bey?
Müşteri : Beyaz

***

Tek.Des: Ekranınızın solundaki 'Bilgisayarım' ikonunu tıklar mısınız?
Müşteri : Sizin solunuz mu, benim solum mu?

***

Tek.Des: Günaydın. Size nasıl yardımcı olabilirim?
Müşteri : Merhaba. Yazıcım çalışmıyor da...
Tek.Des: Anladım. 'Başlat' tuşuna basar mısınız?
Müşteri : Bak dostum! Ben Bill Gates değilim. Bana öyle teknik konuşma!

***

Müşteri : Merhaba. Ben Aysu. Bilgisayarımdan çıktı alamıyorum. Her deneyişimde 'yazıcı bulunamıyor' diye bir ikaz yazısı çıkıyor. Yazıcıyı kaldırdım ekranın önüne koydum, hâlâ 'yazıcı bulunamıyor' diyor.

***

Müşteri : Yazıcımdan renkli çıktı alamıyorum. Bir şeyi eksik mi yapıyorum acaba?
Tek.Des: Yazıcınız renkli mi?
Müşteri : Aaah! Afedersiniz ya...

***

Tek.Des: Şimdi ekranınızın üzerinde ne var hanımefendi?
Müşteri : Eşimin doğum günümde hediye ettiği ayıcık. Niye?

***

Müşteri : Klavyem çalışmıyor.
Tek.Des: Bilgisayara bağlı mı acaba?
Müşteri : Bilgisayaın arkasına ulaşamıyorum.
Tek.Des: Klavyenizi elinize alın ve on adım geri gidin.
Müşteri : Tamam.
Tek.Des: Klavye sizinle geldi mi?
Müşteri : Evet.
Tek.Des: Bu, klavyeniz bilgisayara bağlı değil demek oluyor.
Müşteri : A-a! Masada bir klavye daha var... Hah! Bu çalışıyor.

***

Tek.Des: Şifrenizi söylüyorum: küçük c, büyük a, küçük n, 7
Müşteri : 7 büyük mü, küçük mü?

***

Müşteri : Nete giremiyorum. (dial-up dönemi)
Tek.Des: Parolanızı doğru girdiniz mi acaba?
Müşteri : Tabi. Arkadaşımın girdiği parolanın aynısı girdim.
Tek.Des: Arkadaşınızın girdiği parola neydi?
Müşteri : Beş yıldız.

***

Tek.Des: Hangi anti-virüs programını kullanıyorsunuz efendim?
Müşteri : Windows
Tek.Des: O anti-virüs programı değil efendim.
Müşteri : Afedersiniz; internet explorer`dı.

***

Müşteri : Çok büyük bir problemim var. Arkadaş bilgisayarıma bir ekran koruyucu koydu. Ama mouse`ı oynatınca kayboluyor ya!

***

Tek.Des: Buyurun efendim?
Müşteri : Eee! İlk defa mail gönderiyorum da...
Tek.Des: Tamaam! Ben size yardım edeyim.
Müşteri : Adresteki 'a'yı yazdım da, çevresine daireyi nasıl çizeceğim?
 

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,768
Beğeni
22,148
Puanları
113
Konum
Erzincan
Tımarhanenin birinde bir gün isyan çıkmış. Deliler salon gibi bir yerde toplanmış, sağı solu dağıtıyorlarmış. Doktorlar filan, hiç kimse yaklaşamıyormuş; deli ya!..

Hastanenin başhekimi 'Bir şey yapmak lazım' demiş ve odaya dalmış, kitapları karıştırmaya başlamış. Bir süre sonra çıkmış ve diğer doktorlara şöyle demiş.

- Şimdi doktorlardan biri soyunup koşa koşa delilerin yanına gidecek ve 'ben canlı bombayım' diye bağıracak, literatüre göre başaracağız!..'

Doktorlar kendi aralarında birini seçmişler ve çırılçıplak soymuşlar. Kapıyı açmışlar ve... 'Hadi şimdi!..' demiş başhekim..

Çıplak doktor başlamış koşmaya ve bağırmaya:

- Ben canlı bombayım, ben canlı bombayım patlayacağım...'

Deliler bakmışlar doktora. Sonra yakalayıp pencereden aşağıya atmışlar.

'-Eyvah!..' demiş başhekim... 'Literatüre göre yeniden denememiz lazım' deyip başka bir doktoru soymuşlar ve onu da yollamışlar delilerin arasına...

O da çıplak bir vaziyette dalmış delilerin arasına:

- Ben canlı bombayım patlayacağım!...

Onu da atmışlar pencereden deliler...

Başhekim bakmış ki olmuyor, 'ben gidiyorum!..' demiş . O da soyunmuş, diğerleri gibi dalmış odaya...

Deliler bir bakmışlar!.. Sonra hepsi odalarına kaçışmışlar.

Şaşırmış tabii ki doktorlar...

Sonra araştırma yapmışlar onu neden pencereden atmadılar diye...

Delilere sormuşlar:

- Diğerlerini aşağıya attınız da onu neden atmadınız?..

Deliler hep birlikte cevap vermiş:

- Onun fitili kısaydı... Her an patlayabilirdi...
 

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,768
Beğeni
22,148
Puanları
113
Konum
Erzincan
Kadın kocasına dönüp gülümseyerek bir öpücük kondurmuş:
-Kocacığım, beni çok sevdiğini biliyorum, her yere benim resimlerimi koymuşsun, çalışma masana, cüzdanına, ofisteki odana...
Kocası bir açıklama yapma gereği duymuş:
-Karıcığım işte senin o resimlerin, benim en büyük problemleri çözmemde en büyük yardımcı da ondan...
Kadın biraz daha şımarmış:
-Yani senin hayatında varlığım ile bir kat daha değerliyim.
Kocası hafif bir gülümseme ile durumu iyice açıklamış.
-Ondan değil karıcığım, ne zaman çözülmesi çok zor bir problemle karşılaşsam, senin resimlerine bakıp:"Ulan, bundan büyük problem ne olabilir ki?" deyip problemi şak diye çözüveriyorum.
 

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,768
Beğeni
22,148
Puanları
113
Konum
Erzincan
Sürücü dikiz aynasında kendisini izleyen polisi görünce kaçabileceğini düşünüp basmış gaza. Ancak polisi atlatamayacağını anlayınca, pes edip çekmiş kenara.

Polis arabasından inmiş. Bezgin, kızgın ve de küskün bir sesle:

- Bana bak, çok yorgunum, üstelik keyfim de kaçık. Mantıklı gerekçe söylersen ceza yazmayacağım, yoksa....

Kısa bir ara ve sürücü:

- Karım geçen ay bir polisle kaçtı. Aynada sizin aracınızı görünce, kaçtığı polis, onu bana geri getiriyor sandım.
 

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,768
Beğeni
22,148
Puanları
113
Konum
Erzincan
Adam idamlık bir suç işlemiş... İdam edilmeden önce son arzusu sorulduğunda demiş ki;
“-Karadeniz’de Temel adında bir cellat var... En acısız ve çabuk o yapıyormuş... Kafamı onun kesmesini istiyorum...”
Araştırmışlar ve Temel’i bulup getirmişler... Adam kafasını koymuş, Temel kılıcı kaldırmış... Dakikalar geçmiş, adam sabırsızlıkla;
“-Eee... Hadi keseceksen kes...”
Temel kılıcını silerken;
“-Ben işimi bitirdim evlat... Ama sen sen ol sakın hapşırayım deme...”
 

wolf_52

Kullanıcı
Katılım
19 Ocak 2015
Mesajlar
3,812
Beğeni
9,771
Puanları
113
Yaş
52
sayın abim lacivert24 ustamız söyledi,aliveli 44 sizi sevmiyor dedi,zorlamanın bir alemi yok dedi biz dinlemedik....
 

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,768
Beğeni
22,148
Puanları
113
Konum
Erzincan
Osmanlı'nın son vak'anüvis ünlü tarihçi Abdurrahman Şeref Bey, Galatasary Lisesi'nde tarih dersleri okutuyormuş. Abdülhamit'in cahil ve görgüsüz paşalarından birinin çocuğuna sınıfta herkesin içinde:


- Adam ol, baban gibi eşek olma, der.


Çocuk hocanın bu sözünü hemen babasına yetiştirir. Paşa çok kızar. Hocanın haddini bildirmek üzere okula gider. Hoca, müdürün odasına çağrılır. Paşa hiddetle:


- Hocaefendi, ben bir paşayım. Bana eşek demeye ne hakkınız var, ne cesaret bu, der.


Abdurrahman Şeref Bey:


- Ne ilgisi var paşam. Ben öyle bir şey söylemedim. Hem sizi tanımam ki, der.


Paşa:


- Evet söylemişsiniz. Talebeniz olan oğluma, "Adam ol, baban gibi eşek olma!" demişsiniz.


Abdurrahman Şeref Bey:


- Ha... Evet... Çocuğunuzu derse çalışmadığı için azarladım. Fakat sözlerimle size hakaret etmedim. Aksine sizi örnek gösterdim. Adam ol baban gibi!... Eşek olma, dedim, der.


Paşa söyleyecek söz bulamaz. Hocaya teşekkür ederek okuldan ayrılır.
 

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,768
Beğeni
22,148
Puanları
113
Konum
Erzincan
Keçecizade Fuat Paşa, ileri görüşlü ve yenilikçi birisiydi. Onun yaptığı bazı işler kimilerince beğenilmezdi. Bu yüzden hasımları onu sık sık eleştiri yağmuruna tutar, hakkında ileri geri konuşurdu.


İstanbul sokaklarını bir ara yer yer kaldırımlarla süslemesi de ayrıca hakkında dedikoduların çıkmasına neden oldu. Bir gün devletin ileri gelenlerinden biri ona:


- Bu kaldırımlar neyle yapıldı, diye sordu.


Fuat Paşa'nın cevabı şöyle oldu:


- Bize atılan taşlardan yapıldı.
 
Üst