Evveet nerede kalmıştık 🤓
- Konbuyu başlatan Lacivert24
- Başlangıç tarihi
Yaktın beniUstam Baltasını bilemiş,barış çubuğunu toprağa gömmüş..
bu saaten sonra,@BoZKurT bile ustamı durduramaz.
- Katılım
- 11 Eylül 2011
- Mesajlar
- 4,025
- Beğeni
- 9,205
- Puanları
- 113
Ustam 84 milyondan 3 milyon insanın durumunun iyi olması 81 milyon insan icin örnek teskil etmez...
Hangi genc bu dedigin hayatı yaşıyor,20-25 yaşındaki gencin gözü halla Annenin verecegi harclıktadır.. Bumu Gencin şatafatı..Gelecek kaygısı taşıyan Gencin artık umudu kırılmış,Oğlu üniversite okumuş işi yokki,Babası oglunu nasıl evlendirsin Mürivetini görsün..
Ustam Genclerin Hayatı senin bu anlattığınla alakası yok.Senin veya yakınındaki genclere bi bak..
.
- Katılım
- 3 Şubat 2014
- Mesajlar
- 2,637
- Beğeni
- 4,516
- Puanları
- 113
ustam konuyu başasarmadım konuneydi
gençlerden kastımız onların vurdumduymaz oluşumu
halendaha anababa eline bakmalarımı
yoksa benokudum dirsek çürüttüm deyip masa başı işaramalarımı
varustam etrafımızda malesef hepsinin ortak yanı tembellik verin yiyim örtünüstümü yatım!
sahi abi benim anlattığım neydi
Gıral ustam cevabı vermişsin zaten anababa eline bakmak zorundalar. 4 yıl üniversite okumuş bir genç bunun karşılığını almak ister doğal olarak. Bir ülkede öğretmen açığı varken öğretmenler boşta geziyorsa, sağlıkçılar part time iş bulabiliyorsa, inşaat mühendisi yapı denetim firmasında partime çalışıyorsa çocuklara kızmaya pek hakkımız yok. Ayrıca maalesef toplumda çok kazananlar yiyip içip yatanlar. Bu gün en kötü dizi oyuncusu bir memurun yıllık maaşını cebine koyuyorsa, bir futbolcu transferde milyonlardan bahsediyorsa çocukların önüne hangi iyi örneği koyacağız çalışta para kazan diye. Bu sistem insanımızı temel değrlerden uzaklaştırdı. İnsanlar ekonomik kaygılar yüzünden aile kavramını, sevgiyi, merhameti unuttu. Suçlara ceza verilmemesi yasadışılığı sıradanlaştırdı. Adam bıçaklayan bile serbest bırakılıyor. Çocuklara kızmaktan çok bu kaosu yaratanlara kızmak gerekiyor.ustam konuyu başasarmadım konuneydi
gençlerden kastımız onların vurdumduymaz oluşumu
halendaha anababa eline bakmalarımı
yoksa benokudum dirsek çürüttüm deyip masa başı işaramalarımı
varustam etrafımızda malesef hepsinin ortak yanı tembellik verin yiyim örtünüstümü yatım!
sahi abi benim anlattığım neydi
Sevgi, güven, merhamet, paylaşım ve dayanışmanın azaldığı, bireyciliğin ve bencilliğin zirve yaptığı, insan ilişkilerinin sınırlandığı, manevi ve duygusal boşluğun gittikçe derinleştiği yeni bir çağdayız...Ve bugün, bilgi, teknoloji, dijitalizm, tüketim, hız, hırs, ötekileştirme, sevgisizlik, belirsizlik ve kaygı çağı olarak da nitelendirilen böyle bir çağda, *çağın bireyinin* birçok şeye sahip, istediklerine çok çabuk erişebiliyor olmasına rağmen kolay kolay mutlu olmadığı, sahip olduklarıyla yetinmediği, kendisini hiç de iyi hissetmediği gözlenmektedir. Ayrıca insan yığınları arasında yanı başında pek çok insan bulunmasına rağmen iç dünyasında yalnızlık çektiği da gözlenmekte; ruhu, aklı, zihni, kalbi, iradesi, bedeni, zamanı ve tüm benliği ile bütün hayatının egemen küresel kapitalist düzen ve bu düzenin dijital iletişim araç ve mecraları tarafından kuşatılmış olduğundan söz edilmektedir.
Bugün çağın bireyinin sunulan ve dayatılan tüketim, eğlence, yaşam kültürü ve tarzı ile kadim manevi değerleri, ulvi anlam dünyası, temel sosyal dinamikleri, motivasyon ve psikolojik güç kaynakları yanında aile gibi temel psiko-sosyal destek sistemlerinden adım adım uzaklaştırılması amaçlanmaktadır. Bu bağlamda da insani hassasiyet, mahremiyet, inanç, değer, ilke, erdem ve öz kimliğinden tamamen koparılıp, kişisel sınırları da ortadan kaldırılarak yalnızlaştırılıp, pasifleştirilerek en nihayetinde egemen küresel sömürgeci düzenin kurallarının bağımlısı güdülen bir varlık haline getirilip, modern bir köleye dönüşmeye zorlanmaktadır...
Bugün çağın bireyinin sunulan ve dayatılan tüketim, eğlence, yaşam kültürü ve tarzı ile kadim manevi değerleri, ulvi anlam dünyası, temel sosyal dinamikleri, motivasyon ve psikolojik güç kaynakları yanında aile gibi temel psiko-sosyal destek sistemlerinden adım adım uzaklaştırılması amaçlanmaktadır. Bu bağlamda da insani hassasiyet, mahremiyet, inanç, değer, ilke, erdem ve öz kimliğinden tamamen koparılıp, kişisel sınırları da ortadan kaldırılarak yalnızlaştırılıp, pasifleştirilerek en nihayetinde egemen küresel sömürgeci düzenin kurallarının bağımlısı güdülen bir varlık haline getirilip, modern bir köleye dönüşmeye zorlanmaktadır...