- Katılım
- 11 Ocak 2025
- Mesajlar
- 20
- Beğeni
- 40
- Puanları
- 13
Daim olsun abi Bozoklu olsaydı hatırlatırdı Yozgatlı olduğumuzu
Farklı Bakış Açıları Zenginliğimiz Olabilir mi?
- Konbuyu başlatan _Trakyalı_
- Başlangıç tarihi
- Katılım
- 21 Temmuz 2017
- Mesajlar
- 5,952
- Beğeni
- 15,378
- Puanları
- 113
Hee özür ben yanlış hatırlıyorum bozoklu usta ne eder sağlık sıhhatı yerinde inşallah benden selam söyleyin inşallahDaim olsun abi Bozoklu olsaydı hatırlatırdı Yozgatlı olduğumuzu
- Katılım
- 11 Ocak 2025
- Mesajlar
- 20
- Beğeni
- 40
- Puanları
- 13
Ve aleykümselam saglıgı iyi çok şükür arada denk geliyoruz iletirim bugünlük bana müsade geçen güzel olsun inşallah selametle
- Katılım
- 21 Temmuz 2017
- Mesajlar
- 5,952
- Beğeni
- 15,378
- Puanları
- 113
Allah'a emanetsin gardaşım hayırlı gecelerin olsun
Ustam istersen tek çubuk, bakır kablo dene. Artı numune kullan faydasını göreceksin. Çubuğa hakimiyetin kontrasyonun çok iyi olması lazım başarırsın.
- Katılım
- 27 Mart 2021
- Mesajlar
- 949
- Beğeni
- 2,662
- Puanları
- 93
Eyvallah Ustam, ilgin için teşekkür ederim.
Hemen her çeşit çubuk ile,numuneli,numunesiz bir çok şey denedim,
Fakat bu iş @Trakyalı Ustanın dediği gibi bilimsel verilere dayanmadan, yada @Kader25 Ustam gibi bu uğurda saçları döktürmeden olmayacak gibi. Ama Allah'ın izniyle başaracağız inşaallah.
- Katılım
- 27 Mart 2021
- Mesajlar
- 949
- Beğeni
- 2,662
- Puanları
- 93
Merhaba Ustam,
2 yıldır test sahasında gömdüğüm bir Cumhuriyet altını var, (deprem den dolayı şimdiye kadar testlere ara vermiştim)
Daha önce 50-60 metre mesafeden bu altının sinyalini alıyordum, ama dün yaptığım testlerde 18-20 metre kala ancak sinyal alabiliyorum,
Sinyal aldığımda çubuklar altın işareti yapıp, beni en yakın doğu , batı, kuzey , güney , yani hangi yöne yakınsam , metalin tam hizasına gelecek şekilde o yöne doğru çekiyor, sonra nişan alır gibi doğruca hedefe doğru götürüyor. Hedef noktasına 7-8 metre kala çubuklar (sanırım dıştan ilk haleye vardığımdan) çocuklar sert denilebilecek bir şekilde altın işareti yapıyor, yaklaşık 30 sn sonra sağ çubuğun ucu, sol çubuğun yaklaşık ortasına kadar açılıp tekrar kapanıyor, ve bu aç kapa böyle devam edip gidiyor.
Çubukları indirip bir adım içeri girerek çubukları bir daha kurduğumda sola doğru sert bir şekilde itiliyorlar, sonra zayıf bir şekilde hedefe doğru tekrar dönüyorlar. Çubukları bozmadan böylece çok yavaş hedefe doğru yürüyorum her defasında çubuklar yarım bir açıyla ama belirgin bir şekilde sol tarafa doğru itilerek tekrar hedefe doğru zayıf bir şekilde çekiliyorlar (itilme güçlü , çekilme zayıf şekilde oluyor) ve bu şekilde tam hedefin üzerine geldiğimde çubukların her ikisi birden kapanıyor, altın işareti değil,tam kapama yapıyorlar, ben ne kadar beklesem de açılmıyorlar, bu şekilde yürümeye devam ettiğimde, metalin derinlik mesafesi kadar gittiğimde, çubuklar açılarak sağdan ikisi birlikte metale doğru yön veriyor.sağa dönmeye çalıştığımda ise sola doğru itiliyorlar dönüp soldan tekrar hedefin üzerine götürüp,tam kapatıyorlar.
*Demir ve bakır metalden daha fazla mesafede alüminyumdan ise daha az mesafede sinyal aliyorum.
* En kolay noktalama demirde olurken, en zoru ise Bakır da oluyor.
Not. Depremden önceki testlerimde bakır Çubuk dikip etrafında dönerek sinyal alıyordum ama en son bakır çubuğu dikmeden de 50 60 metre mesafeden sinyal alabiliyordum,
Çubuklar çelik paslanmaz 316L.
Rulmanlı plastik kundak içinde.
Dünkü yaptığım testlerde bakır Çubuk kullanmadım, sinyal mesafesinin düşmesi bundan olabilir mi?
Ayrıca yaptıklarım ne derece doğru?
Ne önerirsiniz?
* Ve, boşluk içinde bir test sahası hazırlamak istiyorum 10 ya da 20 litrelik plastik bir bidonu, içine altın koyarak toprağın altına 30 -40 santim kadar üzerine Toprak gelecek şekilde gömsem , ve bu şekilde testler yapsam olurmu ?
Yani oksijensiz bir boşluk içerisindeki metalden dolayı yansımalar ve boşluğun üzerinden geçerken, boşluğu ve metali görememe gibi şartlar oluşur mu?
Şimdiden teşekkür ederim, Hayırlı günler dilerim.
2 yıldır test sahasında gömdüğüm bir Cumhuriyet altını var, (deprem den dolayı şimdiye kadar testlere ara vermiştim)
Daha önce 50-60 metre mesafeden bu altının sinyalini alıyordum, ama dün yaptığım testlerde 18-20 metre kala ancak sinyal alabiliyorum,
Sinyal aldığımda çubuklar altın işareti yapıp, beni en yakın doğu , batı, kuzey , güney , yani hangi yöne yakınsam , metalin tam hizasına gelecek şekilde o yöne doğru çekiyor, sonra nişan alır gibi doğruca hedefe doğru götürüyor. Hedef noktasına 7-8 metre kala çubuklar (sanırım dıştan ilk haleye vardığımdan) çocuklar sert denilebilecek bir şekilde altın işareti yapıyor, yaklaşık 30 sn sonra sağ çubuğun ucu, sol çubuğun yaklaşık ortasına kadar açılıp tekrar kapanıyor, ve bu aç kapa böyle devam edip gidiyor.
Çubukları indirip bir adım içeri girerek çubukları bir daha kurduğumda sola doğru sert bir şekilde itiliyorlar, sonra zayıf bir şekilde hedefe doğru tekrar dönüyorlar. Çubukları bozmadan böylece çok yavaş hedefe doğru yürüyorum her defasında çubuklar yarım bir açıyla ama belirgin bir şekilde sol tarafa doğru itilerek tekrar hedefe doğru zayıf bir şekilde çekiliyorlar (itilme güçlü , çekilme zayıf şekilde oluyor) ve bu şekilde tam hedefin üzerine geldiğimde çubukların her ikisi birden kapanıyor, altın işareti değil,tam kapama yapıyorlar, ben ne kadar beklesem de açılmıyorlar, bu şekilde yürümeye devam ettiğimde, metalin derinlik mesafesi kadar gittiğimde, çubuklar açılarak sağdan ikisi birlikte metale doğru yön veriyor.sağa dönmeye çalıştığımda ise sola doğru itiliyorlar dönüp soldan tekrar hedefin üzerine götürüp,tam kapatıyorlar.
*Demir ve bakır metalden daha fazla mesafede alüminyumdan ise daha az mesafede sinyal aliyorum.
* En kolay noktalama demirde olurken, en zoru ise Bakır da oluyor.
Not. Depremden önceki testlerimde bakır Çubuk dikip etrafında dönerek sinyal alıyordum ama en son bakır çubuğu dikmeden de 50 60 metre mesafeden sinyal alabiliyordum,
Çubuklar çelik paslanmaz 316L.
Rulmanlı plastik kundak içinde.
Dünkü yaptığım testlerde bakır Çubuk kullanmadım, sinyal mesafesinin düşmesi bundan olabilir mi?
Ayrıca yaptıklarım ne derece doğru?
Ne önerirsiniz?
* Ve, boşluk içinde bir test sahası hazırlamak istiyorum 10 ya da 20 litrelik plastik bir bidonu, içine altın koyarak toprağın altına 30 -40 santim kadar üzerine Toprak gelecek şekilde gömsem , ve bu şekilde testler yapsam olurmu ?
Yani oksijensiz bir boşluk içerisindeki metalden dolayı yansımalar ve boşluğun üzerinden geçerken, boşluğu ve metali görememe gibi şartlar oluşur mu?
Şimdiden teşekkür ederim, Hayırlı günler dilerim.
- Katılım
- 29 Mayıs 2024
- Mesajlar
- 313
- Beğeni
- 1,131
- Puanları
- 93
- Katılım
- 27 Mart 2021
- Mesajlar
- 949
- Beğeni
- 2,662
- Puanları
- 93
40 cm derinde, ustam
- Katılım
- 29 Mayıs 2024
- Mesajlar
- 313
- Beğeni
- 1,131
- Puanları
- 93
Öncelikle cumhuriyet altınını çıkar ve minimum 60 cm ye göm. 2 ayak boyu mesafe olsun.
40 cm bazı gerçekleri görmene engel olur.
1 ayak boyu ortalama 30 cmdir. 2 ayak boyu olsun ki, hemen goremesen de, bir gün fark edersin. Çok yavaş hareket etsen o derinlikte yeterli ama sen biraz daha derinliği arttır.
Gömülen nesnenin uzun süre toprak altinda kalmasını gerektirecek bir durum yok. Normalde 30 dk oksijensiz toprak altinda kalması her halükarda yeterlidir. Yani aklına bir şey takılmasın.
Boşluk icin muhakkak test alanı zaten çok gerekli. Ben 40x65 cm lik, yaklaşık 100 litrelik bir bidon gömdüm. 10-20 litrelik bidonlar ile olmaz. Minimum 100 litrelik ve dikdörtgen formda olursa daha iyi olur. Uzun tarafından yürüyüşlerde daha güzel gerçekleri görürsün. Bidonu minimum 1 metre derinliğe gömmelisin. Yatay gömersin. Üzerinde 50-60 cm toprak olması kâfi.
1 metrelik çukur kazıp, bidonu yatay koyduktan sonra,4 köşesine 110-120 cm çubuk-sopa v.b. dikersin sonra toprakla kapatırsın. Çukur kapandıktan sonra sopalarin bir miktar ucu açıkta kalıp, bosluk sinirlari net belli olup kaybolmasın.
Bidonun ebatları ve derinlik cm cinsinden bir yerde kayıtlı olsun.
İçine, altın, gümüş, bakır, kurşun koyarsın. Altının hacmi örneğin yine 7 gr civari olacak ise, değişik yönlerden yaklasma mesafesi minimum 10 metre olacak şekilde boslugu konumlandirmalisin. İçine koyduğun metallerin net gramajlarini hassas terazi ile tartıp öyle koymalısın. Onlarda not edilmeli.
Sinyal alma mesafesi normal şartlarda şaşırtıcı derece yüksek metrajlarda olabilir. Bunun bir sınırı yok. Ortama göre elbette değişiklik gösterebilir. Ancak her sey ayniyken, bugün 50 m den yarin 20 metreden sinyali yakalayabildim olmaz. Bu kadar fark edemez. Duruş, yüzünün hedefe pozisyonu, hedefe olan mesafen, hangi hale içinde olduğun bir çok şeyi etkiler. Hem tepkiyi,hem seni alıp götürdüğü yeri, hem de götürüş şeklini değiştirebilir. Değişmeyen,değişmemesi gereken şeyleri, çalışmalarının sonuna doğru fark etmeye başlarsın.
Vermis oldugun örneğe göre, 3. halede yani hacim disinda sinyali yakaliyorsun. Ilk yakaladiginda altın isaretini verdirdigini beyan etmişsin. Sonrasinda hedefe yaklaştığını, 2. hale olan hacim halesi başlangıcında tekrar sert şekilde altın isaretini almışsın. Bu ikisi arasında herhalde cubuklar düzleniyor. Çok ta önemli değil. Sonrasinda cubuklari bozup hacim halesinde tekrar cubuk kurup hedefe gidiyorsun vs vs..
Üzerinde kapanıyor dediğin durumun, noktalama olarak düşünuyorsun ama aslında hiç alakası yok. Noktalama yapamıyorsun.
Gercek arazi de olsan, hedefe doğru tekrar yürümeye başlama ihtimalin bile çok zayıf. Velev ki yürüdün zaten üzerine cikamazsin. Velev ki çıktın uzerinde kapanma şeklinde tepki alamazsin. Seninki zoraki derinlik halesine verdiğin tepkiden başkası değil.
Tavsiye istiyorsan;
Öncelikle plastik kundaklardan kurtulmalisin.
Çıplak el ile temas etmeden hiçbir stabil ve sürdürülebilir bir sonuca ulaşamazsın.
Zaten sinyal yakalama mesafenin bu kadar degisken olmasının ana nedeni plastik kundak kullanman. Bu cubuk eline eldivende giysen de çalışır ama çalışması gerektiği gibi çalışmaz.
Çıplak el ile kullanmaya başla. Her halede cubuk kur. Tepkilerini izle. Aklına gelen her teknigi dene.
Binlerce teknigi denesen de, mevcut koşullarda balığı kavak ağacına çıkartsan da, noktalamaması gerektiğini aklının bir köşesine not et.
Bunu not edersen, problemleri okumaya başlarsın. Tüm problemleri ezbere almadan, daha ilk tepkisinde o tepkiyi neden yaptığını, hangi halede olduğunu, bir sonraki tepkisinin ne olacağını adın gibi bilip idrak etmeden çözüm bulamazsın.
Onlarca defa kendi tezlerini yine kendin ayaklar altına alıp çiğnemeden de bir arpa boyu yol gidemezsin.
Her şeyin başı, doğru hazırlanmış bir test sahası.
Asıl görev sorunları tüm çıplaklığıyla görebilmek.
Tanışmak. Haşır neşir olmak. İliklerine kadar tüm derinliğiyle idrak edebilmek.
Bu süreç en zoru.
Sorunlar derinlemesine "içsel" olarak idrak edildiğinde, çözüm arayışı çok daha kolay.
Not: Bosluk alanı ile, bosluksuz alandaki altının hacim halesi üst üste gelmesin. Sana karmaşa yarattirir.
O durumlar, veya hacim halesinde başka bir cins metalin olması çok daha ileri düzeylik gerektirir ki senin teşhis sürecini uzatır.
Not2(calisma konusu): Diyamanyetik bir metali,başka bir diyamanyetik metal cubuk saplayarak çalışmaya destek vermenin nasil bir amacı olabilir?
Rast gelsin..
40 cm bazı gerçekleri görmene engel olur.
1 ayak boyu ortalama 30 cmdir. 2 ayak boyu olsun ki, hemen goremesen de, bir gün fark edersin. Çok yavaş hareket etsen o derinlikte yeterli ama sen biraz daha derinliği arttır.
Gömülen nesnenin uzun süre toprak altinda kalmasını gerektirecek bir durum yok. Normalde 30 dk oksijensiz toprak altinda kalması her halükarda yeterlidir. Yani aklına bir şey takılmasın.
Boşluk icin muhakkak test alanı zaten çok gerekli. Ben 40x65 cm lik, yaklaşık 100 litrelik bir bidon gömdüm. 10-20 litrelik bidonlar ile olmaz. Minimum 100 litrelik ve dikdörtgen formda olursa daha iyi olur. Uzun tarafından yürüyüşlerde daha güzel gerçekleri görürsün. Bidonu minimum 1 metre derinliğe gömmelisin. Yatay gömersin. Üzerinde 50-60 cm toprak olması kâfi.
1 metrelik çukur kazıp, bidonu yatay koyduktan sonra,4 köşesine 110-120 cm çubuk-sopa v.b. dikersin sonra toprakla kapatırsın. Çukur kapandıktan sonra sopalarin bir miktar ucu açıkta kalıp, bosluk sinirlari net belli olup kaybolmasın.
Bidonun ebatları ve derinlik cm cinsinden bir yerde kayıtlı olsun.
İçine, altın, gümüş, bakır, kurşun koyarsın. Altının hacmi örneğin yine 7 gr civari olacak ise, değişik yönlerden yaklasma mesafesi minimum 10 metre olacak şekilde boslugu konumlandirmalisin. İçine koyduğun metallerin net gramajlarini hassas terazi ile tartıp öyle koymalısın. Onlarda not edilmeli.
Sinyal alma mesafesi normal şartlarda şaşırtıcı derece yüksek metrajlarda olabilir. Bunun bir sınırı yok. Ortama göre elbette değişiklik gösterebilir. Ancak her sey ayniyken, bugün 50 m den yarin 20 metreden sinyali yakalayabildim olmaz. Bu kadar fark edemez. Duruş, yüzünün hedefe pozisyonu, hedefe olan mesafen, hangi hale içinde olduğun bir çok şeyi etkiler. Hem tepkiyi,hem seni alıp götürdüğü yeri, hem de götürüş şeklini değiştirebilir. Değişmeyen,değişmemesi gereken şeyleri, çalışmalarının sonuna doğru fark etmeye başlarsın.
Vermis oldugun örneğe göre, 3. halede yani hacim disinda sinyali yakaliyorsun. Ilk yakaladiginda altın isaretini verdirdigini beyan etmişsin. Sonrasinda hedefe yaklaştığını, 2. hale olan hacim halesi başlangıcında tekrar sert şekilde altın isaretini almışsın. Bu ikisi arasında herhalde cubuklar düzleniyor. Çok ta önemli değil. Sonrasinda cubuklari bozup hacim halesinde tekrar cubuk kurup hedefe gidiyorsun vs vs..
Üzerinde kapanıyor dediğin durumun, noktalama olarak düşünuyorsun ama aslında hiç alakası yok. Noktalama yapamıyorsun.
Gercek arazi de olsan, hedefe doğru tekrar yürümeye başlama ihtimalin bile çok zayıf. Velev ki yürüdün zaten üzerine cikamazsin. Velev ki çıktın uzerinde kapanma şeklinde tepki alamazsin. Seninki zoraki derinlik halesine verdiğin tepkiden başkası değil.
Tavsiye istiyorsan;
Öncelikle plastik kundaklardan kurtulmalisin.
Çıplak el ile temas etmeden hiçbir stabil ve sürdürülebilir bir sonuca ulaşamazsın.
Zaten sinyal yakalama mesafenin bu kadar degisken olmasının ana nedeni plastik kundak kullanman. Bu cubuk eline eldivende giysen de çalışır ama çalışması gerektiği gibi çalışmaz.
Çıplak el ile kullanmaya başla. Her halede cubuk kur. Tepkilerini izle. Aklına gelen her teknigi dene.
Binlerce teknigi denesen de, mevcut koşullarda balığı kavak ağacına çıkartsan da, noktalamaması gerektiğini aklının bir köşesine not et.
Bunu not edersen, problemleri okumaya başlarsın. Tüm problemleri ezbere almadan, daha ilk tepkisinde o tepkiyi neden yaptığını, hangi halede olduğunu, bir sonraki tepkisinin ne olacağını adın gibi bilip idrak etmeden çözüm bulamazsın.
Onlarca defa kendi tezlerini yine kendin ayaklar altına alıp çiğnemeden de bir arpa boyu yol gidemezsin.
Her şeyin başı, doğru hazırlanmış bir test sahası.
Asıl görev sorunları tüm çıplaklığıyla görebilmek.
Tanışmak. Haşır neşir olmak. İliklerine kadar tüm derinliğiyle idrak edebilmek.
Bu süreç en zoru.
Sorunlar derinlemesine "içsel" olarak idrak edildiğinde, çözüm arayışı çok daha kolay.
Not: Bosluk alanı ile, bosluksuz alandaki altının hacim halesi üst üste gelmesin. Sana karmaşa yarattirir.
O durumlar, veya hacim halesinde başka bir cins metalin olması çok daha ileri düzeylik gerektirir ki senin teşhis sürecini uzatır.
Not2(calisma konusu): Diyamanyetik bir metali,başka bir diyamanyetik metal cubuk saplayarak çalışmaya destek vermenin nasil bir amacı olabilir?
Rast gelsin..
Son düzenleme: