Neden Define Bulamıyorsun? Yazan @Sedegor | Sayfa 10 | Define işaretleri ve anlamları

Sedegor

Kullanıcı
Yasaklı
Katılım
11 Ocak 2016
Mesajlar
679
Beğeni
2,257
Puanları
93
Hamburgerin manası domuz köftesidir diyor
Aynen kurbanim bizim müslumanda dürüm yedıgini sanır

Her şeyin başı matamatik çünkü matamatiğide allahcc yaratıştır
Allah cc alemi bir hesap üzerine yaratmıştır
49﴿fatır suresi
Şüphesiz biz her şeyi bir ölçüye göre yarattık. Der
İnsan denen beşere matamatigi kim öğretti ölçüyü kim öğretti buda ALLAH cc bir lutfudur
Tarih boyunca insanlar matamatigi altarnatif ilmi geregi ve zaman ölçüsüne gore kullanmıştir
Bütün yapilarda tarimda hastalikta yemekte dini işlerde bir şey saklamada her yaratilişta her nesnede bir ölçü bir matamatik vardir
Hıç bir sey üstün körü deyildir vel hasil


@sedegor mübarek senin konuna mudahil oldum hakkini helal et inşâllah
Estağfurullah Devamını bekliyorum Kardeşim. Her açtıgım konuda katkıda bulunmanıda rica ediyorum. Bu platformda seni gördügümede sevindim ayrıca. Olursa hatamız orayada müdahale edip düzeltmenide rica ederim ayrıca. Kuldur Beşerdir sonuçta. Ancak Az çok tanırsın Niyet temizdir.
 
Son düzenleme:

Sedegor

Kullanıcı
Yasaklı
Katılım
11 Ocak 2016
Mesajlar
679
Beğeni
2,257
Puanları
93
hakkını helal et usta ama çok uzun yazıp konuyu çok dağıtıyorsun
ben neden define bulamıyorum?
Sende Haklısın :( ben anlatamıyorum sadece anlatmaya çalıştıgım için uzun oluyor :( bu suç benim :( Şimdi sana gelelim :( Sen ne okudun ne anladın ? Hiç bir şey anlanadıysan yorma kendini :( azıcık anladıysan bir daha özet geç, gayret et. Ben bu anlattıklarımı tam kırk yıl aradım, başta pisligin içindeydim yalanı yanlışı gercek zanneder hatta hayatı bilirim defineciyim diyede ahkâm keserdim. Bu arada bildigimi uygular arar tek sikkede bulamazdım. Sonra akıl aldıklarıma yanlış var dedim kızdım, olmadı kendi kendimi irdeledim kendime kızdım. Sonra oturup düşündüm, tek suçlu kendimmişim uzun uzun düşününce anladım bunu. Sonrasında Hatalıyı Suçluyu bulunca yani kendimi, tuttum soryuga çektim :( Baktım Soryuga çektimgim kendim kendisini bilmiyor. Insan kendisini nasıl tanır buna kafa yordum. Fiziken tanıdıgım kendimde bir iç dünya bu iç dünyada Ruhu gördüm. Ruhu tanımadan gerisi boşmuş dedim. Nefsi öteledim vucutun ihtiyacına elbet baktım, aç susuz kalmış ruhumada gıda verdim. Onu sevdim. Sonunda kendimi tanıdım. Hayret ettim çünkü hayrete çok mahaller vardı. Bu kez insanın ne oldugunu anlayınca, İnsanı yatatanın ve daha neler ve nasıl yarattıgının peşine düştüm. Şundan üç beş yıl öncesine kadar bile ben ben degildim. Halâda bitmedi aradıklarım, biteceginide sanmıyorum. Evet uzun yazıyorum farkındayım ahaaanda şimdi bile uzun oldu :( Sen nasıl define bulacaksın, eğer beni dinliyor takip ediyorsan sevgili kardeşim, sen önce git kendini bul sonra konuya gel define bulmak işi kolay :( hallederiz belki halletmişizdirde :(
yada istemez elinin tersiyle itersin belkide. İsterdim bir cümlede defineyi şöyle bulursun deyip kendimi yormamayı ama elimizden inan bu kadar geliyor. Bir bilsen bu kadarını bile nasıl yazıp eziyet çektigimizi .Ama tavsiyedir, degil defineyi hemen her aradıgını bulmak için önce kendini bul kendi keşfini yap. Zira ne ben anlatabilirim sordugunu ne sen anlayabilirsin. Bak iyi Müslüman ol gel demiyorum haaa olsan iyidir. Ancak define için kendini tanısan buda kâfidir istersen imansız ol, ancak iste kendini tanımayı yaparsın bunu.

Benim dedigimi yapamazsan gidip bir dedektör alacaksın Ya nasip deyip şüphe ettigin yerlerde gezeceksin bende yaptım bunu geçmişte yapanda milyonlar var. Ben bulamadım öyle bulan varsada gözümle görmedim. Sans nasip belki kumar ya tutarsa. Yok bizde öyle arama yok artık. Bıraktık o işleri. İşe yaramadıgını bile bilede anlatsam olmaz şimdi sana o türlü. İnan şu alemde en iyi ustayım diyen birinin daha işareti görmeden o ustanın ne yazacagınıda biliriz ezber etmişiz çünkü. Ama Ezberi bırakmış Biz Uyumsuz olmuşuz. Sende Varsan gel Bizim yanımızda Az insan var çok yer var. Tanı kendini buyur gel. Kendini nasıl tanırsın azıcık yanlız kal düşün sadece düşün. Bir kalabalık görürsen banada pay diye gitme, orda aradıgın bulunmaz. Yanlız kal kendinde ara. Sonrası Sonra zaten.
 
Son düzenleme:

Sedegor

Kullanıcı
Yasaklı
Katılım
11 Ocak 2016
Mesajlar
679
Beğeni
2,257
Puanları
93


Burda Süleyman As emrinde her şey varken O sadece Ledünni İlme Onay veriyor burda. Tahtın daha kısa zamanda gelmesinden ziyade Hakkıyla gelmesini istiyor.

Burda gelecek yada aranacak bir şey varsa kaç türlü gelir bunuda yazıyor. Ben aslında konuda olayın derinine inmek istedigimden, anlaşılmasın diye degil aksine anlaşılsın diye uzun uzadıya yazıyorum. Kuranın bir Ayetini Türkceye cevirip oldu bitti manası bu deyip için içinden cıkarsan O meali okuyanlar çok şey okumuş olmazlar. Halbuki çok çok fazlası vardır orda.
Neml Suresi 20-44
20. Süleyman, kuşlara göz atıp yokladı ve şöyle dedi: "Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?"

21. "Bana (mazeretini gösteren) apaçık bir delil getirmedikçe kesinlikle onu ağır bir şekilde cezalandıracağım, ya da kafasını keseceğim."

22. Derken Hüdhüd çok beklemedi, çıkageldi ve (Süleyman'a) şöyle dedi: "Senin bilmediğin bir şey öğrendim. Sebe'den sana sağlam bir haber getirdim."

23. "Ben, onlara (Sebe halkına) hükümdarlık eden, kendisine her şeyden bolca verilmiş ve büyük bir tahtı olan bir kadın gördüm."

24. "Onun ve kavminin, Allah'ı bırakıp güneşe taptıklarını gördüm. Şeytan, onlara yaptıklarını süslü göstermiş ve böylece onları yoldan çıkarmış. Bu yüzden de onlar doğru yolu bulamıyorlar."

25. "Göklerde ve yerde gizli olanı ortaya çıkaran, sizin gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz şeyleri bilen Allah'a secde etmesinler diye (şeytan onları yoldan çıkarmış.)"

26. Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayandır. Büyük Arş'ın Rabbidir.

27. Süleyman, Hüdhüd'e şöyle dedi: "Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz."

28. "Benim şu mektubumu götür onlara at, sonra da yanlarından ayrıl ve ne sonuca varacaklarına bak."

29. Sebe kraliçesi Belkıs dedi ki: "Ey ileri gelenler! Bana çok önemli bir mektup atıldı."

30,31. "Mektup, Süleyman'dan gelmiştir. O, 'Bismillâhirrahmânirrahîm' diye başlamakta ve içinde 'Bana karşı büyüklük taslamayın ve teslimiyet göstererek bana gelin' denilmektedir."

32. "Ey ileri gelenler! Durumum hakkında bana görüş bildirin. Sizler yanımda bulunmadıkça hiçbir işe kesin olarak karar vermem."

33. Dediler ki: "Biz güçlü kimseleriz ve çetin savaşçılarız. Emir senin. Ne emredeceğini düşün."

34. (Kraliçe Belkıs) şöyle dedi: "Krallar bir memlekete girdi mi, orayı harap ederler ve halkının ileri gelenlerini zelil hâle getirirler. İşte onlar böyle yaparlar."

35. "Ben onlara bir hediye gönderip, elçilerin ne haber ile döneceklerine bakacağım."

36. (Elçilerin sözcüsü) Süleyman'ın huzuruna gelince, Süleyman ona şöyle dedi: "Siz beni mal ile desteklemek (ve böylece etkilemek) mi istiyorsunuz? Oysa Allah'ın bana verdiği, size verdiğinden daha hayırlıdır. Fakat hediyenizle ancak siz sevinirsiniz."

37. "Sen onlara dön. Andolsun, biz onlara, karşı koyamayacakları ordularla gelir ve onları oradan aşağılanmış ve küçük düşürülmüş olarak çıkarırız."

38. Süleyman, "Ey ileri gelenler! Onlar bana teslim olmadan önce hanginiz bana onun (kraliçenin) tahtını getirebilir?"

39. Cinlerden bir ifrit(4), "Sen yerinden kalkmadan ben onu sana getiririm ve şüphesiz ben, buna güç yetirecek güvenilir biriyim" dedi.

(4) İfrit, "Şeytanî özelliklerde ileri gitmiş, tuttuğunu devirir, güçlü, becerikli, ele avuca sığmaz" demektir. İfade, hem insanlar hem de cinler için kullanılır.
40. Kitaptan bilgisi olan biri, "Ben onu, gözünü kapayıp açmadan önce sana getiririm" dedi. Süleyman, tahtı yanında yerleşmiş hâlde görünce şöyle dedi: "Bu, şükür mü, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni denemek için, Rabbimin bana bir lütfudur. Kim şükrederse ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse (bilsin ki) Rabbim her bakımdan sınırsız zengindir, cömerttir."

41. Süleyman, "Tahtını tanınmaz hâle getirin. Bakalım tanıyacak mı, yoksa tanımayacaklardan mı olacak?" dedi.

42. Belkıs gelince, "Senin tahtın böyle mi?" denildi. O da, "Sanki o! Fakat zaten daha önce bize bilgi verilmişti ve biz teslimiyet göstermiştik" dedi.

43. Daha önce Allah'tan başka taptığı şeyler ona engel olmuştu. Çünkü o inkâr eden bir kavimden idi.

44. Ona "köşke gir" denildi. Köşkü görünce onu (zeminini) derin bir su sandı ve eteklerini topladı. Süleyman, ona "Bu, (zemini) billurdan döşenmiş bir köşktür" dedi. Belkıs, "Ey Rabbim! Şüphesiz ben nefsime zulmetmiştim. Şimdi ise Süleyman ile birlikte âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum" dedi.

Arkadaşlar işte yazdıgımız yada yazacagımız bu kadar aslında anlayabilsek. Birazda Musa ile Hızırın yolculugu var yazdıgımızda, Uzatmamızın sebebi içinizde ben dahil Cahil oluşumuzdan Uzatmadan anlayan adam bulamamaktandır. Burda ben bilirim cümlesi yok bizde ögrenmeye çaba harcıyoruz.

Hacı olaya bak olaya :( Sen yıllarca kürek salla bulama :( Adama O ordan diyor Tahtı ayagına getiririm diye Öbürü ordan :( Mevzuya bak :(
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Sedegor

Kullanıcı
Yasaklı
Katılım
11 Ocak 2016
Mesajlar
679
Beğeni
2,257
Puanları
93
Yine yanlış anlaşılmasın bir parentez açmakta fayda var Tahtı ne Kitaptan İlim bilen getiriyor nede İfrit. Süleyman As mın niyeti Kitaptan ilim bilenin getirtmesi yönünde olsada Tahtı. Allah Lütfediyor Taht ayagının dibinde oluyor. Burdada çıkaracak çok ders var :( Şükür diyor Hz.Süleyman Şükür. Ben yaptım ben getirtdim de demiyor, Lutuf diyor Şükrediyor ve öyledirde Lutuftur.
 
Son düzenleme:

Sedegor

Kullanıcı
Yasaklı
Katılım
11 Ocak 2016
Mesajlar
679
Beğeni
2,257
Puanları
93
Hurufu Mukattaa

Kur’ân’da 29 adet surenin başında bulunan ve ne mânâya geldikleri hâlâ bilinmeyen ama asırlardan buyana tartışılan harflere, “hurufu mukatta” denir. Bunlar “elif lâm mîm”, “hâ mîm”, “kaf hâ yâ ayn sâd”, “elif lâm râ”, “nûn”, “sâd”, “tâ sîn mîm” yahut “yâ sîn” gibi tek veya grup hâlindeki harflerdir. Hece harfleri, kesik harfler anlamına gelen Hurufu Mukatta harfleri, sûre başlarında kesik kesik, ikisi üçü birleşik veya tek başına yazılı bulunan harflerdir. Bu harfler okunurken de teker teker okunur, bir kelime gibi okunmaz.

Hurufu mukatta meselesi, İslâm âlimlerini asırlar boyunca meşgul etmiş ve ne mânâya geldikleri konusunda ortaya birçok görüş atılmıştır. Her tefsircinin kanaati başka olmuş, harfler ile âyetler ve Levh-i Mahfuz arasında bağlantı kuranlar çıkmış, bu harflerin Allah ile Peygamber arasında şifre olduğunu söyleyenler olmuş ve bu görüşlerin hepsi yazılmış, kitaplara geçmiştir.
 

Ekli dosyalar

  • Hurufu-Mukatta_1.jpg
    Hurufu-Mukatta_1.jpg
    38.5 KB · Görüntüleme: 21
Son düzenleme:

Sedegor

Kullanıcı
Yasaklı
Katılım
11 Ocak 2016
Mesajlar
679
Beğeni
2,257
Puanları
93
Sayısal kodlama çalışmaları sonucunda bu harflerin, Kur’ân’daki sayısal kodlama yapısının adeta anahtarları olarak işlev gördüğü ortaya çıkmıştır. 29 surenin 19 tanesinin birinci ayeti Hurufu Mukatta harflerinden oluşur ve bu şekilde sayısal kodlama ile ilgili ilk işaret verilmiş olur. 29 surenin diğer 10 suresi olan ve birinci ayeti Hurufu Mukatta harfleri ile başlayıp devam eden surelerin ayetlerindeki “Allah” lafzının tekrar sayısı 247 dir.



Ek olarak, bu sureler içinde “Allah” lafzı geçenlerin, sure numaralarının toplamı 190 sayısını verir.
10+11+12+13+14+15+27+38+50 = 190 ≡ 0 (mod 19) kodlama sayısını doğrular
 

Ekli dosyalar

  • Hurufu-Mukatta_4.jpg
    Hurufu-Mukatta_4.jpg
    215.3 KB · Görüntüleme: 20
Moderatör tarafında düzenlendi:

Sedegor

Kullanıcı
Yasaklı
Katılım
11 Ocak 2016
Mesajlar
679
Beğeni
2,257
Puanları
93
Hurufu Mukatta harflerinin bir anlam ifade etmediği halde hiç dokunulmadan, aynı şekilde 1400 sene boyunca aktarılmasında, düşünen insanlar için bir işaret olması gerektiğine inanıyorum. Düşünün harflerin bir anlamı yok veya varsa bile, kimse bilmiyor. Bu harfler neden asırlarca hiç değişmeden, dokunulmadan nakledilsin ki? Birisi çıkıp niçin şöyle dememiş “Bu harfler yanlışlıkla oraya yazılmış, bunların anlamı da yok, kaldırın bunları kitaptan” neden dememişler. NEDEN? Kur’ân anlamsız harfler mi barındırıyor? Kur’ân’da anlamsız bir şey olabilir mi?

Bütün ilgililere soruyorum: Bu harfler NEDEN bu zamana kadar hassasiyetle korunmuş ve nakledilmiş.

Sedegor yazıyor :( Son yazılanlar alıntıdır Adam öyle araştırmışki öyle sorgulamışki aradıgını bulmuş yada bulamamış ayrı konu yada takdire şayân bir adam ugraşmış. Bize böyle adam lazım konuda tartışalalım yol bulalım.

Sevgili Arkadaşlar bu konu burda üzülerek söylüyorum bitti. Bitmeyecek bir konu olsada bitti. Ben derine inemem insemde hep biri çıkar aynı lafı sorar ben neden define bulamıyorum diye :( bulamaz o adam, Ama duamız bulması yönündedir. Vesselam

Biliyorum Hiç bir şey anlamadınız Umudum o dur ki tek kişi dahi olsa o kişiye de anlatamasakta kafasında bir şimşek çakmasına vesile olmuşuzdur İnşallah. Yazdığımız yazı degil define bulmaya her şeyi bulmaya azda olsa kâfi olup, konuyu anlayana ise define nasıl bulunur anlatılmıştır. Sevgilerle..İmza :( .Sivaslı İrfan.
 
Son düzenleme:

Necat.

Emektar
Forum Düzeni
Admin
Katılım
26 Mart 2018
Mesajlar
3,126
Beğeni
9,862
Puanları
113
Yaş
61
Konum
Ankara
Hurufu Mukatta harflerinin bir anlam ifade etmediği halde hiç dokunulmadan, aynı şekilde 1400 sene boyunca aktarılmasında, düşünen insanlar için bir işaret olması gerektiğine inanıyorum. Düşünün harflerin bir anlamı yok veya varsa bile, kimse bilmiyor. Bu harfler neden asırlarca hiç değişmeden, dokunulmadan nakledilsin ki? Birisi çıkıp niçin şöyle dememiş “Bu harfler yanlışlıkla oraya yazılmış, bunların anlamı da yok, kaldırın bunları kitaptan” neden dememişler. NEDEN? Kur’ân anlamsız harfler mi barındırıyor? Kur’ân’da anlamsız bir şey olabilir mi?

Bütün ilgililere soruyorum: Bu harfler NEDEN bu zamana kadar hassasiyetle korunmuş ve nakledilmiş.

Sedegor yazıyor :( Son yazılanlar alıntıdır Adam öyle araştırmışki öyle sorgulamışki aradıgını bulmuş yada bulamamış ayrı konu yada takdire şayân bir adam ugraşmış. Bize böyle adam lazım konuda tartışalalım yol bulalım.

Sevgili Arkadaşlar bu konu burda üzülerek söylüyorum bitti. Bitmeyecek bir konu olsada bitti. Ben derine inemem insemde hep biri çıkar aynı lafı sorar ben neden define bulamıyorum diye :( bulamaz o adam, Ama duamız bulması yönündedir. Vesselam

Biliyorum Hiç bir şey anlamadınız Umudum o dur ki tek kişi dahi olsa o kişiye de anlatamasakta kafasında bir şimşek çakmasına vesile olmuşuzdur İnşallah. Yazdığımız yazı degil define bulmaya her şeyi bulmaya azda olsa kâfi olup, konuyu anlayana ise define nasıl bulunur anlatılmıştır. Sevgilerle..İmza :( .Sivaslı İrfan.
Sedegor ustam lütfen devam edin. Olay zaten define bulma konusunu aştı. Çok farklı şeylerden bahsediyorsunuz. Her soranda konuyu kesmeyin. O kadar çaba sarfettiniz bu zamana kadar, burada bitmesi olmaz. Beklediğiniz tamam ben anladım sözünü duymaksa epey bir süre duyamazsınız bunu. Bahsettiklerinize bizler aşina değiliz ya da bu yönüyle düşünmemişiz. Benim gibi devamını isteyen epeyce insanında olduğunu düşünüyorum.
 

KOMAGENE

Vip Üye
Katılım
23 Ağustos 2012
Mesajlar
1,285
Beğeni
2,557
Puanları
113
Konum
ADIYAMAN
Sende Haklısın :( ben anlatamıyorum sadece anlatmaya çalıştıgım için uzun oluyor :( bu suç benim :( Şimdi sana gelelim :( Sen ne okudun ne anladın ? Hiç bir şey anlanadıysan yorma kendini :( azıcık anladıysan bir daha özet geç, gayret et. Ben bu anlattıklarımı tam kırk yıl aradım, başta pisligin içindeydim yalanı yanlışı gercek zanneder hatta hayatı bilirim defineciyim diyede ahkâm keserdim. Bu arada bildigimi uygular arar tek sikkede bulamazdım. Sonra akıl aldıklarıma yanlış var dedim kızdım, olmadı kendi kendimi irdeledim kendime kızdım. Sonra oturup düşündüm, tek suçlu kendimmişim uzun uzun düşününce anladım bunu. Sonrasında Hatalıyı Suçluyu bulunca yani kendimi, tuttum soryuga çektim :( Baktım Soryuga çektimgim kendim kendisini bilmiyor. Insan kendisini nasıl tanır buna kafa yordum. Fiziken tanıdıgım kendimde bir iç dünya bu iç dünyada Ruhu gördüm. Ruhu tanımadan gerisi boşmuş dedim. Nefsi öteledim vucutun ihtiyacına elbet baktım, aç susuz kalmış ruhumada gıda verdim. Onu sevdim. Sonunda kendimi tanıdım. Hayret ettim çünkü hayrete çok mahaller vardı. Bu kez insanın ne oldugunu anlayınca, İnsanı yatatanın ve daha neler ve nasıl yarattıgının peşine düştüm. Şundan üç beş yıl öncesine kadar bile ben ben degildim. Halâda bitmedi aradıklarım, biteceginide sanmıyorum. Evet uzun yazıyorum farkındayım ahaaanda şimdi bile uzun oldu :( Sen nasıl define bulacaksın, eğer beni dinliyor takip ediyorsan sevgili kardeşim, sen önce git kendini bul sonra konuya gel define bulmak işi kolay :( hallederiz belki halletmişizdirde :(
yada istemez elinin tersiyle itersin belkide. İsterdim bir cümlede defineyi şöyle bulursun deyip kendimi yormamayı ama elimizden inan bu kadar geliyor. Bir bilsen bu kadarını bile nasıl yazıp eziyet çektigimizi .Ama tavsiyedir, degil defineyi hemen her aradıgını bulmak için önce kendini bul kendi keşfini yap. Zira ne ben anlatabilirim sordugunu ne sen anlayabilirsin. Bak iyi Müslüman ol gel demiyorum haaa olsan iyidir. Ancak define için kendini tanısan buda kâfidir istersen imansız ol, ancak iste kendini tanımayı yaparsın bunu.

Benim dedigimi yapamazsan gidip bir dedektör alacaksın Ya nasip deyip şüphe ettigin yerlerde gezeceksin bende yaptım bunu geçmişte yapanda milyonlar var. Ben bulamadım öyle bulan varsada gözümle görmedim. Sans nasip belki kumar ya tutarsa. Yok bizde öyle arama yok artık. Bıraktık o işleri. İşe yaramadıgını bile bilede anlatsam olmaz şimdi sana o türlü. İnan şu alemde en iyi ustayım diyen birinin daha işareti görmeden o ustanın ne yazacagınıda biliriz ezber etmişiz çünkü. Ama Ezberi bırakmış Biz Uyumsuz olmuşuz. Sende Varsan gel Bizim yanımızda Az insan var çok yer var. Tanı kendini buyur gel. Kendini nasıl tanırsın azıcık yanlız kal düşün sadece düşün. Bir kalabalık görürsen banada pay diye gitme, orda aradıgın bulunmaz. Yanlız kal kendinde ara. Sonrası Sonra zaten.
benım sıkıntı olarak gördüğümü tekrar etmişsin yine
o zaman soruyu değiştireyim
sen define buldun mu bulduysan dünyevi mı uhrevi mı
bakınız kısacık ve net yazdım kırmadan kırılmadan
 
Üst