Elimizdeki Çubukları Harekete Geçiren Şey Nedir? (frekans Ve Hafıza) | Sayfa 2 | Define işaretleri ve anlamları

Elimizdeki Çubukları Harekete Geçiren Şey Nedir? (frekans Ve Hafıza)

amerikalı

Kullanıcı
Katılım
10 Ekim 2017
Mesajlar
13
Beğeni
26
Puanları
13
Yukarıda alıntı yaptığım konuda, pirinç çubuklarla ilgili şahsi tecrübelerimi aktarmak istiyorum. Pirinç çubuklar bilindiği gibi; altın ve gümüşe özel, diğer metallere ise genel tepki (çarpı oluşturmak) verir. Altın ve gümüş aramada elimize numune almaya gerek yoktur. Elimize numune alsak da almasak da aynı tepkiyi verir. Sadece bu iki metal haricinde diğer metallerden birini arıyorsak elimize numune almaya gerek vardır.

Kişisel tecrübelerime göre; altın ve gümüş numune kullanmak hassasiyeti (algılama mesafesini) arttırıyor, ayrıca noktalamada doğruluk payında artış sağlıyor. Fakat bu avantajı hissedebilmek için aranan kütlenin küçük olması gerekli. Aranan ve hissedilen kütle yeteri kadar büyükse, numune kullanmak algılamada bir artı sağlamıyor.

Bütün çubukçuların bildiği gibi, çubuklar genel olarak büyük metal kütle aramasında kullanılır. Örnek olarak, dağılmamış halde bir su bardağı dolusu çeyrek altını çubukla bulabiliriz. Fakat toprağın sadece iki santim altında bile olsa, tek bir çeyrek altını çubukla bulamayız. Genel kural bu olsa bile, her kuralın istisnaları vardır. Çevremde iki gramlık doğal altın külçeyi bir metrenin altında bir derinlikte çubukla bulan oldu. Bu yönde benimde araştırmalarım oldu. Tek çeyrek altını yüzeye yakın bir noktadan bulmaya kendimi zorladım. Pirinç çubuklarla numune olmadan bulmak mümkün olmadı. Metalin üzerinde ve elimde numune varken az da olsa hareketlenme oldu. Sayısız denemelerden sonra şu sonuçları elde ettim: Numune sağ elde, ve sağ ayakla metalin (çeyrek altının) üzerine bastığımda çubuklar az-çok hissedilir şekilde altın sinyali verdi. Çubukları belde aşağı tutmaya çalıştığımda tepki arttı. Ayakta çubuk tutmaya bırakıp çömelmiş vaziyette çubuk tutmaya başladığımda ise gayet net bir şekilde "altın sağ ayağının altında" sinyalini aldım. Çeyrek altını sağ ayağımın altından on santim kadar uzaklaştırdığımda ise sinyal kayboldu. Numuneyi sol elime alıp, metali sol ayağımın altına aldığımda da aynı net sinyali aldım.

Buradan çıkacak sonuç, pirinç çubuklar belli koşullarda tek para aramalarında kullanılabilir. Şartlar: 1-) Numune elinde olacak, 2-) Numune hangi elindeyse aradığın metal o taraftaki ayağının altındaki hizaya gelmiş olacak, 3) Çubuklar mümkün olduğu kadar yere yakın vaziyette tutulmuş olacak.
 

bornovalı

USTA
Super Moderatör
Katılım
20 Ekim 2014
Mesajlar
396
Beğeni
1,575
Puanları
93
S.A.
Katkınız için teşekkür ederim amerikalı ustam.
İki farklı görüş ve iki farklı uygulama.
Her iki ustamız da bu işlere yıllarını verdiğini söylüyorlar ve edindikleri tecrübeleri aktarıyorlar.
"senin ki yanlış, Senin ki doğru" demek haddimize değil. İkisinin de yaptığı uygulama doğrudur. Çünkü:
"Bu meziyet kişiye has bir özelliktir."
Kimi usta çubukları omuz hizasında tutar, kimi usta ise bel altında tutar,
kimi usta eline numune alır, kimi usta ise çıplak elle arama yapar.
kimi usta rastgele arama yapar, kimi usta ise komutla arama yapar.

Bu konuları sıkca işlediğim için girmeyeceğim. Bu işe yeni başlayanlar ile acemilerin kafası karışmaması için, aşağıda vereceğim linki okumalarını tavsiye ederim.
Diğer konular hakkında da görüşlerinizi de duymaktan büyük memnuniyet duyacağımızı tekrarlamak isterim.
Sağlıcakla kalın
ALLAH a emanet olun.
http://www.definemekani.com/forum/k...ukların-dili-ve-birbirlerine-Üstünlüğü.19881/
 

gıral

Vip Üye
Katılım
3 Şubat 2014
Mesajlar
2,637
Beğeni
4,516
Puanları
113
Selamünaleyküm Bornovalı ustam şimdi hangi çubuğu neye kullanacaz:D ywben diyorumki Biz üyeler altın arıyoruz fizikmizik bize lazımdeğil gardaş yapşu çubuğu yeter biziAllaha bağışla :D:D
 

amerikalı

Kullanıcı
Katılım
10 Ekim 2017
Mesajlar
13
Beğeni
26
Puanları
13
Selamünaleyküm Bornovalı ustam şimdi hangi çubuğu neye kullanacaz:D ywben diyorumki Biz üyeler altın arıyoruz fizikmizik bize lazımdeğil gardaş yapşu çubuğu yeter biziAllaha bağışla :D:D

Muhatap olduğun ilim sahibi ile resmen dalga geçmişsin. İlim öğrenmeye merakın yoksa bile ilim sahibine saygın olsun. Böyle laubalilik olmaz.
 

amerikalı

Kullanıcı
Katılım
10 Ekim 2017
Mesajlar
13
Beğeni
26
Puanları
13
Bornovalı Ustam…
Yazınızın bir yerinde “ Bu frekans canlı, cansız her şey de var olduğuna göre; Niçin bazı insanlarda bu çubuklar çalışmıyor? Tepki vermiyor?” demişsiniz…
Bu konuda zamanında benim ustamdan gerekli bilgi ve açıklama almıştım. Bana anlatılanları aktarmak istiyorum. Herkes çubuk kullanamayacağı gibi, çubuk kullanabilen herkes de her tür çubuğu kullanamaz. Birisinde çok iyi çalışan çubuk, bir başkasında hiç tepki vermez. Hatta aynı tür çubuğu başarılı şekilde kullanan iki kişi arasına çubuk tepkileri tamamen farklı da olabilir. Bütün bu farklılıklar insan doğası gereğidir.

Hiçbir çubuk türünün çalışmayacağı insan grupları :
1-) Üzerinde yoğun miktarda büyü olup, büyü etkisi dolayısıyla gündelik yaşamı etkilenmiş olanlar,
2-) Ruhsal ve bedensel olarak cinlerin güçlü bir şekilde etki altına aldıkları kimseler,
3-) Herhangi bir tür nazar etkisini kendisinde yoğun olarak hissedenler,
4-) Uyuşturucu, alkol, kumar bağımlılığı içinde olanlar,
5-) Ciddi ruhsal hastalıklar (majör depresif, şizofren, panik atak, alzaimer) taşıyanlar,
6-) Sosyal fobi hastalığı olanlar,
7-) Gırtlağına kadar haram ve günahların içinde boğulmuş, üzerinde büyük miktarda kul hakkı bulunan, çevresine ve topluma sürekli zarar veren veya zarar verme eğiliminde bulunanlar;

Yukarıda belirtilen insan gruplarının hepsinin ortak özelliği : auraları büyük oranda zarar görmüş, çakralarının büyük kısmı çalışmayan, pozitif enerjileri düşük, üzerinde yoğun miktarda negatif enerji taşımalarıdır. Çubuk kullanımı sırasında; insanın aurası çanak anten, çakraları ise LNB, sinir sistemi ve beyni ise receiver vazifesi görür. Bu bölgelerinde ciddi sorunları olanlar dışarıdan gelen enerjiyi yeterince alamaz ve algılayamazlar.

Bu gruplardaki insanların auralarında sümüksü yapıda negatif enerji birikir, gelen enerjiyi yalıtkan madde gibi geri çevirirler. Kötü düşünmek, kötülük yapmak, kötü ve utanç dolu anıları olup yaşadıklarını unutamamak; aurada zayıflamaya ve yırtılmaya sebeb olur. Hatta bazı durumlarda auranın bütün katmanları vücüdun gerisi ve yanlarına doğru kayar, böylece vücut gerekli enerjiyi alamaz, hissedemez.

Bütün bu anlattıklarım, ustalarım ve büyüklerimden öğrendiklerim, çevremden gözlediğim ve okuduğum kitaplardan anladıklarımdan ibarettir. Kişisel varsayımlarım değildir. İnsanın etten kemikten ibaret bir canlı olmadığının, fiziksel bedeninin yanında ruhsal bir bedeninin (ruh, aura, çakra, enerji kanalları) olduğunun bilinmesi gerekir. İnsanın ruhsal bedeni fiziksel bedenine göre çok daha karmaşık ve zengin yapıdadır. Bunu anlayabilirsek insandan insana derin ruhsal farklılıkları ve yetenekleri de anlamış oluruz.
 

Kader25

Admin
Katılım
13 Nisan 2016
Mesajlar
3,711
Beğeni
13,240
Puanları
113
Yaş
54
Konum
Konya-Kırıkkale
@amerikalı Kardaşım,
Yazdıklarınızdan şu sonuca ulaştım şahsi olarak:
Çubuk kullanmak ve çubukta başarılı olmak bilindiği üzre BEYİNLE alakalı değil KALPLE alakalı.
Kalbi tasfiye ve tezkiye olmuş veya bu yolda gayret edenler bu çubuk işinde başarı olmaları mümkündür.
Çok kıymetli @bornovalı ustamızdan da Çubuk-Kalp ilişkisi hangi boyuttadır, bu konuda bilgisini istirham ederiz.
 

bornovalı

USTA
Super Moderatör
Katılım
20 Ekim 2014
Mesajlar
396
Beğeni
1,575
Puanları
93
S.A.
Herkese merhaba
İlim 2 tür kaynaktan öğrenilir.
1- Nakli ilimler
. (Tefsir, kelam, hadis, fıkıh ilmi gibi.)
2- Akli ilimler. (Matematik, fizik, edebiyat ve mantık ilmi gibi.)
40 yılı aşan iş hayatımın son 20 yılı “akli ilim” in bir dalında araştırma yapmakla geçmiş ve hala devam etmektedir.
Yayınladığım yazıların birkaçı hariç, diğerleri “akli ilim” üzerinedir. Bu yazımda da “akli ilmin” bir- iki dalından alıntılar yapılmış ve var olan gerçeklerden yola çıkılarak (sonuca demeyelim de) bir yerlere varılmaya çalışılmıştır.
Aliömer ustamızın “akli ilim” üzerinden geliştirdiği teoriyi bilgimiz dahilinde irdelemeye çalıştık ve siz değerli üyelerin görüşlerine sunduk.
Sağ olsun Amerikalı ustamız da konumuza edindiği bilgi ve tecrübelerini yansıtarak katkı sağlamaktadır. Son yazısını ise, “nakli ilme” dayandırmıştır.
Kader25 ustamız ise, bu meziyetin “ akli mi? nakli ilim” mi? üzerinden araştırılması gerektiğini sormuştur.
Kader25 ustam. Çok kötü yerden yakaladın. Ben oralara çalışmamıştım, diyeceğim ama bu sorulara yayınladığım makalem de değinmiştim. Çok da eleştiri almıştım. Akli ilimlerle uğraşanlar; bizi üfürükçülükle itham etmişler, nakli imli kendisine paravan edinen şarlatanlar ve istismarcılar ise,….. …. ……. .

Kısa ve öz. Konuyu “nakli ilim” üzerinden tartışmak; şarlatanlar ile istismarcıların önünü açacaktır. Bir de gerçekler vardır.
Bu meziyet “Din, Dil, Irk, Kadın, Erkek vb.” ayırt etmiyor. Her kesimden ve her zümreden insanlar bu meziyeti sergiliyorlar.
Bu yüzden konunun “akli ilimler” üzerinden tartışılması ne doğrusu gibi gözükmektedir.
Sağlıcakla kalın
ALLAH a emanet olun.
 

amerikalı

Kullanıcı
Katılım
10 Ekim 2017
Mesajlar
13
Beğeni
26
Puanları
13
@amerikalı Kardaşım,
Yazdıklarınızdan şu sonuca ulaştım şahsi olarak:
Çubuk kullanmak ve çubukta başarılı olmak bilindiği üzre BEYİNLE alakalı değil KALPLE alakalı.
Kalbi tasfiye ve tezkiye olmuş veya bu yolda gayret edenler bu çubuk işinde başarı olmaları mümkündür.
Çok kıymetli @bornovalı ustamızdan da Çubuk-Kalp ilişkisi hangi boyuttadır, bu konuda bilgisini istirham ederiz.

Çubuk işi temiz kalbe dayanır diyebilmek bence çok yanlış olur. Çünkü çok kapsamlı ve derin bir konu. Yazımı tamamen okursanız, özet olarak; çubuk kullanmak için nerdeyse tam bir ruh ve beden sağlığı gerekir demeye çalıştım. Ruh sağlığının ne olduğu çok tartışma götürür. Kişinin kalbi tam tesfiye olmuştur ama bir sürü ruhsal sorunu yada derdi, aklını ve kalbini meşgul ediyorsa çubuk kullanmakta tam verim alamayabilir. Bir çok kişinin bilmediği, bedensel hastalıklar ruhsal bedende; ruhsal hastalıklar da fiziksel bedende hastalıklara yol açar. Bu nedenle çubuk için her iki bedende de sağlık gerekir diyorum. Bedensel hastalıklarınız önemsiz boyutta ise elbette çubuk kullanmada etkisi olmaz. Ama unutmamak gerekir ki, çubuk kullanırken aç, susuz, yorgun, ağrılı yada tuvalet ihtiyacı hissini yoğun yaşamanız bile çubukları değerlendirme ve algılamada hatalara yol açar.
 

amerikalı

Kullanıcı
Katılım
10 Ekim 2017
Mesajlar
13
Beğeni
26
Puanları
13
Sayın Bornovalı Ustam...
Sadece nakli ilimlere dayandığımı söylemem yanlış olur. Akli ilimlere de dayanıyorum. Akli ilimlerden dayandığım kaynak: Amerikalı bioenerji uzmanı ve şifacı Barbara Ann Brennan'ın "Işığın Elleri" ve "Işığın Doğuşu" isimli kitaplarıdır.

Bu kitapları temin edip okursanız, insanın enerji alanının tüm ayrıntılı bilgileri, çakraların işleyişi, insanların birbiri arasında ve cansız maddelerle arasındaki enerji alışverişine dair ayrıntılı bilimsel bilgilere ulaşırsınız. Bu kitaplarda çubuk konusuna değinmemekle birlikte, şakül kullanımından bahsedilmektedir. Ayrıca kötü karakter ve kötü alışkanlıkların kişinin enerji alanını nasıl bozduğunu ve çevresinden enerji algılama ve kullanma yeteneğini nasıl engellediğini resimli ve ayrıntılı bilgi ve yaşanmış örneklerle anlatmaktadır.
 
Son düzenleme:

gıral

Vip Üye
Katılım
3 Şubat 2014
Mesajlar
2,637
Beğeni
4,516
Puanları
113
Muhatap olduğun ilim sahibi ile resmen dalga geçmişsin. İlim öğrenmeye merakın yoksa bile ilim sahibine saygın olsun. Böyle laubalilik olmaz.
Orada isminiz mi anıldı yoksa size tarafımdan bisataşmamı oldu yahut da konu sahibi sizmisiniz benim Bornovalı ustaya yazdığım sözün avukatlığını yapmak sizemi düştü bornovalı ustam beni bilir ben onu onunhoşgörüsü nekadar değerli nekadar gönlümüze yer etmişki bizebu samimi dostça yazıyı yazacak cesareti vermiş Allah ondan razı olsun ilmini ve tecrübelerini tartışmak biyana dursun sorgulamam dahi sizinle polemik yapmak istemiyorum
 
Üst