Yalan dahi bir dayanak üzerinde durur.
Palavra denilen belgelerdeki İŞARETLER, figürler, olaylar, masa başında yazıldı sananlar büyük bir yanılgı içinde.
Aklı savuran 3-5 soru yazayım:
Bu belgeler hangi yılda dağıtılmaya başlandı?
Bu belgeler, para kazanmak için uydurulan bir yöntem diyenler var, tv.bile yokken bu belgeler vardı, çarpıcılar o zamanlarda acaba kaç kişiyi çarpmış olabilirler, ne kadar kazanmışlardır?
Belgelerdeki bu kadar teferruat nereden temin edilmiştir?
Bahse konu işaretleri bu "sahtekarlar" nereden okudular, bu konu hakkında bilgiyi nereden aldılar, neden bu kadar zahmete girdiler?
Bahse konu belgelerdeki yerlerden 1 tanesi dahi henüz bulunmadıysa (belki bulundu, bizim haberimiz olmadı), açılmadıysa bu yazılanların doğruluğunu teyit ediyor diyebilir miyiz? Kanaatimce diyebiliriz.
Sorular bitmez....
Uzaydan gelen varlıklar dünyamızda var mı? Sorusuna eş değer sorular gibi tüm sorulacak sorular...
Son söz:
Bazıları "kaya falcılığı" diyor.
Bu sözden daha büyük bu sektörde söylenebilecek en cahilane başka söz yoktur.
Define işinde "kayayı" bilmeyen hiçbir şey bilmiyor demektir. Bunu söyleyenlerin sunak ve haç işareti haricinde bir bilgisi ve tecrübesi olduğuna inanmıyorum. Sunak ve haç bilgisi ile definecilik olmaz.
Vallahi ben usandım, yoruldum.
Ne kadar kafası kırık, bilgisi kırıntı, hayali yüksek adam var, hepsi bu sektöre dalmış. Avcılar ve atıcılar derneğinde dahi bu denli atışlar yapılmıyor.
)
Tekrar ediyorum:
Kayayı bilmeyenler boşuna yorulmasın. Ne varsa istisnasız hepsi kayalardadır. Kaya o zamanın defteridir. Bu defteri okuyamayanların tüm uğraşları beyhudedir.
Yazdıklarıma ister inanılsın ister inanılmasın. Durum ve gerçek budur.
Her görüşe saygımız var.
Amma bu saygı o söylenenleri kabul edeceğimiz manasına da gelmez.
Benim yukarıda yazdıklarım için de bu dediğim geçerlidir.