'' Hele Salla Bahım Degiymi'' | Sayfa 5 | Define işaretleri ve anlamları

'' Hele Salla Bahım Degiymi''

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,768
Beğeni
22,147
Puanları
113
Konum
Erzincan
Nine ile dede bir gün eski günleri yad ediyorlarmış. Nine, "hadi yine eski günlerde olduğu gibi sinemanın önünde buluşup, felekten bir gün çalalım" demiş.Dede de tamam hanım demiş, ve ertesi gün olmuş.
Dede önceden sinemanın önüne gitmiş ve beklemeye başlamış,ama nine gözükmemiş..
Dede beklemekten sıkılıp sinirli bir şek...ilde eve gitmiş,...bakmış ki hanım evde oturmuş ağlıyor."Ya hanım seni o kadar bekledim niye gelmedin" demiş.
Nine ise hıçkıra hıçkıra cevap vermiş:
"Annem izin vermedi"..
 

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,768
Beğeni
22,147
Puanları
113
Konum
Erzincan
Bir
gün kahvede üç kişi inatlaşıyormuş kim daha inat diye.Bir tanesi
demişki bir akşam işten eve gittim. Kapıyı çaldım hatun kim o dedi
bende inat ettim cevap vermedim sabaha kadar çalıp işe gittim demiş....
ikincisi başlamış anlatmaya
Bir gün dişim ağrıyordu dişçiye
gittim hangi dişin ağrıyor dedi,
inat ettim söylemedim
bütün dişlerimi
söktü bir tek ağrıyan dişim kaldı demiş.
Üçüncüsü başlamış
anlatmaya.
Evlendiğimiz gece eşim yüz vermedi ben de inat
ettim bir daha yanına yaklaşmadım demiş
.arkadaşı hemen söze karışmış iyide sen
17 senelik evli üç çocuk babasısın ama...
adam da inadımdan onların bile nasıl
olduğunu sormadım demiş...
 

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,768
Beğeni
22,147
Puanları
113
Konum
Erzincan
Bir ramazan günü Necip Fazıl ile Nazım Hikmet beraber yolculuğa çıkarlar. Üstad oruçludur, Nazım Hikmet ise oruçlu değildir. Bir ara yol kenarında zayıf bir inek görürler. Nazım Hikmet dalga geçmek için; Görüyor musun Necip, yazık değil mi hayvana oruç tuttuğu için bir deri bir kemik kalmış der. Üstad taşı gediğine kor ve şöyle der; Sen bilmez misin Nazım hayvanlar oruç tutmaz...
 

wolf_52

Kullanıcı
Katılım
19 Ocak 2015
Mesajlar
3,812
Beğeni
9,771
Puanları
113
Yaş
52
Bir ramazan günü Necip Fazıl ile Nazım Hikmet beraber yolculuğa çıkarlar. Üstad oruçludur, Nazım Hikmet ise oruçlu değildir. Bir ara yol kenarında zayıf bir inek görürler. Nazım Hikmet dalga geçmek için; Görüyor musun Necip, yazık değil mi hayvana oruç tuttuğu için bir deri bir kemik kalmış der. Üstad taşı gediğine kor ve şöyle der; Sen bilmez misin Nazım hayvanlar oruç tutmaz...
güzel ironi hocam, emeğine sağlık...
 

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,768
Beğeni
22,147
Puanları
113
Konum
Erzincan
Sevgili dostlar birkaç fıkrada sizlerden bekliyoruz gülmeye ihtiyacımız var....:(
 

wolf_52

Kullanıcı
Katılım
19 Ocak 2015
Mesajlar
3,812
Beğeni
9,771
Puanları
113
Yaş
52
Geçtiğimiz günlerde, bir toplantıda, önde gelen bir siyasetçimize, ülkenin durumu hakkında ne düşündüğü sorulmuş. Yılların politikacısı da, bir fıkrayla son gelişmeleri yorumlamış
"Osmanlı döneminde, yolsuzlukları ile ünlü Karakuşi adında bir kadı varmış. Bir gün Karakuşi Kadı, bir fırının önünden geçerken, burnuna güzel bir koku gelmiş. Vitrinde güveç içinde nar gibi kızarmış, sahibini bekleyen nefis bir ördek duruyor. Karakuşi Kadı, fırıncıya 'Ben bunu aldım' demiş.
Kadıya itiraz edilir mi? Fırıncı hemen ördeği paket yapıp vermiş.
Az sonra ördeğin sahibi gelmiş: 'Hani bizim ördek?' diye sormuş.
Fırıncı boynunu büküp 'Uçtu' deyince, iş kavgaya dönüşmüş. Kavga sırasında fırıncı, araya giren bir gayrimüslim müşterinin gözünü çıkarmış; korkusundan kaçmaya başlamış. Gayrimüslim vatandaş da peşinde koşuyor.
Duvardan atlarken, öteki taraftaki hamile bir kadının üstüne düşmez mi! Kadın oracıkta düşük yapmış; kocası da fırıncının peşine düşmüş. Fırıncının çarpıp devirdiği Yahudi bir vatandaş da kızıp peşlerine takılmış...
Sonunda duruma müdahale eden zaptiyeler, hepsini yakalayarak Karakuşi Kadı'nın karşısına çıkarmışlar.
Ördeğin sahibi, 'Bu adam ördeğimi hiç etti' diye şikâyet etmiş.
Kadı, fırıncıya sormuş: 'Ne yaptın bu adamın ördeğini?'
Fırıncı 'Uçtu' demiş.
Kadı, kara kaplı defterini açmış: 'Ördeğin karşısında tayyar yazılı. Tayyar 'Uçar' anlamına gelir. O halde ördeğin uçması suç değil'
diyerek fırıncının beraatına karar vermiş.
Gözü çıkan gayrimüslim vatandaşın şikâyetine de kara kaplı defterden bir madde bulmuş: 'Her kim, gayrimüslimin iki gözünü çıkara, o Müslüman'ın tek gözüçıkarıla...'
Karakuşi Kadı, 'Şimdi' demiş, 'Fırıncı senin öbür gözünü de çıkaracak, biz deonun tek gözünü çıkaracağız.'
Tabii gayrimüslim şikâyetinden hemen vazgeçmiş.
Çocuğunu kaybeden kadının kocasına da, Karakuşi Kadı, 'Karını vereceksin, buadam yerine yeni çocuk koyacak.' diye hüküm kesmiş
Böyle olunca adam da, şikâyetini anında geri almış.
Kadı Yahudi'ye sormuş: 'Senin şikâyetin ne?
Yahudi ellerini açmış, 'Ne diyeyim kadı efendi' demiş, 'Adaletinle bin yaşa sen,e mi !'
Fıkraları pek seven politikacımız, hikâyeyi anlattıktan sonra kendisini dinleyen topluluğa dönerek, kıssadan hisse çıkarmış: "Ananı öpen, kadı ise, kime şikâyetedeceksin? Bugün ülkedeki durum bu! Anladınız mı?"

***
Ülkemizde, böyle düşünenler var ama, insanların ABD'deki gibi "This land is myland" (Bu vatan benim) diyebilmesi için, geçmişte biriken tortulardan kurtulmamız gerekiyor. Bugün, "temizlenme" çabalarının sancılarını çekiyoruz.
 

la mekan 001

Kullanıcı
Katılım
23 Şubat 2020
Mesajlar
85
Beğeni
72
Puanları
18
Yaş
38
'da adamın biri normal işine giderken birden anormal bir trafiğin içine duşer, ama trafik bir milimetre bile kıpırdamamaktadır. bi süre sonra yandaki cama birisinin tıkladığını görür ve camı açar.
ne var acaba?
- teröristler 'u yakaladılar eğer 10 milyon dolar verilmezse, üstüne benzin döküp yakacaklarmiş. işte onun için, herkesten biraz yardım alıyoruz...
- insanlar ne kadar veriyor ortalama olarak?
- valla yaklasık olarak 5'er litre !!!!
 

la mekan 001

Kullanıcı
Katılım
23 Şubat 2020
Mesajlar
85
Beğeni
72
Puanları
18
Yaş
38
kızılderili eczaneye girer:
-var bizim büyük şef ama yok bok
eczacı bir an düşünür ve şefin kabız olduğuna karar verir..hemen bir

kabız sökücü müsekkin verip gönderir. kızılderili ertesi gün yine gelir:
-var bizim büyük şef ama yok bok
eczacı hayret eder ama biraz daha kuvvetli bir ilaç verir..ertesi gün yine
aynı adam gelir:
-var bizim büyük şef ama yine yok bok
eczacı sinirlenip en kuvvetlisinden iki kutu verir ve "hepsini içsin" der
ertesi gün kızılderili yine gelir:
-var bizim büyük bok ama yok şef!!
 
Üst