DIMITRE (TURAN)
Vadideki diğer altı köyden farklı olarak, Turan köyü16. yüzyıl başlarına ait her iki tahrir defteri kayıtlarına göre tümüyle Müslümanmış. 1500 yılına ait kayıtlarda 37 hane, 1520 kayıtlarında ise 48 hane bulunduğu belirtilmektedir. 1831 yılında yapılan nüfus sayımında ise köyde 119 hane bulunmaktadır. Bu tarihte Dimitre, Koramaz Vadisi’ndeki tüm
diğer köylerden daha kalabalıktı. Daha sonraki yıllar boyunca yapılan tüm sayımlarda köyün nüfusu hemen hemen aynı kalmıştır. 500 yıldır tümüyle Müslüman olan bu köyün eski ismi olan “Dimitre” nin 1500’lü yıllardan çok daha eskiye dayanma olasılığı var. Kaldı ki, daha sonradan meskene çevrilmiş eski kaya oyması yapıların içindeki tünellerde “taş kapı” ların mevcudiyeti bunların savunma amaçlı inşa edildiklerinin ispatı ve tüm Kapadokya’da gözlendiği gibi, bu yeraltı yapıları VII. yüzyılda başlayan Arap akınlarına karşı kendilerini savunmak için Hristiyanlar tarafından kazılmıştır.
Köyün, 1916 yılına dek Dimitre olan isminin Turan’a değişmesi tümüyle Yunus Bekir’in kişisel çabalarıyla olmuştur. Köyün en önemli sakinlerinden olan Yunus Bekir, İttihat ve Terakki Cemiyeti üyeliği dolayısıyla gençliğini köyünden, hatta yurdundan uzakta, kaçak olarak geçirmiş ve ancak 32 yaşında köyüne dönebilmiştir. 1900 yılından sonra hem köyünde,
hem de Kayseri civarında yaptığı birçok eğitim ve sanayi atılımlarının yanı sıra, yayın hayatına 1910 yılında başlayan ve Kayseri’de yayımlanan ilk Türkçe gazete olan “Erciyes”in basımına da öncülük etmiştir.,
VEKSE
Koramaz Vadisi’nin Dimitre’den bir sonraki durağı ise 2.5 km batıda bulunan ve tüm bu vadinin en
ufak köyü olan Vekse. Koramaz Vadisi’nin güney yamacında, Kanlıhöyük Tepesi’nin eteklerinde kurulu olan bu yerleşimin yüzlerce yıllık olduğu bilinmektedir ve misafir olduğumuz bir evin altında bulunan yeraltı şehri de bunun bir ispatıdır. Vadinin karşı yamacı ise yaklaşık 10 m yüksekliğinde, boydan boya bir duvar gibi uzanan kırmızı renkli volkanik kayaçla kaplıdır. Bu kayalık duvardaki sayısız kaya yerleşiminin pencere ve kapı deliklerinden esinlenen Vekseliler buraya “Yedi Delikler” ismini vermişler.
Vekse, yapısal açıdan Ağırnas’a ve Küçük Bürüngüz’e çok benziyor: Vadinin bir yamacında bugünkü köy, diğer yamacında ise kaya yerleşimleri var. Normal koşullarda vadi duvarındaki kaya yerleşimlerinin köyün kendisinden daha eski olması beklenirken Vekse’de, aynen Ağırnas’da olduğu gibi, hem köyün içinde hem de vadi duvarındaki yerleşimlerde yeraltı savunma yapıları ve kaya oyması kiliseler mevcut. Bu da; Ağırnas gibi, Vekse’nin de en azından X. – XI. yüzyıllara kadar Koramaz Vadisi’nin her iki yama-cında birden yaşamaya devam ettiğini gösteriyor.
Vekse’de Koramaz Vadisi’nin içi tarımsal açıdan çok zengin. Aynı vadideki diğer tüm yerleşimler-den farklı olarak burada vadinin her iki yamacı da teraslanmış ve meyve – sebze tarımı yapılıyormuş. Vekse’lilerin ‘kama’ dedikleri bu teraslarda yapılan tarım bugün eskiye oranla hayli azalmış olsa da hala devam ediyor.
Osmanlı Devleti’nin önemli bir sancağı olan Kayse-ri’nin tahrir defterleri 600 yıl öncesine dek uzan-maktadır. Dolayısıyla; 1500 lü yıllardan bu yana Koramaz Vadisi’ndeki tüm bu köylerde yaşayan nüfusu biliyoruz. 1830 yılından sonraki kayıtlar ise çok daha kapsamlıdır. O yıllarda Ağırnas, Dimitre, Vekse ve Isbıdın köylerinde temel eğitim veren okullar vardı. Çocuklarına bu ‘temel eğitim’ den fazlasını isteyen aileler ise onları Kayseri’ye ve İstanbul’a gönderiyorlardı. Hem bu eğitime giden-lerin gittikleri şehirlerde kalmaları hem de köylerin zengin eşrafının şehirlere göçmesi sonucu köyler boşalmaya başlamıştı. Eski kayıtlar, 19. yüzyılda Kayseri’de yaşayan zengin Hıristiyanların bu köy-lerdeki eski evlerini yazın geldikleri birer sayfiye evi olarak kullandıklarını belirtmektedir.
Başka yerlere göç etmiş olsalar bile, bu köylerin eski sakinlerinin gönüllerinin hep eski köylerinde oldu-ğuna dair somut belgeler vardır. İstanbul’da yaşayan
Vekse’liler tarafından kurulan ‘Vekse Yardım Der-neği’nin 1890’lı yıllarda köyün sokaklarına kaldı-rım döşettiğini, çeşmeler yaptırdığını ve Koramaz Vadisi’nde, değirmenin yanında bulunan ve bugün de kullanılan taş köprüyü inşa ettirdiğini biliyoruz.
Ağırnas ve Dimitre’den farklı olarak, Koramaz Vadisi’nin Vekse önünde uzanan duvarlarında fazla bir kaya yerleşimi bulunmamaktadır. Kuzey ve güney duvarlarında tespit edilmiş toplam kaya oyması yapı sayısı sadece 12’dir ve olasılıkla tüm diğer kaya yapıları mevcut köyün yeni evlerinin altında kalmıştır.
VEKSE KAYA KILISESI NO: 1
ekse’nin 400 m kadar güneydoğusunda, Koramaz Vadisi’nin dışında kalan kayalık bir tepenin üzerinde bulunan bu büyük kaya kilisesi oldukça farklı bir mimariye sahiptir. Doğu – batı aksında uzanan dikdörtgen planlı yapıya kuzey yönünde açılmış bir kapıdan girilmektedir. Girişin tam karşısında, güney duvarına kazılmış, önünde bir mezar bulunan küçük apsisin dışında nefte karşılıklı iki duvarda nişler mevcuttur. Kemerli tonozlarla desteklenmiş yüksek kubbe nispeten sağlam durumdadır. Kilisenin tümünde ve nal şeklinde kazılmış ana apsis duvar-larında herhangi bir fresk mevcut değildir. Normal bir kilisede bulunması beklenen iki yan koldan sadece güneye bakan tek bir transept mevcuttur ve bu transeptte bir yan apsis daha vardır. Olasılıkla, kuzey kısmındaki kaya bloğu sol transept kazılmasına izin vermeyecek kadar ince olmalıdır.
VEKSE KAYA KİLİSESİ NO: 2
ünümüz Vekse yerleşiminin kuzeyinde, Koramaz Vadisi’nin kuzey duvarı boyunca beş farklı kaya oyması yapı mevcuttur. Bu yapıların üçü kilise, diğer ikisi ise oldukça büyük ve kullanım amacı çok belirgin olmayan yapılardır. Tarafımızdan Vekse Kaya Kilisesi No 2 olarak isimlendirilen bu, nispeten büyük kilise bir kaya oyma yapının ana kayanın doğal formuna adapte edilmesinin güzel bir örneğidir. Tek sütunla desteklenmiş 3.8 x 6 m ölçülerindeki nefin doğusun-daki kayada iki adet yuvarlak kemerli niş mevcuttur. Ana apsis ise batısında bulunan yan apsise bir geçitle bağlanmaktadır. Her iki apsisin önünde basit birer templon duvarı mevcuttur. Görünürde hiçbir fresk kalıntısı olmayan bu kiliseyle aynı yamaçta bulunan Vekse Kaya Kilisesi No 3 arasındaki toplam uzaklık 200 m kadardır.